IMF, Küresel Finansal İstikrar Raporu'nu "Finansal koşullar hafifledi ancak iflas tehdidi büyük" başlığıyla güncelledi.
Küresel finansal koşulların nisan ayından bu yana önemli ölçüde hafiflediğine işaret edilen raporda, bu hafiflemenin faiz oranlarındaki belirgin düşüş ve riskli varlık piyasasındaki güçlü toparlanmadan kaynaklandığı aktarıldı.
Raporda, "Gösterge faiz oranları düşerken, riskli varlık fiyatları sene başındaki hızlı düşüşünün ardından toparladı ve genel olarak finansal koşulların hafiflemesine yol açtı" değerlendirmesi yapıldı.
Merkez bankaları piyasa güvenini artırdı
Sistemsel açıdan önemli finansal sektörleri olan ekonomilere bakıldığında hisse senedi piyasalarının toparlandığının belirtildiği raporda, merkez bankalarının ciddi piyasa baskısına karşı hızlı ve cesur eylemlerinin piyasa güvenini artırdığı kaydedildi.
Raporda, "Hızlı ve benzeri görülmemiş merkez bankası önlemleri piyasanın toparlanmasında önemli bir faktör oldu." ifadesi kullanıldı.
Gelişmekte olan piyasa ekonomilerine yönelik yatırımcı güveninin de önemli ölçüde iyileştiğine dikkat çekilen raporda, bu ülkelere yönelik portföy akışlarının da istikrar kazandığı belirtildi.
Raporda, "Finansal piyasalardaki geniş iyileşmeye, hızlı bir ekonomik toparlanma beklentilerine ilişkin artan yatırımcı iyimserliği eşlik etti." değerlendirmesinde bulunuldu.
Alışılmışın dışında politika önlemleri alındı
Merkez bankalarının eylemlerinin yatırımcıların risk iştahını artırdığına da işaret edilen raporda, bazı gelişmekte olan piyasalardaki merkez bankalarının da ilk kez alışılmışın dışında politika önlemleri aldığı aktarıldı.
Raporda, mali politika önlemlerinin de yatırımcı güveninin desteklenmesine yardımcı olduğu belirtilerek, bu benzeri görülmemiş politika desteğinin kredi akışlarının sürdürülmesinde başarılı olduğu ifade edildi.
Finansal piyasalardaki iyimserlik ile küresel ekonomideki gelişim arasında bir kopukluk ortaya çıktığına da dikkat çekilen raporda, piyasalar ve reel ekonomi arasındaki bu kopukluğun toparlanmayı tehdit edebilecek bir kırılganlık oluşturduğu kaydedildi.
Gelişmekte olan ekonomiler için yeniden finansman riski
Raporda, Kovid-19 salgınının diğer finansal kırılganlıkları da belirginleştirebileceği kaydedilerek, "Yüksek borç seviyeleri, bazı borçlular için yönetilemez hale gelebilir ve iflaslardan kaynaklanan kayıplar bazı ülkelerde bankaların direncini test edebilir." ifadesi kullanıldı.
Bazı gelişmekte olan ve sınır piyasa ekonomileri yeniden finansman riskiyle karşı karşıya olduğu belirtilen raporda, bazı ülkeler için pazara erişimin kesildiği kaydedildi.
Raporda, "Yetkililer, reel ekonomiyi desteklemeye devam ederken, finansal kırılganlıkları yakından izlemeli ve finansal istikrarı korumalı." değerlendirmesine yer verildi.
Küresel finansal koşulların nisan ayından bu yana önemli ölçüde hafiflediğine işaret edilen raporda, bu hafiflemenin faiz oranlarındaki belirgin düşüş ve riskli varlık piyasasındaki güçlü toparlanmadan kaynaklandığı aktarıldı.
Raporda, "Gösterge faiz oranları düşerken, riskli varlık fiyatları sene başındaki hızlı düşüşünün ardından toparladı ve genel olarak finansal koşulların hafiflemesine yol açtı" değerlendirmesi yapıldı.
Merkez bankaları piyasa güvenini artırdı
Sistemsel açıdan önemli finansal sektörleri olan ekonomilere bakıldığında hisse senedi piyasalarının toparlandığının belirtildiği raporda, merkez bankalarının ciddi piyasa baskısına karşı hızlı ve cesur eylemlerinin piyasa güvenini artırdığı kaydedildi.
Raporda, "Hızlı ve benzeri görülmemiş merkez bankası önlemleri piyasanın toparlanmasında önemli bir faktör oldu." ifadesi kullanıldı.
Gelişmekte olan piyasa ekonomilerine yönelik yatırımcı güveninin de önemli ölçüde iyileştiğine dikkat çekilen raporda, bu ülkelere yönelik portföy akışlarının da istikrar kazandığı belirtildi.
Raporda, "Finansal piyasalardaki geniş iyileşmeye, hızlı bir ekonomik toparlanma beklentilerine ilişkin artan yatırımcı iyimserliği eşlik etti." değerlendirmesinde bulunuldu.
Alışılmışın dışında politika önlemleri alındı
Merkez bankalarının eylemlerinin yatırımcıların risk iştahını artırdığına da işaret edilen raporda, bazı gelişmekte olan piyasalardaki merkez bankalarının da ilk kez alışılmışın dışında politika önlemleri aldığı aktarıldı.
Raporda, mali politika önlemlerinin de yatırımcı güveninin desteklenmesine yardımcı olduğu belirtilerek, bu benzeri görülmemiş politika desteğinin kredi akışlarının sürdürülmesinde başarılı olduğu ifade edildi.
Finansal piyasalardaki iyimserlik ile küresel ekonomideki gelişim arasında bir kopukluk ortaya çıktığına da dikkat çekilen raporda, piyasalar ve reel ekonomi arasındaki bu kopukluğun toparlanmayı tehdit edebilecek bir kırılganlık oluşturduğu kaydedildi.
Gelişmekte olan ekonomiler için yeniden finansman riski
Raporda, Kovid-19 salgınının diğer finansal kırılganlıkları da belirginleştirebileceği kaydedilerek, "Yüksek borç seviyeleri, bazı borçlular için yönetilemez hale gelebilir ve iflaslardan kaynaklanan kayıplar bazı ülkelerde bankaların direncini test edebilir." ifadesi kullanıldı.
Bazı gelişmekte olan ve sınır piyasa ekonomileri yeniden finansman riskiyle karşı karşıya olduğu belirtilen raporda, bazı ülkeler için pazara erişimin kesildiği kaydedildi.
Raporda, "Yetkililer, reel ekonomiyi desteklemeye devam ederken, finansal kırılganlıkları yakından izlemeli ve finansal istikrarı korumalı." değerlendirmesine yer verildi.