ABD Merkez Bankası'nın (Fed), ülkede 41 yılın zirvesine çıkan enflasyonu kontrol altına almak için resesyon riskini üstlenmesi, piyasalarda öngörülen güçlü ihtimaller arasında bulunuyor.
ABD'de enflasyondaki yükselişin sürmesiyle Fed'in agresif "şahin" politikalarına öngörülenden daha uzun süre devam edebileceği tahminleri kuvvetlenmeye başlarken, enflasyonda son gelen veriye karşın henüz en yükseğin görülmediğine dair endişeler artmaya başladı.
Fed'in enflasyonu kontrol altına almak için resesyon riskini üstlenmesi, piyasalarda beklenen güçlü ihtimaller arasında yer alıyor.
Merkezi ABD'de bulunan piyasa araştırma şirketi FWD Bonds'un Başekonomisti Chris Rupkey, AA muhabirine yaptığı açıklamada, enflasyonun kontrolden çıktığını ve Fed'in politika yapıcılarının piyasa beklentilerinin önüne geçmek için daha hızlı hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Fed'in 100 baz puanlık sürpriz bir faiz artırımı ile "büyük oynaması" gerektiğini belirten Rupkey, resesyon risklerinin yüzde 50'nin üzerinde bulunduğunu ancak bunun alınmaya değer bir risk olduğunu kaydetti. Rupkey, "Çünkü enflasyon herkese, işletmelere, tüketicilere zarar veriyor." dedi.
Tüketici duyarlılığının tarihin en düşük seviyelerinde olduğunu vurgulayan Rupkey, sadece Fed'in aşırı yüksek enflasyonun yayılmasını durdurmak için gerekli araçlara sahip olduğunu söyledi.
Rabobank Kıdemli ABD Stratejisti Philip Marey de Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) haziran ve temmuz aylarında 50 baz puanlık artırım için uzlaşmaya vardığını, haziran toplantısında FOMC üyelerinin eylül ayına odaklanacağını kaydetti.
ABD'nin en son açıkladığı enflasyon verisiyle birlikte eylül ayında da en muhtemel sonucun 50 baz puanlık bir artış olduğunu belirten Marey, ondan sonrasında da yeni noktasal grafiğin FOMC'nin ne kadar ileriye gitmeyi planladığı konusunda bir fikir vereceğini söyledi.
Marey, ücret-fiyat sarmalının şimdiden başladığını aktararak, enflasyonu tekrar kontrol altına almak için Fed'in ekonomiyi resesyona sokması gerekebileceğini kaydetti.
Ekonomi zarar görse de Fed'in şu andaki odak noktasının enflasyon olarak göründüğünü ifade eden Marey, "Bununla birlikte bir dizi olumsuz arz şoku ABD ekonomisini resesyona çekmese bile Fed'in enflasyonu kontrol altına alma yönündeki geç girişiminin ekonomiyi uçurumun kenarına itmesi muhtemeldir." dedi.
Marey, Fed'in temel politika hatasının "geçen yıl enflasyondaki yükselişi görmezden gelmek ve bundan dolayı gafil avlanmak" olduğunu, ekonomiyi resesyona sokmadan bunu tersine çevirmenin çok zor olacağını söyledi.
Berenberg ABD, Amerika, Asya Başekonomisti Mickey Levy ise Fed'in faizlerde 50 baz puan artırıma gidebileceğini belirtti.
Levy, Fed Başkanı Jerome Powell'ın, basın toplantısında, "amaçlarının hem temmuz hem de eylül toplantısında 50 baz puanlık artışa gitmek olduğunu" belirtebileceğini söyledi.
ABD'de enflasyondaki yükselişin sürmesiyle Fed'in agresif "şahin" politikalarına öngörülenden daha uzun süre devam edebileceği tahminleri kuvvetlenmeye başlarken, enflasyonda son gelen veriye karşın henüz en yükseğin görülmediğine dair endişeler artmaya başladı.
Fed'in enflasyonu kontrol altına almak için resesyon riskini üstlenmesi, piyasalarda beklenen güçlü ihtimaller arasında yer alıyor.
Merkezi ABD'de bulunan piyasa araştırma şirketi FWD Bonds'un Başekonomisti Chris Rupkey, AA muhabirine yaptığı açıklamada, enflasyonun kontrolden çıktığını ve Fed'in politika yapıcılarının piyasa beklentilerinin önüne geçmek için daha hızlı hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Fed'in 100 baz puanlık sürpriz bir faiz artırımı ile "büyük oynaması" gerektiğini belirten Rupkey, resesyon risklerinin yüzde 50'nin üzerinde bulunduğunu ancak bunun alınmaya değer bir risk olduğunu kaydetti. Rupkey, "Çünkü enflasyon herkese, işletmelere, tüketicilere zarar veriyor." dedi.
Tüketici duyarlılığının tarihin en düşük seviyelerinde olduğunu vurgulayan Rupkey, sadece Fed'in aşırı yüksek enflasyonun yayılmasını durdurmak için gerekli araçlara sahip olduğunu söyledi.
Eylül ayında da en muhtemel sonucun 50 baz puanlık bir artış
Rabobank Kıdemli ABD Stratejisti Philip Marey de Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) haziran ve temmuz aylarında 50 baz puanlık artırım için uzlaşmaya vardığını, haziran toplantısında FOMC üyelerinin eylül ayına odaklanacağını kaydetti.
ABD'nin en son açıkladığı enflasyon verisiyle birlikte eylül ayında da en muhtemel sonucun 50 baz puanlık bir artış olduğunu belirten Marey, ondan sonrasında da yeni noktasal grafiğin FOMC'nin ne kadar ileriye gitmeyi planladığı konusunda bir fikir vereceğini söyledi.
Marey, ücret-fiyat sarmalının şimdiden başladığını aktararak, enflasyonu tekrar kontrol altına almak için Fed'in ekonomiyi resesyona sokması gerekebileceğini kaydetti.
Ekonomi zarar görse de Fed'in şu andaki odak noktasının enflasyon olarak göründüğünü ifade eden Marey, "Bununla birlikte bir dizi olumsuz arz şoku ABD ekonomisini resesyona çekmese bile Fed'in enflasyonu kontrol altına alma yönündeki geç girişiminin ekonomiyi uçurumun kenarına itmesi muhtemeldir." dedi.
Marey, Fed'in temel politika hatasının "geçen yıl enflasyondaki yükselişi görmezden gelmek ve bundan dolayı gafil avlanmak" olduğunu, ekonomiyi resesyona sokmadan bunu tersine çevirmenin çok zor olacağını söyledi.
Berenberg ABD, Amerika, Asya Başekonomisti Mickey Levy ise Fed'in faizlerde 50 baz puan artırıma gidebileceğini belirtti.
Levy, Fed Başkanı Jerome Powell'ın, basın toplantısında, "amaçlarının hem temmuz hem de eylül toplantısında 50 baz puanlık artışa gitmek olduğunu" belirtebileceğini söyledi.