Türk şirketlerinin doğrudan yatırım yapmak için Afrika'ya olan ilgisi giderek artıyor. Türk şirketlerinin son 12 yıl içinde gerçekleştirdiği toplam yatırım tutarı ise 6,2 milyar doları buluyor. Mozambik'den Cezair'e kadar geniş bir coğrafyada en çok gıda, enerji ve çimentoya dönük yatırımlar gerçekleşiyor.
ARAM EKİN DURAN
[email protected]
SİBEL ATİK
[email protected]
Merceğimize yatırım rotasını Afrika'ya çeviren şirketleri aldık. Hangi şirketin ne tür yatırımlar yaptığını ortaya koyarken, fırsatların yanında risklerin de olduğu Afrika kıtasına ilişkin uzman tavsiyelerine de yer verdik.
Afrika, son dönemde iş dünyasının yeni gözdesi oldu. Yıllar önce müteahhitlerin keşfettiği, ardından ticaretin hızla tırmandığı Afrika kıtasında, Türkiye’den yatırımcı rüzgarı da güçlü bir şekilde esmeye başladı.
Her ne kadar güvenlik, siyasi karışıklıklar, yetişmiş insan gücü ve yan sanayiinin olmaması gibi sorunlar yaşansa da, bu sıkıntılar yatırımcının iştahını kaçırmıyor. Zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla küresel sermayenin son yıllarda giderek artan bir şekilde ilgi gösterdiği Afrika kıtasında, Türk yatırımcılar özellikle enerji, çimento, mobilya, tekstil, gıda ve tarım alanlarına ilgi gösteriyor.
Çok değil, geçen bir yıllık süreçte Limak’tan Kazancı Holding’e, Yıldız Holding’den Sanko’ya kadar dev gruplar Afrika’ya yatırımı gündemlerine aldı. 2003’ten 2015’e dek uzanan süreçte ise Afrika’ya 6,2 milyar dolarlık Türk yatırımının gerçekleştiği görülüyor.
Dünya Bankası’nın Küresel Ekonomik Tahminler raporuna göre, kıtanın büyümesi orta vadede yüzde 4,7 olacak. Şu an 900 milyon civarında olan Sahra Altı Afrika’nın nüfusunun ise 2040 yılına kadar 1,75 milyara ulaşması bekleniyor.
24 YENİ İŞ KONSEYİ
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan, 1,2 milyar nüfuslu kıtada Sahra Altı Afrika’da nüfus artış oranının dünya ortalamasının iki katından fazla olduğunu belirtiyor. Sahra Altı Afrika’nın şehirleşme hızının aynı şekilde devam etmesi halinde 2040 yılına kadar kentsel nüfusun 900 milyona ulaşacağına dikkat çeken Vardan, şöyle konuşuyor: “Yakın gelecekte kıtadaki nüfus artışı ve mevcut şehirleşme sürecinin devamı, geleneksel tüketim kalıplarının da değişmesine neden olacak.
Tüm bu değişimler birbirini besleyen bir süreç içerisinde, tarım alanlarının çoğalması, sanayileşmenin hızlanması, doğal kaynaklardan sağlanan gelirin artması ve nihayetinde ekonomik büyümenin sürmesi sonucunu doğuracak.”
Bu potansiyeli ekonomik işbirliği alanında derinleştirmek isteyen DEİK’in mart ayı başında Fildişi Sahili, Gana, Nijerya ve Gine’ye düzenlediği resmi ziyaretlere 130’u aşkın Türk iş insanı katıldı ve kıtadaki yatırım fırsatlarını yerinde inceleme şansı buldu. Halihazırda DEİK’e bağlı 30 Afrika iş konseyi bulunuyor. DEİK, son yıllarda sayıları giderek artan iş konseylerinin 54 Afrika ülkesini de kapsayacak şekilde artırılması konusunda çalışmalarına devam ediyor.
ENERJİDE BÜYÜK POTANSİYEL
Rakamlar Afrika kıtasına artan ilgiyi ortaya koyarken en büyük fırsatın enerji alanında olduğunu da gösteriyor. Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) verilerine göre, kara kıtada 2030 yılına kadar küresel elektrik ihtiyacının karşılanması için her yıl 30 milyar dolarlık altyapı yatırımına ihtiyaç duyuluyor.
Bu yatırımın yüzde 64'ünün ise Sahra Altı Afrika’yı kapsadığı ifade ediliyor. Afrika Kalkınma Bankası’nın verilerine göre ise Afrika kıtasında nüfusun yansını oluşturan yaklaşık 620 milyon kişiye hala elektrik ulaştırılamıyor. Dünya nüfusunun yüzde 13'ünün Afrika’da yaşamasına rağmen dünya enerjisinin sadece yüzde 4'ü Afrika'da kullanılıyor. Bu durum, başta enerji olmak üzere tüm sektörleri etkisi altına alan bir yatırım cazibesi yaratıyor.
Buradan hareketle Türk şirketlerinin kıtada en yoğun faaliyet gösterdiği alan olarak enerji ön plana çıkıyor. Kazancı Holding, Karadeniz Holding gibi büyük gruplar enerjide dev projeleri hayata geçirmeye başladı bile.
KAZANCI'NIN HEDEFLERİ
Örneğin jeneratör alanında dünyanın en büyük 10 üreticisi arasında yer alan ve satış gelirleri 7 milyar TL’yi aşan Kazancı Holding, yurtdışında Çin ve Amerika’dan sonra Afrika’da büyüme kararı aldı. Holdingin ene' sektöründe 2 bin 211 megavatlık kapasitesiyle önemli oyunculardan biri olan iştiraki Aksa Ener'i de rotayı Afrika’ya çevirdi.
Bu doğrultuda ilk adımı Gana’da 370 megavatlık yatırımla atan şirket, bunun yanı sıra Namibya, Zimbab-ve, Zambiya, Tanzanya, Mozambik gibi Afrika’daki 10 ülke ile daha temasta.
Afrika ülkelerine yaptıkları yatırımlarda siyasi ve toplumsal gelişmelerin kararlarında etkili olduğunu kaydeden Kazancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Kazancı, yatırımda hangi vizyonla ilerlediklerini şöyle tarif ediyor: “Afrika’ya yatırımda dikkat ettiğimiz unsurların başında, hangi ülkede hangi uluslararası bankaların olduğu geliyor. Siyasal veya sosyal sorunları var mı?
Güvenlik sorunu, Ebola gibi yaygın bir hastalık, Boko Haram, İŞİD var mı? Yabancı bankalar o ülkede faaliyette mi, ticaret yapılıyor mu? Ülke nasıl yönetilir, kuralları kaideleri neler? Bu sorulara olumlu yanıtlar varsa, hatta bizim biraz gerimizdeyseler bile kabul edip o pazara giriyoruz.”
15 ÜLKEYLE İLGİLENİYOR
Gayrimenkul, finans, turizm gibi sektörlerde faaliyet gösteren fakat gelirlerinin yüzde 80’den fazlasını enerji alanından elde eden Karadeniz Holding ise Gana ile Afrika ülkelerine de elektrik ihraç etmeye başladı. Şirket, Gana’nın yanı sıra bu yıl üç Afrika ülkesini daha aydınlatmak üzere temaslarını sürdürüyor.
Karadeniz Holding CEO’su Orhan Karadeniz, grubun uluslararası sularda sayısı dokuz olan santrallerine bu yıl üç tane daha ekleyeceklerini belirtiyor. Gana’da 450 megavatlık bir ener'i santrali kuracaklarını anlatan Karadeniz, “2016 ikin-ci yarısında ikinci gemimizi buraya uğurlayacağız. Düşünün, bu gemilerle orada enerjinin yüzde 22’sini biz sağlıyor olacağız” diyor. Grup Afrika’da 15 ülkeyle daha ilgileniyor.
YILDIRIM'IN HEDEFİ AFRİKA
Afrika’da madencilik de önemli yatırım alanlarından biri olarak görülüyor. Dünya liginde kromda dördüncü, limancılıkta 16’ıncı sırada yer alan Yıldırım Holding’in fırsat kolladığı bölgelerden biri de Afrika. Yıldırım Holding CEO’su Yüksel Yıldırım, en iyi fırsatları barındıran bölgenin Afrika olduğunu aktarıyor. Ancak Yıldırım, iş yapmanın zorluklarının da unutulmaması gerektiğini anımsatıyor.
Afrika’ya yatırımda dikkat çeken alanlardan biri de çimento ve hazır beton oldu. Türkiye’nin dev holdinglerinden Limak ve Sanko, Fildişi Sahili’nde yatırımlarına başladılar. Uzun süredir Afrika pazarına yatırım yapmak için araştırma yapan Sanko Holding, geçtiğimiz yılın mart ayında Fildişi Sahili’nin başkenti Abidjan’da hazır beton tesisini, iki adet agrega tesisini de yılbaşında devreye aldı.
Kurduğu yıllık 100 milyon metreküplük hazır beton tesisiyle 1 milyon ton olan iki agrega tesisi için 20 milyon Euro’nunüzerinde yatırım yapan grup, bölgeye yatırımlarını sürdürecek.
AFRİKA'YA FİLDİŞİNDEN GİRDİ
Fildişi Sahili’nin ticari başkenti Abidjan’da 1 milyon ton çimento ve 1 milyon metreküp hazır beton kapasiteli tesisler kuran Limak Holding de kıtadaki yatırımlarını sürdürecek. 2017’nin ilk çeyreği sonunda faaliyete geçecek bu yatırımların yanı sıra Mo-zambik’in başkenti Maputo’da yıllık 700 bin ton kapasiteli çimento öğütme-paketleme tesisleri de Ağustos 2016’da devreye alınacak.
Beş yıldır yurtdışında doğru yatırım için araştırma yaptıklarını söyleyen Limak Holding Başkanı Nihat Özdemir, holdingin iş geliştirme ekiplerinin 10 ülkeyi analizi sonrasında, Afrika pazarına Mozambik ve Fildişi Sahili olmak üzere doğu ve batıdan girme kararı aldıklarını aktarıyor.
Bu ülkelerde kurulacak tesislerle birlikte Hint Okyanusu kenarında bir de liman kuracaklarını aktaran Özdemir, “Böylelikle 2017 yılında Afrika pazarına iki adet tesis ve 1,7 milyon ton çimento üretim kapasitesi ile hizmet vermeyi amaçlıyoruz. Sahra Altı Afrika odağımız önümüzdeki yıllarda devam edecek. Yeni tesisler yanında satın almalar yolu ile büyüme kanallarını göz önünde bulunduruyoruz” diyor.
YILDIZLAR’IN YATIRIM PLANI
Afrika’yı üretim üssü olarak kullanmak isteyen gruplardan biri de Yıldızlar Yatırım Holding. İran’daki talebi karşılamak için Afrika’nın doğu sahillerini kullanacak olan grup bölgeyi yakın markaja aldı. En geç üç yıl içinde mutlaka o bölgede fabrika kurmayı planlıyor.
Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Yıldız, “Afrika’da yatırım yapılabilecek ülkeler belli. Doğu sahiline kolay ulaşılabilecek Mozambik, Etiyopya var. Bu ülkeler üzerine çalışıyoruz. Tüm koşulları ve fırsatları ortaya koyup kararımızı ona göre vereceğiz” diyor.
Bölgeye en büyük yatırımlardan birini yapan Tosyalı Holding, Cezayir’den sonra Sahra Altı Afrika’yı da fabrika kurmak üzere yakın markaja aldı. 750 milyon dolar yatırımla Cezayir'in en büyük çelik fabrikasını kuran Tosyalı, Sahra Altı Afrika'da bir ülkede 1 milyar dolarlık yatırım planlıyor.
Sürdürülebilir rekabetçilik adına çok büyümek değil ama çok güçlü olmak için bütün fırsatları değerlendirdiklerini anlatan Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, “Henüz imzalar atılmadı ama Sahra Altı Afrika’da bir ülkede Cezayir’deki yatırım büyüklüğünde bir yatırım için görüşmelerimiz sürüyor” diyor.
TEKSTİLDE DE İLGİ BÜYÜK
Giderek büyüyen Afrika ekonomisi yalnızca enerji ihtiyacı ile değil, artan milli geliri ile birlikte bireysel harcamalarda da büyük fırsatlar sunuyor. Bu alanda ilk akla gelen sektörlerin başında ise elbette tekstil ve hazır giyim var. Birkaç yıl öncesine kadar Kuzey Afrika’nın kalbi konumundaki Mısır’da önemli yatırımlara imza atan Türk hazır giyimciler, Türkiye ile Mısır arasındaki siyasi ilişkilerin kopması sonrasında yönünü kıtanın bakir bölgelerine çevirdi.
Hazır giyimde Colin’s ve Loft markalarıyla Türkiye dahil 40 ülkede toplam 700’ü aşkın mağaza ve beş üretim tesisi ile faaliyet gösteren Eroğlu Holding de Afrika kıtasında Mısır dışındaki fırsatlara daha yakından bakma kararı aldı. 2011’de Mısır’da DNM markası ile kurdukları denim kumaş fabrikası ile üretimlerinin yüzde 30’unu Tunus, Fas ve Portekiz’e, yüzde 40’ını ise Mısır iç pazarına satan holding, Mısır fabrikasında birçok küresel marka için de üretim yapmaya devam ediyor.
GIDACILARIN ATAĞI
Yüzyıllar boyunca açlıkla boğuşan Afrika kıtasında son dönemde yapılan gıda yatırımları içerisinde Türk şirketlerin payı giderek artıyor. Küresel ölçekte yatırımları bulunan Ülker Grubu’nun yanı sıra Körfez ve Ortadoğu’daki başarıları ile dikkat çeken Elvan Gıda da Afrika kıtasına ilişkin ciddi planlar yapmış durumda.
Elvan Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hidayet Kadiroğlu, 2014 yılından beri doğrudan üretime başladıkları Mısır’a bugüne kadar 15 milyon Euro yatırım yaptıklarını kaydediyor. Bu yıldan itibaren ikinci fabrika için 15 milyon Euro’luk ek yatırımı devreye alacaklarını ifade Afrika'nın dış ticareti hızla artıyor (Afrika'nın dış ticareti, milyar dolar) eden Kadiroğlu, “Güney Afrika’da doğrudan yatırım imkanlarını değerlendiriyoruz.
Batı Afrika’da ise Nijerya radarımızda. Bununla birlikte Afrika’da hammadde tedarik yatırımını da inceliyoruz. Özellikle Batı Afrika’dan kakao tedariki konusunu sektör aktörleriyle de birlikte araştırıyoruz” diyor.
Yeni yapılanan ve Ülker, UB gibi markaları Pladis çatısı altında toplayan Yıldız Holding’in de bölgeye yönelik yeni yatırım planları var. Pladis ile 2016 ve 2017 yıllarında Türkiye, İngiltere ve ABD'de kapasite artışına dönük yatırım planlayan grup, Afrika'ya da büyük yatırımlar yapmayı hedefliyor.
Organizasyon şemasını baştan aşağıya yenileyecek olan holding, kıtadaki operasyonları Batı Afrika ve Doğu Afrika olmak üzere ikiye ayıracak. Grup, Nijerya’nın yanı sıra Doğu Afrika’da da fabrika yatırımını gündemine almış durumda.
AFRİKA'YA YATIRIMDA 5 GÖZDE ÜLKE
1- NİJERYA: 150 milyonu aşan nüfusuyla Afrika kıtasının en kalabalık ülkesi olan Nijerya, tarım ürünlerinde net ithalatçı bir ülke. Nijerya'da 16 milyon konut açığı olduğu tahmin ediliyor Bu durum ülke geliştikçe başta inşaat, mobilya, beyaz eşya ve demir-çelik olmak üzere pek çok sektörde yatırım fırsatları yaratıyor. Son iki yılda cep telefonu satışları iki kat arttı. Gıdada ise hamur mayaları, meyve suyu, domates salçası, şekerli ve çikolatalı mamuller ve dondurulmuş su ürünleri alanlarında talep yüksek.
2- GANA: Son dönemde özellikle Kazancı Holding'in ve Karadeniz Holding'in enerji yatırımları Türkiye ile Gana arasındaki yakınlaşmayı artırdı. Türk firmaları, doğrudan bankacılık ilişkilerinin olmaması, teminat mektubu
temini ve gümrük mevzuatında sık değişiklikler gibi sorunlarla karşılaşabilir.
3- MOZAMBİK: Türk firmalarının son dönemde enerji, çimento ve tekstil gibi alanlarda yatırım yaptığı, Afrika kıtasının yükselen pazarlarından biri. DEİK/Türkiye-Mozambik İş Konseyi Başkanı Erhan Barutoğlu, Mozambik'te yatırım yapacak firmaların mutlaka yerleşik hukuk firmaları ve mali müşavirlerle irtibat kurmaları gerektiğini söylüyor. Mozambik'te yerel piyasada bulunan ürünlerin büyük çoğunluğunun ithal olduğuna işaret eden Barutoğlu, "Enerji, gıda, tarım, turizm ve ulaşım ile ilgili sektörlerde yatırım akıllıca olacaktır" diyor.
4- NİJER: Altyapı, yol, havaalanı, kongre merkezi, 4-5 yıldızlı otel, baraj, tarım ve sosyal konut inşası öncelikli projeler olarak öne çıkıyor. DEİK/Türkiye-Nijer İş Konseyi Başkanı Murat Efendi Ataer, bu ülkedeki Türk firması sayısının sekiz olduğunu belirtiyor. Ataer, "Bankacılık sistemi kötü. Ülkenin her şeyini ithal etmesi ve Türkleri sevmesi bir avantaj" diyor.
5- GÜNEYAFRİKA: Kıtada toplam sınai üretimin yüzde 40'ını ve toplam elektrik üretiminin yüzde 50'sini gerçekleştiriyor. Gıda ve lokanta zincirleri, deri tabaklama, makina ve ekipmanlar ile mineral yakıtlar ve sanayi kimyasalları alanlarında fırsatlar var. Ayrıca mücevherat, tekstil, bağcılık, kurutulmuş meyve, devekuşu yetiştiriciliği, turizm, ahşap ürünler, sağlık ürünleri ve ev aletleri alanlarında üretim ve ihracat potansiyeli yüksek.
ARAM EKİN DURAN
[email protected]
SİBEL ATİK
[email protected]
Merceğimize yatırım rotasını Afrika'ya çeviren şirketleri aldık. Hangi şirketin ne tür yatırımlar yaptığını ortaya koyarken, fırsatların yanında risklerin de olduğu Afrika kıtasına ilişkin uzman tavsiyelerine de yer verdik.
Her ne kadar güvenlik, siyasi karışıklıklar, yetişmiş insan gücü ve yan sanayiinin olmaması gibi sorunlar yaşansa da, bu sıkıntılar yatırımcının iştahını kaçırmıyor. Zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla küresel sermayenin son yıllarda giderek artan bir şekilde ilgi gösterdiği Afrika kıtasında, Türk yatırımcılar özellikle enerji, çimento, mobilya, tekstil, gıda ve tarım alanlarına ilgi gösteriyor.
Çok değil, geçen bir yıllık süreçte Limak’tan Kazancı Holding’e, Yıldız Holding’den Sanko’ya kadar dev gruplar Afrika’ya yatırımı gündemlerine aldı. 2003’ten 2015’e dek uzanan süreçte ise Afrika’ya 6,2 milyar dolarlık Türk yatırımının gerçekleştiği görülüyor.
Dünya Bankası’nın Küresel Ekonomik Tahminler raporuna göre, kıtanın büyümesi orta vadede yüzde 4,7 olacak. Şu an 900 milyon civarında olan Sahra Altı Afrika’nın nüfusunun ise 2040 yılına kadar 1,75 milyara ulaşması bekleniyor.
24 YENİ İŞ KONSEYİ
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan, 1,2 milyar nüfuslu kıtada Sahra Altı Afrika’da nüfus artış oranının dünya ortalamasının iki katından fazla olduğunu belirtiyor. Sahra Altı Afrika’nın şehirleşme hızının aynı şekilde devam etmesi halinde 2040 yılına kadar kentsel nüfusun 900 milyona ulaşacağına dikkat çeken Vardan, şöyle konuşuyor: “Yakın gelecekte kıtadaki nüfus artışı ve mevcut şehirleşme sürecinin devamı, geleneksel tüketim kalıplarının da değişmesine neden olacak.
Tüm bu değişimler birbirini besleyen bir süreç içerisinde, tarım alanlarının çoğalması, sanayileşmenin hızlanması, doğal kaynaklardan sağlanan gelirin artması ve nihayetinde ekonomik büyümenin sürmesi sonucunu doğuracak.”
Bu potansiyeli ekonomik işbirliği alanında derinleştirmek isteyen DEİK’in mart ayı başında Fildişi Sahili, Gana, Nijerya ve Gine’ye düzenlediği resmi ziyaretlere 130’u aşkın Türk iş insanı katıldı ve kıtadaki yatırım fırsatlarını yerinde inceleme şansı buldu. Halihazırda DEİK’e bağlı 30 Afrika iş konseyi bulunuyor. DEİK, son yıllarda sayıları giderek artan iş konseylerinin 54 Afrika ülkesini de kapsayacak şekilde artırılması konusunda çalışmalarına devam ediyor.
ENERJİDE BÜYÜK POTANSİYEL
Rakamlar Afrika kıtasına artan ilgiyi ortaya koyarken en büyük fırsatın enerji alanında olduğunu da gösteriyor. Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) verilerine göre, kara kıtada 2030 yılına kadar küresel elektrik ihtiyacının karşılanması için her yıl 30 milyar dolarlık altyapı yatırımına ihtiyaç duyuluyor.
Bu yatırımın yüzde 64'ünün ise Sahra Altı Afrika’yı kapsadığı ifade ediliyor. Afrika Kalkınma Bankası’nın verilerine göre ise Afrika kıtasında nüfusun yansını oluşturan yaklaşık 620 milyon kişiye hala elektrik ulaştırılamıyor. Dünya nüfusunun yüzde 13'ünün Afrika’da yaşamasına rağmen dünya enerjisinin sadece yüzde 4'ü Afrika'da kullanılıyor. Bu durum, başta enerji olmak üzere tüm sektörleri etkisi altına alan bir yatırım cazibesi yaratıyor.
Buradan hareketle Türk şirketlerinin kıtada en yoğun faaliyet gösterdiği alan olarak enerji ön plana çıkıyor. Kazancı Holding, Karadeniz Holding gibi büyük gruplar enerjide dev projeleri hayata geçirmeye başladı bile.
KAZANCI'NIN HEDEFLERİ
Örneğin jeneratör alanında dünyanın en büyük 10 üreticisi arasında yer alan ve satış gelirleri 7 milyar TL’yi aşan Kazancı Holding, yurtdışında Çin ve Amerika’dan sonra Afrika’da büyüme kararı aldı. Holdingin ene' sektöründe 2 bin 211 megavatlık kapasitesiyle önemli oyunculardan biri olan iştiraki Aksa Ener'i de rotayı Afrika’ya çevirdi.
Bu doğrultuda ilk adımı Gana’da 370 megavatlık yatırımla atan şirket, bunun yanı sıra Namibya, Zimbab-ve, Zambiya, Tanzanya, Mozambik gibi Afrika’daki 10 ülke ile daha temasta.
Afrika ülkelerine yaptıkları yatırımlarda siyasi ve toplumsal gelişmelerin kararlarında etkili olduğunu kaydeden Kazancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Kazancı, yatırımda hangi vizyonla ilerlediklerini şöyle tarif ediyor: “Afrika’ya yatırımda dikkat ettiğimiz unsurların başında, hangi ülkede hangi uluslararası bankaların olduğu geliyor. Siyasal veya sosyal sorunları var mı?
Güvenlik sorunu, Ebola gibi yaygın bir hastalık, Boko Haram, İŞİD var mı? Yabancı bankalar o ülkede faaliyette mi, ticaret yapılıyor mu? Ülke nasıl yönetilir, kuralları kaideleri neler? Bu sorulara olumlu yanıtlar varsa, hatta bizim biraz gerimizdeyseler bile kabul edip o pazara giriyoruz.”
15 ÜLKEYLE İLGİLENİYOR
Gayrimenkul, finans, turizm gibi sektörlerde faaliyet gösteren fakat gelirlerinin yüzde 80’den fazlasını enerji alanından elde eden Karadeniz Holding ise Gana ile Afrika ülkelerine de elektrik ihraç etmeye başladı. Şirket, Gana’nın yanı sıra bu yıl üç Afrika ülkesini daha aydınlatmak üzere temaslarını sürdürüyor.
Karadeniz Holding CEO’su Orhan Karadeniz, grubun uluslararası sularda sayısı dokuz olan santrallerine bu yıl üç tane daha ekleyeceklerini belirtiyor. Gana’da 450 megavatlık bir ener'i santrali kuracaklarını anlatan Karadeniz, “2016 ikin-ci yarısında ikinci gemimizi buraya uğurlayacağız. Düşünün, bu gemilerle orada enerjinin yüzde 22’sini biz sağlıyor olacağız” diyor. Grup Afrika’da 15 ülkeyle daha ilgileniyor.
YILDIRIM'IN HEDEFİ AFRİKA
Afrika’da madencilik de önemli yatırım alanlarından biri olarak görülüyor. Dünya liginde kromda dördüncü, limancılıkta 16’ıncı sırada yer alan Yıldırım Holding’in fırsat kolladığı bölgelerden biri de Afrika. Yıldırım Holding CEO’su Yüksel Yıldırım, en iyi fırsatları barındıran bölgenin Afrika olduğunu aktarıyor. Ancak Yıldırım, iş yapmanın zorluklarının da unutulmaması gerektiğini anımsatıyor.
Afrika’ya yatırımda dikkat çeken alanlardan biri de çimento ve hazır beton oldu. Türkiye’nin dev holdinglerinden Limak ve Sanko, Fildişi Sahili’nde yatırımlarına başladılar. Uzun süredir Afrika pazarına yatırım yapmak için araştırma yapan Sanko Holding, geçtiğimiz yılın mart ayında Fildişi Sahili’nin başkenti Abidjan’da hazır beton tesisini, iki adet agrega tesisini de yılbaşında devreye aldı.
Kurduğu yıllık 100 milyon metreküplük hazır beton tesisiyle 1 milyon ton olan iki agrega tesisi için 20 milyon Euro’nunüzerinde yatırım yapan grup, bölgeye yatırımlarını sürdürecek.
AFRİKA'YA FİLDİŞİNDEN GİRDİ
Fildişi Sahili’nin ticari başkenti Abidjan’da 1 milyon ton çimento ve 1 milyon metreküp hazır beton kapasiteli tesisler kuran Limak Holding de kıtadaki yatırımlarını sürdürecek. 2017’nin ilk çeyreği sonunda faaliyete geçecek bu yatırımların yanı sıra Mo-zambik’in başkenti Maputo’da yıllık 700 bin ton kapasiteli çimento öğütme-paketleme tesisleri de Ağustos 2016’da devreye alınacak.
Beş yıldır yurtdışında doğru yatırım için araştırma yaptıklarını söyleyen Limak Holding Başkanı Nihat Özdemir, holdingin iş geliştirme ekiplerinin 10 ülkeyi analizi sonrasında, Afrika pazarına Mozambik ve Fildişi Sahili olmak üzere doğu ve batıdan girme kararı aldıklarını aktarıyor.
Bu ülkelerde kurulacak tesislerle birlikte Hint Okyanusu kenarında bir de liman kuracaklarını aktaran Özdemir, “Böylelikle 2017 yılında Afrika pazarına iki adet tesis ve 1,7 milyon ton çimento üretim kapasitesi ile hizmet vermeyi amaçlıyoruz. Sahra Altı Afrika odağımız önümüzdeki yıllarda devam edecek. Yeni tesisler yanında satın almalar yolu ile büyüme kanallarını göz önünde bulunduruyoruz” diyor.
YILDIZLAR’IN YATIRIM PLANI
Afrika’yı üretim üssü olarak kullanmak isteyen gruplardan biri de Yıldızlar Yatırım Holding. İran’daki talebi karşılamak için Afrika’nın doğu sahillerini kullanacak olan grup bölgeyi yakın markaja aldı. En geç üç yıl içinde mutlaka o bölgede fabrika kurmayı planlıyor.
Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Yıldız, “Afrika’da yatırım yapılabilecek ülkeler belli. Doğu sahiline kolay ulaşılabilecek Mozambik, Etiyopya var. Bu ülkeler üzerine çalışıyoruz. Tüm koşulları ve fırsatları ortaya koyup kararımızı ona göre vereceğiz” diyor.
Bölgeye en büyük yatırımlardan birini yapan Tosyalı Holding, Cezayir’den sonra Sahra Altı Afrika’yı da fabrika kurmak üzere yakın markaja aldı. 750 milyon dolar yatırımla Cezayir'in en büyük çelik fabrikasını kuran Tosyalı, Sahra Altı Afrika'da bir ülkede 1 milyar dolarlık yatırım planlıyor.
Sürdürülebilir rekabetçilik adına çok büyümek değil ama çok güçlü olmak için bütün fırsatları değerlendirdiklerini anlatan Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, “Henüz imzalar atılmadı ama Sahra Altı Afrika’da bir ülkede Cezayir’deki yatırım büyüklüğünde bir yatırım için görüşmelerimiz sürüyor” diyor.
TEKSTİLDE DE İLGİ BÜYÜK
Giderek büyüyen Afrika ekonomisi yalnızca enerji ihtiyacı ile değil, artan milli geliri ile birlikte bireysel harcamalarda da büyük fırsatlar sunuyor. Bu alanda ilk akla gelen sektörlerin başında ise elbette tekstil ve hazır giyim var. Birkaç yıl öncesine kadar Kuzey Afrika’nın kalbi konumundaki Mısır’da önemli yatırımlara imza atan Türk hazır giyimciler, Türkiye ile Mısır arasındaki siyasi ilişkilerin kopması sonrasında yönünü kıtanın bakir bölgelerine çevirdi.
Hazır giyimde Colin’s ve Loft markalarıyla Türkiye dahil 40 ülkede toplam 700’ü aşkın mağaza ve beş üretim tesisi ile faaliyet gösteren Eroğlu Holding de Afrika kıtasında Mısır dışındaki fırsatlara daha yakından bakma kararı aldı. 2011’de Mısır’da DNM markası ile kurdukları denim kumaş fabrikası ile üretimlerinin yüzde 30’unu Tunus, Fas ve Portekiz’e, yüzde 40’ını ise Mısır iç pazarına satan holding, Mısır fabrikasında birçok küresel marka için de üretim yapmaya devam ediyor.
GIDACILARIN ATAĞI
Yüzyıllar boyunca açlıkla boğuşan Afrika kıtasında son dönemde yapılan gıda yatırımları içerisinde Türk şirketlerin payı giderek artıyor. Küresel ölçekte yatırımları bulunan Ülker Grubu’nun yanı sıra Körfez ve Ortadoğu’daki başarıları ile dikkat çeken Elvan Gıda da Afrika kıtasına ilişkin ciddi planlar yapmış durumda.
Elvan Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hidayet Kadiroğlu, 2014 yılından beri doğrudan üretime başladıkları Mısır’a bugüne kadar 15 milyon Euro yatırım yaptıklarını kaydediyor. Bu yıldan itibaren ikinci fabrika için 15 milyon Euro’luk ek yatırımı devreye alacaklarını ifade Afrika'nın dış ticareti hızla artıyor (Afrika'nın dış ticareti, milyar dolar) eden Kadiroğlu, “Güney Afrika’da doğrudan yatırım imkanlarını değerlendiriyoruz.
Batı Afrika’da ise Nijerya radarımızda. Bununla birlikte Afrika’da hammadde tedarik yatırımını da inceliyoruz. Özellikle Batı Afrika’dan kakao tedariki konusunu sektör aktörleriyle de birlikte araştırıyoruz” diyor.
Yeni yapılanan ve Ülker, UB gibi markaları Pladis çatısı altında toplayan Yıldız Holding’in de bölgeye yönelik yeni yatırım planları var. Pladis ile 2016 ve 2017 yıllarında Türkiye, İngiltere ve ABD'de kapasite artışına dönük yatırım planlayan grup, Afrika'ya da büyük yatırımlar yapmayı hedefliyor.
Organizasyon şemasını baştan aşağıya yenileyecek olan holding, kıtadaki operasyonları Batı Afrika ve Doğu Afrika olmak üzere ikiye ayıracak. Grup, Nijerya’nın yanı sıra Doğu Afrika’da da fabrika yatırımını gündemine almış durumda.
AFRİKA'YA YATIRIMDA 5 GÖZDE ÜLKE
1- NİJERYA: 150 milyonu aşan nüfusuyla Afrika kıtasının en kalabalık ülkesi olan Nijerya, tarım ürünlerinde net ithalatçı bir ülke. Nijerya'da 16 milyon konut açığı olduğu tahmin ediliyor Bu durum ülke geliştikçe başta inşaat, mobilya, beyaz eşya ve demir-çelik olmak üzere pek çok sektörde yatırım fırsatları yaratıyor. Son iki yılda cep telefonu satışları iki kat arttı. Gıdada ise hamur mayaları, meyve suyu, domates salçası, şekerli ve çikolatalı mamuller ve dondurulmuş su ürünleri alanlarında talep yüksek.
2- GANA: Son dönemde özellikle Kazancı Holding'in ve Karadeniz Holding'in enerji yatırımları Türkiye ile Gana arasındaki yakınlaşmayı artırdı. Türk firmaları, doğrudan bankacılık ilişkilerinin olmaması, teminat mektubu
temini ve gümrük mevzuatında sık değişiklikler gibi sorunlarla karşılaşabilir.
3- MOZAMBİK: Türk firmalarının son dönemde enerji, çimento ve tekstil gibi alanlarda yatırım yaptığı, Afrika kıtasının yükselen pazarlarından biri. DEİK/Türkiye-Mozambik İş Konseyi Başkanı Erhan Barutoğlu, Mozambik'te yatırım yapacak firmaların mutlaka yerleşik hukuk firmaları ve mali müşavirlerle irtibat kurmaları gerektiğini söylüyor. Mozambik'te yerel piyasada bulunan ürünlerin büyük çoğunluğunun ithal olduğuna işaret eden Barutoğlu, "Enerji, gıda, tarım, turizm ve ulaşım ile ilgili sektörlerde yatırım akıllıca olacaktır" diyor.
4- NİJER: Altyapı, yol, havaalanı, kongre merkezi, 4-5 yıldızlı otel, baraj, tarım ve sosyal konut inşası öncelikli projeler olarak öne çıkıyor. DEİK/Türkiye-Nijer İş Konseyi Başkanı Murat Efendi Ataer, bu ülkedeki Türk firması sayısının sekiz olduğunu belirtiyor. Ataer, "Bankacılık sistemi kötü. Ülkenin her şeyini ithal etmesi ve Türkleri sevmesi bir avantaj" diyor.
5- GÜNEYAFRİKA: Kıtada toplam sınai üretimin yüzde 40'ını ve toplam elektrik üretiminin yüzde 50'sini gerçekleştiriyor. Gıda ve lokanta zincirleri, deri tabaklama, makina ve ekipmanlar ile mineral yakıtlar ve sanayi kimyasalları alanlarında fırsatlar var. Ayrıca mücevherat, tekstil, bağcılık, kurutulmuş meyve, devekuşu yetiştiriciliği, turizm, ahşap ürünler, sağlık ürünleri ve ev aletleri alanlarında üretim ve ihracat potansiyeli yüksek.