Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, "Hem kısa hem de orta vadede öncelikli odağımız, ticaret süreçlerinin kolaylaştırılması, ithalat ve ihracat süreçlerinin güvenilirlikten ve hızdan feragat etmeksizin kolaylaştırılıyor olması." dedi.
Canlı yayını izlemek için tıklayın: https://www.uludagekonomizirvesionline.com
Capital, Ekonomist ve StartUp dergileri tarafından Vodafone Business ana sponsorluğunda "Yeni Dünyaya Hazır Mıyız?" ana temasıyla hibrit olarak düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi devam ediyor.
Ticaret Bakan Yardımcısı Batur, zirve kapsamında gerçekleştirilen "Kamuda Değişim Ajandası" başlıklı panelde yaptığı konuşmada, salgın sonrası dünya ticaretinde nelerin değiştiğine ilişkin soru üzerine, 2019'un zor geçtiğini, 2020'nin zorluklarının önceki yılı çabuk unutturduğunu söyledi.
2019'da konuşulan Brexit belirsizliği, büyük ticaret savaşları ve artan korumacılığa değinen Batur, "Salgın da bu sıkıntıların üzerine tuz biber ekti. Dünya genelinde öncelikle ekonomik anlamda ciddi daralma yaşandı. İkinci Dünya Savaşı'ndan bugüne kadar yaşanan en büyük daralmadan bahsediyoruz." dedi.
OECD'ye göre 2019'da yüzde 2,7 büyüyen dünya ekonomisinin 2020'de yüzde 3,4 daralmasının beklendiğini aktaran Batur, Türkiye'nin, 2020'yi ekonomik büyüme anlamında G-20 ülkeleri arasında pozitif kapatan iki ülkeden biri olduğunu söyledi.
Batur, 2021'de Çin, Hindistan ve Türkiye gibi gelişme yolundaki ülkelerin, ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin ekonomik büyüme beklentilerinin nispeten daha büyük olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"OECD ara dönem raporunda, Türkiye için yüzde 5,9 büyüme beklentisi olduğu açıklandı. Dünya genelinde yüzde 5,6'lık büyüme beklentisi olduğu düşünüldüğünde Türkiye'nin bunun bir parça üzerinde kalan büyüme beklentisi olumlu. Küresel mal ve hizmet ticareti yüzde 9,6 civarında daraldı. 2021'de beklenti yüzde 8,1'lik artış. Bizim bütün hareket ettiğimiz pazarlarda ciddi değişimler yaşandı. Özellikle 140 milyar dolarlık ticaretimizin olduğu AB pazarı bizim için son derece önemli bir pazar."
Salgının küresel ticaretin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini aktaran Batur, hem yakın hem uzak pazarlar anlamında gelecek döneme yönelik gelişmeleri çok yoğun şekilde takip ettiklerini söyledi.
Gonca Yılmaz Batur, Türkiye'yi en kolay ve en güvenilir ticaret adresi yapmak için çalıştıklarını, tüm aksiyonlarını bu yönde aldıklarını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dijitalleşmeyi çok önemsiyoruz. Kara gümrük kapılarında yıllık giriş-çıkış yapan araç sayısı 6 milyona yaklaştı. Bunların yüzde 60'ını tırlar oluşturuyor. 7 milyonun üzerinde ithalat-ihracat beyannamesi veriliyor. Hem kısa hem de orta vadede öncelikli odağımız, ticaret süreçlerinin kolaylaştırılması, ithalat ve ihracat süreçlerinin güvenilirlikten ve hızdan feragat etmeksizin kolaylaştırılıyor olması. Bu anlamda bütün teknolojik ve dijital çözümlerimizi geçtiğimiz dönemden beri bu konuya yoğunlaştırdık."
Ciddi anlamda ihracat potansiyeli olup da hiç dış ticaret yapmamış KOBİ'lerin bulunduğuna işaret eden Batur, bu şirketlerin ihracat yapmasına verdikleri önemi ve bu konuda yaptıkları çalışmaları anlattı.
Şu anda en çok gündemlerindeki konunun "dış ticaret" olduğunu vurgulayan Batur, "(Dış ticaret) İhracatı, ithalatı, uluslararası anlaşmaları, serbest bölgelerdeki faaliyetleriyle Türkiye'ye direkt katma değer sağlayacak, doğru yönetildiği takdirde bütün ticaret erbabımıza çok ciddi potansiyel barındıran bir alan. Kolay İhracat Platformu, bizim üzerine çok titrediğimiz bir alan." diye konuştu.
Salgının getirdiği nadir olumlu şeylerden birisinin dijital dönüşümün hızlanması olduğunu, çok sayıdaki ticari faaliyeti sanal ortama taşıdıklarını aktaran Batur, "Ticaretle uğraşan, uğraşmayı planlayan, girişimci, kadın girişimci, 'nasıl yaparım' diyen bütün vatandaşlarımızın hiç çekinmeden platformlarımızdan yararlanmalarını, ticaret müşavirlerimizi kullanmasını, yazılım ve bilişim sektörleri teşviklerinden yararlanmalarını istiyoruz." dedi.
Canlı yayını izlemek için tıklayın: https://www.uludagekonomizirvesionline.com
- İKİ GÜNLÜK PROGRAMI GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
Capital, Ekonomist ve StartUp dergileri tarafından Vodafone Business ana sponsorluğunda "Yeni Dünyaya Hazır Mıyız?" ana temasıyla hibrit olarak düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi devam ediyor.
Ticaret Bakan Yardımcısı Batur, zirve kapsamında gerçekleştirilen "Kamuda Değişim Ajandası" başlıklı panelde yaptığı konuşmada, salgın sonrası dünya ticaretinde nelerin değiştiğine ilişkin soru üzerine, 2019'un zor geçtiğini, 2020'nin zorluklarının önceki yılı çabuk unutturduğunu söyledi.
2019'da konuşulan Brexit belirsizliği, büyük ticaret savaşları ve artan korumacılığa değinen Batur, "Salgın da bu sıkıntıların üzerine tuz biber ekti. Dünya genelinde öncelikle ekonomik anlamda ciddi daralma yaşandı. İkinci Dünya Savaşı'ndan bugüne kadar yaşanan en büyük daralmadan bahsediyoruz." dedi.
OECD'ye göre 2019'da yüzde 2,7 büyüyen dünya ekonomisinin 2020'de yüzde 3,4 daralmasının beklendiğini aktaran Batur, Türkiye'nin, 2020'yi ekonomik büyüme anlamında G-20 ülkeleri arasında pozitif kapatan iki ülkeden biri olduğunu söyledi.
Batur, 2021'de Çin, Hindistan ve Türkiye gibi gelişme yolundaki ülkelerin, ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin ekonomik büyüme beklentilerinin nispeten daha büyük olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"OECD ara dönem raporunda, Türkiye için yüzde 5,9 büyüme beklentisi olduğu açıklandı. Dünya genelinde yüzde 5,6'lık büyüme beklentisi olduğu düşünüldüğünde Türkiye'nin bunun bir parça üzerinde kalan büyüme beklentisi olumlu. Küresel mal ve hizmet ticareti yüzde 9,6 civarında daraldı. 2021'de beklenti yüzde 8,1'lik artış. Bizim bütün hareket ettiğimiz pazarlarda ciddi değişimler yaşandı. Özellikle 140 milyar dolarlık ticaretimizin olduğu AB pazarı bizim için son derece önemli bir pazar."
Salgının küresel ticaretin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini aktaran Batur, hem yakın hem uzak pazarlar anlamında gelecek döneme yönelik gelişmeleri çok yoğun şekilde takip ettiklerini söyledi.
"Kısa ve orta vadede önceliğimiz, ihracat ve ithalat süreçlerinin kolaylaştırılması"
Gonca Yılmaz Batur, Türkiye'yi en kolay ve en güvenilir ticaret adresi yapmak için çalıştıklarını, tüm aksiyonlarını bu yönde aldıklarını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dijitalleşmeyi çok önemsiyoruz. Kara gümrük kapılarında yıllık giriş-çıkış yapan araç sayısı 6 milyona yaklaştı. Bunların yüzde 60'ını tırlar oluşturuyor. 7 milyonun üzerinde ithalat-ihracat beyannamesi veriliyor. Hem kısa hem de orta vadede öncelikli odağımız, ticaret süreçlerinin kolaylaştırılması, ithalat ve ihracat süreçlerinin güvenilirlikten ve hızdan feragat etmeksizin kolaylaştırılıyor olması. Bu anlamda bütün teknolojik ve dijital çözümlerimizi geçtiğimiz dönemden beri bu konuya yoğunlaştırdık."
Ciddi anlamda ihracat potansiyeli olup da hiç dış ticaret yapmamış KOBİ'lerin bulunduğuna işaret eden Batur, bu şirketlerin ihracat yapmasına verdikleri önemi ve bu konuda yaptıkları çalışmaları anlattı.
Şu anda en çok gündemlerindeki konunun "dış ticaret" olduğunu vurgulayan Batur, "(Dış ticaret) İhracatı, ithalatı, uluslararası anlaşmaları, serbest bölgelerdeki faaliyetleriyle Türkiye'ye direkt katma değer sağlayacak, doğru yönetildiği takdirde bütün ticaret erbabımıza çok ciddi potansiyel barındıran bir alan. Kolay İhracat Platformu, bizim üzerine çok titrediğimiz bir alan." diye konuştu.
Salgının getirdiği nadir olumlu şeylerden birisinin dijital dönüşümün hızlanması olduğunu, çok sayıdaki ticari faaliyeti sanal ortama taşıdıklarını aktaran Batur, "Ticaretle uğraşan, uğraşmayı planlayan, girişimci, kadın girişimci, 'nasıl yaparım' diyen bütün vatandaşlarımızın hiç çekinmeden platformlarımızdan yararlanmalarını, ticaret müşavirlerimizi kullanmasını, yazılım ve bilişim sektörleri teşviklerinden yararlanmalarını istiyoruz." dedi.
