Şekerbank, sermaye artırım sürecini yüzde 99,7 gibi son derece yüksek bir katılımla tamamlayarak, ödenmiş sermayesini yüzde 60 artırdı.
Şekerbank'tan yapılan açıklamada, bankanın 9-23 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirdiği sermaye artırım sürecini, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından kaynaklanan küresel belirsizlik ortamına rağmen pay sahiplerinin son derece yoğun ilgisi doğrultusunda yüzde 99,7 katılımla başarılı bir şekilde tamamladığını belirtti.
İlgili yasal mercilerin son onaylarını takiben tamamlanacak ve bankanın ödenmiş sermayesinin yüzde 60 artışla 1 milyar 858 milyon TL'ye yükseldiği sermaye artırımına, Şekerbank'ın ana hissedarları olan Şekerbank TAŞ Personeli Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı ile Samruk-Kazyna Invest LLP mevcut paylarından kaynaklanan haklarını kullanarak tam katılım sağladığı bildirilen açıklamada, 702 milyon TL olarak hedeflenen sermaye artışının 700,3 milyon TL olarak gerçekleştiği kaydedildi.
Açıklamada konuya ilişkin görüşleri yer alan Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Göktan, 20 bini aşkın hissedarın iştirak ettiğini, bu yüksek katılımın, 1953 yılında yüzbinlerce çiftçi ve küçük yatırımcı tarafından tabana yaygın bir sermaye yapısı ile kurulan Şekerbank’ın kuruluşundaki kolektif ruhun değerli bir yansıması olduğunu belirtti.
Sermaye artırımına katılım sağlayan tüm hissedarlara güvenleri için teşekkürlerini sunan, sermaye artırımının ülkeye ve tüm paydaşlara hayırlı olmasını dileyen Göktan, bankanın çoğunluk hisselerine sahip Şekerbank TAŞ Personeli Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı ile Samruk-Kazyna Invest LLP’nin sermaye artışına payları oranında iştirak etmelerinin, pandemiden kaynaklanan küresel belirsizliklerin hakim olduğu bir ortamda önemli bir taahhüt niteliği taşıdığını vurguladı.
Göktan, şunları kaydetti:
"Ana hissedarlarımızın sermaye artışına payları nispetinde iştirak etmeleri ve sağlanan yüksek katılım, Bankamıza ve Türkiye ekonomisine duyulan güvenin önemli bir göstergesidir. Sermaye artışı ile daha da kuvvetlenen öz kaynak tabanımız sayesinde, Anadolu bankacılığının yegane temsilcisi ve Türkiye’nin sürdürülebilir bankası olarak, ülkemizin üretim ve istihdama dayalı kalkınma yolculuğunu çok daha güçlü bir şekilde destekleyeceğiz."
Şekerbank'tan yapılan açıklamada, bankanın 9-23 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirdiği sermaye artırım sürecini, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından kaynaklanan küresel belirsizlik ortamına rağmen pay sahiplerinin son derece yoğun ilgisi doğrultusunda yüzde 99,7 katılımla başarılı bir şekilde tamamladığını belirtti.
İlgili yasal mercilerin son onaylarını takiben tamamlanacak ve bankanın ödenmiş sermayesinin yüzde 60 artışla 1 milyar 858 milyon TL'ye yükseldiği sermaye artırımına, Şekerbank'ın ana hissedarları olan Şekerbank TAŞ Personeli Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı ile Samruk-Kazyna Invest LLP mevcut paylarından kaynaklanan haklarını kullanarak tam katılım sağladığı bildirilen açıklamada, 702 milyon TL olarak hedeflenen sermaye artışının 700,3 milyon TL olarak gerçekleştiği kaydedildi.
Sermaye artışına 20 bini aşkın hissedar iştirak etti
Açıklamada konuya ilişkin görüşleri yer alan Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Göktan, 20 bini aşkın hissedarın iştirak ettiğini, bu yüksek katılımın, 1953 yılında yüzbinlerce çiftçi ve küçük yatırımcı tarafından tabana yaygın bir sermaye yapısı ile kurulan Şekerbank’ın kuruluşundaki kolektif ruhun değerli bir yansıması olduğunu belirtti.
Sermaye artırımına katılım sağlayan tüm hissedarlara güvenleri için teşekkürlerini sunan, sermaye artırımının ülkeye ve tüm paydaşlara hayırlı olmasını dileyen Göktan, bankanın çoğunluk hisselerine sahip Şekerbank TAŞ Personeli Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı ile Samruk-Kazyna Invest LLP’nin sermaye artışına payları oranında iştirak etmelerinin, pandemiden kaynaklanan küresel belirsizliklerin hakim olduğu bir ortamda önemli bir taahhüt niteliği taşıdığını vurguladı.
Göktan, şunları kaydetti:
"Ana hissedarlarımızın sermaye artışına payları nispetinde iştirak etmeleri ve sağlanan yüksek katılım, Bankamıza ve Türkiye ekonomisine duyulan güvenin önemli bir göstergesidir. Sermaye artışı ile daha da kuvvetlenen öz kaynak tabanımız sayesinde, Anadolu bankacılığının yegane temsilcisi ve Türkiye’nin sürdürülebilir bankası olarak, ülkemizin üretim ve istihdama dayalı kalkınma yolculuğunu çok daha güçlü bir şekilde destekleyeceğiz."