DOLAR
34,95
0,18%
DOLAR
EURO
36,64
0,03%
EURO
GRAM ALTIN
3002,30
-0,13%
GRAM ALTIN
BIST 100
10015,45
-0,43%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

2023’te ekonomide reformlara odaklanmalıyız

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Bizler de üretime, istihdama, yatırıma, ihracata devam etmeliyiz. 2023’te reel sektör için belirsizlik yerine umudun hâkim olmasını diliyoruz” diyor.

27 Aralık 2022 | 13:36
Son Güncellenme: 10 Ocak 2023 | 01:11
2023’te ekonomide reformlara odaklanmalıyız

Cumhuriyetin 100'üncü yılı olan 2023'te ekonomi yönetiminin reformlara odaklanması gerektiğini ifade eden TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Bizler de üretime, istihdama, yatinma, ihracata devam etmeliyiz. 2023'te reel sektör için belirsizlik yerine umudun hâkim olmasını diliyoruz" diyor.

25 Aralık 2022 - 07 Ocak 2023 tarihli sayıdan


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin geleceğine ilişkin belirsizliğin yerine umudun hakim olduğu bir dönem olmasını dilediklerini ifade ediyor. Rifat Hisarcıklıoğlu, hem küresel hem de Türkiye ekonomisine dair beklenti ve öngörülerini Ekonomist için kaleme aldı:

KÜRESEL DURGUNLUK ENDİŞELERİ

"Dünyada yaşanan salgın sürecinin geride bırakılmasıyla hızla toparlanması beklenen küresel ekonomi bu defa da enerji ile gıdadaki arz ve tedarik sorunları, artan enflasyon, jeopolitik gerilimler ve savaşların olumsuz yansımalarını yaşamaya başladı.

Küresel durgunluk yaygınlaştı ve belirginleşti. Başta emtia ve varlık fiyatları olmak üzere enflasyondaki genel yükseliş ile finansal balonların oluşmasına karşı tedbir olarak gelişmiş ülkelerde başlatılan sıkı para politikası ve faiz artışları gelişen ülkelerin pek çoğunda da uygulanmaya başladı. 

Bu sayede fiyat artışları kontrol altına alınmaya çalışılırken küresel iktisadi faaliyet zayıflamaya devam etti ve büyüme tahminlerinde aşağı yönlü revizeler meydana geldi. Tüm bu nedenlerle dünya ekonomisinin 2022 yılında yüzde 3,2 ve 2023 yılında ise yüzde 2,7 ile daha düşük oranda büyümesi öngörülüyor.

Yakın gelecekte artan küresel durgunluk endişeleriyle merkez bankalarının sıkılaşma adımlarını yavaşlatmaları beklenmektedir. Petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki görülmeye başlanan gerilemeyse küresel enflasyon görünümünde iyileşmeye işaret etmektedir.

Küresel finansal krizinin yaşandığı 2009'dan bu yana kesintisiz büyümeyi başaran Türkiye ekonomisi, önce salgın döneminde ve şimdilerdeyse küresel durgunluk ortamında olumlu yönde ayrışmayı başarmıştır. Bu senenin dokuz ayında yüzde 6 oranında büyüme sağlamıştır. 

Yakalanan yüksek büyüme performansı istihdama da yansımıştır. Son iki senede toplam istihdamda 4,9 milyon kişi artış sağlanmıştır. Türkiye ekonomisinin gelecek senede yüzde 5 civarında güçlü ve dengeli bir büyüme sergilemesi beklenmektedir.

İHRACATTA BAŞARI HİKAYESİ

Pandemi sonrasında dünyadaki değişimlere karşı hızla uyum sağlayan özel sektörümüzün dinamik yapısı sayesinde dünya mal ihracatından aldığımız payda da tarihi yüksek seviyelere ulaşılmıştır. Ana ihracat pazarlarımızdaki durgunluk belirtilerine ve beklentilerine rağmen ihracatımızın 250 milyar doları geçmesi de ayrı bir başarı hikâyesidir. 

Küresel enerji fiyatlarındaki artışın olumsuz yansıması olmasaydı ihracatımızdaki bu artış sayesinde cari işlemler dengemiz de açık vermemiş olacaktı. Bu durum da enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik adımların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Enflasyondaki artış ise hem hane halkı hem de firmalarımız açısından zor bir süreç getirmiştir. Son zamanlarda enflasyonu yükselten emtia ve döviz fiyatları gibi unsurlardaki olumlu gidişat, kredi ve girdi maliyetlerinin gerilemesi gibi gelişmeler ve baz etkisiyle de beraber aşağı yönlü eğilimin başlayacağı beklentisi doğurmuştur.

"DÜN YAPTIK, BUGÜN DE YAPABİLİRİZ"

Geçmişten gereken dersleri alır ve yapısal sorunlarımıza yönelik yapısal tedbirleri devreye soktuğumuzda ileriye dönük ümitler daha da artacaktır. Zaten bunları yapabildiğimizi geçmişte gösterdik. Sorunları doğru tespit edip doğru yapısal reformları yapılınca, kişi başına geliri 3 bin doların altında orta seviye bir ekonomiden kişi başına geliri 10 bin doları geçen üst orta seviye bir ekonomiye dönüştük.

 Şimdi yine önemli bir noktadayız. Çok işimiz var. Ama dün yapabildiysek bugün de yapabiliriz. Geleceğe ilişkin belirsizlikler azalırsa, enflasyon, faiz ve risk primi düşer, üretim, istihdam ve yatırımlar artar, ekonomi dengeli ve tempolu büyür.

YENİ DÖNEMİN KAYBEDENLERİ VE KAZANANLARI

Dünya ticaretinin işleyiş biçimi gözlerimizin önünde değişiyor. Avrupa Parlamentosu Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması ile ilgili yasal düzenleme konusunda mutabakata vardı. Bizim de bir an önce Gümrük Birliği modernizasyonunu dekarbonizasyon gündemi ile gerçekleştirmemiz lazım.

Nedir bu? Bundan böyle ihracat aşamasında soracaklar: "Bu ürünün karbon ayak izi, su ayak izi nedir, bu ürünü üretirken ortaya çıkan atıkları ne yaptınız?" Verdiğiniz cevapları beğenmezlerse ya malınızı kendi ülkelerine almayacaklar ya da ürününüzün fiyatına dünyayı kirletme bedeli olarak ek vergi koyacaklar. 

Rekabet gücünüzü kaybedeceksiniz. Üretimin, ticaretin dünyaya verdiği hasarı dikkate almak, pazara girebilmek için önemli artık. Dünya bir halden ötekine geçiyor. Küreselleşme süreci biçim değiştiriyor. En başta, birinci savaşın başına kadar malların sınırları aştığı bir dünyada yaşadık. 

İkinci savaştan sonra küreselleşme süreci derinleşti. Fabrikaların sınırları aştığı bir dünyada yaşamaya başladık. Üretim parçalara bölünebiliyordu ve güçlenen iletişim altyapısı küresel değer zincirleri işle-tilebiliyordu. Ticaret, yatırımları takip etmeye başladı. Ne kadar çok yatırım alıyorsanız o kadar çok ticaret yapıyordunuz.

Şimdi ise yeni bir değişimin içindeyiz. Küresel değer zincirlerinin iklim politikası önceliklerine uygun olarak yeniden yapılanacağı bir sürecin başındayız. Ticaret iklim politikası öncelikleri ile uyumlu yatırımları takip edecek. 

Bu dönemde tüm küresel değer zincirleri karbon ayak izi, su ayak izi, atık yönetimi performansı gibi daha önceden alışık olmadığımız bir dizi parametre dikkate alınarak yeniden yapılanacak. Zamanın ruhuna çabuk uyum gösterenler güçlenecek. Zaman bana uysun diye bekleyenler kaybedecek.

TOGG YOLLARDA OLACAK

2023 yılının ülkemiz ve özel sektörümüz açısından bir önemi daha var. Yatırımlarını tamamladığımız TOGG'un ilk araçlarını mart ayının sonu itibarıyla yollarımızda görmeye başlayacağız. Tüm fikri sınai hakları ülkemize ait olan TOGG'lar hem önemli bir kilit teknolojide söz sahibi olmamızı sağlayacak, hem de cari açığımıza önemli bir katkı sağlayacak. 

Yıllar içinde otomotiv pazarımızda yerli araç oranı giderek artacak, elektrikli araç oranının artmasıyla petrol bağımlılığımız azalacak, 2024'ün sonu itibarıyla da ihracata başlayarak cari açığımıza üç yönlü bir katkı sağlayacağız. TOGG akıllı cihazlarımız için geliştirdiğimiz teknolojilerle gelişmiş bir mobilite ekosistemi oluşturacağız. 

Bu da yıllık 10 milyar doları aşan tedarik sanayi ihracatımızın giderek artmasına katkı sağlayacak. 5-6 yıl önce bir hayal olarak görülen bir projenin bu noktalara gelmesi TOBB, tüm babayiğitlerimiz ve TOGG ekibimiz için büyük bir gurur kaynağı. 2023 umarım bunun gibi dev teknoloji yatırımlarının temellerinin atıldığı bir yıl olur."
 

0

  • ALTIN GRAM - TL 3002,3 -0,13%
  • ALTIN ONS 2671,63 -0,31%
  • BIST 100 10015,45 -0,43%
  • DOLAR/JAPON YENI 153,243 0,378%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,42249 -0,00633%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 103,86 -0,8045%
  • DOLAR/TURK LIRASI 34,9537 0,1755%
  • EURO/DOLAR 1,0471 0,0344%
  • EURO/TURK LIRASI 36,6393 0,0291%
  • STERLIN/DOLAR 1,26314 -0,29561%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL