İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yeni yılda geçerli olacak asgari ücret rakamını belirlemek üzere üçüncü toplantısını yaptı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder başkanlığındaki toplantı, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonunun (TİSK) ev sahipliğinde, basına kapalı gerçekleşti.
Toplantının ardından Önder, TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç ve Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Nurcan Önder, önceki yıllarda TÜİK'in Hacettepe Üniversitesinden aldığı verilere göre, ağır, orta ve hafif işlerde çalışanların tüketimlerinin hesapladığını anımsatarak, bu sene verileri alarak kendilerinin hesaplama yaptıklarını söyledi.
Hacettepe Üniversitesince verilen parametrelerle rakamları bir araya getirip karşılaştırdıklarını anlatan Önder, şu bilgileri verdi:
"Bu, Hacettepe Üniversitesinin beslenme kalıplarına göre yapılan bir parametre, Komisyondan aldığımız onlarca parametreden biri. Bu rakamlara göre, Türk-İş ile TİSK arasında belli itirazları var. Türk-İş, 'Bu hesaplar kalori hesabına göre yapılıyor, bunların fiyatları fark ediyor, biz daha farklı kalıba göre daha farklı ücretler belirliyoruz.', TİSK ise 'İşçiler sadece ağır işlerde çalışmıyor, Türkiye ortalamasının alınması gerekiyor.' dedi. Buradaki parametreleri esas alarak belirli hesaplar yaptık. Eski formüle göre hesapladığımızda, 2 bin 979 ile 3 bin 567 lira arasında değişiyor. TİSK, bu rakamı ortalama 3 bin 100 lira olarak buluyor. Türk-İş, 'Daha farklı besin kaynakları ve ürünleri hesaba katarım, böylece bu rakam 3 bin 900 liranın altına düşmez.' dedi."
İşçi ve işveren kesiminin bazı konularda mutabakat sağlarken, bazı hususlarda farklı görüşte olduğunu belirten Önder, şöyle konuştu:
"Özellikle işçi SGK primleri, vergi dilimleri, asgari ücret teşviki konusunda işçi ve işveren tarafı belirli konularda komisyon öneri sunmakta mutabık kaldı. TİSK, 'Beklenen enflasyonu öneriyorduk, bu sefer gerçekleşen enflasyonu öneriyoruz. Bunu esas alalım.' görüşünü dile getirdi. Türk-İş, 'Enflasyonun üzerine refah payı ilave edelim.' dedi. Bu konuda iki tarafın farklı görüşleri oldu. Bunları değerlendireceğiz, teknik çalışmalarımızı da yapacağız. Son toplantımızda, asgari ücretin ne olacağına karar vereceğiz."
TİSK Genel Sekreteri Koç da asgari ücret görüşmelerinin başından beri, çalışanları enflasyona karşı koruyacakları yönünde görüş bildirdiklerini anımsatarak, "Komisyonda, 3 bin 100 lira gibi resmi bir teklifimiz söz konusu değil. Umarım, dengeli, adil ve doğru bir asgari ücreti tespit ederiz. Çalışanları enflasyona karşı koruyacağız, onun üzerine müzakerelerimiz devam ediyor." dedi.
Toplantıda, Türk-İş ve TİSK heyetlerinin belirli konularda mutabakat sağladığını vurgulayan Koç, "Üç konuda mutabakata vardık. Bunlardan ilki, işverenlere sağlanan 5 puanlık işveren desteğinin çalışanlara da sağlanması. İkincisi, birinci vergi diliminin yıllık brüt asgari ücret rakamına çekilmesi, üçüncüsü ise 5 yıldır uygulanan asgari ücret işveren desteğinin toplu sözleşmeli yerlerde ilk yıl olduğu gibi yüzde 6, toplu sözleşme olmayan yerlerde yüzde 3 uygulanmasıdır." ifadelerini kullandı.
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Irgat ise asgari ücret görüşmelerine, yaşanılan ekonomik süreçlerin dikkate alındığı, asgari ücretlilerin sıkıntıların giderilebileceği bir rakam belirleme ümidiyle başladıklarını söyledi.
Irgat, "İşverenlerle aynı noktada değiliz. İşveren kesimiyle uyuşmazlıklarımızı maalesef şu anda gideremedik. Dolayısıyla Komisyonun sağlıklı bir karar vermesi söz konusu olamadı. Türk-İş'in 3 bin 900 lira gibi bir talebi olmamıştır. Bu rakam kasım ayında bir kişinin yaşam maliyetidir." diye konuştu.
TÜİK'in açıkladığı enflasyon ile çarşı ve pazarın enflasyonu arasında büyük fark olduğunu ifade eden Irgat, şunları kaydetti:
"Yılbaşından beri Türk lirası döviz kurları karşısında yaklaşık yüzde 85 değer yitirdi. Son 1,5 ayda anormal şekilde artan enflasyon, insanların alım gücünün düşmesi, fiyatların değişmesi, dar gelirlileri daha da zora soktu. Biz çarşı ve pazar enflasyonu ve büyümeden de refah payı alacak oranda bir asgari ücretin tespitini bekliyoruz. Geldiğimiz noktada bunu sağlayamadık. Çalışanların gülümseyeceği, çalışanların refah seviyesinin artacağı bir asgari ücreti henüz bulamadık."
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder başkanlığındaki toplantı, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonunun (TİSK) ev sahipliğinde, basına kapalı gerçekleşti.
Toplantının ardından Önder, TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç ve Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Nurcan Önder, önceki yıllarda TÜİK'in Hacettepe Üniversitesinden aldığı verilere göre, ağır, orta ve hafif işlerde çalışanların tüketimlerinin hesapladığını anımsatarak, bu sene verileri alarak kendilerinin hesaplama yaptıklarını söyledi.
Hacettepe Üniversitesince verilen parametrelerle rakamları bir araya getirip karşılaştırdıklarını anlatan Önder, şu bilgileri verdi:
"Bu, Hacettepe Üniversitesinin beslenme kalıplarına göre yapılan bir parametre, Komisyondan aldığımız onlarca parametreden biri. Bu rakamlara göre, Türk-İş ile TİSK arasında belli itirazları var. Türk-İş, 'Bu hesaplar kalori hesabına göre yapılıyor, bunların fiyatları fark ediyor, biz daha farklı kalıba göre daha farklı ücretler belirliyoruz.', TİSK ise 'İşçiler sadece ağır işlerde çalışmıyor, Türkiye ortalamasının alınması gerekiyor.' dedi. Buradaki parametreleri esas alarak belirli hesaplar yaptık. Eski formüle göre hesapladığımızda, 2 bin 979 ile 3 bin 567 lira arasında değişiyor. TİSK, bu rakamı ortalama 3 bin 100 lira olarak buluyor. Türk-İş, 'Daha farklı besin kaynakları ve ürünleri hesaba katarım, böylece bu rakam 3 bin 900 liranın altına düşmez.' dedi."
İşçi ve işveren kesiminin bazı konularda mutabakat sağlarken, bazı hususlarda farklı görüşte olduğunu belirten Önder, şöyle konuştu:
"Özellikle işçi SGK primleri, vergi dilimleri, asgari ücret teşviki konusunda işçi ve işveren tarafı belirli konularda komisyon öneri sunmakta mutabık kaldı. TİSK, 'Beklenen enflasyonu öneriyorduk, bu sefer gerçekleşen enflasyonu öneriyoruz. Bunu esas alalım.' görüşünü dile getirdi. Türk-İş, 'Enflasyonun üzerine refah payı ilave edelim.' dedi. Bu konuda iki tarafın farklı görüşleri oldu. Bunları değerlendireceğiz, teknik çalışmalarımızı da yapacağız. Son toplantımızda, asgari ücretin ne olacağına karar vereceğiz."
"İşçi ve işveren olarak üç konuda mutabakata vardık"
TİSK Genel Sekreteri Koç da asgari ücret görüşmelerinin başından beri, çalışanları enflasyona karşı koruyacakları yönünde görüş bildirdiklerini anımsatarak, "Komisyonda, 3 bin 100 lira gibi resmi bir teklifimiz söz konusu değil. Umarım, dengeli, adil ve doğru bir asgari ücreti tespit ederiz. Çalışanları enflasyona karşı koruyacağız, onun üzerine müzakerelerimiz devam ediyor." dedi.
Toplantıda, Türk-İş ve TİSK heyetlerinin belirli konularda mutabakat sağladığını vurgulayan Koç, "Üç konuda mutabakata vardık. Bunlardan ilki, işverenlere sağlanan 5 puanlık işveren desteğinin çalışanlara da sağlanması. İkincisi, birinci vergi diliminin yıllık brüt asgari ücret rakamına çekilmesi, üçüncüsü ise 5 yıldır uygulanan asgari ücret işveren desteğinin toplu sözleşmeli yerlerde ilk yıl olduğu gibi yüzde 6, toplu sözleşme olmayan yerlerde yüzde 3 uygulanmasıdır." ifadelerini kullandı.
"Çalışanların gülümseyeceği bir asgari ücreti henüz bulamadık"
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Irgat ise asgari ücret görüşmelerine, yaşanılan ekonomik süreçlerin dikkate alındığı, asgari ücretlilerin sıkıntıların giderilebileceği bir rakam belirleme ümidiyle başladıklarını söyledi.
Irgat, "İşverenlerle aynı noktada değiliz. İşveren kesimiyle uyuşmazlıklarımızı maalesef şu anda gideremedik. Dolayısıyla Komisyonun sağlıklı bir karar vermesi söz konusu olamadı. Türk-İş'in 3 bin 900 lira gibi bir talebi olmamıştır. Bu rakam kasım ayında bir kişinin yaşam maliyetidir." diye konuştu.
TÜİK'in açıkladığı enflasyon ile çarşı ve pazarın enflasyonu arasında büyük fark olduğunu ifade eden Irgat, şunları kaydetti:
"Yılbaşından beri Türk lirası döviz kurları karşısında yaklaşık yüzde 85 değer yitirdi. Son 1,5 ayda anormal şekilde artan enflasyon, insanların alım gücünün düşmesi, fiyatların değişmesi, dar gelirlileri daha da zora soktu. Biz çarşı ve pazar enflasyonu ve büyümeden de refah payı alacak oranda bir asgari ücretin tespitini bekliyoruz. Geldiğimiz noktada bunu sağlayamadık. Çalışanların gülümseyeceği, çalışanların refah seviyesinin artacağı bir asgari ücreti henüz bulamadık."