Mayıs seçimlerinin ardından daha Ortodoks politikalara dönüşün kredi açısından olumlu olduğu belirtilen raporda, önemli makroekonomik dengesizliklerin azaltılmasının zaman alacağı kaydedildi.
Raporda, parasal sıkılaşmanın Türkiye'nin dış dengesizliğinin azaltılması ve merkez bankasının döviz rezervlerinin yeniden yapılandırması olasılığını da artırdığına işaret edilerek, bunların ülkenin dış şoklara karşı kırılganlığını azaltacağı ifade edildi.
Sıkı parasal duruşun sürdürülmesi ve ücret anlaşmalarının TCMB'nin enflasyonu önemli ölçüde düşürme hedefiyle uyumlu olması durumunda kredi notu görünümünün pozitife çevrilebileceği belirtilen raporda, cari işlemler açığındaki azalma ve döviz rezervlerinin daha yüksek düzeyde olduğuna dair daha fazla kanıtın özellikle bu eğilimlerin ülkenin dış rekabet gücündeki iyileşmenin ve sürekli sermaye girişlerinin sonucu olması halinde kredi notu için olumlu olacağı kaydedildi.
Raporda, Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 4, gelecek yıl yüzde 2,5 ve 2025'te yüzde 3 büyümesinin beklendiği ifade edildi.
Ülkede ortalama enflasyonun bu yıl yüzde 53,5, gelecek yıl 58,9 ve 2025'te 39,1 olarak tahmin edildiği belirtilen raporda, Türkiye'nin cari işlemler açığının gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) oranının ise 2023'te yüzde 4,7, 2024'te 3,4 ve 2025'te yüzde 3 olarak öngörüldüğü kaydedildi.