Koronavirüsün Omicron varyantı nedeniyle vaka sayısı Türkiye ve dünyada hızla yayılıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bugün yaptığı açıklamada "Vakalar artıyor. Yapılması mecburi olmayan ziyaretlerden ve görüşmelerden, kalabalık ortamlardan kaçınalım. Daha sakin ve tedbirli davranalım. Bizim hareketliliğimiz azaldıkça virüsün daha hızlı yayılan varyantının da hızı kesilecek. Omicron varyantının hızını keselim" dedi. Peki, Omicron varyantına karşı çift maske takılmalı mı?
Wall Street Journal'da yayınlanan bir rapora göre tek katlı bez maskeler kişileri omicron varyantından korumak için yetersiz kalıyor. Peki, Omicrona'a karşı çift maske takılmalı mı? Ya da nasıl takılmalı?
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. İsmail Cinel ve Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Haydar Sur, omicrondan korunmanın yollarını TRT Haber’e değerlendirdi.
Prof. Dr. İsmail Cinel, omicronun aşılıları da hasta ettiğini belirterek, organizasyonel tedaviye dikkat çekerek şunları söyledi:
“Her dalgada olan varyantlar farklıydı. 3’üncü dalgada aşsızların pandemisi denmişti. Şu anda 4’üncü dalganın içindeyiz ve rakamlar 30 binden 20 bine geri geldi ama bu dalga bitmeden üstüne omicron geldi. Yeni bir varyant olan omicron aşılıları da tutuyor ve aşılılar da virüsü kapıp hasta olabiliyor. Baştan beri elimizde olan organizasyonel tedavi ve tıbbi tedavi vardı. Tıbbi tedavide aşıyı öneriyorduk çünkü aşı bizi koruyordu. Şu anda yine aşı bizi koruyor ama belli bir yere kadar. Diğer varyantlardan farkı omicron çok aşırı bulaşıcı bir virüs. Bu yüzden tıbbi tedavi öncesi organizesyonel tedavi yani maske ve mesafe ile kendimizi korumamız lazım. Çift maske takarak, uzak durarak insanlardan, kalabalık ortamlardan uzak durarak ve toplu yemeklere gitmeyerek omicrondan korunabiliriz. En azından virüs bulaşsa bile bu tedbirlerle virüsü az almış oluruz. Aşılıysak da virüs bulaşabilir ama hastaneye ya da yoğun bakıma yatmayız. Solunum yolu enfeksiyonu şeklinde, burun akıntısıyla geçirebiliriz virüsü. Dolayısıyla, aşılıların da hastalığı hafif geçirmesiyle, virüsün ölümcül hasarlarından ve uzun vadeli bıraktığı zararlarından korunmuş oluyoruz böylece.”
"Hareketliliği de önlememiz gereken bir dönemdeyiz"
Prof. Dr. Cinel, omicronun bulaşıcılığı nedeniyle maskenin daha fazla önem kazandığının altını çizdi:
“Omicron için en önemli tedbirler, maske ve mesafe ile kapalı alanlarda bulunmamak oldu. Çok bulaşıcı olduğu için bu önlemler ön plana çıkıyor. Kesinlikle çift maskeyi öneriyorum. Çünkü aşılı olunsa da virüs hasta edebiliyor. Pandemiler genelde 2-2 buçuk yıl içinde bitti salgının sonuna da gelebiliriz. Çünkü çok hızlı bulaştığı için toplumsal bağışıklık ülkemizde de gelişiyor ama mutlaka hareketliliği de azaltacak tedbirler alınması lazım. Yani bu hareketliliği önlememiz gereken bir dönemdeyiz. Aşı çok önemli, aşıların zamanı geçtiyse mutlaka yaptıralım ve eksik aşılı konumuna düşmeyelim. Ama omicron ile en ön plana çıkan şey virüsle temas etmemek gerekliliği oldu. Bunun için de organizasyonel anlamda korunma çok önemli. Maske bizi özellikle önümüzdeki 1-2 ayda bu virüsten koruyacak.”
Çok riskli ortamlarda 20-30 dakikalık sürelerde takılabilir
Prof. Dr. Haydar Sur, çift maskenin yüzde 99’a kadar koruyuculuğunun olduğunu belirterek, kalabalık ortamlara girildiğinde çift maskenin takılabileceğini söyledi:
"Çift maske olduğu zaman virüsün insanın solunum yoluna ulaşması zorlaşıyor. Ağzımızdan ve burnumuzdan aldığımız havanın içinde virüs olduğu için maskeyle bunu engelleyebiliyoruz. Karşılıklı iki kişinin de tek maskeli olduğu zaman korumanın yüzde 95 olduğunu biliyoruz. Takılan maskeler 3 kat halinde çünkü. İki kişi birden 2’şer maske takarsa koruyuculuk da yüzde 99’a kadar çıkıyor ve başkalarını da koruyor tabi. Ama burada dikkat etmemiz gereken başka hastalıkları olanlara ağır gelebilecek bir durum bu. Normal insanların bile çift maskeyle durması zor. Çok riskli, çok kalabalık yerlere girildiğinde 20-30 dakikalık sürelerde çift maske takılabilir. Fakat, sürekli çift maske takmanın uygulanabilir bir yöntem olmadığını düşünüyorum."
Wall Street Journal'da yayınlanan bir rapora göre tek katlı bez maskeler kişileri omicron varyantından korumak için yetersiz kalıyor. Peki, Omicrona'a karşı çift maske takılmalı mı? Ya da nasıl takılmalı?
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. İsmail Cinel ve Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Haydar Sur, omicrondan korunmanın yollarını TRT Haber’e değerlendirdi.
ÇİFT MASKE TAKILMALI MI?
Prof. Dr. İsmail Cinel, omicronun aşılıları da hasta ettiğini belirterek, organizasyonel tedaviye dikkat çekerek şunları söyledi:
“Her dalgada olan varyantlar farklıydı. 3’üncü dalgada aşsızların pandemisi denmişti. Şu anda 4’üncü dalganın içindeyiz ve rakamlar 30 binden 20 bine geri geldi ama bu dalga bitmeden üstüne omicron geldi. Yeni bir varyant olan omicron aşılıları da tutuyor ve aşılılar da virüsü kapıp hasta olabiliyor. Baştan beri elimizde olan organizasyonel tedavi ve tıbbi tedavi vardı. Tıbbi tedavide aşıyı öneriyorduk çünkü aşı bizi koruyordu. Şu anda yine aşı bizi koruyor ama belli bir yere kadar. Diğer varyantlardan farkı omicron çok aşırı bulaşıcı bir virüs. Bu yüzden tıbbi tedavi öncesi organizesyonel tedavi yani maske ve mesafe ile kendimizi korumamız lazım. Çift maske takarak, uzak durarak insanlardan, kalabalık ortamlardan uzak durarak ve toplu yemeklere gitmeyerek omicrondan korunabiliriz. En azından virüs bulaşsa bile bu tedbirlerle virüsü az almış oluruz. Aşılıysak da virüs bulaşabilir ama hastaneye ya da yoğun bakıma yatmayız. Solunum yolu enfeksiyonu şeklinde, burun akıntısıyla geçirebiliriz virüsü. Dolayısıyla, aşılıların da hastalığı hafif geçirmesiyle, virüsün ölümcül hasarlarından ve uzun vadeli bıraktığı zararlarından korunmuş oluyoruz böylece.”
"Hareketliliği de önlememiz gereken bir dönemdeyiz"
Prof. Dr. Cinel, omicronun bulaşıcılığı nedeniyle maskenin daha fazla önem kazandığının altını çizdi:
“Omicron için en önemli tedbirler, maske ve mesafe ile kapalı alanlarda bulunmamak oldu. Çok bulaşıcı olduğu için bu önlemler ön plana çıkıyor. Kesinlikle çift maskeyi öneriyorum. Çünkü aşılı olunsa da virüs hasta edebiliyor. Pandemiler genelde 2-2 buçuk yıl içinde bitti salgının sonuna da gelebiliriz. Çünkü çok hızlı bulaştığı için toplumsal bağışıklık ülkemizde de gelişiyor ama mutlaka hareketliliği de azaltacak tedbirler alınması lazım. Yani bu hareketliliği önlememiz gereken bir dönemdeyiz. Aşı çok önemli, aşıların zamanı geçtiyse mutlaka yaptıralım ve eksik aşılı konumuna düşmeyelim. Ama omicron ile en ön plana çıkan şey virüsle temas etmemek gerekliliği oldu. Bunun için de organizasyonel anlamda korunma çok önemli. Maske bizi özellikle önümüzdeki 1-2 ayda bu virüsten koruyacak.”
Çok riskli ortamlarda 20-30 dakikalık sürelerde takılabilir
Prof. Dr. Haydar Sur, çift maskenin yüzde 99’a kadar koruyuculuğunun olduğunu belirterek, kalabalık ortamlara girildiğinde çift maskenin takılabileceğini söyledi:
"Çift maske olduğu zaman virüsün insanın solunum yoluna ulaşması zorlaşıyor. Ağzımızdan ve burnumuzdan aldığımız havanın içinde virüs olduğu için maskeyle bunu engelleyebiliyoruz. Karşılıklı iki kişinin de tek maskeli olduğu zaman korumanın yüzde 95 olduğunu biliyoruz. Takılan maskeler 3 kat halinde çünkü. İki kişi birden 2’şer maske takarsa koruyuculuk da yüzde 99’a kadar çıkıyor ve başkalarını da koruyor tabi. Ama burada dikkat etmemiz gereken başka hastalıkları olanlara ağır gelebilecek bir durum bu. Normal insanların bile çift maskeyle durması zor. Çok riskli, çok kalabalık yerlere girildiğinde 20-30 dakikalık sürelerde çift maske takılabilir. Fakat, sürekli çift maske takmanın uygulanabilir bir yöntem olmadığını düşünüyorum."