Dünya gazetesinden Maruf Buzcugil ve Canan Sarıkaya'nın sorularını yanıtlayan AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, faturalarla ilgili de konuştu.
Kurtulmuş, "İlk planda yüksek enflasyon ortaya çıkınca asgari ücret ve memur ve emeklilerin ücretlerinde iyileştirmeler yapıldı, Temmuz ayında yeniden gözden geçirilecek. Bir taraftan da doğalgaz fiyatlarının 4'te üçünü, elektrik faturalarının yarısını devlet ödedi. Bunun hazineye getirdiği olağanüstü bir yük var, bu zam maalesef 1 Ocak itibariyle vatandaşımıza yansıdı, ağır bir fatura oldu, bunun farkındayız ama zorunlu, kaçınılmaz bir durumdu" dedi.
Kurtulmuş şöyle devam etti: İnşallah bir kaç ay içinde enflasyon geriye doğru gidecek vatandaşın alım gücü daha iyi bir noktaya gelecek. Bazı mallarda KDV’nin düşürülmesi konusunda çalışma var. Her şeyin farkındayız, nerede ne eksik var biliyoruz, önümüzde bir seçim var. Siyaseti bilen tecrübeli bir kadroyuz. Sanki ekonomideki bu gelişmeleri, muhalefet görüyor da biz görmüyoruz algısı çok haksız bir algıdır. Vatandaşımızın siyasi değerlendirmeleri içinde ekonomiyi çok öncelediğini biliyoruz doğal olarak, haklı olarak böyledir biz daha çok oy versinler diye değil vatandaşın ihtiyacı olan belli bir hayat seviyesini tutturabilmesi ya da onun altına düşmemesi için ne lazımsa, eldeki imkan neyse bunları kullanarak devam ediyoruz.
Türkiye’de, 20 Aralık’a kadar olan 10-15 günlük süre içerisinde büyük bir türbülans yaşandı. 15 günlük süreci gün gün hatırlıyorum, ne zor bir süreçti. Yani ne olacağı belli değildi, hiç kimse fiyat veremiyor, kimse bir şey satmak istemiyordu. 20 Aralık’ta, Sayın Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği programla birlikte bu dizginlenmiş oldu. Burada birinci olarak yapılması gereken güvenin ve istikrarın yeniden temin edilmesiydi. Bunun Türkiye ekonomisindeki pratik adı doların stabil hale getirilmesidir. Şu anda öyle bir seyir içindeyiz. Bu istikrarın sağlanmış olması ve bunun bir müddet daha böyle devam etmesi yatırımcı bakımından da, tüketici bakımından da çok değerlidir. Türkiye olağanüstü bir enflasyon baskısı ile karşı karşıya kaldı. Orta vadede döviz fiyatlarının istikrar kazanması ile birlikte Türkiye üretim gücünü kaybetmemiş olacak. İlk 3 ay böyle geçecek, çok aksi bir gelişme olmazsa bunun enflasyona pozitif etkisini Nisan başı ile yani birinci çeyrekten sonra görmüş olacağız. Bu bizim yakın zamanda göreceğimiz önemli bir gelişme olacak. Küresel ölçekte gıda fiyatlarında bazı endişeler olsa da yaz aylarının başında, gıda fiyatlarında önemli bir geriye gidiş olacak, bunun da yüksek enflasyonu düzeltici bir etkisi olacak. Yine aynı şekilde turizm gelirlerimizin artması bizim yaz sonu itibariyle enflasyonda daha makul bir seviyeye geleceğimizi gösteriyor. İhracat seferberliğimizi sürdüreceğiz. Bunlar 2022 yılında da makul bir cari dengenin oluşmasını sağlar.
Kurtulmuş, "İlk planda yüksek enflasyon ortaya çıkınca asgari ücret ve memur ve emeklilerin ücretlerinde iyileştirmeler yapıldı, Temmuz ayında yeniden gözden geçirilecek. Bir taraftan da doğalgaz fiyatlarının 4'te üçünü, elektrik faturalarının yarısını devlet ödedi. Bunun hazineye getirdiği olağanüstü bir yük var, bu zam maalesef 1 Ocak itibariyle vatandaşımıza yansıdı, ağır bir fatura oldu, bunun farkındayız ama zorunlu, kaçınılmaz bir durumdu" dedi.
Kurtulmuş şöyle devam etti: İnşallah bir kaç ay içinde enflasyon geriye doğru gidecek vatandaşın alım gücü daha iyi bir noktaya gelecek. Bazı mallarda KDV’nin düşürülmesi konusunda çalışma var. Her şeyin farkındayız, nerede ne eksik var biliyoruz, önümüzde bir seçim var. Siyaseti bilen tecrübeli bir kadroyuz. Sanki ekonomideki bu gelişmeleri, muhalefet görüyor da biz görmüyoruz algısı çok haksız bir algıdır. Vatandaşımızın siyasi değerlendirmeleri içinde ekonomiyi çok öncelediğini biliyoruz doğal olarak, haklı olarak böyledir biz daha çok oy versinler diye değil vatandaşın ihtiyacı olan belli bir hayat seviyesini tutturabilmesi ya da onun altına düşmemesi için ne lazımsa, eldeki imkan neyse bunları kullanarak devam ediyoruz.
“Yaz aylarının başında gıda fiyatları geriye gidecek”
Türkiye’de, 20 Aralık’a kadar olan 10-15 günlük süre içerisinde büyük bir türbülans yaşandı. 15 günlük süreci gün gün hatırlıyorum, ne zor bir süreçti. Yani ne olacağı belli değildi, hiç kimse fiyat veremiyor, kimse bir şey satmak istemiyordu. 20 Aralık’ta, Sayın Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği programla birlikte bu dizginlenmiş oldu. Burada birinci olarak yapılması gereken güvenin ve istikrarın yeniden temin edilmesiydi. Bunun Türkiye ekonomisindeki pratik adı doların stabil hale getirilmesidir. Şu anda öyle bir seyir içindeyiz. Bu istikrarın sağlanmış olması ve bunun bir müddet daha böyle devam etmesi yatırımcı bakımından da, tüketici bakımından da çok değerlidir. Türkiye olağanüstü bir enflasyon baskısı ile karşı karşıya kaldı. Orta vadede döviz fiyatlarının istikrar kazanması ile birlikte Türkiye üretim gücünü kaybetmemiş olacak. İlk 3 ay böyle geçecek, çok aksi bir gelişme olmazsa bunun enflasyona pozitif etkisini Nisan başı ile yani birinci çeyrekten sonra görmüş olacağız. Bu bizim yakın zamanda göreceğimiz önemli bir gelişme olacak. Küresel ölçekte gıda fiyatlarında bazı endişeler olsa da yaz aylarının başında, gıda fiyatlarında önemli bir geriye gidiş olacak, bunun da yüksek enflasyonu düzeltici bir etkisi olacak. Yine aynı şekilde turizm gelirlerimizin artması bizim yaz sonu itibariyle enflasyonda daha makul bir seviyeye geleceğimizi gösteriyor. İhracat seferberliğimizi sürdüreceğiz. Bunlar 2022 yılında da makul bir cari dengenin oluşmasını sağlar.