Ekonomist Arşivinden / Tüketim alışkanlıklarının büyük oranda dönüşüme uğradığı bu dönemde, KOBİ’lerin markalaşmaya vermesi gereken önem artmış durumda. Acil ihtiyaçlara büyük bir hızla yanıt veren, satın alma süreçlerini kolaylaştıran, kaliteli ürün ve hizmet algısını pekiştiren markalar bu dönemde rakiplerine fark attı. Peki, nasıl marka olunur?
Aram Ekin Duran
[email protected]
Bu ayki kapak dosyamızda Türkiye’nin önde gelen marka danışmanları ile KOBİ’lerin ‘marka’ olma yolunda izlemesi gereken yol haritasını ve markalaşmanın avantajlarını masaya yatırdık.
Markalaşma günümüzde önem ve değeri daha yeni yeni anlaşılmakta olan bir olgu. Özellikle pandemi ile birlikte tüketiciler için ‘marka’ algısı çok daha önemli hale geldi. Acil ihtiyaçlara büyük bir hızla yanıt veren, satın alma süreçlerini kolaylaştıran, kaliteli ürün ve hizmet algısını pekiştiren markalar bu dönemde rakiplerine fark attı.
Tüm bunların etkisiyle ‘markalaşma’ süreci, ürün markalaşması, hizmet markalaşması, kişisel markalaşma, kurumsal markalaşma, startup/girişim markalaşması, eticaret markalaşması, şehir markalaşması gibi çok farklı ve giderek genleşen alanlarda da kategorik olarak hız kazanıyor.
Özellikle tüketim alışkanlıklarının büyük oranda dönüşüme uğradığı bu dönemde, KOBİ’lerin markalaşmaya vermesi gereken önem de artmış durumda. Bu süreçte marka danışmanlığı da her zamankinden daha hayati hale geldi.
KOBİ’lerin markalaşma yolunda atması gereken adımlar, markayı koruma ve marka bağımlılığını artırma gibi adımların profesyonel ellerde şekillenmesi, KOBİ’den ‘marka’ya evrilmenin de en kritik süreçlerini oluşturuyor. Biz de bu ayki kapak dosyamızda Türkiye’nin önde gelen marka danışmanları ile KOBİ’lerin ‘marka’ olma yolunda izlemesi gereken yol haritasını ve markalaşmanın avantajlarını masaya yatırdık.
Tazefikir Grup’un kurucusu ve Reklam Yaratıcıları Derneği Başkanı Çağlar Gözüaçık, marka danışmanlığını bir ürün ya da hizmetin marka olabilmesi ve öyle kalabilmesi için yapılması gerekenleri araştırıp bulunması ve bunu sansürsüz bir şekilde söylenmesi olarak tarif ediyor.
Gözüaçık’a göre, bir marka yaratılırken ürün ya da hizmetin durumu, içinde bulunduğu pazar, buradaki alıcılar/tüketiciler, rekabet durumu, hedefler, trendler ve daha pek çok konuya açıklık getirilmesi gerekiyor. Bunun için de önce araştırma safhası ve marka sahiplerinin beklentileri ve hedeflerinin ortaya konulması gerekiyor.
Oluşturulan yol haritası doğrultusunda aşama aşama ilerlenmesi gerektiğini dile getiren Gözüaçık, “Bazen ürünün ismi, ambalaj tasarımı ya da ürünün içine konulması ya da çıkarılması gerekenlerle başlanabilir. Bazı durumlarda da iletişim stratejisinin oluşturulması ve buradan hareketle reklam kampanyasının hayata geçirilmesi aşamasından ilerlenir” diye konuşuyor.
Günümüzde KOBİ kavramının eskilere göre farklı algılanması gerektiğini vurgulayan Gözüaçık, “Eskiden dünya devi markalara göre cirosu daha küçük olan işletmeler gibi bir söylem vardı. Ama son 10 yılda gördük ki bunun bir önemi yok. Üstelik siz markalaşma anlamında doğru adımlar atarsanız bulunduğunuz sektöre göre butik algılanabilir ve daha yüksek kar marjıyla ürün satarak markanızı büyütebilirsiniz” değerlendirmesinde bulunuyor.
Dünyanın her yerinde tüketicilerin toplumsal sorunlara karşı geçmişe göre çok daha duyarlı hale geldiğine de dikkat çeken Gözüaçık, markalaşmak isteyen KOBİ’lere şu öneride bulunuyor: “Örneğin siz 150 yıllık bir şekerleme markası olabilirsiniz.
Daha doğal ve az şeker ile yapılan ürünler geliştirmeniz çağın gerekliliği olarak ürün AR-GE’sidir. Ancak markanızla, çocukluk çağı obezitesi konusunda bir duruş sergiler ve kaynaklarınızın bir kısmını bununla mücadeleye ayırırsanız o zaman anlamlı bir marka olursunuz. Dünyadaki örneklerinden görüyoruz ki bunu yapan markaların satışları azalmıyor, aksine artıyor.”
“Perakende Vitrini”, “Satış Sanatı” ve “BrandYoyo” içerik sitelerinde editör, yazar ve marka danışmanı olan Aydın Yıldız, ‘marka’nın tamamen kendine özgü bir hikayeye sahip, soyut bir varlık olduğunun altını çiziyor. Tüketicilerin raftan bir ürün almak istediğinde önce ürünün yüzüyle karşılaştığına işaret eden Yıldız, “Ürünün marka yüzü güzelse, etkileyici ise, müşteri daha önce bu yüzü bir yerlerde görmüşse, ona karşı kanı ısınmışsa, ondan hoşlanmışsa ve sonuçta ona güveni oluşmuşsa rakip ürünü değil de raftan, markası etkileyici ürünü satın alacaktır.
İşte bu markanın gücüdür” diye konuşuyor. Markaların pazarlamada oynadığı en büyük rolün ürünü “müşterilere sevdirmesi” ve sonuçta en değerli amaç olan “müşteri güvenini” ürüne kazandırması olarak tanımlayan Yıldız, “Temsil ettiği ürün adına müşteri güvenini kazanan bir markanın, pazarda ve sektörde sırtı yere gelmez” diyor.
Marka stratejisi oluşturulurken kurumsal liderin yani şirket sahibinin bu sürece en güçlü desteği veren kişi olması gerektiğini kaydeden Aydın Yıldız, şu görüşleri dile getiriyor: “Aksi her durum markalaşma mantığı açısından eksik kalacaktır. Marka stratejisi oluşturma evresi tüm departmanların özveriyle katılması gereken esaslı bir kurum yapılanmasıdır. Aksi her durumda süreçler gereken enerjiyi ve performansı ortaya koyamayacaktır.”
Yubai Marka Danışmanlığı kurucusu Yunus Baran da KOBİ'lerin günümüzde en cesur olmaları gereken noktanın “markalaşma” olması gerektiğini söylüyor. Markalaşma girişimlerini doğru yöneten KOBİ'lerin diğer vasat işlerden hızlıca sıyrılabileceğini ifade eden Baran, son yıllarda tüketici ile samimi bir iletişim kuran ve çağın gerektirdiği hız ve kaliteyi sağlayan markaların büyük bir hızla öne çıktığına işaret ediyor.
Bu kapsamda Türkiye'de Getir, Reneva Collagen, Loris Parfüm gibi çok sayıda başarılı marka örneğinin kendi alanlarında öne çıktığını belirten Baran, “Getir bu markaların içinde güzel bir örnek diye düşünüyorum. Özelikle iş modelin iyi işlemesi ve süreçlere adaptasyon becerileri oldukça dikkat çekici. Getir'in markalaşma becerisini daha güçlü bir portföy yönetimi ve geliştireceği yenilikçi marka ailesi gücüyle pekiştireceğini öngörüyorum” diye konuşuyor.
PAZAR PAYI
Markalama işlemi, firmaların ürünlerine ait belirgin bir pazar payını sağlamaya yardımcı olur. Bir ürünün üretildikten sonra iyi bir marka adı ve imajı, ürünün konumunu korur.
YÜKSEK FİYAT
Satıcılar firmalarında talep gören ürünleri bulundurmak, tüketicilerde güvendikleri ürünleri almak isterler. Böylelikle işletmeler hem satıcılara hem de tüketicilere markalı ürünlerini, benzer ürünlere göre daha yüksek fiyat ile satabilir.
DAHA SABİT VE DAHA AZ RİSKLİ KARLILIK
Tüketiciler markaya bağlı kaldıklarından, benzer ürünlere kaymaktan kaçınırlar. Böylelikle daha çok satış yapan işletmeler, ölçek ekonomisine daha erken ulaşmaktadır. Bu da üretim maliyetinin daha düşük olmasına neden olur.
MARKA BAĞLILIĞI
Rekabetin artmasıyla, pazara yeni giren ürünlerin başarı oranı azaldı. Aynı zaman da müşteri bağlılığına sahip markaların değeri arttı. Yeni müşteri edinebilmek için yapılan pazarlama yatırımı, sabit müşteriyi korumak adına yapılan yatırımdan daha fazla hale geldi. Diğer bir açıdan yeni bir marka, yaptığı bir hatayla hemen pazardan silinebilir. Tüketiciler aynı duyarlılığı güçlü markalar karşısında göstermiyor.
MARKA GİRİŞ ENGELLERİ
Yaşadığımız çağda teknolojik gelişmeler çok kısa zamanda taklit edilebiliyor. Kopyalanması güç hatta imkansız olan marka kimliği ile, işletme kendisini rakipleri karşısında savunabilir.
GELECEKTE BÜYÜME POTANSİYELİ
Güçlü markalar, ürünlerini teknoloji ve ambalaj ile tüketicilerin değişen zevk ve yaşam standartlarına daha çabuk adapte edebilir. Yaşadığımız güçlü iletişim çağında, güçlü bir marka başka bir ülke pazarına veya yeni bir sektöre girmekte çok da zorlanmıyor.
ŞİRKET KÜLTÜRÜ
Kişiler güçlü işletmelerde çalışmak isterler, özellikle genç, tecrübesiz kişiler bu şirket kültürü içerisinde yetiştiklerinden dolayı, şirkete bağlılıkları topluma da yansıyor. Güçlü işletmeler, toplumda genellikle bir saygınlığa sahip olduklarından, medya ve hükümet tarafından da destekleniyor.
TANITIM AVANTAJLARI
Tüketici zihninde bir marka yerleşik durumdaysa, promosyon çalışmaları daha etkili ve daha ucuz olabiliyor. Bu durumda tanınmış bir marka için daha çok imaj geliştirici tanıtım stratejileri kullanılabiliyor, tanınmış bir markanın piyasaya süreceği yeni ürünlerin tanıtım harcamaları ise asgari düzeyde kalabiliyor. Özellikle iyi tanınan markalar kolaylıkla akla geliyor ve gerek satış öncesi gerekse satın alma sürecinde daha etkili oluyor.
Kaynak: Global Enstitü
“Araştırmalar gösteriyor ki pandemi döneminde tüketiciler ülke yönetimlerinden yana hayal kırıklığına uğradı. Devletler bu süreci genel olarak iyi yönetemedi. Hal böyleyken de tüketicilerin markalardan beklentileri arttı. Çünkü hayatlarındaki bir diğer güçlü figür de markalar. Büyük markalar bu yönelimi fark etti ve beklentilere yanıt vermeye çalıştı.
Elbette burada yüzde yüz bir memnuniyet yaratmaları mümkün değil. Ancak deneyenler krizden daha güçlü çıktılar/çıkacaklar diyebiliriz. Aynı zamanda tüketiciler markaların/kurumların pandemi sürecinde kendi çalışanlarına nasıl davrandıklarına eskisine göre daha fazla ilgi gösterdi. Son olarak, yine araştırmalar gösteriyor ki tüketiciler pandemi döneminde yeni markaları denemeye daha açık hale geldiler. Şimdi, doğru bir marka konumlandırması ve etkili bir iletişimle bugüne kadar hiç ulaşamadığınız tüketicilere ürününüzü satın anırabilirsiniz.”
“Özellikle son yıllarda bölgesinde güçlü birçok KOBİ’nin ulusal girişimlerine şahit oluyoruz. Bu girişimler iyi bir stratejik planlamayla desteklenerek kalıcı çalışmalara dönüştürülmeli. İyi bir kahve, iyi bir bebek bezi, iyi bir içecek, iyi bir yazılım fikri veya iyi bir atıştırmalığı müşterisine ulaştıran birçok parametre vardır.
Doğru bir dağıtım kanalı, güçlü bir satış ağı ve iyi bir saha operasyonu kadar; iyi bir marka ismi, bağ kuran bir marka konsepti, unutulmaz bir değer önermesi, farklılaştırıcı bir vaadi, akılda kalıcı iletişimleri de son derece önemlidir. Ambalajın içi kadar dışıyla da gerekli derecede ilgilenen firmalarımız başarıya daha çabuk ulaşabilmektedir. Ucuz ve ortalamanın altında çözümler kullanarak bir şeyler yapmış olmak için değil, güçlü ve iddialı bir rekabet için çalışmalarını öneririm.”
“Tüketicilerin bu olağanüstü pandemi dönemdeki en önemli tepkilerinin başında sürece uyum sağlamak geldi. Bu uyumu hem bireysel hem de kurumsal gerçekleştirmek büyük bir zorunluluktu. Hızlı karar veren, hızlı uyum sağlayan, bir adım ötesini de düşünen, müşterisine - çalışanına - çevreye - topluma gerçekten değer verdiğini ifade edebilen markalar bu süreçte olumlu ayrışmayı başardı.
Pandemi şartlarına uygun yenilikçi paketleme, sipariş, teslimat, ödeme, transfer, çalışma sistemi, fikir ve ürünler geliştiren bazı markaların olduğunu gördük. Basit gibi gözüken bu teknik çözümler tüketici marka algılarını olumlu etkilemiş gibi gözüküyor. İkna olması zor ve kalite standartları daha yüksek bazı tüketiciler için daha butik ve daha teknik çözümlerle ilgili bir pazar fırsatının olduğunu da düşünüyorum.”
Aram Ekin Duran
[email protected]
Bu ayki kapak dosyamızda Türkiye’nin önde gelen marka danışmanları ile KOBİ’lerin ‘marka’ olma yolunda izlemesi gereken yol haritasını ve markalaşmanın avantajlarını masaya yatırdık.
Markalaşma günümüzde önem ve değeri daha yeni yeni anlaşılmakta olan bir olgu. Özellikle pandemi ile birlikte tüketiciler için ‘marka’ algısı çok daha önemli hale geldi. Acil ihtiyaçlara büyük bir hızla yanıt veren, satın alma süreçlerini kolaylaştıran, kaliteli ürün ve hizmet algısını pekiştiren markalar bu dönemde rakiplerine fark attı.
Tüm bunların etkisiyle ‘markalaşma’ süreci, ürün markalaşması, hizmet markalaşması, kişisel markalaşma, kurumsal markalaşma, startup/girişim markalaşması, eticaret markalaşması, şehir markalaşması gibi çok farklı ve giderek genleşen alanlarda da kategorik olarak hız kazanıyor.
Özellikle tüketim alışkanlıklarının büyük oranda dönüşüme uğradığı bu dönemde, KOBİ’lerin markalaşmaya vermesi gereken önem de artmış durumda. Bu süreçte marka danışmanlığı da her zamankinden daha hayati hale geldi.
KOBİ’lerin markalaşma yolunda atması gereken adımlar, markayı koruma ve marka bağımlılığını artırma gibi adımların profesyonel ellerde şekillenmesi, KOBİ’den ‘marka’ya evrilmenin de en kritik süreçlerini oluşturuyor. Biz de bu ayki kapak dosyamızda Türkiye’nin önde gelen marka danışmanları ile KOBİ’lerin ‘marka’ olma yolunda izlemesi gereken yol haritasını ve markalaşmanın avantajlarını masaya yatırdık.
“BEKLENTİ VE HEDEFLER BELİRLENMELİ”
Tazefikir Grup’un kurucusu ve Reklam Yaratıcıları Derneği Başkanı Çağlar Gözüaçık, marka danışmanlığını bir ürün ya da hizmetin marka olabilmesi ve öyle kalabilmesi için yapılması gerekenleri araştırıp bulunması ve bunu sansürsüz bir şekilde söylenmesi olarak tarif ediyor.
Gözüaçık’a göre, bir marka yaratılırken ürün ya da hizmetin durumu, içinde bulunduğu pazar, buradaki alıcılar/tüketiciler, rekabet durumu, hedefler, trendler ve daha pek çok konuya açıklık getirilmesi gerekiyor. Bunun için de önce araştırma safhası ve marka sahiplerinin beklentileri ve hedeflerinin ortaya konulması gerekiyor.
Oluşturulan yol haritası doğrultusunda aşama aşama ilerlenmesi gerektiğini dile getiren Gözüaçık, “Bazen ürünün ismi, ambalaj tasarımı ya da ürünün içine konulması ya da çıkarılması gerekenlerle başlanabilir. Bazı durumlarda da iletişim stratejisinin oluşturulması ve buradan hareketle reklam kampanyasının hayata geçirilmesi aşamasından ilerlenir” diye konuşuyor.
Günümüzde KOBİ kavramının eskilere göre farklı algılanması gerektiğini vurgulayan Gözüaçık, “Eskiden dünya devi markalara göre cirosu daha küçük olan işletmeler gibi bir söylem vardı. Ama son 10 yılda gördük ki bunun bir önemi yok. Üstelik siz markalaşma anlamında doğru adımlar atarsanız bulunduğunuz sektöre göre butik algılanabilir ve daha yüksek kar marjıyla ürün satarak markanızı büyütebilirsiniz” değerlendirmesinde bulunuyor.
DÖRT AŞAMADA MARKA DANIŞMANLIĞI
- Marka fikrinin oluşturulması: Marka vizyonu, marka stratejisi ve hedefler bu aşamada belirlenir. Belirli periyotlarda da gelişen durum ve şartlara göre revize edilir.
- Branding/markalama: Markanın estetize edilmiş tasarımsal görsel kimliği oluşturulur. Markanın etkileyicilik unsurları hayata geçirilir. Görsel farklılaşma standartları bu aşamada hayat bulur ve standardize edilir.
- Markalaşma / Entegre marka iletişimi süreç yönetimi: Markanın kurumdan başlayarak hedef pazarlara doğru markalamasının yapılması, müşteriler için üretilecek marka deneyimi, markalaşma iletişim süreçlerinin doğru ve etkili şekilde üretilmesidir.
- Marka deneyimi ve marka sosyal sorumluluk yönetimi: Pazarda, ürünün özellik, fayda ve avantajlarının en kolay, en hızlı ve en etkili şekilde hedef müşteri kitlesi tarafından fark edilmesine dayanan bir entegre pazarlama iletişimi çalışmalar bütünüdür.
“SORUNLARA KARŞI DUYARLI OLUN”
Dünyanın her yerinde tüketicilerin toplumsal sorunlara karşı geçmişe göre çok daha duyarlı hale geldiğine de dikkat çeken Gözüaçık, markalaşmak isteyen KOBİ’lere şu öneride bulunuyor: “Örneğin siz 150 yıllık bir şekerleme markası olabilirsiniz.
Daha doğal ve az şeker ile yapılan ürünler geliştirmeniz çağın gerekliliği olarak ürün AR-GE’sidir. Ancak markanızla, çocukluk çağı obezitesi konusunda bir duruş sergiler ve kaynaklarınızın bir kısmını bununla mücadeleye ayırırsanız o zaman anlamlı bir marka olursunuz. Dünyadaki örneklerinden görüyoruz ki bunu yapan markaların satışları azalmıyor, aksine artıyor.”
“MARKANIN KENDİ HİKAYESİ OLMALI”
“Perakende Vitrini”, “Satış Sanatı” ve “BrandYoyo” içerik sitelerinde editör, yazar ve marka danışmanı olan Aydın Yıldız, ‘marka’nın tamamen kendine özgü bir hikayeye sahip, soyut bir varlık olduğunun altını çiziyor. Tüketicilerin raftan bir ürün almak istediğinde önce ürünün yüzüyle karşılaştığına işaret eden Yıldız, “Ürünün marka yüzü güzelse, etkileyici ise, müşteri daha önce bu yüzü bir yerlerde görmüşse, ona karşı kanı ısınmışsa, ondan hoşlanmışsa ve sonuçta ona güveni oluşmuşsa rakip ürünü değil de raftan, markası etkileyici ürünü satın alacaktır.
İşte bu markanın gücüdür” diye konuşuyor. Markaların pazarlamada oynadığı en büyük rolün ürünü “müşterilere sevdirmesi” ve sonuçta en değerli amaç olan “müşteri güvenini” ürüne kazandırması olarak tanımlayan Yıldız, “Temsil ettiği ürün adına müşteri güvenini kazanan bir markanın, pazarda ve sektörde sırtı yere gelmez” diyor.
Marka stratejisi oluşturulurken kurumsal liderin yani şirket sahibinin bu sürece en güçlü desteği veren kişi olması gerektiğini kaydeden Aydın Yıldız, şu görüşleri dile getiriyor: “Aksi her durum markalaşma mantığı açısından eksik kalacaktır. Marka stratejisi oluşturma evresi tüm departmanların özveriyle katılması gereken esaslı bir kurum yapılanmasıdır. Aksi her durumda süreçler gereken enerjiyi ve performansı ortaya koyamayacaktır.”
"KOBİ'LERİN CESUR OLMASI GEREKEN ALAN”
Yubai Marka Danışmanlığı kurucusu Yunus Baran da KOBİ'lerin günümüzde en cesur olmaları gereken noktanın “markalaşma” olması gerektiğini söylüyor. Markalaşma girişimlerini doğru yöneten KOBİ'lerin diğer vasat işlerden hızlıca sıyrılabileceğini ifade eden Baran, son yıllarda tüketici ile samimi bir iletişim kuran ve çağın gerektirdiği hız ve kaliteyi sağlayan markaların büyük bir hızla öne çıktığına işaret ediyor.
Bu kapsamda Türkiye'de Getir, Reneva Collagen, Loris Parfüm gibi çok sayıda başarılı marka örneğinin kendi alanlarında öne çıktığını belirten Baran, “Getir bu markaların içinde güzel bir örnek diye düşünüyorum. Özelikle iş modelin iyi işlemesi ve süreçlere adaptasyon becerileri oldukça dikkat çekici. Getir'in markalaşma becerisini daha güçlü bir portföy yönetimi ve geliştireceği yenilikçi marka ailesi gücüyle pekiştireceğini öngörüyorum” diye konuşuyor.
MARKA OLMANIN AVANTAJLARI
PAZAR PAYI
Markalama işlemi, firmaların ürünlerine ait belirgin bir pazar payını sağlamaya yardımcı olur. Bir ürünün üretildikten sonra iyi bir marka adı ve imajı, ürünün konumunu korur.
YÜKSEK FİYAT
Satıcılar firmalarında talep gören ürünleri bulundurmak, tüketicilerde güvendikleri ürünleri almak isterler. Böylelikle işletmeler hem satıcılara hem de tüketicilere markalı ürünlerini, benzer ürünlere göre daha yüksek fiyat ile satabilir.
DAHA SABİT VE DAHA AZ RİSKLİ KARLILIK
Tüketiciler markaya bağlı kaldıklarından, benzer ürünlere kaymaktan kaçınırlar. Böylelikle daha çok satış yapan işletmeler, ölçek ekonomisine daha erken ulaşmaktadır. Bu da üretim maliyetinin daha düşük olmasına neden olur.
MARKA BAĞLILIĞI
Rekabetin artmasıyla, pazara yeni giren ürünlerin başarı oranı azaldı. Aynı zaman da müşteri bağlılığına sahip markaların değeri arttı. Yeni müşteri edinebilmek için yapılan pazarlama yatırımı, sabit müşteriyi korumak adına yapılan yatırımdan daha fazla hale geldi. Diğer bir açıdan yeni bir marka, yaptığı bir hatayla hemen pazardan silinebilir. Tüketiciler aynı duyarlılığı güçlü markalar karşısında göstermiyor.
MARKA GİRİŞ ENGELLERİ
Yaşadığımız çağda teknolojik gelişmeler çok kısa zamanda taklit edilebiliyor. Kopyalanması güç hatta imkansız olan marka kimliği ile, işletme kendisini rakipleri karşısında savunabilir.
GELECEKTE BÜYÜME POTANSİYELİ
Güçlü markalar, ürünlerini teknoloji ve ambalaj ile tüketicilerin değişen zevk ve yaşam standartlarına daha çabuk adapte edebilir. Yaşadığımız güçlü iletişim çağında, güçlü bir marka başka bir ülke pazarına veya yeni bir sektöre girmekte çok da zorlanmıyor.
ŞİRKET KÜLTÜRÜ
Kişiler güçlü işletmelerde çalışmak isterler, özellikle genç, tecrübesiz kişiler bu şirket kültürü içerisinde yetiştiklerinden dolayı, şirkete bağlılıkları topluma da yansıyor. Güçlü işletmeler, toplumda genellikle bir saygınlığa sahip olduklarından, medya ve hükümet tarafından da destekleniyor.
TANITIM AVANTAJLARI
Tüketici zihninde bir marka yerleşik durumdaysa, promosyon çalışmaları daha etkili ve daha ucuz olabiliyor. Bu durumda tanınmış bir marka için daha çok imaj geliştirici tanıtım stratejileri kullanılabiliyor, tanınmış bir markanın piyasaya süreceği yeni ürünlerin tanıtım harcamaları ise asgari düzeyde kalabiliyor. Özellikle iyi tanınan markalar kolaylıkla akla geliyor ve gerek satış öncesi gerekse satın alma sürecinde daha etkili oluyor.
Kaynak: Global Enstitü
SON YILLARDA ÖNE ÇIKAN MARKALAR
- ÇİÇEK SEPETİ
- TRENDYOL
- MORHİPO
- HEPSİBURADA
- SAHİBİNDEN
- GETİR
- RENEVA COLLAGEN
- LORİS PARFÜM
ÇAĞLAR GÖZUAÇIK/ TAZEFİKİR GRUP "TÜKETİCİ ARTIK YENİ MARKALARA DAHA AÇIK"
“Araştırmalar gösteriyor ki pandemi döneminde tüketiciler ülke yönetimlerinden yana hayal kırıklığına uğradı. Devletler bu süreci genel olarak iyi yönetemedi. Hal böyleyken de tüketicilerin markalardan beklentileri arttı. Çünkü hayatlarındaki bir diğer güçlü figür de markalar. Büyük markalar bu yönelimi fark etti ve beklentilere yanıt vermeye çalıştı.
Elbette burada yüzde yüz bir memnuniyet yaratmaları mümkün değil. Ancak deneyenler krizden daha güçlü çıktılar/çıkacaklar diyebiliriz. Aynı zamanda tüketiciler markaların/kurumların pandemi sürecinde kendi çalışanlarına nasıl davrandıklarına eskisine göre daha fazla ilgi gösterdi. Son olarak, yine araştırmalar gösteriyor ki tüketiciler pandemi döneminde yeni markaları denemeye daha açık hale geldiler. Şimdi, doğru bir marka konumlandırması ve etkili bir iletişimle bugüne kadar hiç ulaşamadığınız tüketicilere ürününüzü satın anırabilirsiniz.”
YUNUS BARAN / YUBAİ MARKA DANIŞMANLIĞI "AMBALAJIN İÇİ KADAR DIŞIYLA DA İLGİLENİN"
“Özellikle son yıllarda bölgesinde güçlü birçok KOBİ’nin ulusal girişimlerine şahit oluyoruz. Bu girişimler iyi bir stratejik planlamayla desteklenerek kalıcı çalışmalara dönüştürülmeli. İyi bir kahve, iyi bir bebek bezi, iyi bir içecek, iyi bir yazılım fikri veya iyi bir atıştırmalığı müşterisine ulaştıran birçok parametre vardır.
Doğru bir dağıtım kanalı, güçlü bir satış ağı ve iyi bir saha operasyonu kadar; iyi bir marka ismi, bağ kuran bir marka konsepti, unutulmaz bir değer önermesi, farklılaştırıcı bir vaadi, akılda kalıcı iletişimleri de son derece önemlidir. Ambalajın içi kadar dışıyla da gerekli derecede ilgilenen firmalarımız başarıya daha çabuk ulaşabilmektedir. Ucuz ve ortalamanın altında çözümler kullanarak bir şeyler yapmış olmak için değil, güçlü ve iddialı bir rekabet için çalışmalarını öneririm.”
AYDIN YILDIZ / MARKA DANIŞMANI "BASİT ÇÖZÜMLER MARKA ALGISINI ARTIRDI"
“Tüketicilerin bu olağanüstü pandemi dönemdeki en önemli tepkilerinin başında sürece uyum sağlamak geldi. Bu uyumu hem bireysel hem de kurumsal gerçekleştirmek büyük bir zorunluluktu. Hızlı karar veren, hızlı uyum sağlayan, bir adım ötesini de düşünen, müşterisine - çalışanına - çevreye - topluma gerçekten değer verdiğini ifade edebilen markalar bu süreçte olumlu ayrışmayı başardı.
Pandemi şartlarına uygun yenilikçi paketleme, sipariş, teslimat, ödeme, transfer, çalışma sistemi, fikir ve ürünler geliştiren bazı markaların olduğunu gördük. Basit gibi gözüken bu teknik çözümler tüketici marka algılarını olumlu etkilemiş gibi gözüküyor. İkna olması zor ve kalite standartları daha yüksek bazı tüketiciler için daha butik ve daha teknik çözümlerle ilgili bir pazar fırsatının olduğunu da düşünüyorum.”