Türkiye ekonomisinin dinamosu olan ihracattaki gelişmeleri, dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ışığında değerlendiren İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Koordinatör Başkanı Burak Yakın, 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde Türk ulusunun kurduğu Türkiye Cumhuriyetin, zorlu bir kuruluş süreci geçirdiğini; sanayi altyapısının kurulduğunu, sermaye yapılanması ve finansal sistemin tesis edildiğini; özellikle son 20 yılda çok önemli altyapı yatırımları ile ekonominin ciddi bir ivme kazandığının altını çizerek; “Cumhuriyetimizin 1923’den bu güne kuruluş yüzyılımızdı; şimdi 101. yıla çok önemli sorumluluklarla başladık. Cumhuriyetimizin ikinci asrının yıldızı ihracat olacak. Daha çok üretecek, daha yüksek katma değerli ihracat yaparak ülkemizi refaha taşıyacağız” dedi.
İMMİB Genel Sekreterliği’nin, 2023 yılında toplam 87,5 milyar Dolar ihracat gerçekleştirdiğini dile getiren Yakın, bu rakamın Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 34,2’sine denk geldiğini dile getirdi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Aramızda öyle keyifli bir rekabet var ki; kim daha çok çalışacak, kim daha çok üretecek ve kim daha yüksek ihracat yapacak? Şimdi bu gurur tablosunu açıklamak istiyorum. 2023 yılında Kimya sektörümüz 30,6 milyar Dolar, Elektrik ve elektronik sektörümüz 16,2 milyar Dolar, Çelik sektörümüz 14,9 milyar Dolar, Demir ve demir dışı metaller sektörümüz 12,5 milyar Dolar, Mücevher sektörümüz 7,6 milyar Dolar ve Madencilik sektörümüz 5,7 milyar Dolar ihracat gerçekleştirdi. Şimdi er birimiz 2024 yılında neler yapacağımızı planladık, aksiyon aldık bile…”
2023 yılında, İMMİB çatısı altında faaliyet gösteren sektörlerin Türkiye ihracatından aldığı pay ise sırasıyla kimya %13,8/ elektrik ve elektronik %7,3/ çelik %6,7 demir ve demir dışı metaller %5,6 mücevher %3,4 ve madencilik %2,6 oldu. İMMİB, 2023 yılında 39 ticaret heyeti ve 34 milli katılım düzenleyerek ihracatçı firmalarımızı yurt dışındaki alıcılar ile buluştururken; bağlı sektörlerin önemli fuar ve konferanslarında 23 adet info stant kurarak ihracatçılarımızın ürünlerini sergilemesine ve alıcı firmalara ulaşmasına katkı sağladı. İMMİB çatısı altında düzenlenen 10 konferansta ihracatçıların sorunları ve çözüm önerileri ele alındı. 2023’de 12 Ur-Ge projesi yürütülürken, İMMİB Akademi’de 152, sektör şubelerinde ise 5 eğitim verildi; 152 online eğitim programına 1.221 firmadan yaklaşık 5 bin kişi katıldı.
İMMİB Avrupa Birliği Projeler Şubesinin HİBE projeleri kapsamında, 2023 yılında 16 proje yürütülürken, 1 yeni proje AB desteklerinden yararlanmaya uygun bulundu. İMMİB dünyanın en büyük sivil araştırma programı UFUK 2020’de proje yürüten tek Genel Sekreterlik olarak bu alandaki çalışmalarını geliştiriyor.
Dünya Ekonomisinde tablo ve 2024 beklentileri
İhracatın, küresel dengeler ile ilişkisinin önemine dikkat çeken Yakın, “Türkiye’de istediğimiz kadar üretelim, ihracatı yapacağımız pazarlarda neler oluyor; o pazarlara erişim sorunları nasıl; hedef pazarların alım gücü nasıl etkileniyor gibi pek çok konuyu da yakından takip etmek zorundayız” diye konuşurken 2023 ve 2024 beklentileri ile ilgili olarak kapsamlı bir değerlendirme yaptı.
2022 yılında dünya ekonomisinin yüzde 3,5 büyüdüğünü, 2023 yılında bu oranın yüzde 3’e düştüğünün altını çizen Yakın 2024 beklentisinin de yüzde 2,9 olmasının ihracatçıları daha da rekabetçi olmaları noktasında motive edeceğini vurguladı. 2024 yılının dünya genelinde bir seçimler yılı olacağını belirten Yakın şu değerlendirmeyi yaptı:
“2024 yılında dünya genelinde 70 kadar seçim yapılması öngörülüyor. Türkiye, İran, ABD, Rusya gibi ülkelerdeki seçimlerin sonuçları kadar süreçleri de küresel ticareti etkileyecek. Seçim sonuçları, küresel ticareti etkileyen korumacılık eğitiminin devam edip etmeyeceğini de belirleyecek. Doğal afetler, başta Rusya ve Ukrayna savaşı ve İsrail’in Ortadoğu’daki Filistin operasyonlarının yansımaları; özellikle Kızıldeniz’deki Husi teröristlerinin küresel gemi ticaretini riske sokan saldırıları; ABD ile Çin arasındaki Ticaret Savaşının neden olduğu bir tür soğuk savaş ile AB ile Rusya arasındaki istikrarsız ortam küresel ticareti ciddi şekilde etkiliyor. Bu da ülke, sektör ve ürün bazında kontrolümüz dışında dalgalanmalar yaratıyor. Türkiye 100 yıldır yaşadığı ekonomik gelişimin getirdiği dinamizm ile her türlü kriz ortamına karşı daha dayanıklı; Türk iş insanı da iş gücü de kriz ortamlarında süreci daha deneyimli yönetiyor. Açıkçası devletimize ve insanımıza bu noktada güveniyoruz.
Küresel ekonominin yavaşlama eğiliminde olması elbette hoşumuza gitmiyor. Ancak yaratıcı olmamız, daha rekabetçi hareket etmemiz ve mevcut pazarları geliştirirken yeni pazarları da keşfetmemiz gerekiyor. Yeşil enerji küresel ekonomiyi dönüştürüyor. Dünya üzerindeki yaşamın sürdürülebilir olması için daha temiz enerji kaynakları geliştiriyoruz bu da petrol ve doğalgaz arzına hakim olan bölgelerin önemini azaltırken Lityum, Bakır ve Nikel daha önemli madenler haline geldi. Yapay Zeka ise şimdilik belirsizliğini koruyan çok önemli bir figür ve geleceğin kaderini çizmeye aday… Ya bilim kurgu filmlerindeki gibi bir cehennemin mimarı olacak ya da insanlığa hizmet ederek daha iyi bir dünya kurmamızı sağlayacak. Bizler yapay zeka teknolojisini sektörlerimizin daha verimli kullanmasını sağlamak için çalışacağız. Yapay zeka ile bomba üretmek yerine insanlığın yararına kullanacağız.”
Cumhuriyetin 2. Yüzyılının başladığı 2024 yılının bundan sonra gerçekleştirilecek icraatların başlangıcı olacağına işaret eden Yakın, “Bu yüzyılın sonunu bizler görmeyeceğiz belki ama torunlarımızın bize dua etmeleri için çok çalışacağız” dedi.