Değişen dengeler 198 farklı ülkeden yaklaşık 350 bin uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapan Türkiye için yeni fırsatlar sunuyor.
Son yıllarda uluslararası öğrenci sayısını hızla artıran Türkiye, küresel yükseköğretim sahnesinde güçlü bir oyuncu haline gelmeye başladı.
Son on yılda Türkiye’deki yabancı uyruklu yükseköğretim öğrencisi sayısı 48 binden, 301 bin 694’e ulaştı. 2023-24 akademik yılında uluslararası öğrenci rakamın 340 bine fırlaması ve 2024-2025 yıl sonunda bu rakamın 370 bine ulaşması bekleniyor. Bu büyüme sayesinde dünyanın 198 farklı ülkesinden öğrenci getiren Türkiye, dünyada en fazla uluslararası öğrenci barındıran ilk 10 ülke arasına girdi ve Avrupa’da ise ilk 5’e yükseldi.
2028 HEDEFİ 500 BİN ÖĞRENCİ
Türkiye’nin uluslararası eğitimde artık küresel ölçekte önemli bir oyuncu haline geldiğini söyleyen Study in Türkiye.Com Genel Koordinatörü Caner Otrakçı, Türkiye’nin uluslararası öğrenci alanındaki stratejik hedeflerinin de bu ivmeye paralel olarak büyümekte olduğunu belirtiyor. “Yükseköğretim Kurulu’nun 2024-2028 Uluslararasılaştırma Strateji Belgesi’ne göre, 2028 yılına gelindiğinde Türkiye’deki yabancı öğrenci sayısının 500 bine ulaştırılması hedefleniyor” diyen Otrakçı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2030 yılı için hedefinin 1 milyon uluslararası öğrenciyi ülkemizde misafir etmek olduğunu vurguluyor.

Study in Türkiye.Com Genel Koordinatörü Caner Otrakçı
Bu iddialı hedef doğrultusunda her yıl yüzde 10-15 civarında bir büyümenin sürdürülmesi gerektiğine dikkat çeken Otrakçı, “Türkiye halihazırda yaklaşık 340 bin öğrenciyle; dünyanın en fazla uluslararası öğrenci ağırlayan ülkelerinden biri olarak anılıyor. Bu öğrencilerin yaklaşık 15 bini Türkiye Bursları kapsamında tam burslu okuyor, geri kalanı ise kendi imkânlarıyla veya kısmi burslarla eğitim almakta.
YÖK ve ilgili kurumlar, uluslararasılaşma hedefleri doğrultusunda çeşitli adımlar atıyor: Study in Türkiye portalının hayata geçirilmesi, üniversite tanıtımlarının artırılması, YÖK koordinasyonunda TR-YÖS adında uluslararası öğrenci seçme sınavının 6 dilde ve 50’den fazla ülkede uygulanmaya başlaması bu adımlardan bazıları. Böylece Türkiye, hem daha nitelikli öğrenci çekmeyi hem de başvuru süreçlerini kolaylaştırarak, rekabet gücünü artırmayı amaçlıyor” diyor.
KÜRESEL EĞİTİM PAZARINDA DENGELER DEĞİŞİYOR
ABD ve Kanada’daki kısıtlayıcı politikalarının dünyanın farklı bölgelerindeki alternatif destinasyonların ön plana çıkmasına yol açması bekleniyor.
Bu noktada Türkiye; özellikle Afrika, Orta Asya ve Güney Asya pazarlarında öne çıkma potansiyeline sahip.
Son yıllarda Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle geliştirdiği diplomatik ve eğitim iş birliği, Afrikalı öğrencilerin Türkiye’ye ilgisini ciddi ölçüde artırdı. Afrika kıtasının dört bir yanından; Mısır’dan Nijerya’ya, Somali’den Güney Afrika’ya binlerce öğrenci Türkiye’de eğitim alıyor.
Mevcut sayılara bakıldığında Afrikalı öğrenci sayısı on yıl öncesine kıyasla oldukça artmış durumda. Bu trend, batı ülkelerine vize almada zorlanan veya daha uygun maliyetli bir eğitim arayan Afrikalı gençlerin rotasını Türkiye’ye çevirmesiyle daha da hızlanabilir.
Orta Asya’nın ise kültürel ve tarihi bağlar sebebiyle Türkiye’nin geleneksel olarak güçlü olduğu bir bölge olduğunu belirten Otrakçı, Türk Cumhuriyetleri ve çevre coğrafyadan öğrencilerin de dil ve kültür yakınlığı nedeniyle uzun süredir Türkiye’yi tercih ettiğini vurguluyor.
Türkiye’de en fazla uluslararası öğrenciye sahip ülkelerin başında Azerbaycan ve Türkmenistan olduğunu söyleyen Otrakçı “Orta Asya’da özellikle Özbekistan ve Kazakistan gibi nüfusu büyük ülkelerde de ciddi bir genç kitle bulunuyor. Batı’daki kısıtlamalar ve Rusya, Ukrayna gibi alternatif destinasyonların savaş sebebiyle cazibesinin azalmasıyla, Türkiye'nin bu ülkelerden çok daha fazla öğrenci çekmesini bekliyoruz” diyor.
GÜNEY ASYA FIRSAT SUNUYOR
Otrakçı’ya göre Güney Asya da Türkiye’nin mercek altına alması gereken bir diğer büyük havuz. Özellikle Pakistan, Hindistan ve Bangladeş gibi ülkelerden her yıl on binlerce öğrenci yurt dışına çıkıyor.
Bu öğrencilerin önemli bir kısmı ABD, İngiltere, Kanada gibi ülkelere gitse de vize reddi, yüksek maliyetler veya kota sınırlamaları yüzünden hayallerini erteleyen geniş bir kesim mevcut.
Türkiye son yıllarda Pakistanlı öğrenciler için popüler bir seçenek haline gelmeye başladı. Hatta Pakistan, Türkiye’deki uluslararası öğrenciler sıralamasında üst sıralarda yer alıyor. Hindistan pazarında ise Türkiye henüz sınırlı bir paya sahip olsa da İngilizce dilinde eğitim veren programların kalitesinin artmasıyla payını yükseltebilir.
Güney Asyalı öğrenciler için Türkiye, kaliteli eğitimle birlikte uygun yaşam maliyeti ve güvenli bir çevre sunarak Batı’ya alternatif olabilir.