Çin Temmuz ayında Tibet'te dünyanın en büyük barajının inşaatına başladı. Bu da hem dünya hem Hindistan ve Bangladeş'te endişeleri artırdı. Peki, neden? İşte detaylar:
1 DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ OLACAK
CNN'in makalesine göre Himalayalar’daki uzak bir nehir bugüne kadarki en iddialı ve en tartışmalı altyapı projelerinden birinin merkezine dönüşüyor. Çin'in burada inşa etmeyi planladığı 168 milyar dolarlık hidroelektrik sistem, dünyada tek başına en fazla elektrik üreten tesis olmayı hedefliyor.
Elektrikli araçların otoyollara hâkim olduğu, yüksek enerji tüketen yapay zekâ modellerinin küresel rakipleri geride bırakmak için yarıştığı bir geleceğe hızla ilerleyen Çin için bu proje büyük bir kazanım anlamına geliyor.
2 EN SIRADIŞI PROJE
CNN'nin görüşlerine başvurduğu uzmanlara göre, Tibet’te Yarlung Tsangpo Nehri’nin alt kesimlerinde inşa edilecek bu hidroelektrik sistem, bugüne kadar üstlenilmiş en sıra dışı mühendislik projelerinden biri olacak. Dağların içinden tüneller açılarak yaklaşık 2.000 metrelik bir yükseklik farkından yararlanılması planlanıyor. Bu sayede Çin, “Asya’nın su kulesi” olarak bilinen bir bölgede büyük bir nehri kontrol altına almış olacak.
3 2 ÜLKE VE EKOSİSTEM İÇİN BÜYÜK ENDİŞE
Makaleye göre proje nadir ve el değmemiş bir ekosistemi ve yerli halkların atalarından kalma yaşam alanlarını da tehdit edebilir.
Ayrıca nehirden aşağıda, Hindistan ve Bangladeş’te yaşayan on milyonlarca insan bu suya bağımlı durumda. Uzmanlar, balıkçılık ve tarım da dâhil olmak üzere ekosistem üzerindeki olası etkilerin henüz yeterince incelenmediğini söylüyor.
4 HİNDİSTAN BASINI 'SU BOMBASI' DİYOR
Hindistan basınında proje potansiyel bir “su bombası” olarak adlandırılıyor. Tartışmalı Çin-Hindistan sınırına yakınlığı ise projeyi, iki nükleer güç arasında uzun süredir devam eden bir toprak anlaşmazlığında yeni bir gerilim noktası hâline getirebilir.
5 ÇİN BÜYÜK GİZLİLİKLE YÜRÜTÜYOR
Tüm bu risklere rağmen proje hâlâ büyük ölçüde gizlilikle yürütülüyor. Bu durum, Çin’in temiz enerjiye olan güçlü teknik kapasitesini ve kararlılığını ortaya koyarken, aynı zamanda şeffaflık eksikliğine dair soru işaretlerini de artırıyor.