Küresel pay piyasaları, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bu yıl iki kez faiz artırımına gidebileceğine yönelik beklentilerin güçlenmesiyle negatif bir seyir izlerken, gelecek hafta Fed Başkanı Jerome Powell ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın sözle yönlendirmelerinin yanı sıra yoğun veri gündemi yatırımcıların odağında olacak.
Geçen hafta ABD Kongresi'nde sunum yapan Fed Başkanı Jerome Powell, Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) genel olarak faiz oranlarını bu yıl yeniden ve belki 2 kez daha artırmanın uygun olacağı görüşünde olduğunu söyledi.
Powell'ın açıklamalarının ardından ABD'de enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan "şahin" politikaların beklenenden uzun sürebileceği endişesinin piyasalardaki fiyatlamaları zorlaştırdığı görüldü.
Sıkılaşma politikasında çok yol kat ettiklerini belirten Powell, son toplantıda faiz oranlarını sabit tutmalarının nedeninin "karar vermek için kendilerine daha fazla zaman tanımak" olduğunu bildirdi.
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman da enflasyonun hala kabul edilemeyecek kadar yüksek olduğunun altını çizerek, yeterince kısıtlayıcı seviyeye ulaşmak ve enflasyonu kontrol altına almak için daha fazla politika faizi artışı gerekeceğini dile getirdi.
Söz konusu gelişmelerin ardından, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in gelecek ay politika faizini yüzde 74 ihtimalle 25 baz puan artıracağı öngörülürken, yıl sonuna kadar bankanın politika faizini yüzde 5,50-5,75 seviyesine çıkarabileceği ihtimali de güç kazandı.
Öte yandan, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yaklaşık 3 baz puan azalışla 3,74'ten tamamlarken, altının ons fiyatı 1.910 dolar ile son 14 haftanın en düşük seviyesini test etmesinin ardından haftayı yüzde 1,9 değer kaybıyla 1.921 dolardan kapattı. Brent petrolün varil fiyatı da yüzde 2,5 düşüşle 74,4 dolara indi.
Powell ABD borsalarındaki yükselişe dur dedi
ABD'de pay piyasaları, Powell'ın şahin tonlu yönlendirmelerinin ön plana çıktığı haftada negatif bir seyir izlerken, gelecek hafta da Powell'ın açıklamalarının yanı sıra yoğun veri gündemi yatırımcıların odağına yerleşti.
Analistler, Fed'in şahin para politikasının beklenenden uzun sürebileceği endişesinin risk algısını artırdığını belirterek, gelecek hafta ABD'de açıklanacak olan büyüme ve kişisel harcamalar verilerinin önemini vurguladı.
ABD ekonomisinin bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 1,3 büyümesi tahmin edildiğini aktaran analistler, Fed'in enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi verilerinden alınacak sinyallerin ardından piyasalarda oynaklığın artabileceğini ifade etti.
Geçen hafta açıklanan makroekonomik verilere göre, Michigan Üniversitesince ölçülen tüketici güven endeksi, haziranda aylık bazda 4,7 puan artışla 63,9 olurken, son 4 ayın en yüksek seviyesine çıktı.
ABD'nin konut piyasasının hala oldukça sıcak olması dikkati çekerken, ülkede konut başlangıçları, mayısta yüzde 21,7 artışla 1 milyon 631 bine, inşaat izinleri de aylık bazda yüzde 5,2 artışla 1 milyon 491 bine çıktı. Aynı dönemde ikinci el konut satışları da aylık yüzde 0,2 artışla beklentileri aştı.
Ülkede, imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), haziranda 2,1 puan azalışla 46,3'e inerek 6 ayın en düşük seviyesini kaydetti.
Öte yandan, Barclays'in not indirimi sonrası Tesla hisseleri üst üste 5 haftalık yükselişini sonlandırırken, cuma günü ABD Federal Ticaret Komisyonu'nun dava açmasının ardından Amazon hisseleri de yüzde 0,7 değer kaybetti.
Kripto para borsası Coinbase'in hisselerinin ise ABD Yüksek Mahkemesinden lehine karar çıkması sonrasında haftalık bazda yüzde 10,6 değer kazanması dikkati çekti. Bitcoin de hafta içinde 31 bin doların üzerine çıkarken yaklaşık son 1 senenin en yüksek seviyesini test etti.
Söz konusu gelişmelerle geçen hafta New York borsasında üst üste 5 haftalık yükseliş eğilimini sonlandıran S&P 500 endeksi haftayı yüzde 1,4 azalışla tamamlarken, Dow Jones endeksi de 3 haftalık yükseliş serisini yüzde 1,7 düşüşle noktaladı. 8 hafta üst üste yukarı yönlü hareket eden Nasdaq endeksi de haftayı yüzde 1,4 değer kaybıyla kapattı.
26 Haziran ile başlayan haftanın veri takviminde, salı günü dayanıklı mal siparişleri, inşaat izinleri, yeni konut satışları ve CB Tüketici Güven Endeksi, çarşamba ve perşembe günü Powell'ın açıklamalarının yanı sıra birinci çeyreklik büyüme, bekleyen konut satışları ve haftalık işsizlik başvuruları, cuma günü de kişisel gelirler ve tüketim harcamaları, Michigan Tüketici Güven Endeksi verileri takip edilecek.
Avrupa enflasyon verileri ve Lagarde'ın açıklamalarına odaklandı
Avrupa borsalarında da geçen hafta satış ağırlıklı seyir öne çıkarken, hafta içinde İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) 25 baz puanlık beklentilerin aksine politika faizini 50 baz puan artırarak yüzde 5'e yükseltmesi satış baskısını artıran etkenlerden biri oldu. Gelecek hafta ise gözler ECB Başkanı Lagarde'ın yapacağı açıklamaların yanı sıra yoğun veri gündeminde olacak.
Geçen hafta, BoE'nin yanı sıra İsviçre Merkez Bankası, enflasyonist baskının yeniden arttığını vurgulayarak, politika faizini 25 baz puan artışla yüzde 1,75'e, Norveç Merkez Bankası da politika faizini 50 baz puan artışla yüzde 3,75 seviyesine çıkardı.
BoE Başkanı Andrew Bailey, toplantı sonrası yaptığı açıklamalarda, enflasyonun düşmesini beklediklerini ancak fiyat ve çalışan maaşlarındaki mevcut artış seviyelerinin sürdürülemez olduğunu bildirdi.
Ekonominin beklenenden güçlü performans sergilediğini ve işsizliğin düşük seyrettiğini ifade eden Bailey, bu gelişmelerin ülkede enflasyonun inatçı kalmasına neden olduğunu dile getirdi.
Öte yandan, ECB yetkililerinin de "şahin" tonlarını koruması risk algısını güçlendirmeye devam ederken, Isabel Schnabel, Avro Bölgesi'nde kar ve ücret artışlarının enflasyonda düşüşü sınırladığını söyledi. ECB Başkan yardımcısı Luis de Guindos de çekirdek enflasyondaki gerilemenin kısıtlı olabileceğini belirtti.
Geçen hafta açıklanan verilere göre, İngiltere'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) mayısta aylık yüzde 0,7 ve yıllık yüzde 8,7 artışla beklentiler doğrultusunda gerçekleşirken, ülkede aynı dönemde perakende satışlar aylık yüzde 0,3 artışla tahminleri aştı.
Analistler, bölge genelinde açıklanan imalat sanayi, hizmet sektörü ve bileşik PMI verilerinin öngörülerin altında kaldığını anımsatarak, ekonomik aktiviteye yönelik risklerin günden güne arttığını bildirdi.
Ayrıca, dün akşam Rus devleti ile Wagner grubu arasında çıkan krize dair haber akışları gündemin odağında bulunuyor. Wagner'in kurucusu Yevgeniy Prigojin, Rus ordusunu Wagner'e saldırı düzenlemekle suçlayıp cevap vermek için harekete geçtiklerini öne sürerken, Rusya Federal Güvenlik Servisi, "silahlı isyan" olarak nitelediği olayla ilgili ceza davası açtı.
Bu gelişmelerin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, TV ekranlarından halka seslenerek, Wagner'in eylemini "silahlı isyan" olarak nitelendirdi. Putin, "Karşılaştığımız ihanettir. Fahiş hırslar ve kişisel çıkarlar, ülke ve halka yönelik ihanete yol açtı" ifadelerini kullandı.
Söz konusu gelişmelerle geçen hafta Almanya'da DAX endeksi de yüzde 3,2, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 2,4, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,9 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 2,3 değer kaybetti.
Gelecek hafta pazartesi günü Almanya'da Ifo İş Ortamı Güven Endeksi, çarşamba günü Almanya'da GfK Tüketici Güven Endeksi ve ECB Başkanı Lagarde'ın konuşması, perşembe günü Almanya'da TÜFE ve Avro Bölgesi'nde Tüketici Güven Endeksi, cuma günü İngiltere'de büyüme, Almanya'da işsizlik oranı ve Avro Bölgesi'nde enflasyon verileri takip edilecek.
Japonya'da Nikkei 225 endeksi 10 haftalık yükseliş serisini sonlandırdı
Asya borsalarında geçen hafta negatif bir seyir izlenirken, Çin'in ekonomiyi destekleme adımlarının yetersiz kalacağı endişesi risk algısını güçlendirdi. Gelecek hafta bölge genelinde yoğun veri takvimi yatırımcıların odağında olacak.
Geçen hafta, Çin Merkez Bankası (PBoC), 1 yıllık kredi faiz oranını (LPR) yüzde 3,65'ten yüzde 3,55'e, 5 yıllık kredi faiz oranını ise yüzde 4,30'dan yüzde 4,20'ye indirdi. PBoC, daha önce de politika faizlerinde indirime gitmişti.
Analistler, Çin'de kredi ve politika faizlerinde gerçekleştirilen indirimlerin maliye politikalarıyla desteklenip desteklenmeyeceği sorusunun öne çıktığını belirterek, konuya ilişkin haber akışının yakından takip edildiğini bildirdi.
Ayrıca, Çin Başbakanı Li Çiang, ülkeler arasındaki finansman uçurumunun çözülmesi için küresel mali yönetimde reform ve kırılgan durumdaki ekonomilere destek için uluslararası topluma çağrı yaptı.
Öte yandan, bölgede açıklanan verilere göre, Japonya'da TÜFE yıllık bazda yüzde 3,2 artarken, imalat sanayi PMI 49,8'e, hizmet sektörü PMI ise 54,2'ye geriledi. Ülkede, sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 0,7 gerilerken, kapasite kullanım oranı aylık bazda yüzde 3 yükseldi.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,3, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 5,7 ve Güney Kore'de Kospi endeksi de yüzde 2,1 değer kaybetti. Japonya'da Nikkei 225 endeksi de üst üste 10 hafta sürdürdüğü yükseliş serisini bu hafta yüzde 2,7 azalışla sonlandırdı.
26 Haziran ile başlayan haftada, çarşamba günü endüstriyel satış karları, perşembe günü Japonya'da perakende satışlar, cuma günü de Japonya'da Tokyo TÜFE ve Çin'de PMI verileri takip edilecek.
TCMB politika faizini yüzde 15'e yükseltti
Yurt içinde geçen hafta yükseliş eğiliminde hareket ederek küresel piyasalardan pozitif ayrışan BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 1,96 artışla 5.582,75 puandan tamamladı. Perşembe günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yüzde 15'e çıkardı.
TCMB, Dr. Hafize Gaye Erkan'ın ilk kez başkanlık ettiği haziran ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini 650 baz puan artırarak yüzde 8,50'den yüzde 15'e yükseltme kararı aldı.
Karar metninde, "Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin başlamasına karar vermiştir." ifadeleri dikkati çekti.
TCMB Başkanı Erkan, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) yönetimiyle gerçekleştirdiği toplantı sonrası açıklamalarda bulundu. Fiyat istikrarının finansal istikrar için çok önemli olduğunu belirten Erkan, hem fiyat istikrarını hem finansal istikrarı sağlayarak enflasyonla mücadele edeceklerini vurguladı.
Ayrıca geçen hafta, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), 6 şirketin sermaye artırımı ile 8 şirketin borçlanma aracı ihraç talebini onayladı.
Öte yandan, geçen hafta yurt içinde açıklanan verilere göre, kapasite kullanım oranı haziranda 76,6 olurken, reel kesim güven endeksi haziranda 108,2'ye yükseldi.
YURT İÇİ PİYASALAR HANGİ GÜN AÇIK?
Dolar/TL, haftayı bir önceki haftalık kapanışın yüzde 6,9 üzerinde 25,2383'ten tamamladı.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 5.500 ve 5.400 seviyelerinin destek, 5.700 ve 5.800 puanın ise direnç olarak öne çıkabileceğini ifade etti.
Gelecek hafta Kurban Bayramı Tatili nedeniyle yurt içi piyasaları pazartesi tam gün, salı ise yarım gün işleme açık olacak.