UN Women Stratejik Ortaklıklar Direktörü Seymour, "Kovid-19 kadınlara yönelik şiddet, ekonomik güçlenme gibi konularda var olan eşitsizlikleri daha da derinleştirdi. Krizin etkileri kadınlar tarafından daha fazla hissediliyor" dedi.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) Türkiye iş birliğinde hazırlanan "Covid-19 Salgınının Kadın Çalışanlar Açısından Etkileri" araştırmasının bulguları paylaşıldı.
TÜSİAD açıklamasına göre, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Memiş tarafından yürütülen ve işletmeler nezdinde yapılan ankete dayanarak hazırlanan araştırma, Kovid-19 salgınının özel sektör üzerindeki olası etkilerini toplumsal cinsiyet bakış açısından anlamayı ve kriz dönemlerinde özel sektörde toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetecek politikalar geliştirilmesine katkıda bulunmayı hedefliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, krizlerde, salgınlarda, doğal afetlerde kadınların ve erkeklerin farklı şekilde etkilendiğini belirterek, "Araştırmalar bu tür kriz anlarında ve sonrasında kadınların erkeklerden daha olumsuz etkilendiklerini ortaya koyuyor. Bu durum Kovid-19 salgını için de geçerliliğini koruyor." ifadelerini kullandı.
Kaslowski, şunları kaydetti:
"Kovid-19 tedbirleri kapsamında evden çalışmanın ve ev içinde geçirilen zamanın artmasıyla, kadınlar ve kız çocuklarının üzerindeki bakım yükümlülükleri ve ev işlerine harcanan zaman da artıyor. Bunun yanı sıra, kadınlar ve kız çocukları artan oranda aile içi şiddetle mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu sorunlarla mücadele etmezsek toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri derinleşecektir. Kadın hakları konusunda büyük mücadeleler ve toplumsal dönüşüm ile elde edilen kazanımları daha ileriye taşımak gerekirken, krizin bizi bu hedeften uzaklaştırmasına izin veremeyiz. Hiçbir krizden, toplumun yarısını geride bırakarak çıkamayız."
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan da Kovid-19 salgınının ekonomik, sosyal ve toplumsal belirsizlikler oluştururken, aynı zamanda büyük bir dönüşümün de kapılarını araladığını aktararak, "Katılımcı, kapsayıcı ve eşitlikçi bir anlayışla krizi yönetenler, tünelin ucundaki ışığın gerçekten çıkış olduğunu biliyor. Potansiyelimizin yüzde 100'ünü eşit ve adil bir sistem ile kalkınma yolculuğumuzun öznesi yapabiliriz. Pandemi döneminde özellikle iş, ev, çocuk ve yaşlı bakımı ile çocukların eğitim sürecine de destek olan kadınların üzerindeki yükün hafifletilmesi gerekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde zihinsel ve kültürel değişimi, eğitim başta olmak üzere sistemsel bir dönüşümle sağlayabiliriz. Toplumsal refah için toplumun yüzde 100 katılımı önemli. Toplumsal refah için kadınların hayatın her alanına yüzde 100 tam eşitlikçi katılımı şart. Pozitif ayrımcılık değil toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde adil bir sistemin inşası ile kadın-erkek birlikte hayatı dönüştürme gücüne sahibiz." değerlendirmesinde bulundu.
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova ise Kovid-19'un iş gücü piyasasındaki var olan eşitsizlikleri derinleştirdiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Salgının özellikle kadınların işleri, kariyerleri ve gelirlerine olumsuz etkileri oldu. Nisan 2020 ayının verileri kadınların 1,1 milyon iş kaybı yaşadığını gösterirken, bu rakam erkeklerde 1,5 milyon olarak gerçekleşti. Daha az sayıda kadın işini kaybetmiş gibi görünse de kadınların iş gücüne katılım oranlarının erkeklere kıyasla düşük olduğu düşünülürse, kadınlar ciddi oranda bir iş kaybı yaşadı. Kadınların ekonomik güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçekleştirmek için; hükümetler, şirketler, işverenler, çalışan organizasyonları, sivil toplum kuruluşları ve akademi olmak üzere tüm paydaşların dönüştürücü politikalar üretmeleri gerekiyor. TÜSİAD ve TÜRKONFED'e özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yaptıkları çalışmalar için teşekkür ederim."
UN Women Stratejik Ortaklıklar Direktörü Dan Seymour da Kovid-19 krizinin toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısıyla yönetilmesinde kadınların liderliğinin önemli olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"Kovid-19 kadınlara yönelik şiddet, ekonomik güçlenme gibi konularda var olan eşitsizlikleri daha da derinleştirdi. Krizin etkileri kadınlar tarafından daha fazla hissediliyor. Ev içi bakım, ev-iş dengesi ve kariyer gibi konularda kadınlar ciddi zorluklar yaşıyor. Kovid-19 hepimiz için bir uyanış çağrısı, var olan sorunları düzeltmemiz için bir fırsat. Özel sektörün var olan sorunları çözmek için hesap verebilir ve sorunlara odaklı çalışması gerekiyor. UN Women, bu konuda önemli bir ortak olmaya devam edecek."
Açılış konuşmalarının ardından, toplam 339 şirketin katıldığı "Covid-19 Salgınının Kadın Çalışanlar Açısından Etkileri" araştırmasının sonuçları Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Memiş tarafından katılımcılarla paylaşıldı.
Etkinlik, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sosyal Politikalar Yuvarlak Masa Başkanı Nüket Küçükel'in moderatörlüğünde, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İş Dünyasında Kadın Komisyonu Başkanı Reyhan Aktar ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Program Yöneticisi Zeliha Ünaldı'nın katılımıyla gerçekleşen "Krizi Eşitlikçi Yönetmek Mümkün mü?" paneli ile devam etti.
Araştırmanın bulguları arasında şunlar yer alıyor:
"Kovid-19 döneminde kadın ve erkek çalışanların yaşadıkları temel sorunlar birbirinden ayrışıyor. Kadın ve erkek çalışanların yaşadığı sorunlarda en büyük fark ev-iş dengesi ve artan şiddet bağlantılı. Kovid-19 döneminde kadınların karşılaştığı sorunlara yeterli önlem alınamıyor. Eşitlik endeks değeri yükseldikçe önlem alma eğilimi yükseliyor."
Araştırmada toplumsal cinsiyete duyarlı müdahalelere ve ulusal mevzuat ve politikalara yönelik önerilere de yer verildi.a
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) Türkiye iş birliğinde hazırlanan "Covid-19 Salgınının Kadın Çalışanlar Açısından Etkileri" araştırmasının bulguları paylaşıldı.
TÜSİAD açıklamasına göre, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Memiş tarafından yürütülen ve işletmeler nezdinde yapılan ankete dayanarak hazırlanan araştırma, Kovid-19 salgınının özel sektör üzerindeki olası etkilerini toplumsal cinsiyet bakış açısından anlamayı ve kriz dönemlerinde özel sektörde toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetecek politikalar geliştirilmesine katkıda bulunmayı hedefliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, krizlerde, salgınlarda, doğal afetlerde kadınların ve erkeklerin farklı şekilde etkilendiğini belirterek, "Araştırmalar bu tür kriz anlarında ve sonrasında kadınların erkeklerden daha olumsuz etkilendiklerini ortaya koyuyor. Bu durum Kovid-19 salgını için de geçerliliğini koruyor." ifadelerini kullandı.
Kaslowski, şunları kaydetti:
"Kovid-19 tedbirleri kapsamında evden çalışmanın ve ev içinde geçirilen zamanın artmasıyla, kadınlar ve kız çocuklarının üzerindeki bakım yükümlülükleri ve ev işlerine harcanan zaman da artıyor. Bunun yanı sıra, kadınlar ve kız çocukları artan oranda aile içi şiddetle mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu sorunlarla mücadele etmezsek toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri derinleşecektir. Kadın hakları konusunda büyük mücadeleler ve toplumsal dönüşüm ile elde edilen kazanımları daha ileriye taşımak gerekirken, krizin bizi bu hedeften uzaklaştırmasına izin veremeyiz. Hiçbir krizden, toplumun yarısını geride bırakarak çıkamayız."
"Kadın-erkek birlikte hayatı dönüştürme gücüne sahibiz"
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan da Kovid-19 salgınının ekonomik, sosyal ve toplumsal belirsizlikler oluştururken, aynı zamanda büyük bir dönüşümün de kapılarını araladığını aktararak, "Katılımcı, kapsayıcı ve eşitlikçi bir anlayışla krizi yönetenler, tünelin ucundaki ışığın gerçekten çıkış olduğunu biliyor. Potansiyelimizin yüzde 100'ünü eşit ve adil bir sistem ile kalkınma yolculuğumuzun öznesi yapabiliriz. Pandemi döneminde özellikle iş, ev, çocuk ve yaşlı bakımı ile çocukların eğitim sürecine de destek olan kadınların üzerindeki yükün hafifletilmesi gerekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde zihinsel ve kültürel değişimi, eğitim başta olmak üzere sistemsel bir dönüşümle sağlayabiliriz. Toplumsal refah için toplumun yüzde 100 katılımı önemli. Toplumsal refah için kadınların hayatın her alanına yüzde 100 tam eşitlikçi katılımı şart. Pozitif ayrımcılık değil toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde adil bir sistemin inşası ile kadın-erkek birlikte hayatı dönüştürme gücüne sahibiz." değerlendirmesinde bulundu.
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova ise Kovid-19'un iş gücü piyasasındaki var olan eşitsizlikleri derinleştirdiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Salgının özellikle kadınların işleri, kariyerleri ve gelirlerine olumsuz etkileri oldu. Nisan 2020 ayının verileri kadınların 1,1 milyon iş kaybı yaşadığını gösterirken, bu rakam erkeklerde 1,5 milyon olarak gerçekleşti. Daha az sayıda kadın işini kaybetmiş gibi görünse de kadınların iş gücüne katılım oranlarının erkeklere kıyasla düşük olduğu düşünülürse, kadınlar ciddi oranda bir iş kaybı yaşadı. Kadınların ekonomik güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçekleştirmek için; hükümetler, şirketler, işverenler, çalışan organizasyonları, sivil toplum kuruluşları ve akademi olmak üzere tüm paydaşların dönüştürücü politikalar üretmeleri gerekiyor. TÜSİAD ve TÜRKONFED'e özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yaptıkları çalışmalar için teşekkür ederim."
"Kovid-19 kadınlara yönelik eşitsizlikleri derinleştirdi"
UN Women Stratejik Ortaklıklar Direktörü Dan Seymour da Kovid-19 krizinin toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısıyla yönetilmesinde kadınların liderliğinin önemli olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"Kovid-19 kadınlara yönelik şiddet, ekonomik güçlenme gibi konularda var olan eşitsizlikleri daha da derinleştirdi. Krizin etkileri kadınlar tarafından daha fazla hissediliyor. Ev içi bakım, ev-iş dengesi ve kariyer gibi konularda kadınlar ciddi zorluklar yaşıyor. Kovid-19 hepimiz için bir uyanış çağrısı, var olan sorunları düzeltmemiz için bir fırsat. Özel sektörün var olan sorunları çözmek için hesap verebilir ve sorunlara odaklı çalışması gerekiyor. UN Women, bu konuda önemli bir ortak olmaya devam edecek."
Açılış konuşmalarının ardından, toplam 339 şirketin katıldığı "Covid-19 Salgınının Kadın Çalışanlar Açısından Etkileri" araştırmasının sonuçları Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Memiş tarafından katılımcılarla paylaşıldı.
Etkinlik, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sosyal Politikalar Yuvarlak Masa Başkanı Nüket Küçükel'in moderatörlüğünde, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İş Dünyasında Kadın Komisyonu Başkanı Reyhan Aktar ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Program Yöneticisi Zeliha Ünaldı'nın katılımıyla gerçekleşen "Krizi Eşitlikçi Yönetmek Mümkün mü?" paneli ile devam etti.
Araştırmanın bulguları arasında şunlar yer alıyor:
"Kovid-19 döneminde kadın ve erkek çalışanların yaşadıkları temel sorunlar birbirinden ayrışıyor. Kadın ve erkek çalışanların yaşadığı sorunlarda en büyük fark ev-iş dengesi ve artan şiddet bağlantılı. Kovid-19 döneminde kadınların karşılaştığı sorunlara yeterli önlem alınamıyor. Eşitlik endeks değeri yükseldikçe önlem alma eğilimi yükseliyor."
Araştırmada toplumsal cinsiyete duyarlı müdahalelere ve ulusal mevzuat ve politikalara yönelik önerilere de yer verildi.a