Türkiye’nin önemli bağımsız dış kaynak sağlayıcılarından biri olan Mplus Türkiye, Türkçe dil destekli konuşma tabanlı yapay zekâ platformu Buzzeasy’nin verdiği ivmeyle hem iç pazarda hem yurt dışında büyümesine hız katacak.
Hollanda, İspanya gibi ülkelerden dil bariyeri nedeniyle alamadıkları projeleri bu platform sayesinde alabileceklerini söyleyen Mplus Türkiye ve MENA CEO’su Banu Hızlı, “Ciroda ihracatın payı yüzde 30’a ulaşmış durumda. 2-3 yıl içinde iç pazar ve ihracatın yüzde 50-50 olmasını hedefliyoruz” diyor. Buzzeasy’in insan kaynağını global hale getireceğini belirten Hızlı, Urfa’daki bir temsilcinin dil sorunu olmadan rahatlıkla Fransa’ya cevap verebileceğini söylüyor.
İletişim merkezi ve müşteri deneyimi süreçlerini dijitalleştiren bu platform, sesli ve yazılı bot çözümleri, e-posta yanıt sistemleri ve içerik öğrenme altyapısıyla bütünsel bir dönüşüm sunuyor. Sadece hızlı ve kişiselleştirilmiş hizmet sağlamakla kalmayan bu sistem, müşteri memnuniyetinde yüzde 20’lere varan artış, ortalama çağrı süresinde yüzde 30’a varan azalma gibi somut faydalar yaratıyor. Platformun öğrenen altyapısı, kullanıcı etkileşimlerinden elde ettiği verilerle kendini sürekli geliştiriyor ve her temas noktasında daha etkin hizmet sunarak şirketlere zaman ve maliyet avantajı sağlıyor.
DİJİTAL ASİSTAN GİBİ ÇALIŞIYOR
Hızlı, Mplus Türkiye’de yapay zekânın insan kaynağını ikame etmek yerine güçlendirmek amacıyla konumlandırıldığını vurgulayarak, “Bugün kural bazlı süreçlerin yüzde 37’si otomasyonla yönetiliyor. Hedefimiz, bu oranı yapay zekâ ile yükselterek insan kaynağını daha karmaşık ve yüksek katma değerli görevlere yönlendirmek” diyor. Yapay zekânın bilgiyle donatılmış bir dijital asistan gibi çalıştığını belirten Hızlı, bu sayede müşteri deneyiminin daha akıllı, daha hızlı ve daha etkili hale geldiğini ifade ediyor.
Mplus Türkiye’nin, MENA bölgesinde de büyüme stratejisi sadece dijitalleşmeyle sınırlı değil; Tunus, Gürcistan ve Mısır gibi pazarlarda da aktif olarak faaliyet gösteren şirket, global hizmet kapasitesini artırıyor. Hızlı, Afrika gibi fiziksel varlığın hâlen önemli olduğu bölgelerde dahi, yapay zekâ destekli çözümlerle bu paradigmaların dönüşebileceğine dikkat çekiyor. Buzzeasy, insan gücü ile yapay zekâyı bir araya getiren hibrit modeliyle, geleceğin müşteri deneyimi anlayışını bugünden inşa ediyor.
17 AYRI PROJE YÜRÜYOR
Mplus Türkiye & MENA Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ogan Atasagun da, konuşma tabanlı yapay zekâ platformlarının müşteri hizmetleri alanında gerçek bir dönüşüm sağladığını vurguladı. Türkçe dil desteğiyle yerel pazara tam uyum gösteren Buzzeasy platformunun yalnızca yanıtlayan değil, aynı zamanda anlayan ve sürekli öğrenen bir sistem olduğunu belirten Atasagun, “Türkiye’ye özel entegrasyonlarımız sayesinde global çözümlerde eksik kalan alanları tamamlıyoruz. Yapay zekâyı, şirketlerin iç süreçlerine entegre edilmesi gereken stratejik bir iş ortağı olarak değerlendiriyoruz,” dedi.
McKinsey’in raporuna göre, global müşteri operasyonlarının yüzde 40’ı otomasyonla dönüşebilir durumda; bu da yaklaşık 420 milyar dolarlık bir potansiyel anlamına geliyor. Bu dönüşümün önemli bir kısmı, doğrudan Mplus Türkiye’nin uzmanlık alanı olan müşteri hizmetlerini kapsıyor. Türkiye merkezli insan kaynağı ve gelişmiş canlı çeviri çözümleri sayesinde, küresel pazarda daha yüksek gelirli hizmetler sunulabiliyor. Yazılı iletişim kanalları — chat, e-posta, sosyal medya — üzerinden geliştirilen çözümlerle Türkiye’nin sesi dünyaya taşınıyor; bu da Türk yeteneklerinin yalnızca yerelde değil, küresel ölçekte de değer üretmesini sağlıyor.
“Yapay zekâ çözümleri alanında dünyanın en büyük oyuncularından biri olmayı hedefliyoruz” diyen Atasagun, teknolojiyi kullanırken insan odaklılıktan uzaklaşmadıklarını, “Yüksek teknoloji + yüksek insan teması” stratejileriyle gösterdiklerini ifade ediyor. Bu yaklaşımla hem çalışanların tekrarlayan iş yükünün hafiflediğini hem de müşterilere daha hızlı ve doğru çözümler sunabildiklerini belirtiyor. Bu vizyon doğrultusunda, bugün Türkiye'nin önde gelen kuruluşlarıyla birlikte 17 ayrı projeyi eş zamanlı yürütüyorlar. Karar alma süreçlerinin ve teknoloji geliştirme faaliyetlerinin kalbinin Türkiye’de attığını belirten Atasagun, sundukları çözümlerin yalnızca bir yazılım değil, sahadan gelen verilerle beslenen ve ölçeklenmiş başarı örneklerine dayanan sistemler olduğunu vurguluyor.
9 BİN KİŞİ ÇALIŞIYOR
Müşterin ihtiyaçlarını derinlemesine inceleyerek doğru kaynak planlaması yaptıklarını ifade eden Atasagun, bu bütünsel yaklaşımın 25 yılı aşkın sektör tecrübesine dayandığını belirtiyor. Bugün 15 bin kişilik global ekibin 9 bini Türkiye’de görev yapıyor ve ülkenin sunduğu sektör çeşitliliği, yapay zekâ çözümlerinin sahada test edilmesi ve sürekli gelişimi için eşsiz bir fırsat sunuyor.
