Hakkında yolsuzluk soruşturması başlatılan Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz görevinden istifa etti.
Avusturya Halk Partisi (ÖVP) Genel Başkanı da olan Kurz, düzenlenen basın toplantısında, mevcut hükümetin ortağı Yeşiller Partisi’nin kendisiyle koalisyonu sürdürmek istemediğini ancak salgın, ekonomik durum ve alınan yeni kararların hayata geçirilmesi için ülkenin istikrara ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Kurz, Yeşillerin bu yaklaşımının ardından ÖVP yönetiminden çalışmalarını sürdürmelerini istediğini ve Başbakanlık görevine, halihazırdaki Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg'i önerdiğini bildirdi.
Schallenberg'in önemli bir siyaset adamı olduğunu kaydeden Kurz, kendisinin ise parti genel başkanı ve parti meclis başkanı olarak mecliste mücadelesini sürdüreceğini söyledi.
Yeşiller Partisi lideri Werner Kogler, dün yaptığı açıklamada, Kurz’la yola devam etmek istemediklerini, ÖVP’nin sorumluluk alarak yeni bir ismi başbakanlık için önermesi gerektiğini duyurmuştu.
Savcılığın soruşturma dosyasına ulaşan Avusturya Haber Ajansı (APA), dosyada aralarında Başbakan Kurz’un da bulunduğu 10’a yakın kişinin 2016-2018'de Maliye Bakanlığı bütçesini kullanarak bir gazete ve düşünce kuruluşuna daha fazla reklam vermek suretiyle, partisi ve şahsı lehine kamuoyu yoklamalarının sonuçlarının manipüle edilmesinin sağlandığına dair iddialara yer verildiğini aktarmıştı.
Yolsuzluk, rüşvet ve halkı yanıltma gerekçeleriyle başlatılan soruşturmada, ülkede en çok reklam alan Österreich gazetesinin iki yöneticisinin de isminin yer aldığı iddia edilmişti.
Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, gelişmelerin ardından yaptığı açıklamada, alışılmışın dışında olaylara şahit olunduğunu belirterek, hukuka müdahale edilmemesinin önemine dikkati çekmişti.
Van der Bellen, ÖVP'den bir milletvekilinin soruşturmayı yürüten savcılık hakkında "siyasi tutum sergilendiği" yönündeki açıklamalarına tepki göstererek, söz konusu ifadelerin sınırı aştığının, güçler ayrımı, hukuk devleti gibi değerlerin ülke demokrasisinin temellerini oluşturduğunun altını çizmişti.
Yurt dışında bulunan Kurz da soruşturmaya gerekçe gösterilen suçlamaları reddetmişti.
Avusturya Halk Partisi (ÖVP) Genel Başkanı da olan Kurz, düzenlenen basın toplantısında, mevcut hükümetin ortağı Yeşiller Partisi’nin kendisiyle koalisyonu sürdürmek istemediğini ancak salgın, ekonomik durum ve alınan yeni kararların hayata geçirilmesi için ülkenin istikrara ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Kurz, Yeşillerin bu yaklaşımının ardından ÖVP yönetiminden çalışmalarını sürdürmelerini istediğini ve Başbakanlık görevine, halihazırdaki Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg'i önerdiğini bildirdi.
Schallenberg'in önemli bir siyaset adamı olduğunu kaydeden Kurz, kendisinin ise parti genel başkanı ve parti meclis başkanı olarak mecliste mücadelesini sürdüreceğini söyledi.
Yeşiller Partisi lideri Werner Kogler, dün yaptığı açıklamada, Kurz’la yola devam etmek istemediklerini, ÖVP’nin sorumluluk alarak yeni bir ismi başbakanlık için önermesi gerektiğini duyurmuştu.
NE OLMUŞTU?
Savcılığın soruşturma dosyasına ulaşan Avusturya Haber Ajansı (APA), dosyada aralarında Başbakan Kurz’un da bulunduğu 10’a yakın kişinin 2016-2018'de Maliye Bakanlığı bütçesini kullanarak bir gazete ve düşünce kuruluşuna daha fazla reklam vermek suretiyle, partisi ve şahsı lehine kamuoyu yoklamalarının sonuçlarının manipüle edilmesinin sağlandığına dair iddialara yer verildiğini aktarmıştı.
Yolsuzluk, rüşvet ve halkı yanıltma gerekçeleriyle başlatılan soruşturmada, ülkede en çok reklam alan Österreich gazetesinin iki yöneticisinin de isminin yer aldığı iddia edilmişti.
Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, gelişmelerin ardından yaptığı açıklamada, alışılmışın dışında olaylara şahit olunduğunu belirterek, hukuka müdahale edilmemesinin önemine dikkati çekmişti.
Van der Bellen, ÖVP'den bir milletvekilinin soruşturmayı yürüten savcılık hakkında "siyasi tutum sergilendiği" yönündeki açıklamalarına tepki göstererek, söz konusu ifadelerin sınırı aştığının, güçler ayrımı, hukuk devleti gibi değerlerin ülke demokrasisinin temellerini oluşturduğunun altını çizmişti.
Yurt dışında bulunan Kurz da soruşturmaya gerekçe gösterilen suçlamaları reddetmişti.