Bist 100
9530,47
0%
Bist 100
Dolar/TL
32,5259
0,4394%
Dolar/TL
Euro/TL
34,7507
0,5416%
Euro/TL
Euro/Dolar
1,0683
0,0932%
Euro/Dolar
Altın/Gram
2489,45
1,07%
Altın/Gram
Piyasaları
İncele
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

Konukoğlu: Anadolu, tekstilin Çin’i olabilir

31 Aralık 2020
Konukoğlu: Anadolu, tekstilin Çin’i olabilir
Türkiye'nin gelişmesi Anadolu'nun gelişmesi ile doğru orantılı. Anadolu şirketlerinin önemli temsilcilerinden Sanko Holding Onursal Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, özel teşvik programlı bir yol haritası izlenirse, Anadolu'nun tekstilin Çin'i olabileceğini söylüyor.

LEVENT GÖKMEN DEMİRCİLER
lgokmen@ekonomist.com.tr

Anadolu sanayisi, Türkiye ekonomisinin gelişmesi adına son yıllarda ciddi atılımlar gerçekleştiriyor. Bu atılımda en ön sıralarda yer alan Sanko Holding, özellikle tekstil yatırımlarında söz sahibi.

Sanko Holding Onursal Başkanı Abdülkadir Konukoğlu ile tekstil sektörünü ve Anadolu sanayisini konuştuk.

Tekstil sektöründe 30 yıllık süreçte hangi dönüm noktaları yaşandı?

Tekstil sektörü başlangıçta emek-yoğun üretim süreci formundaydı. Son 30 yılda teknolojik değişim, yeni tezgâh ve elektronik sistemlerin tekstil makinalarına girişi ile tekstil sermaye-yo-ğun bir sektör haline geldi. 30 yılı aşkın bir süre sonunda tekstil-hazır giyim sektörü; toplam GSMH'nın yüzde 7'sini, imalat üretiminin yüzde 15'ini, imalat sanayi işgücünün yüzde 27'sini, genel ihracatın yüzde 17'sini oluşturuyor.

Tekstil ve hazır giyim sektörü küresel rekabet ortamında Türkiye'de önemli bir yere sahip. Bu dönemde rekabette yeni bir boyut açılmış, ucuz ve bol ürüne doymuş kitleler, kaliteli ürüne yönelmişlerdir. Kalite kavramına; yenilik, esneklik, hizmet, pazara daha çabuk ulaşma, yani hız eklendi.

Türkiye'den çok daha ucuz işgücüne sahip olan özellikle Uzakdoğu ülkeleri tekstil ve konfeksiyon sektörüne büyük ölçekli yatırımlar yaparak başta AB olmak üzere dünya pazarlarında amansız rekabet oluşturuyor. Bu nedenle sektörümüz gelişmiş ülkelere genelde fason üretim yapan bir yapıdan, katma değeri yüksek olan moda, marka ve bunun ticaretine yöneldi.

Moda ve markada kaliteli ve hızlı üretim, ürün çeşitliliğinin artırılması, alıcının isteği ve pazar şartlarını iyi tanıma, yeni teknoloji makine ve araçların kullanan vasıflı işgücünü gerekli kılıyor. Bu nedenle tekstil-giyim eğitimi veren üniversite ve meslek liselerin eğitim kalitesi yükseltilmeli ve AR-GE çalışmaları artırılmalı.

Anadolu'nun Türkiye ekonomisinde ve sanayisindeki yeri sizce nasıl yükseltilebilir?

Türkiye'nin tekstil endüstrisinin hammaddesi olan beyaz altın pamuk ekim sahası 670 bin hektar ve son yıllarda ülkemiz pamuk üretimi yıllara göre 450-975 bin ton, tüketim ise 1,3 -1,6 milyon ton arasında değişiyor. Dolayısıyla ülkemiz 800 bin ile 1 milyon ton arasında pamuk ithal ediyor.

Sektörümüz için hayati öneme sahip bu ürün için günümüzde lisanslı depoculuk kapasitesinin önce devlet eliyle, sonra ABD'de olduğu gibi bu tarz depoculuk yaygınlaştırılmalı. Prim sistemi ile mali destekler verilip pamuk üretimi artırılmalı.

Akdeniz Bölgesi'nde Kahramanmaraş, Isparta ve Adana, Ege Bölgesi'nde Uşak, İzmir ve Denizli, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ise Gaziantep ve Adıyaman en çok iplik tesisi bulunan kentler.

Pamuk üretiminin artırılıp tekstil-konfeksiyon sektörünün temel girdisi pamuk ipliği destekli dokuma ve hazır-giyim girişimcilerine Anadolu için İtalya örneği bir kümeleşme yapılmalı.

Özel teşvik programlı bir yol haritası izlenirse, iplik, dokuma, boya ve terbiyede AB'nin en büyük alt yapı kapasitelerine sahip ülkemizde Anadolu tekstil konusunda bir Çin olabilir. Tekstil ve konfeksiyon sektörü, 2,5 milyon kişiye doğrudan, en az 10 milyon kişiye de dolaylı istihdam sağlıyor. Bu nedenle Anadolu Tekstil Havzası Projesi mutlaka hayata geçirilmeli.

Önümüzdeki dönemde büyümenizin ana unsurları neler olacak?

Küresel rekabette eğitim sistemi, teknolojik altyapı, üniversite-sanayi iş birliği, işçi-işveren ilişkileri, kamu-özel sektör ilişkileri, iktisat politikaları ve finansal sistem iç içe geçmiştir. Bu nedenle, küresel rekabet ortamında, sadece şirketler değil hükümetler de giderek önemli bir rol oynuyor. Sektörümüz istihdama dayalı bir sanayiden, teknoloji, know-how, yaratıcılık ve girişimcilikle desteklenen bir işkolu haline gelecektir.

Gelecek 30 yılda sektörünüz ve Türkiye ekonomisinde nasıl bir değişim olacak?

Ekonomilerde, tekstil ve hazır giyimin önemli yer tuttuğu gelişmekte olan ülkeler arasındaki rekabet artacaktır. Moda, marka ve eğitim önümüzdeki 30 yılda bu alanda dahada ileri gidilebilmesi için sektörümüz açısından anahtar role sahiptir. Türkiye moda yaratıp, geliştirdiği modelleri yurtdışında ürettiren gelişmiş ülkelerin üretim yeri değil, gelişmiş ülkelerle benzer sektör yapısı geliştirebilmeli.

Kısa dönemde moda, marka yaratmanın güçlüğü nedeniyle Türk malı imajı güçlendirilmeli. Türk malına dış pazarlarda talep oluşturulması, tekstil ve hazır giyim sektörlerinin yurtdışında kalıcılığına katkıda bulunacaktır. Türk malı ile örtüşecek şekilde, önemli bir hammadde ve tekstil üreticisi olmanın avantajları ile şirket düzeyinde markalaşma çalışmaları yapılmalı.

30 yıl sonrası için neler hayal ediyorsunuz?

Sektörümüz katma değer sürecinde hızla ilerliyor ve dünyanın içinde bulunduğu 'fast fashion' trendine en hızlı cevap veren ülke konumunu sağladı. 30 yıl sonrası hayal ettiğim sektörümüzün durumunu; kamu-özel sektör dayanışmasıyla teknolojik verimlilikle azaltılmış maliyetler destekli, markalaşmış şirketlerimizin uluslararası pazarda güven faktörüyle tutunmaları, katma değeri yüksek moda ve tasarımlı Türk tekstil ürünlerinin tüm uluslararası pazarlarda rekabet edebilirlik yeteneği olarak özetleyebilirim.

"ÇALIŞMALARINIZI DESTEKLİYORUM"

"Ülkemizin sektörel konularda sürekli raporlama ve değerlendirme yazıları ile konjonktürel dokunuşlarla ülkemiz genel ekonomik platformunu oluşturan Ekonomist dergisinin bu çabalarını yürekten destekliyorum. Sektörel yol haritalarının belirlenmesi yolunda çalışmalarınızın devamını diliyorum."

2021 AJANDANIZDAKİ BEŞ ÖNEMLİ GÜNDEM MADDENİZ NEDİR?
1- Ülke düzeyinde rekabet gücü sağlayacak bir ortam oluşturulması,
2- Devamlı son teknolojiyi kullanarak artan rekabet koşullarında müşterilerin talep ettikleri ürünler için işletme süreçlerinin esnek ve katma değeri yüksek yeni ürünlerde kalite sürekliliğinin sağlanması,
3- Tam zamanında üretim ve teslimin esnek üretim, kalite rekabet koşulları içerisinde tekstil sektöründe Toplam Kalite Yönetimi kavramının yerleşmesi,
4- Yeni ve etkili bir teşvik sisteminin uygulamaya konulması, yatırım teşviklerinin ilçe bazında ve sektörler göz önüne alınarak yeniden düzenlenmesi; işsizlik göstergelerinin bölgelerin tespitinde en önemli kriter olarak ele alınması,
5- AR-GE faaliyetlerine destek verilmesi ve AR-GE'ye bağlı olarak geliştirilen moda ve markaların çok iyi tasarlanmış reklam ve pazarlama çalışmaları ile desteklenmesi.

 
0


  • ALTIN GRAM - TL 2489,45 1,07%
  • ALTIN ONS 2380,44 0,81%
  • BIST 100 9530,47 0%
  • DOLAR/JAPON YENI 154,276 -0,066%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,37513 -0,14958%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 94,26 0,1011%
  • DOLAR/TURK LIRASI 32,5259 0,4394%
  • EURO/DOLAR 1,0683 0,0932%
  • EURO/TURK LIRASI 34,7507 0,5416%
  • STERLIN/DOLAR 1,24671 0,108%
Günün En Çok Okunanları
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL