TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist.com.tr
TL mevduat tarafında stopajın yüzde 15’ten vade durumuna göre yüzde 0-5 arasına çekilmesi, net tarafta getiriyi artırdı ancak kur tarafında istenilen etki yine de tam olarak sağlanamadı. Dolar/TL kuru, 8 seviyelerine doğru hareketini sürdürdü.
Kur tarafında bu artış hareketi devam ederken, gram altın tarafında da 484 TL seviyeleri gündemde. Gerek siyasi ve jeopolitik riskler, gerek pandeminin dünya ekonomileri üzerinde yarattığı tahribat, piyasalar üzerinde suların durulması önünde engel teşkil etmeye devam ediyor.
Kur artışının enflasyon beklentilerini yükseltmesinin önüne geçilmesi, kurdaki hareketliliğin azaltılması adına 22 Ekim’deki TCMB toplantısında yeni bir faiz artışı gelebilir. Böylece piyasaya da güçlü bir mesaj verir ve bu yönde bir adım, TL’deki kırılganlığı azaltabilir.
Döviz kurlarında istikrar sağlanırsa, döviz bazında 15 yıllık dip seviyelerine yakın seyreden borsa tarafında daha olumlu bir hava gündeme gelebilir.
Burada dünyanın önde gelen yatırımcılarından Warren Buffett’ın bir sözünü hatırlatmak istiyorum. “Fiyat ödediğiniz, değer aldığınızdır. İster çorap olsun, ister hisse senedi, indirimdeyken almayı severim” diyor Buffett.
Peki, döviz, altın, hisse, TL bu seviyelerde ucuz mu, indirimde mi? Kapak haberimizde bu sorulara cevap aradık. Bu olasılıkları dikkate alarak kapak haberinde Gözde Yeniova Saylak ve Ceren Oral Balaban arkadaşımız, piyasanın yeni denge seviyelerini araştırdı, yatırım araçlarındaki beklentileri ve portföy önerilerini uzmanlara sordu.
Yılbaşından bugüne borsaya 500 binin üzerinde yeni yatırımcı geldi ve yerli yatırımcı sayısı 1,7 milyonu geçti. Bu yatırımcılara uzmanların en önemli tavsiyesi ‘oyuncu değil, yatırımcı olun; trenin son vagonuna binmeyin’ oldu.
Dolayısıyla ismini dahi duymadığınız, ne iş yaptığınızı bilmediğiniz hisselere, duyumlara göre hareket edip yatırım yapmayın. Zaten o haberler size gelene kadar çok kişi tarafından alındı, satıldı.
Sağlıkla kalın…
