Ceren Oral Balaban [email protected]
Küresel çelik fiyatlarındaki gerileme ve yüksek hammadde maliyetleri, demir-çelik şirketlerini olumsuz etkiliyor. Uzmanlara göre; HRC fiyatlarında sert düşüş ve hammadde maliyetlerinde artış, şirketlerin bilançolarına ve hisse performanslarına negatif yansıyor.
21 Ağustos – 3 Eylül 2022 tarihli sayıdan
Dünya çelik sektörü; 2018'den beri korumacı önlemler nedeniyle zor bir süreç içerisindeyken 2020'nin ilk yarısında pandemiyle yaşanan daralmanın ardından ikinci yarıda biriken talep, hem hammaddede hem de nihai üründe fiyat artışlarına neden oldu.
Çelik sektöründe pandemi sonrası yaşanan emtia fiyat artışları ve beraberinde ortaya çıkan döviz enflasyonuyla hurda ve cevher fiyatlarında geçmişe nazaran önemli bir artış yaşandı. Son 20 yıldır 200-350 dolar/ton aralığında değişen demir hurdası fiyatı, 300-550 dolar/ton bandına yükseldi.
Sıcak haddelenmiş rulo (HRC) ve soğuk haddelenmiş rulo (CRC) fiyatları da zirve seviyelerini test etti. Pandemi sonrası bu yeni normale alışırken dünyanın en büyük çelik üreticisi Çin'in zayıf iç talep nedeniyle ihracata ağırlık vermesiyle küresel çelik fiyatlarında gerileme başladı. Rusya ile İran'ın iskontolu mal tedariki ve artan stagflasyon endişeleri de fiyatlar üzerindeki baskıyı daha da arttırdı.
Türkiye çelik piyasasında ise Rusya-Ukrayna savaşı sonrası 2022 Mart'ta bin 300 dolar/ tona çıkan HRC Türkiye fiyatları küresel gerilemelere ayak uydurdu. Mayıs, haziran ve temmuzda HRC Türkiye fiyatları bin 75 dolar/tondan kademeli olarak 675 dolar/tona geriledi.
2022 Ağustos ortası itibarıyla ise 620 dolar/ton seviyelerinde seyrediyor. Yükselen Çelik CEO'su Barış Göktürk; özellikle Rusya'nın Türkiye'ye çok ucuz çelik ihraç etmesi nedeniyle fiyatların göreceli olarak düştüğünü söylüyor.
"Türkiye'deki yüksek enflasyon ve piyasa faiz oranlarıyla talep de daraldı" diyen Göktürk; çelik fiyatlarının gerilemesinde bankaların kısmen kredi musluklarını kısmasının ve yurtiçinde risk iştahının azalmasının da etkili olduğunu aktarıyor.
Peki; çelik fiyatlarındaki bu aşağı yönlü seyir, BİST'teki demir-çelik şirketlerine nasıl yansıyor? Tablomuzda, sektör hisselerinin hem yıl başından 15 Ağustos'a kadarki süreçte ne kadar getiri elde ettiklerini hem de 2022 yılı içinde test ettikleri zirve seviyelerine göre ne kadar düşüş yaşadıklarını inceleyebilirsiniz.
Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, artan resesyon endişelerinin aşağı yönlü baskıladığı cevher fiyatlarının küresel demir-çelik hisselerini olduğu gibi BİST'teki sektör şirketlerini de olumsuz etkilediğini belirtiyor.
İleriye yönelik fiyatlamaların etkisiyle demir-çelik hisselerinin performansının son dönemde endeks altında seyrettiğini kaydeden Erkan, bilançolarda ikinci çeyrek özelinde önemli bir bozulma görülmese de marjlarda daralma yaşandığını aktarıyor.
Enver Erkan'a göre, BİST'teki demir-çelik şirketleri temel ve öz kaynak anlamında sağlam olduğundan temettü verimi ile kârlılıkta iyi konumunu koruyabilir ancak fiyatlamalarda durum farklı olabilir. Erkan, yatırımcılara hisse fiyatlama-larında küresel cevher fiyatlarına bakarak hareket etmelerini ve global demir-çelik şirketlerinin yurtdışı borsalardaki performansını takip etmelerini öneriyor.
HRC fiyatlarındaki olası sert düşüş ve hammadde maliyetlerindeki artışlar kârlılığı olumsuz etkilerken bu durumun hisse performansına olumsuz yansıyabileceği öngörülüyor. Global Menkul Değerler Araştırma Direktörü Banu Dirim, küresel talepte belirgin iyileşme öngörmediğinden yakın dönemde sektör hisselerinde kalıcı ve güçlü bir yükseliş trendi beklemiyor.
InvestAZ Genel Müdürü Evren Karabulut'un, Inves-tAZ Araştırma ve Yatırım Danışmanlığı'nın görüşlerine dayandırarak yaptığı değerlendirmeye göre; demir-çelik sektörü için küresel enflasyon, resesyon, FED'in faiz politikası, güçlü dolar ve çelik fiyatları belirleyici olacak.
Serbest nakit akımının ve kârlılığın enerji maliyetleri ile hammadde fiyatlarının seyrine göre şekilleneceğini öngören Karabulut, özellikle FVAÖK marjı ile ton başına FVAÖK'teki tablonun önemli olacağına işaret ediyor.
Ürün fiyatlarında kısa vadede toparlanma öngörmeyen Yapı Kredi Yatırım analistleri; "Bu durum, incelediğimiz çelik şirketlerinin kâr marjlarının tarihi ortalamaların üzerinde kalmasına engel olmayacak" diyor. Kurum, 2022 görece zayıf bir yıl olsa da sektöre yönelik orta-uzun vadeli olumlu görüşünü koruyor.
ERDEMİR
Üçüncü çeyrekten itibaren daha zayıf finansallar açıklayabileceği, satış fiyatlarındaki çekilmenin hammadde fiyatlarındaki çekilmeden daha hızlı olmasıyla marjların baskılanabileceği öngörülüyor. Kurumların Erdemir için hedef fiyatlarını düşürdükleri dikkat çekerken 'al' önerisi sürüyor. Yüksek temettü potansiyeliyle öne çıkan Erdemir'in fonksiyonel para birimi dolar olduğundan zayıf TL'den faydalanabileceği notu da düşülüyor.
KARDEMİR
Daha fazla katma değerli ürün grubuna odaklanması ve yurtiçi hammadde tedarik avantajı kârlılığı destekleyebilir. FVAÖK marjının yüksek ve sürdürülebilir olmasına ton başına FVAÖK iyileşmesinin eşlik ettiği aktarılıyor. Cazip çarpanlarla işlem gördüğü kaydedilen hisse için 'al' önerisi veriliyor. Küresel büyüme görünümüne ilişkin belirsizlikler ve Çin-Rusya gibi ülkelerin agresif çelik ihracat politikalarının çelik fiyatları üzerindeki etkisi, hisse performansı için önem arz ediyor.
YÜKSELEN ÇELİK
Katma değerli ürünlerin toplam satışlar içindeki payının artmasıyla Yükselen Çelik'in daha güçlü marjlar ve operasyonel kârlılık elde ettiği bilgisi veriliyor. İlk çeyrekte 1 milyon dolar açık pozisyonu olan şirketin ikinci çeyrek sonunda yaklaşık 8 milyon dolar uzun yabancı para pozisyonuna ulaşması da olumlu olarak değerlendiriliyor.
1,2-1,5 MİLYAR TL CİRO HEDEFİ
2022’nin ilk altı ayında satış gelirlerimizi yüzde 218 artışla 762 milyon TL’ye yükselttik. Dolar bazında satışlar yüzde 70 arttı. Net kâr marjımız yüzde 13,2’den yüzde 15,6’ya, FVAÖK marjımız yüzde 19’dan yüzde 25’e ulaştı. 2022’yi minimum 1,2-1,5 milyar TL ciroyla, nominal net kâr ve FVAÖK büyümesiyle tamamlamayı hedefliyoruz. Yılın kalanı için kurlarda veya piyasa faizlerinde çok yukarı yönlü hareket olmadıkça bu hedeflere ulaşacağımızı öngörüyorum.
DALGALI FİYAT POLİTİKASI
Temmuz ve ağustosta dip olduğunu düşündüğümüz çelik fiyatları önümüzdeki süreçte kısmen artabilir. Ancak stokları dolu olan yurtiçi çelik servis merkezlerinin ve tüccarların bir süre daha fiyat artışına engel olması olasılık dâhilinde. Yılın kalanında dalgalı fiyat politikası oluşacak.
Şu an fiyatlardaki aşağı yönlü hareket, şirketleri ikinci çeyreğe göre daha olumsuz etkileyebilir. Ancak temel konu; emtia veya çelik fiyatındaki dalgalanmadan ziyade talepteki azalma veya artış olacak. Katma değerli ürünler alanında faaliyet gösteren vasıflı çelik servis merkezleri için stokların devir hızı çok önemli. Talep azaldıkça stoklarımız şişiyor ve faiz yükümüz artıyor.
Küresel çelik fiyatlarındaki gerileme ve yüksek hammadde maliyetleri, demir-çelik şirketlerini olumsuz etkiliyor. Uzmanlara göre; HRC fiyatlarında sert düşüş ve hammadde maliyetlerinde artış, şirketlerin bilançolarına ve hisse performanslarına negatif yansıyor.
21 Ağustos – 3 Eylül 2022 tarihli sayıdan
Dünya çelik sektörü; 2018'den beri korumacı önlemler nedeniyle zor bir süreç içerisindeyken 2020'nin ilk yarısında pandemiyle yaşanan daralmanın ardından ikinci yarıda biriken talep, hem hammaddede hem de nihai üründe fiyat artışlarına neden oldu.
Çelik sektöründe pandemi sonrası yaşanan emtia fiyat artışları ve beraberinde ortaya çıkan döviz enflasyonuyla hurda ve cevher fiyatlarında geçmişe nazaran önemli bir artış yaşandı. Son 20 yıldır 200-350 dolar/ton aralığında değişen demir hurdası fiyatı, 300-550 dolar/ton bandına yükseldi.
Sıcak haddelenmiş rulo (HRC) ve soğuk haddelenmiş rulo (CRC) fiyatları da zirve seviyelerini test etti. Pandemi sonrası bu yeni normale alışırken dünyanın en büyük çelik üreticisi Çin'in zayıf iç talep nedeniyle ihracata ağırlık vermesiyle küresel çelik fiyatlarında gerileme başladı. Rusya ile İran'ın iskontolu mal tedariki ve artan stagflasyon endişeleri de fiyatlar üzerindeki baskıyı daha da arttırdı.
HRC FİYATLARI DÜŞÜYOR
Türkiye çelik piyasasında ise Rusya-Ukrayna savaşı sonrası 2022 Mart'ta bin 300 dolar/ tona çıkan HRC Türkiye fiyatları küresel gerilemelere ayak uydurdu. Mayıs, haziran ve temmuzda HRC Türkiye fiyatları bin 75 dolar/tondan kademeli olarak 675 dolar/tona geriledi.
2022 Ağustos ortası itibarıyla ise 620 dolar/ton seviyelerinde seyrediyor. Yükselen Çelik CEO'su Barış Göktürk; özellikle Rusya'nın Türkiye'ye çok ucuz çelik ihraç etmesi nedeniyle fiyatların göreceli olarak düştüğünü söylüyor.
"Türkiye'deki yüksek enflasyon ve piyasa faiz oranlarıyla talep de daraldı" diyen Göktürk; çelik fiyatlarının gerilemesinde bankaların kısmen kredi musluklarını kısmasının ve yurtiçinde risk iştahının azalmasının da etkili olduğunu aktarıyor.
MARJLARDA DARALMA
Peki; çelik fiyatlarındaki bu aşağı yönlü seyir, BİST'teki demir-çelik şirketlerine nasıl yansıyor? Tablomuzda, sektör hisselerinin hem yıl başından 15 Ağustos'a kadarki süreçte ne kadar getiri elde ettiklerini hem de 2022 yılı içinde test ettikleri zirve seviyelerine göre ne kadar düşüş yaşadıklarını inceleyebilirsiniz.
Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, artan resesyon endişelerinin aşağı yönlü baskıladığı cevher fiyatlarının küresel demir-çelik hisselerini olduğu gibi BİST'teki sektör şirketlerini de olumsuz etkilediğini belirtiyor.
İleriye yönelik fiyatlamaların etkisiyle demir-çelik hisselerinin performansının son dönemde endeks altında seyrettiğini kaydeden Erkan, bilançolarda ikinci çeyrek özelinde önemli bir bozulma görülmese de marjlarda daralma yaşandığını aktarıyor.
Enver Erkan'a göre, BİST'teki demir-çelik şirketleri temel ve öz kaynak anlamında sağlam olduğundan temettü verimi ile kârlılıkta iyi konumunu koruyabilir ancak fiyatlamalarda durum farklı olabilir. Erkan, yatırımcılara hisse fiyatlama-larında küresel cevher fiyatlarına bakarak hareket etmelerini ve global demir-çelik şirketlerinin yurtdışı borsalardaki performansını takip etmelerini öneriyor.
GÜÇLÜ YÜKSELİŞ GELİR Mİ?
HRC fiyatlarındaki olası sert düşüş ve hammadde maliyetlerindeki artışlar kârlılığı olumsuz etkilerken bu durumun hisse performansına olumsuz yansıyabileceği öngörülüyor. Global Menkul Değerler Araştırma Direktörü Banu Dirim, küresel talepte belirgin iyileşme öngörmediğinden yakın dönemde sektör hisselerinde kalıcı ve güçlü bir yükseliş trendi beklemiyor.
InvestAZ Genel Müdürü Evren Karabulut'un, Inves-tAZ Araştırma ve Yatırım Danışmanlığı'nın görüşlerine dayandırarak yaptığı değerlendirmeye göre; demir-çelik sektörü için küresel enflasyon, resesyon, FED'in faiz politikası, güçlü dolar ve çelik fiyatları belirleyici olacak.
Serbest nakit akımının ve kârlılığın enerji maliyetleri ile hammadde fiyatlarının seyrine göre şekilleneceğini öngören Karabulut, özellikle FVAÖK marjı ile ton başına FVAÖK'teki tablonun önemli olacağına işaret ediyor.
Ürün fiyatlarında kısa vadede toparlanma öngörmeyen Yapı Kredi Yatırım analistleri; "Bu durum, incelediğimiz çelik şirketlerinin kâr marjlarının tarihi ortalamaların üzerinde kalmasına engel olmayacak" diyor. Kurum, 2022 görece zayıf bir yıl olsa da sektöre yönelik orta-uzun vadeli olumlu görüşünü koruyor.
ÖNE ÇIKAN ÜÇ DEMİR-ÇELİK HİSSESİNİN ÖZEL ANALİZLERİ
ERDEMİR
Üçüncü çeyrekten itibaren daha zayıf finansallar açıklayabileceği, satış fiyatlarındaki çekilmenin hammadde fiyatlarındaki çekilmeden daha hızlı olmasıyla marjların baskılanabileceği öngörülüyor. Kurumların Erdemir için hedef fiyatlarını düşürdükleri dikkat çekerken 'al' önerisi sürüyor. Yüksek temettü potansiyeliyle öne çıkan Erdemir'in fonksiyonel para birimi dolar olduğundan zayıf TL'den faydalanabileceği notu da düşülüyor.
KARDEMİR
Daha fazla katma değerli ürün grubuna odaklanması ve yurtiçi hammadde tedarik avantajı kârlılığı destekleyebilir. FVAÖK marjının yüksek ve sürdürülebilir olmasına ton başına FVAÖK iyileşmesinin eşlik ettiği aktarılıyor. Cazip çarpanlarla işlem gördüğü kaydedilen hisse için 'al' önerisi veriliyor. Küresel büyüme görünümüne ilişkin belirsizlikler ve Çin-Rusya gibi ülkelerin agresif çelik ihracat politikalarının çelik fiyatları üzerindeki etkisi, hisse performansı için önem arz ediyor.
YÜKSELEN ÇELİK
Katma değerli ürünlerin toplam satışlar içindeki payının artmasıyla Yükselen Çelik'in daha güçlü marjlar ve operasyonel kârlılık elde ettiği bilgisi veriliyor. İlk çeyrekte 1 milyon dolar açık pozisyonu olan şirketin ikinci çeyrek sonunda yaklaşık 8 milyon dolar uzun yabancı para pozisyonuna ulaşması da olumlu olarak değerlendiriliyor.
BARIŞ GÖKTÜRK YÜKSELEN ÇELİK YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI VE CEO’SU: “FİYATLARIN SEYRİNDEN ÇOK TALEBİN ARTMASI ÖNEMLİ”
1,2-1,5 MİLYAR TL CİRO HEDEFİ
2022’nin ilk altı ayında satış gelirlerimizi yüzde 218 artışla 762 milyon TL’ye yükselttik. Dolar bazında satışlar yüzde 70 arttı. Net kâr marjımız yüzde 13,2’den yüzde 15,6’ya, FVAÖK marjımız yüzde 19’dan yüzde 25’e ulaştı. 2022’yi minimum 1,2-1,5 milyar TL ciroyla, nominal net kâr ve FVAÖK büyümesiyle tamamlamayı hedefliyoruz. Yılın kalanı için kurlarda veya piyasa faizlerinde çok yukarı yönlü hareket olmadıkça bu hedeflere ulaşacağımızı öngörüyorum.
DALGALI FİYAT POLİTİKASI
Temmuz ve ağustosta dip olduğunu düşündüğümüz çelik fiyatları önümüzdeki süreçte kısmen artabilir. Ancak stokları dolu olan yurtiçi çelik servis merkezlerinin ve tüccarların bir süre daha fiyat artışına engel olması olasılık dâhilinde. Yılın kalanında dalgalı fiyat politikası oluşacak.
Şu an fiyatlardaki aşağı yönlü hareket, şirketleri ikinci çeyreğe göre daha olumsuz etkileyebilir. Ancak temel konu; emtia veya çelik fiyatındaki dalgalanmadan ziyade talepteki azalma veya artış olacak. Katma değerli ürünler alanında faaliyet gösteren vasıflı çelik servis merkezleri için stokların devir hızı çok önemli. Talep azaldıkça stoklarımız şişiyor ve faiz yükümüz artıyor.