Türkiye'nin beyaz eşya ihracatı 9 ayda geçen yılın aynı dönemine göre adet bazında yüzde 28 artarak 19 milyon 26 bine yükseldi.
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği'nden (TÜRKBESD) yapılan açıklamaya göre, ocak-eylül döneminde 6 ana üründe Türkiye'deki beyaz eşya satışları yüzde 12 arttı.
Söz konusu dönemde Türkiye'nin beyaz eşya ihracatı adet bazında yüzde 28 artarak 19 milyon 26 bine ulaştı. Üretimde ise yüzde 26'lık artış yaşandı.
TÜRKBESD'e üye firmaların iç satış ve ihracat olmak üzere toplam satışları ise yüzde 23 artarak 25 milyon 746 bin adet olarak gerçekleşti.
Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, sektörün, yılın 9 ayında hem iç pazarda hem de ihracatta çok iyi bir performans sergilediğini bildirdi.
Toplam iç satış ve ihracat hacminde yakalanan yüzde 23'lük artışa değinen Dinçer, "İç satışta artışın devam etmesindeki en önemli etkenlerin başında konut satışlarındaki yükseliş ve salgının getirdiği ağırlıklı olarak evde zaman geçirilen yeni yaşam tarzı oldu." ifadesini kullandı.
Üretimdeki benzer ivmenin sürdüğünü kaydeden Dinçer, "9 ayda üretimde yüzde 26 artış görülüyor. İhracattaki güçlü performans üçüncü çeyrekte büyümeye önemli destek sağladı. Bu yükselişte salgın süreciyle beyaz eşyaya olan ihtiyacın artması ve kapanma döneminde ertelenen talebin etkili olduğunu düşünüyoruz." açıklamasında bulundu.
Ham madde fiyatlarındaki yükseliş sonucunda yaşanan maliyet artışlarından beyaz eşya sektörünün de etkilendiğini kaydeden Dinçer, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ham madde arz noktalarına uzaklık sebebiyle artan lojistik maliyetler, çip maliyeti, elektrik, doğal gaz, petrol ve çelik fiyatlarında artışlar söz konusu oldu. Çip krizi mevcut süreçte hayatımızın bir gerçeği, tüm bilgiler doğrultusunda 2022'nin son çeyreğine kadar bu durumun içerisinde olmaya devam edeceğiz. Tüm sektörlerin bu sürece bir an önce adaptasyon sağlaması çok önemli. Biz tüm platformlarımızı geliştirdik, sadece ilk tedarikçilerimizle değil alt tedarikçilerimizle de ilişkilerimizi kuvvetlendirdik, uygun sipariş yöntemimiz ile minimum hasarla faaliyetlerimizi sürdürmeye çalışıyoruz."
TÜRKBESD Başkanı Dinçer, artan girdi ve ham madde fiyatlarının uluslararası rekabet güçlerini olumsuz etkilememesi için ham madde ithalatında uygulanan ek vergilerde düzenlemeye gidilmesinin üreticileri rahatlatacağını bildirdi.
Eylül itibarıyla iç pazarda yüksek baz etkisini hissetmeye başladıklarını kaydeden Dinçer, "Maliyet artışını dengeleyerek başta ana ihracat pazarımız Avrupa olmak üzere faaliyet gösterdiğimiz tüm pazarlarda ivmeyi korumaya odaklanacağız." ifadesini kullandı.
Dinçer, önemli pazarlarından AB'nin çevre regülasyonlarına uyumlu olarak faaliyetleri sürdürdüklerini belirterek, "AB, ticari ilişkilerini geliştirdiği ülkelere Paris Anlaşması'na uyumu bir şart olarak getiriyor. Bu anlaşmanın TBMM'de onaylanmasının sektörümüze ihracatta getireceği faydaları önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz." açıklamasında bulundu.
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Semir Kuseyri ise beyaz eşya sektörünün küresel ölçekte daha da iyi bir konuma gelebilmesi için dijital yeşil dönüşümü gerçekleştirmesi gerektiğini bildirdi.
Kuseyri, "Sektörün yüksek teknolojili üretime giden yolda yazılım ve parça üretiminde kısa, orta ve uzun vadeli yatırımları belirlemesi, iş gücünün becerilerini geliştirmesi, inovasyon ekosistemini büyütmesi, fiziksel alt yapı için ise teşvikler alması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özkadı da rekabetçiliklerinin zarar görmemesi açısından Paris Anlaşması'na uyum sağlamanın çok önemli olduğunu belirterek, "2053 karbon nötr hedefine uyumlu şekilde Ulusal Katkı Beyanımızın güncellenmesi ve buna uygun politika ve stratejilerin belirlenmesi öncelik taşıyor." ifadesini kullandı.
Türkiye'de de yeşil vergi sisteminin kurulmasına ihtiyaç duyduğunu aktaran Özkadı, yeşil dönüşüm alanlarında çalışmalar yürüten personelin gelir vergisinden muafiyetinin sağlanması gibi düzenlemelerin dönüşüm sürecine pozitif yansımaları olacağını bildirdi.
Özkadı, çevre dostu ürünler geliştirerek çevre üzerindeki etkilerin en aza indirgenmesinin çok daha önemli hale geldiğini kaydederek, atık ithalatına ilişkin mevzuatın üretimde geri dönüştürülmüş malzeme miktarını artırma çalışmalarını kısıtladığını, mevzuatta değişiklik yapılmasının rekabet gücünü olumlu etkileyeceğini vurguladı.
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz da sektörün karşılaştığı maliyet artışlarının rekabetçiliğe yönelik olumsuz etkilerinden bahsederek, "Sektörümüzün yoğun kullandığı birkaç çelik ürününde geçici bir süre gümrük vergilerinin kaldırılması yönünde talebimiz bulunuyor. Böylece kaçınılamayan maliyet yükünün bir miktar azaltılması ve ihracatta rekabetçiliğimizin zarar görmemesi mümkün olabilecek." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği'nden (TÜRKBESD) yapılan açıklamaya göre, ocak-eylül döneminde 6 ana üründe Türkiye'deki beyaz eşya satışları yüzde 12 arttı.
Söz konusu dönemde Türkiye'nin beyaz eşya ihracatı adet bazında yüzde 28 artarak 19 milyon 26 bine ulaştı. Üretimde ise yüzde 26'lık artış yaşandı.
TÜRKBESD'e üye firmaların iç satış ve ihracat olmak üzere toplam satışları ise yüzde 23 artarak 25 milyon 746 bin adet olarak gerçekleşti.
Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, sektörün, yılın 9 ayında hem iç pazarda hem de ihracatta çok iyi bir performans sergilediğini bildirdi.
Toplam iç satış ve ihracat hacminde yakalanan yüzde 23'lük artışa değinen Dinçer, "İç satışta artışın devam etmesindeki en önemli etkenlerin başında konut satışlarındaki yükseliş ve salgının getirdiği ağırlıklı olarak evde zaman geçirilen yeni yaşam tarzı oldu." ifadesini kullandı.
Üretimdeki benzer ivmenin sürdüğünü kaydeden Dinçer, "9 ayda üretimde yüzde 26 artış görülüyor. İhracattaki güçlü performans üçüncü çeyrekte büyümeye önemli destek sağladı. Bu yükselişte salgın süreciyle beyaz eşyaya olan ihtiyacın artması ve kapanma döneminde ertelenen talebin etkili olduğunu düşünüyoruz." açıklamasında bulundu.
Ham madde fiyatlarındaki yükseliş sonucunda yaşanan maliyet artışlarından beyaz eşya sektörünün de etkilendiğini kaydeden Dinçer, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ham madde arz noktalarına uzaklık sebebiyle artan lojistik maliyetler, çip maliyeti, elektrik, doğal gaz, petrol ve çelik fiyatlarında artışlar söz konusu oldu. Çip krizi mevcut süreçte hayatımızın bir gerçeği, tüm bilgiler doğrultusunda 2022'nin son çeyreğine kadar bu durumun içerisinde olmaya devam edeceğiz. Tüm sektörlerin bu sürece bir an önce adaptasyon sağlaması çok önemli. Biz tüm platformlarımızı geliştirdik, sadece ilk tedarikçilerimizle değil alt tedarikçilerimizle de ilişkilerimizi kuvvetlendirdik, uygun sipariş yöntemimiz ile minimum hasarla faaliyetlerimizi sürdürmeye çalışıyoruz."
"Paris Anlaşması'nın faydalarını önümüzdeki dönemde göreceğiz"
TÜRKBESD Başkanı Dinçer, artan girdi ve ham madde fiyatlarının uluslararası rekabet güçlerini olumsuz etkilememesi için ham madde ithalatında uygulanan ek vergilerde düzenlemeye gidilmesinin üreticileri rahatlatacağını bildirdi.
Eylül itibarıyla iç pazarda yüksek baz etkisini hissetmeye başladıklarını kaydeden Dinçer, "Maliyet artışını dengeleyerek başta ana ihracat pazarımız Avrupa olmak üzere faaliyet gösterdiğimiz tüm pazarlarda ivmeyi korumaya odaklanacağız." ifadesini kullandı.
Dinçer, önemli pazarlarından AB'nin çevre regülasyonlarına uyumlu olarak faaliyetleri sürdürdüklerini belirterek, "AB, ticari ilişkilerini geliştirdiği ülkelere Paris Anlaşması'na uyumu bir şart olarak getiriyor. Bu anlaşmanın TBMM'de onaylanmasının sektörümüze ihracatta getireceği faydaları önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz." açıklamasında bulundu.
"Sektörümüz dijital yeşil dönüşümü gerçekleştirmeli"
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Semir Kuseyri ise beyaz eşya sektörünün küresel ölçekte daha da iyi bir konuma gelebilmesi için dijital yeşil dönüşümü gerçekleştirmesi gerektiğini bildirdi.
Kuseyri, "Sektörün yüksek teknolojili üretime giden yolda yazılım ve parça üretiminde kısa, orta ve uzun vadeli yatırımları belirlemesi, iş gücünün becerilerini geliştirmesi, inovasyon ekosistemini büyütmesi, fiziksel alt yapı için ise teşvikler alması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özkadı da rekabetçiliklerinin zarar görmemesi açısından Paris Anlaşması'na uyum sağlamanın çok önemli olduğunu belirterek, "2053 karbon nötr hedefine uyumlu şekilde Ulusal Katkı Beyanımızın güncellenmesi ve buna uygun politika ve stratejilerin belirlenmesi öncelik taşıyor." ifadesini kullandı.
Türkiye'de de yeşil vergi sisteminin kurulmasına ihtiyaç duyduğunu aktaran Özkadı, yeşil dönüşüm alanlarında çalışmalar yürüten personelin gelir vergisinden muafiyetinin sağlanması gibi düzenlemelerin dönüşüm sürecine pozitif yansımaları olacağını bildirdi.
Özkadı, çevre dostu ürünler geliştirerek çevre üzerindeki etkilerin en aza indirgenmesinin çok daha önemli hale geldiğini kaydederek, atık ithalatına ilişkin mevzuatın üretimde geri dönüştürülmüş malzeme miktarını artırma çalışmalarını kısıtladığını, mevzuatta değişiklik yapılmasının rekabet gücünü olumlu etkileyeceğini vurguladı.
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz da sektörün karşılaştığı maliyet artışlarının rekabetçiliğe yönelik olumsuz etkilerinden bahsederek, "Sektörümüzün yoğun kullandığı birkaç çelik ürününde geçici bir süre gümrük vergilerinin kaldırılması yönünde talebimiz bulunuyor. Böylece kaçınılamayan maliyet yükünün bir miktar azaltılması ve ihracatta rekabetçiliğimizin zarar görmemesi mümkün olabilecek." değerlendirmesini yaptı.