Powell, küresel belirsizlikler ve ekonomik riskler nedeniyle para politikası kararlarının dikkatle alınması gerektiğini vurguladı.
Powell, vergi, ticaret ve göç politikalarındaki değişimlerin Fed’in istihdam ve fiyat istikrarı hedefleri arasındaki risk dengesini etkilediğini söyledi.
İşgücü piyasasının güçlü ve ekonominin dirençli olduğunu belirten Powell, buna karşın aşağı yönlü risklerin arttığını ifade etti. Özellikle gümrük tarifelerinin enflasyonu yeniden yükseltme ihtimali üzerinde durarak stagflasyon riskine dikkat çekti.
Powell, geçen yıla göre politika faizinin 1 puan daha düşük olduğunu, işsizliğin ise hala düşük seviyelerde seyrettiğini hatırlatarak, mevcut koşulların Fed’in “ihtiyatlı adımlar atmasına” imkan verdiğini dile getirdi.
Powell konuşmasında, "Politikanın kısıtlayıcı bölgede olmasıyla birlikte temel görünüm ve değişen risk dengesi, politika duruşumuzu ayarlamamızı gerektirebilir" ifadelerini kullandı.
CNBC'nin haberine göre Powell’ın konuşması, doğrudan bir faiz indirimi açıklaması içermese de piyasalarda 16-17 Eylül’de yapılacak toplantıda indirim ihtimalini güçlendirdi. Açıklamanın ardından Dow Jones Endeksi 600 puandan fazla yükseldi, 2 yıllık ABD tahvil getirisi ise yüzde 3,71’e geriledi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Fed’e yönelik faiz indirimleri çağrıları devam ederken, Powell bağımsızlığa vurgu yaptı ve “FOMC üyeleri kararlarını yalnızca verilerin ekonomik görünüme etkilerine göre verecek. Bu yaklaşımımızdan asla sapmayacağız” dedi.
Powell, ayrıca Fed’in beş yıllık politika gözden geçirmesine değindi. 2020’de Covid-19 döneminde benimsenen “esnek ortalama enflasyon hedeflemesi” stratejisinin, sonrasında hızla yükselen enflasyon karşısında yetersiz kaldığını ifade etti.
Yüzde 2’lik enflasyon hedefinin korunduğunu belirten Powell, bu hedefin uzun vadeli beklentileri istikrarda tutmak açısından kritik olduğunu söyledi.