Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TRT Haber kanalında katıldığı programda, Kovid-19'a yönelik geliştirilen aşı, ilaç tanı kiti çalışmaları ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Aşı konusunda, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile salgın öncesinde ülkedeki üniversiteler, araştırma merkezleri ve özel firmalarla beraber 2 konsorsiyum oluşturduklarını hatırlatan Varank, bu 2 konsorsiyumu "Kovid-19 Türkiye Platformu" adı altında topladıklarını anlattı.
Platform altında şu anda 17 projenin desteklendiğini bildiren Varank, "Bu 17 projenin 8'i aşıyla ilgili. Şu anda 3 projede hayvan deneyleri aşamasındayız, bir tanesinde hocamız hayvan deneylerine başladı. Yıl sonunda en azından insan deneylerine geçebileceğimiz aşı alternatiflerinin elimizde olmasını bekliyoruz." diye konuştu.
"YERLİ KOVID-19 İLACI HAZİRANDA TAMAMLANACAK"
Aşının yanında ilaçla ilgili projelerin de olduğunu, Türk bilim insanlarının çalışmalara başlamadan önce çeşitli taramalar yaptıklarını ve güzel gelişmeler kaydedildiğini dile getiren Varank, "Bu hastalığın tedavisinde şu anda Sağlık Bakanlığımızın kullandığı ve Bakanımızın da bizzat 'tedavide işe yarıyor' dediği bir ilacın, yerli sentezini haziran ayı gibi tamamlamış olacağız. Böylece şu anda ithal ettiğimiz, dışarıya bağımlı olduğumuz bir ilacı, yerli sentezle üretmeye başlayacağız." açıklamasında bulundu.
Tanı kitleri konusunda, TÜBİTAK Hızlı Destek Programıy proje çağrısına çıktıklarını belirten Varank, burada 10 projeyi destekleme kararı aldıklarını söyledi.
Firmaların projeleri hakkında bilgi veren Varank, 30 dakikada netice veren testler üzerinde çalışıldığını ve haziran ayında prototiplerin çıkacağını kaydetti. Türkiye'de polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) testi üretibilen 13 firma olduğuna dikkati çeken Varank, bunların 50 ülkeye ihracat yaptığını bildirdi.
"BEZ MASKE STANDARTI ALMAK İÇİN TSE'YE 9 FİRMA BAŞVURDU"
Türk Standardları Enstitüsü'nün (TSE) bez maske standartları hakkında da bilgi veren Varank, maskenin üretim, kullanım, yıkama ve imhasıyla ilgili detayları aktardı.
Bez maskenin TSE standartlarına uygun olabilmesi için en az 5 kez yıkanabilir olması, keskin kenarları bulunmaması, ciltle temas halinde risk taşımaması, en az 4 saat takılabiliyor olması, bakteri filitrasyon oranının yüzde 90'ın üzerinde olması, solunabilirlik oranının yüzde 60'ın altında olmaması gibi pek çok şartı taşıması gerektiğinin altını çizen Varank, bugün itibariyle 9 firmanın TSE'ye başvurduğunu aktardı.
Firmalar başvuru yaptığında, TSE uzmanlarının önce üretim tesislerini denetleyeceğini, ardından 6 gün süren maske testlerinin başlayacağını kaydeden Varank, vatandaşların TSE belgeli maskeleri güvenle satın alıp kullanabileceklerini vurguladı.
Sanayi kuruluşlarına referans olmazı için kılavuz hazırladıklarını ifade eden Varank, şöyle devam etti:
"TSE ile sanayi kuruluşları için 'Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu' adında bir belge hazırladık, gelecek hafta pazartesi günü yayınlanacak. Bu kılavuzla birlikte yeni bir belgelendirme faaliyetine de başlayacağız. Sanayi kuruluşlarını denetleyeceğiz ve bir belge vereceğiz. Diyeceğiz ki 'Bu kuruluş enfeksiyona karşı güvenli bir tesis'. Bundan sonraki süreçte özellikle uluslararası ticarette bu tip belgelendirmeler çok ön plana çıkacak. Dolayısıyla burada öncü bir hareket başlatmış oluyoruz. Sanayi kuruluşlarımızdan başlayarak, böyle bir belgelendirme faaliyetine başlayacağız ve bunu her alana yaymayı düşünüyoruz."
"BAYRAM SONRASI ÜRETİM KAPASİTESİ ARTACAK"
Türkiye'nin Otomobili'ne ilişkin gelişmelere de değinen Varank, ortak girişim grubuyla sürekli iletişim halinde olduklarını ve ciddi bir aksama olmadığını, sürecin planlanan şekilde devam ettiğini söyledi.
Varank, "milli teknoloji hamlesi" mottosuyla hareket ettiklerini vurgulayarak, Türkiye'nin bundan sonra sadece teknolojiyi kullanan değil aynı zamanda üretebilen de bir ülke olmasını istediklerini vurguladı.
Türkiye'nin salgınla mücadeleyi başarılı şekilde yürüttüğünü dile getiren Varank, "Salgınla mücadeleyi Cumhurbaşkanımız liderliğinde müthiş bir koordinasyon içinde yürütüyoruz. Sağlık sistemimiz kurulu alt yapısıyla dünyadaki en başarılı sağlık sistemlerinden biri. Amacımız bundan sonra katma değerli üretimle yola devam etmek ve her alanda kendi kendine yeten bir ülke olmak." şeklinde konuştu.
Sanayi üretim endeksinin bekledikleri şekilde düşük geldiğini aktaran Varank, "Özellikle bayram sonrasında uluslararası piyasaların açılmasıyla ve salgının yayılım hızının normalleşmesiyle birlikte, üretim kapasitelerinin artacağını öngörüyoruz. İnşallah bayram sonrasında kapasite oranları ciddi şekilde artmaya başlayacak." değerlendirmesinde bulundu.
Aşı konusunda, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile salgın öncesinde ülkedeki üniversiteler, araştırma merkezleri ve özel firmalarla beraber 2 konsorsiyum oluşturduklarını hatırlatan Varank, bu 2 konsorsiyumu "Kovid-19 Türkiye Platformu" adı altında topladıklarını anlattı.
Platform altında şu anda 17 projenin desteklendiğini bildiren Varank, "Bu 17 projenin 8'i aşıyla ilgili. Şu anda 3 projede hayvan deneyleri aşamasındayız, bir tanesinde hocamız hayvan deneylerine başladı. Yıl sonunda en azından insan deneylerine geçebileceğimiz aşı alternatiflerinin elimizde olmasını bekliyoruz." diye konuştu.
"YERLİ KOVID-19 İLACI HAZİRANDA TAMAMLANACAK"
Aşının yanında ilaçla ilgili projelerin de olduğunu, Türk bilim insanlarının çalışmalara başlamadan önce çeşitli taramalar yaptıklarını ve güzel gelişmeler kaydedildiğini dile getiren Varank, "Bu hastalığın tedavisinde şu anda Sağlık Bakanlığımızın kullandığı ve Bakanımızın da bizzat 'tedavide işe yarıyor' dediği bir ilacın, yerli sentezini haziran ayı gibi tamamlamış olacağız. Böylece şu anda ithal ettiğimiz, dışarıya bağımlı olduğumuz bir ilacı, yerli sentezle üretmeye başlayacağız." açıklamasında bulundu.
Tanı kitleri konusunda, TÜBİTAK Hızlı Destek Programıy proje çağrısına çıktıklarını belirten Varank, burada 10 projeyi destekleme kararı aldıklarını söyledi.
Firmaların projeleri hakkında bilgi veren Varank, 30 dakikada netice veren testler üzerinde çalışıldığını ve haziran ayında prototiplerin çıkacağını kaydetti. Türkiye'de polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) testi üretibilen 13 firma olduğuna dikkati çeken Varank, bunların 50 ülkeye ihracat yaptığını bildirdi.
"BEZ MASKE STANDARTI ALMAK İÇİN TSE'YE 9 FİRMA BAŞVURDU"
Türk Standardları Enstitüsü'nün (TSE) bez maske standartları hakkında da bilgi veren Varank, maskenin üretim, kullanım, yıkama ve imhasıyla ilgili detayları aktardı.
Bez maskenin TSE standartlarına uygun olabilmesi için en az 5 kez yıkanabilir olması, keskin kenarları bulunmaması, ciltle temas halinde risk taşımaması, en az 4 saat takılabiliyor olması, bakteri filitrasyon oranının yüzde 90'ın üzerinde olması, solunabilirlik oranının yüzde 60'ın altında olmaması gibi pek çok şartı taşıması gerektiğinin altını çizen Varank, bugün itibariyle 9 firmanın TSE'ye başvurduğunu aktardı.
Firmalar başvuru yaptığında, TSE uzmanlarının önce üretim tesislerini denetleyeceğini, ardından 6 gün süren maske testlerinin başlayacağını kaydeden Varank, vatandaşların TSE belgeli maskeleri güvenle satın alıp kullanabileceklerini vurguladı.
Sanayi kuruluşlarına referans olmazı için kılavuz hazırladıklarını ifade eden Varank, şöyle devam etti:
"TSE ile sanayi kuruluşları için 'Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu' adında bir belge hazırladık, gelecek hafta pazartesi günü yayınlanacak. Bu kılavuzla birlikte yeni bir belgelendirme faaliyetine de başlayacağız. Sanayi kuruluşlarını denetleyeceğiz ve bir belge vereceğiz. Diyeceğiz ki 'Bu kuruluş enfeksiyona karşı güvenli bir tesis'. Bundan sonraki süreçte özellikle uluslararası ticarette bu tip belgelendirmeler çok ön plana çıkacak. Dolayısıyla burada öncü bir hareket başlatmış oluyoruz. Sanayi kuruluşlarımızdan başlayarak, böyle bir belgelendirme faaliyetine başlayacağız ve bunu her alana yaymayı düşünüyoruz."
"BAYRAM SONRASI ÜRETİM KAPASİTESİ ARTACAK"
Türkiye'nin Otomobili'ne ilişkin gelişmelere de değinen Varank, ortak girişim grubuyla sürekli iletişim halinde olduklarını ve ciddi bir aksama olmadığını, sürecin planlanan şekilde devam ettiğini söyledi.
Varank, "milli teknoloji hamlesi" mottosuyla hareket ettiklerini vurgulayarak, Türkiye'nin bundan sonra sadece teknolojiyi kullanan değil aynı zamanda üretebilen de bir ülke olmasını istediklerini vurguladı.
Türkiye'nin salgınla mücadeleyi başarılı şekilde yürüttüğünü dile getiren Varank, "Salgınla mücadeleyi Cumhurbaşkanımız liderliğinde müthiş bir koordinasyon içinde yürütüyoruz. Sağlık sistemimiz kurulu alt yapısıyla dünyadaki en başarılı sağlık sistemlerinden biri. Amacımız bundan sonra katma değerli üretimle yola devam etmek ve her alanda kendi kendine yeten bir ülke olmak." şeklinde konuştu.
Sanayi üretim endeksinin bekledikleri şekilde düşük geldiğini aktaran Varank, "Özellikle bayram sonrasında uluslararası piyasaların açılmasıyla ve salgının yayılım hızının normalleşmesiyle birlikte, üretim kapasitelerinin artacağını öngörüyoruz. İnşallah bayram sonrasında kapasite oranları ciddi şekilde artmaya başlayacak." değerlendirmesinde bulundu.
