Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenen bilgilere göre, inşaat maliyet endeksi nisanda aylık bazda yüzde 1,67 oldu. Nisanda aylık bazda malzeme endeksi yüzde 2,01, işçilik endeksi yüzde 1,07 arttı. Geçen yılın aynı dönemine göre ise malzeme endeksi yüzde 18, işçilik endeksi yüzde 31,82 artış gösterdi.
İnşaat maliyetlerindeki genel artış ise nisanda yıllık bazda yüzde 22,69 olarak gerçekleşti. Bu veri son 54 ayın en düşük artışı olarak kayıtlara geçti. Maliyet artışlarının bundan önce daha düşük görüldüğü son ay yüzde 19,49 ile Ekim 2020 idi.
Mayıs 2020'de yüzde 5,8 ile tarihi dip noktasını gören inşaat maliyetleri, daha sonra yükselişe geçmiş ve Eylül 2022'de yüzde 119,83 ile zirve yapmıştı. Sonrasında düşüşe geçen endeks Haziran 2024'ten (yüzde 66,12) bu yana hızlı düşüş gösterdi.
Nisanda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Konut Fiyat Endeksi (KFE) de yıllık yüzde 32,9 artış gösterirken, yıllık enflasyon yüzde 37,86 olmuştu.
İnşaat maliyetlerindeki artış söz konusu ayda her iki rakamın da altında kaldı.
‘ARTIŞ HIZINDAKİ AZALMA DEVAM EDECEK’
Gayrimenkul iktisatçısı Ahmet Büyükduman, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, konut fiyatlarındaki artışın enflasyonun altında kaldığını belirterek, inşaat maliyetlerinin üzerinde seyrettiğini söyledi.
Büyükduman, "Reel olarak konut fiyatları geriliyor ama reel inşaat maliyetleri konut fiyatlarından daha çok geriliyor. Konut fiyat artışları enflasyonun gerisinde kalabilir ancak inşaat maliyetlerinin üzerinde kaldıysa bu durum müteahhitlerin kar marjının yükseldiği anlamına geliyor. Bu durum yeni inşaat başlangıçlarına teşvik eder. Yani ruhsat sayıları önümüzdeki dönemde artabilir. İnşaat maliyetlerindeki artış hızındaki yavaşlama devam edecektir." ifadelerini kullandı.
‘KALİFİYE ELEMAN EKSİKLİĞİ MALİYETLERİ ARTIRIYOR’
Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Hakan Şişik de geçen yılın aynı ayına göre nisanda hem malzeme hem de işçi maliyetleri endeksinde düşüş eğiliminin söz konusu olduğunu belirterek, "İşçilik maliyetlerinin yüksek olmasının en büyük nedeni ise asgari ücretle birlikte sektörde çalışanların ücretlerinin yükselmesi ve aynı zamanda eleman eksikliğinden dolayı nitelikli işçilik ücretlerinin yüksek olmasıdır." dedi.
İnşaat sektöründe ciddi bir kalifiye eleman eksikliğinin söz konusu olduğunu dile getiren Şişik, birçok işçinin deprem bölgesinin yeniden imarı noktasında bu illerde çalıştığını anlattı.
Şişik, bu nedenle deprem bölgesinin dışındaki kentlerde işçi yetersizliği yaşandığını kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu durum da inşaatların beklemesine neden olabiliyor. Burada politikalarımızı yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Herkesin üniversite mezunu olmasından ziyade sektörlerin ihtiyaç duyduğu kalifiye elemanlar yetiştirebilmeliyiz. Öğrenciler iyi bölümlerden mezun oluyor ancak kendi bölümünde istihdam açığı olmadığı için düşük ücretle başka iş kollarında çalışabiliyor. Zanaat sahibi bir usta, çok kısa bir zamanda asgari ücretin 3 katı kadar maaş alabiliyor. Biz de AYİDER olarak Milli Eğitim Bakanlığı ile koordineli şekilde öğrencilerin konuyla ilgili meslek liselerine yönlendirilmesi konusunda proje oluşturma içerisindeyiz. Kalifiye eleman probleminin büyümesi inşaat maliyetlerindeki artışın devam etmesine yol açacaktır."
