İstanbul Medipol Üniversitesi tarafından paylaşılan açıklamada Öztürk, maske takmanın önemine ve yeni normal döneme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Önemli olanın maskeyi doğru ve yerinde takmak olduğunu aktaran Öztürk "Özellikle fiziki mesafenin bozulduğu kapalı alanlarda maske takmak zorundayız. Maske, doğru kullanılmadığı takdirde bir aksesuardan öte geçmez" açıklamasında bulundu.
Prof. Dr. Öztürk, maskeyi doğru kullanmamanın cezayı kapsayıp kapsamayacağının ise yöneticilerin takdirinde olduğunu bildirdi.
Maskenin vatandaşlık bilinciyle takılması gerektiğini belirten Öztürk, şunları kaydetti:
"Kurallar çok açık ve net. Görevlilerin halk sağlığını koruma adına Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’ndan alınan yetkilerle bir denetim yapma zarureti var. Denetimler esnasında maskesizlik veya yanlış kullanım bir cezai yaptırım gerektirecektir. Maske takmak insani bir görevdir, bu dönemde dünyanın sağlığına katkı vermek anlamını taşıyor. Ben gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızın zoraki değil de vatandaşlık bilinciyle hareket ederek bunu yapacaklarına inanıyorum. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) gençleri daha hafif ve sessiz etkiliyor ancak gençler evlerine gittiklerinde aile büyükleriyle bir araya geliyor. Bu nedenle gençlerimiz parklarda bahçelerde daha dikkatli olmalı, hepimizin hassas olması gerekiyor."
Kurallara uymak dışında çıkar bir yolun olmadığını dile getiren Öztürk, aşı çalışmalarında sonuca ulaşmanın ise en az 4-5 ayı bulacağını ifade etti.
Dünyadaki vaka sayılarında bir azalma olmadığını belirten Öztürk, "Dünyanın farklı ülkelerinde artışlar var. Dünya, geçtiğimiz günlerde 176 bin ile bir gündeki en yüksek vaka sayısına ulaştı. Sadece Türkiye’de salgının bitmesi tek başına anlam taşımıyor. Uluslararası insan trafiği de başlıyor. Bu sebeple sayıların dünyada da azalması gerekiyor. Biz her konuda hassas olmak zorundayız. Birbirimizi nezaketle uyarmak ve uyarılara teşekkür ederek uymak zorundayız. Bunun dışında çıkar yolumuz yok. Bu nedenlerle hastalığa yakalanmamak için kendimizi ve yakınlarımızı temel kurallara uyarak korumalıyız" değerlendirmesinde bulundu.
Öztürk, Kovid-19 geçirenler de dahil istisnasız olarak herkesin kurallara kesinlikle uyması gerektiğini dile getirdi.
Vaka sayılarındaki artışın kuralların ihlal edilmesiyle doğru orantılı olduğunu aktaran Öztürk, şu ifadeleri kullandı:
"Kademeli serbestlik başladığından itibaren Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere bütün yetkililer 'normale değil, yeni normale geçiyoruz' diye çok sık bir şekilde vurguladılar. Kurallara uymayanlar rehavet içindedirler. Bu hastalığın bulaşma yolları belli. Her duruma uygun kural tek tek belirlenmiş. Kurallara uyulduğu dönemde ülkedeki rakamlar beş binlerden binin altına inmişti. Rehavete kapılmadan kurallara uymalıyız. Kurallara uyulmazsa bulaşması beklenen bir sonuç."
Önemli olanın maskeyi doğru ve yerinde takmak olduğunu aktaran Öztürk "Özellikle fiziki mesafenin bozulduğu kapalı alanlarda maske takmak zorundayız. Maske, doğru kullanılmadığı takdirde bir aksesuardan öte geçmez" açıklamasında bulundu.
Maske uyarısı
Prof. Dr. Öztürk, maskeyi doğru kullanmamanın cezayı kapsayıp kapsamayacağının ise yöneticilerin takdirinde olduğunu bildirdi.
Maskenin vatandaşlık bilinciyle takılması gerektiğini belirten Öztürk, şunları kaydetti:
"Kurallar çok açık ve net. Görevlilerin halk sağlığını koruma adına Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’ndan alınan yetkilerle bir denetim yapma zarureti var. Denetimler esnasında maskesizlik veya yanlış kullanım bir cezai yaptırım gerektirecektir. Maske takmak insani bir görevdir, bu dönemde dünyanın sağlığına katkı vermek anlamını taşıyor. Ben gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızın zoraki değil de vatandaşlık bilinciyle hareket ederek bunu yapacaklarına inanıyorum. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) gençleri daha hafif ve sessiz etkiliyor ancak gençler evlerine gittiklerinde aile büyükleriyle bir araya geliyor. Bu nedenle gençlerimiz parklarda bahçelerde daha dikkatli olmalı, hepimizin hassas olması gerekiyor."
"Aşı için en az 4-5 aya ihtiyaç var"
Kurallara uymak dışında çıkar bir yolun olmadığını dile getiren Öztürk, aşı çalışmalarında sonuca ulaşmanın ise en az 4-5 ayı bulacağını ifade etti.
Dünyadaki vaka sayılarında bir azalma olmadığını belirten Öztürk, "Dünyanın farklı ülkelerinde artışlar var. Dünya, geçtiğimiz günlerde 176 bin ile bir gündeki en yüksek vaka sayısına ulaştı. Sadece Türkiye’de salgının bitmesi tek başına anlam taşımıyor. Uluslararası insan trafiği de başlıyor. Bu sebeple sayıların dünyada da azalması gerekiyor. Biz her konuda hassas olmak zorundayız. Birbirimizi nezaketle uyarmak ve uyarılara teşekkür ederek uymak zorundayız. Bunun dışında çıkar yolumuz yok. Bu nedenlerle hastalığa yakalanmamak için kendimizi ve yakınlarımızı temel kurallara uyarak korumalıyız" değerlendirmesinde bulundu.
"Vaka sayılarındaki artışın kuralların ihlal edilmesiyle doğru orantılı"
Öztürk, Kovid-19 geçirenler de dahil istisnasız olarak herkesin kurallara kesinlikle uyması gerektiğini dile getirdi.
Vaka sayılarındaki artışın kuralların ihlal edilmesiyle doğru orantılı olduğunu aktaran Öztürk, şu ifadeleri kullandı:
"Kademeli serbestlik başladığından itibaren Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere bütün yetkililer 'normale değil, yeni normale geçiyoruz' diye çok sık bir şekilde vurguladılar. Kurallara uymayanlar rehavet içindedirler. Bu hastalığın bulaşma yolları belli. Her duruma uygun kural tek tek belirlenmiş. Kurallara uyulduğu dönemde ülkedeki rakamlar beş binlerden binin altına inmişti. Rehavete kapılmadan kurallara uymalıyız. Kurallara uyulmazsa bulaşması beklenen bir sonuç."