Cengiz Holding bünyesindeki Eti Alüminyum, Ar-Ge çalışmaları sonucu geliştirdiği iki yeni ürünle 70 milyon dolarlık ithalatın önüne geçecek.
Eti Alüminyum'un açıklamasına göre, savunma sanayisinden otomotiv sektörüne, havacılıktan inşaata farklı alanlarda ham madde olarak kullanılan alüminyumun 2019 küresel tüketimi 63 milyon ton olarak gerçekleşti.
Alüminyumun her geçen yıl kullanım alanı büyürken, küresel pazarda yeni ürünlerin geliştirilmesi için büyük rekabet yaşanıyor. Ar-Ge merkezlerine bu amaçla milyonlarca dolarlık kaynak aktarılıyor.
Türkiye'nin cevherden alüminyum elde eden ve madenden son ürüne kadar üretim yapabilen tek entegre alüminyum fabrikası Eti Alüminyum ise geliştirdiği yeni iki ürünle bu rekabette önemli bir adım attı. Ar-Ge çalışmalarıyla geliştirilen "Özel Alüminyum Trihidroksit (ATH)" ve "Özel Alümina" sayesinde 2021'de en az 70 milyon dolarlık ithalat önlenecek.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Eti Alüminyum Genel Müdürü Mehmet Arkan, yaptıkları yatırımlar sayesinde şirketin Türkiye'nin stratejik kurumları arasına yerleştiğini bildirdi.
Arkan, 2005'te özelleştirilen şirkete yaptıkları yatırımlara değinirken, "Özelleştirmeden sonra 580 milyon dolarlık bir yatırım gerçekleştirdik. Verimsiz halde olan tesis, bugün Türkiye'nin alüminyum ihtiyacının yüzde 10'unu tek başına karşılar hale geldi. Yapılan yatırımlar, teknolojik yenilikler, yetişmiş insan gücüyle Türkiye'nin ekonomisine katkı sunmanın yanında ileri teknoloji ürünlerimizle ülkenin stratejik kurumları arasında yer alıyoruz. Savunma, havacılık, otomotiv ve denizcilik sektörüne katma değeri yüksek ürünler veriyoruz. Ar-Ge merkezinde çalışmalar yürüterek katma değeri yüksek ürünler üzerinde çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Mehmet Arkan, yapılan bu çalışmalar çerçevesinde, stratejik öneme sahip iki ürün geliştirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Alüminyum ve alüminyum bileşikleri sahip olduğu birçok özellik onlarca sektörde tercih edilirliklerini artırdı. Bu kapsamda biz de alüminyuma ileri teknoloji katarak daha önce Türkiye'de üretilmeyen ürünleri üretmeye başladık. Bu ürünler sayesinde 2021'de en az 70 milyon dolarlık ithalatın önüne geçmiş olacağız. Mutfak malzemelerinde, inşaat işlerinde, zırhlı araçlarda, çiplerde, fren balatalarında, kısaca neredeyse bütün sektörlerde kullanılan ancak daha önce yurt dışından temin etmek zorunda kalınan ürünleri artık üretebiliyoruz. Bunu da kendi kurduğumuz altyapı ve yetişmiş insan gücümüz ile başardık."
Arkan, kurdukları sistem sayesinde yeni başarılar elde edeceklerini, yeni ürün çalışmalarının devam ettiğini ve bunları da kısa sürede kamuoyu ile paylaşacaklarını bildirdi.
ETİ Alüminyum Genel Müdürü Arkan, üzerinde çalıştıkları yeni ürüne değinerek, 1950'li yıllardan itibaren kullanımı hızla artan lityumun, 21. yüzyılın enerji kaynağı ve hafif alaşımları için ideal bir malzeme haline geldiğini aktardı.
Son yıllarda bilgi teknolojisi ve elektrikli otomobillerin hızlı gelişiminin, lityum pilini en sağlam büyüyen endüstrilerden biri haline getirdiğini vurgulayan Arkan, Türkiye'de yerli otomobilin üretilmesinin kendileri için çok değerli olduğunu belirtti.
Arkan, bütün bu avantajlara karşın lityum kaynaklarının dünyada çok sınırlı ve değerli olduğunu aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Örneğin, lityum karbonat üretiminde ABD, yıllık 2,3 milyar dolarlık bir pazar hacmine sahip. Gelişen elektrikli araç sektöründe, Türkiye'nin koyduğu yerli ve milli otomobil hedeflerine Eti Alüminyum olarak katkıda bulunabilmek adına, firma bünyesinde lityum karbonat üretimi Ar-Ge çalışmaları başlatıldı. Çalışma kapsamında, boksit cevherinden lityumun geri kazanılması konusunda laboratuvar çapında çok olumlu sonuçlar elde edildi. Yapılan numune çalışmalarından 'Li-ion bataryalarında kullanıma uygun' olduğu görüldü. 2021'de devreye alacağımız pilot tesis, yıllık 3,5 ton lityum karbonat üretecek. ETİ Alüminyum AŞ, yılda 370 ton lityum karbonat üretim potansiyeline sahip."
Verilen bilgiye göre, Özel Alüminyum Trihidroksit (ATH), dünyada 1,5 milyar dolarlık bir pazar hacmine sahip. Türkiye'de ise yaklaşık 14 bin 500 ton özel ATH ithal ediliyor ve 13,7 milyon dolarlık bir cari açığa sebep oluyordu. Eti Alüminyum, EtiFine markası ile ATH yatırımına 2015'te başladı ve ithalatın azalmasına sağladı.
Gelecek yıl ise 50 milyon dolarlık yatırımla üretim kapasitesi 50 bin tona çıkartılacak. Kapasite artışıyla hem Türkiye'nin ihtiyacı karşılanacak hem de ihracat kapıları açılacak. ATH, yanma geciktirici, duman bastırıcı, halojensiz ve toksik olmayan mineral katkısı özellikleri sayesinde inşaat, otomotiv, uçak, tren ve tekstil sektörlerinde kullanılıyor.
"Özel Alümina"nın toplam yıllık pazar hacmi ise 3 milyar dolar. Türkiye'de yaklaşık 58 bin 500 ton Özel Alümina ithal ediliyor ve 59 milyon dolar cari açığa sebep oluyor. EtiAlu markasıyla "Özel Alümina" üretimine başlayan Eti Alüminyum'un üretim kapasitesi 2021 itibarıyla 35 bin ton olacak. Özel Alümina; saflığı, yüksek sıcaklığa ve aşınmaya dayanımı, kimyasallara karşı direnci, elektriksel yalıtkanlığı ile özellikle inşaat, savunma sanayi, otomotiv sektörü ve elektronik cihazlarda yaygın olarak kullanılıyor.
Eti Alüminyum'un açıklamasına göre, savunma sanayisinden otomotiv sektörüne, havacılıktan inşaata farklı alanlarda ham madde olarak kullanılan alüminyumun 2019 küresel tüketimi 63 milyon ton olarak gerçekleşti.
Alüminyumun her geçen yıl kullanım alanı büyürken, küresel pazarda yeni ürünlerin geliştirilmesi için büyük rekabet yaşanıyor. Ar-Ge merkezlerine bu amaçla milyonlarca dolarlık kaynak aktarılıyor.
Türkiye'nin cevherden alüminyum elde eden ve madenden son ürüne kadar üretim yapabilen tek entegre alüminyum fabrikası Eti Alüminyum ise geliştirdiği yeni iki ürünle bu rekabette önemli bir adım attı. Ar-Ge çalışmalarıyla geliştirilen "Özel Alüminyum Trihidroksit (ATH)" ve "Özel Alümina" sayesinde 2021'de en az 70 milyon dolarlık ithalat önlenecek.
"Özelleştirmeden sonra 580 milyon dolarlık yatırım yaptık"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Eti Alüminyum Genel Müdürü Mehmet Arkan, yaptıkları yatırımlar sayesinde şirketin Türkiye'nin stratejik kurumları arasına yerleştiğini bildirdi.
Arkan, 2005'te özelleştirilen şirkete yaptıkları yatırımlara değinirken, "Özelleştirmeden sonra 580 milyon dolarlık bir yatırım gerçekleştirdik. Verimsiz halde olan tesis, bugün Türkiye'nin alüminyum ihtiyacının yüzde 10'unu tek başına karşılar hale geldi. Yapılan yatırımlar, teknolojik yenilikler, yetişmiş insan gücüyle Türkiye'nin ekonomisine katkı sunmanın yanında ileri teknoloji ürünlerimizle ülkenin stratejik kurumları arasında yer alıyoruz. Savunma, havacılık, otomotiv ve denizcilik sektörüne katma değeri yüksek ürünler veriyoruz. Ar-Ge merkezinde çalışmalar yürüterek katma değeri yüksek ürünler üzerinde çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
"İki stratejik ürün geliştirdik"
Mehmet Arkan, yapılan bu çalışmalar çerçevesinde, stratejik öneme sahip iki ürün geliştirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Alüminyum ve alüminyum bileşikleri sahip olduğu birçok özellik onlarca sektörde tercih edilirliklerini artırdı. Bu kapsamda biz de alüminyuma ileri teknoloji katarak daha önce Türkiye'de üretilmeyen ürünleri üretmeye başladık. Bu ürünler sayesinde 2021'de en az 70 milyon dolarlık ithalatın önüne geçmiş olacağız. Mutfak malzemelerinde, inşaat işlerinde, zırhlı araçlarda, çiplerde, fren balatalarında, kısaca neredeyse bütün sektörlerde kullanılan ancak daha önce yurt dışından temin etmek zorunda kalınan ürünleri artık üretebiliyoruz. Bunu da kendi kurduğumuz altyapı ve yetişmiş insan gücümüz ile başardık."
Arkan, kurdukları sistem sayesinde yeni başarılar elde edeceklerini, yeni ürün çalışmalarının devam ettiğini ve bunları da kısa sürede kamuoyu ile paylaşacaklarını bildirdi.
"Batarya için çalışıyoruz"
ETİ Alüminyum Genel Müdürü Arkan, üzerinde çalıştıkları yeni ürüne değinerek, 1950'li yıllardan itibaren kullanımı hızla artan lityumun, 21. yüzyılın enerji kaynağı ve hafif alaşımları için ideal bir malzeme haline geldiğini aktardı.
Son yıllarda bilgi teknolojisi ve elektrikli otomobillerin hızlı gelişiminin, lityum pilini en sağlam büyüyen endüstrilerden biri haline getirdiğini vurgulayan Arkan, Türkiye'de yerli otomobilin üretilmesinin kendileri için çok değerli olduğunu belirtti.
Arkan, bütün bu avantajlara karşın lityum kaynaklarının dünyada çok sınırlı ve değerli olduğunu aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Örneğin, lityum karbonat üretiminde ABD, yıllık 2,3 milyar dolarlık bir pazar hacmine sahip. Gelişen elektrikli araç sektöründe, Türkiye'nin koyduğu yerli ve milli otomobil hedeflerine Eti Alüminyum olarak katkıda bulunabilmek adına, firma bünyesinde lityum karbonat üretimi Ar-Ge çalışmaları başlatıldı. Çalışma kapsamında, boksit cevherinden lityumun geri kazanılması konusunda laboratuvar çapında çok olumlu sonuçlar elde edildi. Yapılan numune çalışmalarından 'Li-ion bataryalarında kullanıma uygun' olduğu görüldü. 2021'de devreye alacağımız pilot tesis, yıllık 3,5 ton lityum karbonat üretecek. ETİ Alüminyum AŞ, yılda 370 ton lityum karbonat üretim potansiyeline sahip."
Ar-Ge merkezinde üretilen 2 ürün
Verilen bilgiye göre, Özel Alüminyum Trihidroksit (ATH), dünyada 1,5 milyar dolarlık bir pazar hacmine sahip. Türkiye'de ise yaklaşık 14 bin 500 ton özel ATH ithal ediliyor ve 13,7 milyon dolarlık bir cari açığa sebep oluyordu. Eti Alüminyum, EtiFine markası ile ATH yatırımına 2015'te başladı ve ithalatın azalmasına sağladı.
Gelecek yıl ise 50 milyon dolarlık yatırımla üretim kapasitesi 50 bin tona çıkartılacak. Kapasite artışıyla hem Türkiye'nin ihtiyacı karşılanacak hem de ihracat kapıları açılacak. ATH, yanma geciktirici, duman bastırıcı, halojensiz ve toksik olmayan mineral katkısı özellikleri sayesinde inşaat, otomotiv, uçak, tren ve tekstil sektörlerinde kullanılıyor.
"Özel Alümina"nın toplam yıllık pazar hacmi ise 3 milyar dolar. Türkiye'de yaklaşık 58 bin 500 ton Özel Alümina ithal ediliyor ve 59 milyon dolar cari açığa sebep oluyor. EtiAlu markasıyla "Özel Alümina" üretimine başlayan Eti Alüminyum'un üretim kapasitesi 2021 itibarıyla 35 bin ton olacak. Özel Alümina; saflığı, yüksek sıcaklığa ve aşınmaya dayanımı, kimyasallara karşı direnci, elektriksel yalıtkanlığı ile özellikle inşaat, savunma sanayi, otomotiv sektörü ve elektronik cihazlarda yaygın olarak kullanılıyor.