IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ, Akkuyu Nükleer AŞ tarafından yürütülen fesih girişiminin uluslararası hukuka aykırı olduğunu bildirdi.
Şirketten yapılan açıklamada, Akkuyu Nükleer AŞ'nin, "Akkuyu NGS projesinde çalışmalarını tamamlayan IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ ile sözleşmenin feshedildiği" yönündeki basın açıklamalarının hukuken geçersiz olduğu ifade edildi.
Açıklamada, şirket tarafından yürütülen fesih girişiminin sözleşmenin tabi olduğu uluslararası hukuka ve Türkiye Cumhuriyeti Hukuku'na aykırı olduğu belirtildi.
IC İçtaş İnşaat AŞ'nin, Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi kapsamında Rosatom ortaklı Rus Titan-2 şirketiyle yüzde 50-50 eşit oranda hissedar olduğu, T2-IC Ortak Girişim AŞ proje işvereni Akkuyu Nükleer AŞ ile Mühendislik, Tedarik ve İnşaat Sözleşmesi'ni 22 Temmuz 2019 tarihinde imzaladığının kaydedildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Kamuoyuna duyurulan fesih girişimi bildirisinde yalnızca şirketimiz IC İçtaş İnşaat'ın sözleşmesinin tek taraflı olarak sona erdirildiği belirtilmiştir. IC İçtaş İnşaat, Akkuyu Nükleer AŞ ile direkt hiçbir sözleşmenin tarafı olmayıp, Rus TİTAN-2 şirketi ile beraber kurulmuş olan T2-IC Ortak Girişim AŞ'nin, TİTAN-2 ile beraber eşit hak ve yükümlülüğe sahip yüzde 50 hissedarı konumundadır. Projede tüm işler her seviyede eşit hak ve sorumlulukta ortak olarak yürütülmektedir.
Akkuyu Nükleer AŞ bir taraftan T2-IC Ortak Girişim AŞ'nin sözleşmesinin feshi girişimini bu çapta bir projeye göre son derece yüzeysel ve hukuk yönünden kabul edilemez gerekçelere dayandırmak isterken, diğer taraftan bu ortak girişimde IC İçtaş İnşaat ile eşit yönetim hakkına ve sorumluluğuna sahip Rus TİTAN-2 şirketinin alt şirketleri aracılığı ile doğrudan ve dolaylı olarak yüzde yüz hissedarı olduğu merkezi Rusya'da bulunan TSM Enerji İnşaat Sanayi Limited Şirketi (TSM) ile yeni sözleşme imzalamıştır. Bu büyüklükte bir projenin ana yüklenicisi olarak sözleşme imzalanan firmanın herhangi bir iş bitirme yeterliliği olmayan bir limited şirket olması da yapılan işlemdeki oldu bitti yaratma çabasını açıkça göstermektedir. TSM şirketi ile Akkuyu arasındaki bu sözleşme hem yerleşik hukuka hem de IC İçtaş İnşaat ile Rus TİTAN-2 şirketi arasında imzalı hissedarlar sözleşmesinde yer alan münhasırlık hükümleri içeren sözleşmeye açıkça aykırıdır."
Akkuyu Nükleer AŞ'nin verdiği talimatla sahadaki işlerin durdurulduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Tüm mühendislik, tedarik ve inşaat işlerinin tek bir Rus şirketine hileli, hukuk tanımaz bir şekilde verilmesi, projenin yönetimindeki Türk şirketlerinin varlığını bir oldu bittiye getirerek bitirmeye, projenin yönetim kadrolarında yer alan 3 bine yakın Türk personeli ve bu kadronun yönetiminde çalışan yüzde 93'ü Türk 25 bin kişilik çalışan kadromuzu tasfiye ederek Türk şirketlerini sadece standart inşaat işleri yapan alt taşeron seviyesine indirgemeye çalışmaktır. Akkuyu Nükleer AŞ tarafından yapılan basın açıklamalarında yer alan hususlar gerçeği yansıtmamakta ve kamuoyunda proje alanında her şey yolunda algısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Akkuyu AŞ'nin hukuksuz fesih bildirimi kapsamında verdiği talimat çerçevesinde sahadaki işler durdurulmuş, on binlerce çalışanımız mağdur edilmemeleri adına ücretli izne gönderilmiştir. Belirtilenin aksine, teknik güvenliği gerektiren yapıların korunmasına ait işler kapsamında son derece sınırlı bir çalışma yürütülmektedir. Esasen fesih bildirimi ile birlikte sahada hukuken çalışma şartları ortadan kalkmış olup, sigortalar geçersiz hale gelmiş, işverenin yetkili personelimizin sahaya girişini engellemesi sebebiyle iş sağlığı ve güvenliği şartları ortadan kalkmıştır."
Şirketten yapılan açıklamada, Akkuyu Nükleer AŞ'nin, "Akkuyu NGS projesinde çalışmalarını tamamlayan IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ ile sözleşmenin feshedildiği" yönündeki basın açıklamalarının hukuken geçersiz olduğu ifade edildi.
Açıklamada, şirket tarafından yürütülen fesih girişiminin sözleşmenin tabi olduğu uluslararası hukuka ve Türkiye Cumhuriyeti Hukuku'na aykırı olduğu belirtildi.
IC İçtaş İnşaat AŞ'nin, Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi kapsamında Rosatom ortaklı Rus Titan-2 şirketiyle yüzde 50-50 eşit oranda hissedar olduğu, T2-IC Ortak Girişim AŞ proje işvereni Akkuyu Nükleer AŞ ile Mühendislik, Tedarik ve İnşaat Sözleşmesi'ni 22 Temmuz 2019 tarihinde imzaladığının kaydedildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Kamuoyuna duyurulan fesih girişimi bildirisinde yalnızca şirketimiz IC İçtaş İnşaat'ın sözleşmesinin tek taraflı olarak sona erdirildiği belirtilmiştir. IC İçtaş İnşaat, Akkuyu Nükleer AŞ ile direkt hiçbir sözleşmenin tarafı olmayıp, Rus TİTAN-2 şirketi ile beraber kurulmuş olan T2-IC Ortak Girişim AŞ'nin, TİTAN-2 ile beraber eşit hak ve yükümlülüğe sahip yüzde 50 hissedarı konumundadır. Projede tüm işler her seviyede eşit hak ve sorumlulukta ortak olarak yürütülmektedir.
Akkuyu Nükleer AŞ bir taraftan T2-IC Ortak Girişim AŞ'nin sözleşmesinin feshi girişimini bu çapta bir projeye göre son derece yüzeysel ve hukuk yönünden kabul edilemez gerekçelere dayandırmak isterken, diğer taraftan bu ortak girişimde IC İçtaş İnşaat ile eşit yönetim hakkına ve sorumluluğuna sahip Rus TİTAN-2 şirketinin alt şirketleri aracılığı ile doğrudan ve dolaylı olarak yüzde yüz hissedarı olduğu merkezi Rusya'da bulunan TSM Enerji İnşaat Sanayi Limited Şirketi (TSM) ile yeni sözleşme imzalamıştır. Bu büyüklükte bir projenin ana yüklenicisi olarak sözleşme imzalanan firmanın herhangi bir iş bitirme yeterliliği olmayan bir limited şirket olması da yapılan işlemdeki oldu bitti yaratma çabasını açıkça göstermektedir. TSM şirketi ile Akkuyu arasındaki bu sözleşme hem yerleşik hukuka hem de IC İçtaş İnşaat ile Rus TİTAN-2 şirketi arasında imzalı hissedarlar sözleşmesinde yer alan münhasırlık hükümleri içeren sözleşmeye açıkça aykırıdır."
Akkuyu Nükleer AŞ'nin verdiği talimatla sahadaki işlerin durdurulduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Tüm mühendislik, tedarik ve inşaat işlerinin tek bir Rus şirketine hileli, hukuk tanımaz bir şekilde verilmesi, projenin yönetimindeki Türk şirketlerinin varlığını bir oldu bittiye getirerek bitirmeye, projenin yönetim kadrolarında yer alan 3 bine yakın Türk personeli ve bu kadronun yönetiminde çalışan yüzde 93'ü Türk 25 bin kişilik çalışan kadromuzu tasfiye ederek Türk şirketlerini sadece standart inşaat işleri yapan alt taşeron seviyesine indirgemeye çalışmaktır. Akkuyu Nükleer AŞ tarafından yapılan basın açıklamalarında yer alan hususlar gerçeği yansıtmamakta ve kamuoyunda proje alanında her şey yolunda algısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Akkuyu AŞ'nin hukuksuz fesih bildirimi kapsamında verdiği talimat çerçevesinde sahadaki işler durdurulmuş, on binlerce çalışanımız mağdur edilmemeleri adına ücretli izne gönderilmiştir. Belirtilenin aksine, teknik güvenliği gerektiren yapıların korunmasına ait işler kapsamında son derece sınırlı bir çalışma yürütülmektedir. Esasen fesih bildirimi ile birlikte sahada hukuken çalışma şartları ortadan kalkmış olup, sigortalar geçersiz hale gelmiş, işverenin yetkili personelimizin sahaya girişini engellemesi sebebiyle iş sağlığı ve güvenliği şartları ortadan kalkmıştır."