Arnica, bugün beş kıtada 35 ülkeye ihracat yapan ve alanında ilklere imza atan büyük bir şirket. Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, "60 yıla yaklaşan deneyimi ve hayatı kolaylaştırmayı amaç edinen ruhu arkasına alan Arnica, yarattığı yeniliklerle sürekli gelişen, teknolojiye doğru yatırım yaparak ilerleyen, güçlü bir marka" diyor. Senur Akın Biçer, AR-GE'ye ve tasarıma yatırımlarıyla büyük başarılara imza attıklarını söylüyor.
Ceren Oral Balaban
Arnica'nın kökleri, kurucusu Hasan Akının 60 yıl önce genç bir mühendis olarak çalıştığı ve sonrasında ortak olduğu Senur A.Ş'ye dayanıyor. Ardından kendi şirketi olan Senur Elektrik Motorları'nı kuran Hasan Akın, AR-GE'ye verdiği önemin bir sonucu olarak birçok ilke imza atıyor.
Senur'dan Arnica'ya geçiş ise şirketin ihracat atağıyla gerçekleşiyor ve ilk olarak 1995'te yurtdışına mutfak robotu satılıyor. İhracat arttıkça yeni bir marka ihtiyacı doğuyor ve Arnica da 2001 yılında kuruluyor. Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, Arnica'nın bugün hem kendi adıyla üretim yapan hem de küçük elektrikli ev aletleri sektörünün uluslararası alanda büyük ve etkili şirketlerine mal üreten bir şirket ve marka konumunda bulunduğunu söylüyor.
"Marka konumlandırmamızı, markamızın gücünü ortaya koyan işbirlikleri ve sponsorluklar yoluyla gerçekleştiriyoruz” diyen Senur Akın Biçer, insanların hayatını kolaylaştıran ürünleri kaliteden ödün vermeden sunduklarını, işbirliklerinin de bu konumlandırmayı güçlendirdiğini kaydediyor.
Arnica, yatırımlara ve AR-GE çalışmalarına da devam ediyor. Şirketin Tarsus'taki fabrikasının ikinci kısmının inşaatının tamamlanmasıyla toplam kapalı üretim alanı 60 bin metrekareye çıkacak. Senur Akın Biçer, Türk kahvesi makinesiyle ilgili AR-GE sürecinin de son aşamasında oldukları ve yakında üretime başlayacakları bilgisini veriyor.
Robot süpürgeler, her yüzeyde hijyen sağlayan cihazlarla ilgili AR-GE süreçlerinin devam ettiğini de sözlerine ekliyor. Senur Akın Biçer ile Arnica'nın kuruluş ve markalaşma öyküsünü konuştuk. Senur Akın Biçerden marka değerinin temelinde yatan stratejileri de öğrendik.
Arnica'nın Senur A.Ş'ye uzanan bir öyküsü var. Senur A.Ş'den bahsedebilir misiniz?
Arnica'nın kökleri, neredeyse 60 yıl öncesine Senur A.Ş'ye dayanıyor. Babam Hasan Akın, genç bir mühendis olarak çalışmaya başladığı bu şirkette kısa sürede patronlarının dikkatini çekiyor, 1968'de şirkete ortak oluyor. Beş yıllık çalışmanın ardından da kendi şirketi olan Senur Elektrik Motorları'nı kuruyor. Bu şirket Türkiye'de kendi alanında AR-GE bölümünü kuran ilk şirketlerden biri.
AR-GE çalışmalarının meyvesi olarak Senur, 1978'te portakal sıkacağı üretmeye başladı. Türkiye'nin ilk narenciye sıkacağı üretilmiş oldu böylece. Onu, ilk katı meyve sıkacağı, ilk mutfak robotu, ilk halı yıkama makinesi, ilk et kıyma makinesi ve ilk et kıymalı mutfak robotu izledi. Böylece Senur, sektörde ilklerin mimarı oldu ve Kasımpaşa'daki küçük bir atölyeden Avcılar'da büyük bir fabrikada üretim yapan bir şirket haline geldi.
Arnica ne zaman kuruldu?
1995, bizim için ilk ihracat yaptığımız yıl olarak önemli. 1995'te yurtdışına mutfak robotu satmaya başladık. Yurtdışına satışlarımız arttıkça yeni bir marka ihtiyacı doğdu. Arnica da 2001 yılında kuruldu. Bu tarihten itibaren 60 yıla yaklaşan sektör deneyimini, AR-GE'ye olan inancı, hayatı kolaylaştırmayı amaç edinen bir ruhu da arkasına alan Arnica, Türkiye'de küçük elektrikli ev aletleri sektörünün önde gelen şirketlerinden biri haline geldi.
Marka değeri sizin için ne kadar önemli?
Arnica, bugün beş kıtada 35 ülkeye ihraç yapan büyük bir şirket. Elbette marka değeri bizim için büyük önem taşıyor. Hem bu sektörün ilklerini hayata geçirdiğimiz için hem de ülkemiz adına büyük başarılara imza attığımız için bu marka değerinin anlamı oldukça büyük.
Arnica markasının bugünkü konumuyla ilgili bilgi verir misiniz?
Arnica, bugün hem kendi adıyla üretim yapan hem de küçük elektrikli ev aletleri sektörünün uluslararası alanda büyük ve etkili şirketlerine mal üreten bir şirket ve marka konumunda bulunuyor. AR-GE ve tasarıma yaptığımız yatırım sayesinde büyük başarılara imza atıyoruz.
En güçlü olduğunuz, sektörde fark yarattığınız alanlar hangileri?
Sektörde fark yarattığımız noktadan daha da ötesinde olduğumuzu düşünüyorum. Yarattığı yeniliklerle Arnica; aslında Türkiye'de küçük elektrikli ev aletleri sektörünü yaratan Senur'un mirasından aldığı güçle, sürekli kendini yenileyerek, teknolojiye doğru ve etkili şekilde yatırım yaparak ilerliyor. Biz 2010'da Bora 4000 su filtreli elektrikli süpürgeyi çıkardığımızda hem tasarım ödülü aldık hem de ertesi yıl satış rekoru kırarak 'Türkiye'nin en çok satan süpürgesi' unvanını kazandık.
2020 ilk altı ay nasıl geçti? Pandemi döneminde nasıl bir stratejiyle hareket ettiniz?
Pandemi sürecinin ayak sesleri duyulmaya başladığı andan itibaren daha 2020'ye girmeden biz stratejik olarak nasıl ilerleyeceğimize dair planlarımızı yaptık. Öncelikle teslim edilmesi gereken siparişlerimiz vardı. Üretim için gereken malzemelerin temini konusunda sıkıntı yaşamamak için hızlıca nakliye stratejimizi değiştirdik.
Maliyeti neredeyse iki katına çıksa bile deniz yoluyla değil uçakla getirdiğimiz malzemelerle üretimimizi tamamlayıp ihracatımızı gerçekleştirdik. Tüm sözlerimizi yerine getirdik. Bu ilk altı aylık süreçte de çok büyük kayıp yaşamadık. Sektörde yaşanan daralmadan etkilenmedik diyebilirim. Yıl sonu ciro-büyüme beklentilerimizde, yüzde 10 düzeyinde küçük bir düzeltme yaptığımızı söyleyebilirim.
Yatırım planlarınızdan bahsedebilir misiniz?
Yenilikçi yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Öncelikle Tarsus'taki fabrikamızın ikinci kısmının inşaatı sürecek. O inşaatın tamamlanmasıyla toplam kapalı üretim alanımız 60 bin metrekareye çıkacak. Ayrıca Türk kahvesi makinesi ile ilgili AR-GE sürecimizin son aşamasındayız. Yakında üretime başlayacağız. Robot süpürgeler, her yüzeyde hijyen sağlayan cihazlarla ilgili AR-GE süreçlerimiz de devam ediyor.
Markanızı iyi konumlandırmak için ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Marka konumlandırmamızı, markamızın gücünü ve konumunu ortaya koyan işbirlikleri ve sponsorluklar yoluyla gerçekleştiriyoruz. Biz insanların hayatını kolaylaştıran ürünleri kaliteden ödün vermeden sunuyoruz. İşbirliklerimiz de bu konumlandırmayı güçlendiriyor. Televizyon, sosyal medya ve dijital yayınlarda gerçekleştirdiğimiz bu sponsorlukların önemli bir ayağının da sanat olduğunu ifade etmek isterim. Arnica sanat projelerine de sponsor oluyor, olmaya da devam edecek.
KSS ve sürdürülebilirlik alanında ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Dünyada ekonomik düzenin gidişatı lineer ekonomiden döngüsel ekonomiye dönüyor. Yani 'kullan at dönemi' bitiyor. Çünkü dünyamızın hali ortada. Biz pandemi nedeniyle küresel iklim krizini, okyanuslarda biriken çöp dağlarını, eriyen buzulları unuttuk.
Bu sorunların ortadan kaldırılması için hammaddelerin geri dönüştürülmüş ürünlerde elde edildiği, tamir edilebilen ürünlerin piyasaya sunulması için biz de farkındalık oluşturmaya, üzerimize düşeni yapmaya hazır olarak stratejiler geliştiriyorduk. Ancak koronavirüs bu sürece biraz ara vermemize neden oldu.
Kurumsal sosyal sorumluluk ise Arnica'nın aslında çok fazla reklama kaçmadan sürdürdüğü bir alan. Biz çeşitli hasta konuk evlerinin ya da yaşlıların bakıldığı evlerin küçük ev aletlerinin yanı sıra teşrif ihtiyaçlarını da karşıladık.
ARNİCA'NIN MARKA BAŞARISIYLA KAZANDIĞI ÖDÜLLER
MARKA STRATEJİMİZİNTEMELİNDE FARKLILAŞMA'VAR
İHTİYAÇLARI TAKİP EDİYORUZ
Global bir marka olmak için; tüketicinin ihtiyaçlarını yakından takip etmek gerektiğini, faaliyet gösterilen sektörde günün gelişen ve değişen koşullarına uygun ürünlerle ‘itibar, bilinirlilik, farklılaşma, uygunluk, farkındalık’ gibi pazarlama stratejilerine uygun ilerlenerek harekete geçilebileceğini düşünüyorum.
Markalar stratejilerini kendilerine yükledikleri anlama göre kimi zaman itibar, kimi zaman uygunluk gibi kavramlara göre oluşturuyor. Bizim marka stratejimizin temelinde ‘farklılaşma’nın olduğunu söyleyebilirim. Bu aslında sektöre getirdiğimiz yeniliklerin de göstergesi.
ÖZEL DENEYİMLER SUNUYORUZ
Sloganımız ‘Arnica’m benim’ ile her tüketicimize ürünlerinin onlara has deneyimler sunduğunu da anlatıyoruz. Şöyle bir örnek vereyim; farklı özelliklere ve fonksiyonlara sahip süpürgelerimiz var. Eğer evinizde evcil hayvan besliyorsanız ona göre bir Arnica elektrikli ev süpürgesi alabilirsiniz.
Küçük bir evdeyseniz ve yalnız yaşıyorsanız ona göre bir ürün seçebilirsiniz. Bizim marka stratejimiz; müşterimize iyi bir deneyim sunma, onu mutlu etme düşüncesine dayanıyor.
Ceren Oral Balaban
[email protected]
Arnica'nın kökleri, kurucusu Hasan Akının 60 yıl önce genç bir mühendis olarak çalıştığı ve sonrasında ortak olduğu Senur A.Ş'ye dayanıyor. Ardından kendi şirketi olan Senur Elektrik Motorları'nı kuran Hasan Akın, AR-GE'ye verdiği önemin bir sonucu olarak birçok ilke imza atıyor.
Senur'dan Arnica'ya geçiş ise şirketin ihracat atağıyla gerçekleşiyor ve ilk olarak 1995'te yurtdışına mutfak robotu satılıyor. İhracat arttıkça yeni bir marka ihtiyacı doğuyor ve Arnica da 2001 yılında kuruluyor. Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, Arnica'nın bugün hem kendi adıyla üretim yapan hem de küçük elektrikli ev aletleri sektörünün uluslararası alanda büyük ve etkili şirketlerine mal üreten bir şirket ve marka konumunda bulunduğunu söylüyor.
"Marka konumlandırmamızı, markamızın gücünü ortaya koyan işbirlikleri ve sponsorluklar yoluyla gerçekleştiriyoruz” diyen Senur Akın Biçer, insanların hayatını kolaylaştıran ürünleri kaliteden ödün vermeden sunduklarını, işbirliklerinin de bu konumlandırmayı güçlendirdiğini kaydediyor.
Arnica, yatırımlara ve AR-GE çalışmalarına da devam ediyor. Şirketin Tarsus'taki fabrikasının ikinci kısmının inşaatının tamamlanmasıyla toplam kapalı üretim alanı 60 bin metrekareye çıkacak. Senur Akın Biçer, Türk kahvesi makinesiyle ilgili AR-GE sürecinin de son aşamasında oldukları ve yakında üretime başlayacakları bilgisini veriyor.
Robot süpürgeler, her yüzeyde hijyen sağlayan cihazlarla ilgili AR-GE süreçlerinin devam ettiğini de sözlerine ekliyor. Senur Akın Biçer ile Arnica'nın kuruluş ve markalaşma öyküsünü konuştuk. Senur Akın Biçerden marka değerinin temelinde yatan stratejileri de öğrendik.
Arnica'nın Senur A.Ş'ye uzanan bir öyküsü var. Senur A.Ş'den bahsedebilir misiniz?
Arnica'nın kökleri, neredeyse 60 yıl öncesine Senur A.Ş'ye dayanıyor. Babam Hasan Akın, genç bir mühendis olarak çalışmaya başladığı bu şirkette kısa sürede patronlarının dikkatini çekiyor, 1968'de şirkete ortak oluyor. Beş yıllık çalışmanın ardından da kendi şirketi olan Senur Elektrik Motorları'nı kuruyor. Bu şirket Türkiye'de kendi alanında AR-GE bölümünü kuran ilk şirketlerden biri.
AR-GE çalışmalarının meyvesi olarak Senur, 1978'te portakal sıkacağı üretmeye başladı. Türkiye'nin ilk narenciye sıkacağı üretilmiş oldu böylece. Onu, ilk katı meyve sıkacağı, ilk mutfak robotu, ilk halı yıkama makinesi, ilk et kıyma makinesi ve ilk et kıymalı mutfak robotu izledi. Böylece Senur, sektörde ilklerin mimarı oldu ve Kasımpaşa'daki küçük bir atölyeden Avcılar'da büyük bir fabrikada üretim yapan bir şirket haline geldi.
Arnica ne zaman kuruldu?
1995, bizim için ilk ihracat yaptığımız yıl olarak önemli. 1995'te yurtdışına mutfak robotu satmaya başladık. Yurtdışına satışlarımız arttıkça yeni bir marka ihtiyacı doğdu. Arnica da 2001 yılında kuruldu. Bu tarihten itibaren 60 yıla yaklaşan sektör deneyimini, AR-GE'ye olan inancı, hayatı kolaylaştırmayı amaç edinen bir ruhu da arkasına alan Arnica, Türkiye'de küçük elektrikli ev aletleri sektörünün önde gelen şirketlerinden biri haline geldi.
Marka değeri sizin için ne kadar önemli?
Arnica, bugün beş kıtada 35 ülkeye ihraç yapan büyük bir şirket. Elbette marka değeri bizim için büyük önem taşıyor. Hem bu sektörün ilklerini hayata geçirdiğimiz için hem de ülkemiz adına büyük başarılara imza attığımız için bu marka değerinin anlamı oldukça büyük.
Arnica markasının bugünkü konumuyla ilgili bilgi verir misiniz?
Arnica, bugün hem kendi adıyla üretim yapan hem de küçük elektrikli ev aletleri sektörünün uluslararası alanda büyük ve etkili şirketlerine mal üreten bir şirket ve marka konumunda bulunuyor. AR-GE ve tasarıma yaptığımız yatırım sayesinde büyük başarılara imza atıyoruz.
En güçlü olduğunuz, sektörde fark yarattığınız alanlar hangileri?
Sektörde fark yarattığımız noktadan daha da ötesinde olduğumuzu düşünüyorum. Yarattığı yeniliklerle Arnica; aslında Türkiye'de küçük elektrikli ev aletleri sektörünü yaratan Senur'un mirasından aldığı güçle, sürekli kendini yenileyerek, teknolojiye doğru ve etkili şekilde yatırım yaparak ilerliyor. Biz 2010'da Bora 4000 su filtreli elektrikli süpürgeyi çıkardığımızda hem tasarım ödülü aldık hem de ertesi yıl satış rekoru kırarak 'Türkiye'nin en çok satan süpürgesi' unvanını kazandık.
2020 ilk altı ay nasıl geçti? Pandemi döneminde nasıl bir stratejiyle hareket ettiniz?
Pandemi sürecinin ayak sesleri duyulmaya başladığı andan itibaren daha 2020'ye girmeden biz stratejik olarak nasıl ilerleyeceğimize dair planlarımızı yaptık. Öncelikle teslim edilmesi gereken siparişlerimiz vardı. Üretim için gereken malzemelerin temini konusunda sıkıntı yaşamamak için hızlıca nakliye stratejimizi değiştirdik.
Maliyeti neredeyse iki katına çıksa bile deniz yoluyla değil uçakla getirdiğimiz malzemelerle üretimimizi tamamlayıp ihracatımızı gerçekleştirdik. Tüm sözlerimizi yerine getirdik. Bu ilk altı aylık süreçte de çok büyük kayıp yaşamadık. Sektörde yaşanan daralmadan etkilenmedik diyebilirim. Yıl sonu ciro-büyüme beklentilerimizde, yüzde 10 düzeyinde küçük bir düzeltme yaptığımızı söyleyebilirim.
Yatırım planlarınızdan bahsedebilir misiniz?
Yenilikçi yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Öncelikle Tarsus'taki fabrikamızın ikinci kısmının inşaatı sürecek. O inşaatın tamamlanmasıyla toplam kapalı üretim alanımız 60 bin metrekareye çıkacak. Ayrıca Türk kahvesi makinesi ile ilgili AR-GE sürecimizin son aşamasındayız. Yakında üretime başlayacağız. Robot süpürgeler, her yüzeyde hijyen sağlayan cihazlarla ilgili AR-GE süreçlerimiz de devam ediyor.
Markanızı iyi konumlandırmak için ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Marka konumlandırmamızı, markamızın gücünü ve konumunu ortaya koyan işbirlikleri ve sponsorluklar yoluyla gerçekleştiriyoruz. Biz insanların hayatını kolaylaştıran ürünleri kaliteden ödün vermeden sunuyoruz. İşbirliklerimiz de bu konumlandırmayı güçlendiriyor. Televizyon, sosyal medya ve dijital yayınlarda gerçekleştirdiğimiz bu sponsorlukların önemli bir ayağının da sanat olduğunu ifade etmek isterim. Arnica sanat projelerine de sponsor oluyor, olmaya da devam edecek.
KSS ve sürdürülebilirlik alanında ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Dünyada ekonomik düzenin gidişatı lineer ekonomiden döngüsel ekonomiye dönüyor. Yani 'kullan at dönemi' bitiyor. Çünkü dünyamızın hali ortada. Biz pandemi nedeniyle küresel iklim krizini, okyanuslarda biriken çöp dağlarını, eriyen buzulları unuttuk.
Bu sorunların ortadan kaldırılması için hammaddelerin geri dönüştürülmüş ürünlerde elde edildiği, tamir edilebilen ürünlerin piyasaya sunulması için biz de farkındalık oluşturmaya, üzerimize düşeni yapmaya hazır olarak stratejiler geliştiriyorduk. Ancak koronavirüs bu sürece biraz ara vermemize neden oldu.
Kurumsal sosyal sorumluluk ise Arnica'nın aslında çok fazla reklama kaçmadan sürdürdüğü bir alan. Biz çeşitli hasta konuk evlerinin ya da yaşlıların bakıldığı evlerin küçük ev aletlerinin yanı sıra teşrif ihtiyaçlarını da karşıladık.
ARNİCA'NIN MARKA BAŞARISIYLA KAZANDIĞI ÖDÜLLER
- 2009'da Tüketici Kalite Ödülü'nü kazandı.
- 2010'da Bora 4000 su filtreli elektrikli süpürgesiyle 'Design Turkey 2010 Üstün Tasarım' ödülüne layık görüldü. Bu ürünle A'Design ödülünü de aldı.
- Tasarımda mükemmelliğin sertifikası olarak bilinen Golden Design Ödülleri'ne, 2012'de ve 2019'da birçok ürünüyle layık görüldü.
- 2020'de Paris merkezli DNA Tasarım Ödülleri, İtalya Merkezli A' Tasarım Ödülleri ile Uluslararası Tasarım Ödülleri'nde ürünleriyle adını yazdırarak tasarımdaki gücünü pekiştirdi.
MARKA STRATEJİMİZİNTEMELİNDE FARKLILAŞMA'VAR
İHTİYAÇLARI TAKİP EDİYORUZ
Global bir marka olmak için; tüketicinin ihtiyaçlarını yakından takip etmek gerektiğini, faaliyet gösterilen sektörde günün gelişen ve değişen koşullarına uygun ürünlerle ‘itibar, bilinirlilik, farklılaşma, uygunluk, farkındalık’ gibi pazarlama stratejilerine uygun ilerlenerek harekete geçilebileceğini düşünüyorum.
Markalar stratejilerini kendilerine yükledikleri anlama göre kimi zaman itibar, kimi zaman uygunluk gibi kavramlara göre oluşturuyor. Bizim marka stratejimizin temelinde ‘farklılaşma’nın olduğunu söyleyebilirim. Bu aslında sektöre getirdiğimiz yeniliklerin de göstergesi.
ÖZEL DENEYİMLER SUNUYORUZ
Sloganımız ‘Arnica’m benim’ ile her tüketicimize ürünlerinin onlara has deneyimler sunduğunu da anlatıyoruz. Şöyle bir örnek vereyim; farklı özelliklere ve fonksiyonlara sahip süpürgelerimiz var. Eğer evinizde evcil hayvan besliyorsanız ona göre bir Arnica elektrikli ev süpürgesi alabilirsiniz.
Küçük bir evdeyseniz ve yalnız yaşıyorsanız ona göre bir ürün seçebilirsiniz. Bizim marka stratejimiz; müşterimize iyi bir deneyim sunma, onu mutlu etme düşüncesine dayanıyor.