ATA İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, 14 Mayıs gecesi ilk seçim sonuçlarını gördükten sonra yaptığı "Payiz is coming" paylaşımıyla dikkat çekmişti.
Bu paylaşım sonrası Payız kelimesinin anlamı merak konusu oldu. Oğan, çok konuşulan tweetine açıklık getirdi.
Oğan'ın TV100'de yaptığı açıklamalar şöyle:
- Payız Türkçe bir kelime, sonbahar demek. Sayın Erdoğan ilk adaylarla ilgili değerlendirmeyi yaptığında 'Sayın Kılıçdaroğlu için Bay Kemal' demişti. Benim için ise 'Onun adını bile anmaya gerek yok' demişti. Iğdır'da bir tabir var, 'Cüceyi payız sayarlar'. Sonbahar geldiğinde bakarız kim kimi kaale alıyor almıyor. Cüce civciv demek. Yazın büyürler ama kimse yazın şu kadar tavuğum var demez. Çünkü tilki kapar ölür. Son olarak sonbaharda kümese kapatırlar ve sayarlar. 14 Mayıs geldiğinde kim kimi kaale alıyor almıyor anlamında demiştim. Sandıklar açılmaya başladığında civcivlerin saymanın zamanı geliyor anlamında demiştim.
- Seçimin sürprizini biz yaptık. Ama memnun değilim sonuçtan.
- Sandıkta Türkiye genelinde organizasyonu yapacak tüm sandıkları gözetecek imkanımız yoktu. Yüzde 2 oyumuz iç edildi.
- Biz kararımızı verdiğimizde Sinan Oğan'ın kararı olmayacak. Bizimle birlikte hareket eden kitlenin kararı olacak. 1-2 gün içinde kararımız netleşecek.Tabanımızın önemli bir kısmını hareket ettirme kabiliyetimiz var. Bizim temel şartlarımız var bunları masaya koyacağız. Bu şartlarımız kabul edildikten sonra biz bir yediemin gibi sigorta gibi hükümetin içinde de yer alabiliriz. Sinan Oğan çekilse, seçim sonuçlarını yarım puan farkla kaybeden Erdoğan buradan puan alır seçimi kazanırdı.
'Destek' şartlarını açıkladı
- Biz PKK terör örgütüyle, FETÖ ve Hizbullah'la kesintisiz mücadele istiyoruz. Bu olmazsa olmazımız.
Sığınmacıların bir takvim içerisinde geri gönderilmesi gerekiyor. Bizim takvimimiz 1 seneydi. Bir başkası seçildiğine göre 1 seneyle dayatmanın manası yok ama bir takvime bağlanmalı.HDP ve Hizbullah'a hükümette görev verilmemesi sürecin dışında tutulması önemli.Anayasa'nın ilk 4 ve 66. maddesine asla dokunulmayacağının taahhüt edilmesi gerekiyor. Türk milletinin ortak talebi olan bu talepleri her iki tarafça kabul edileceğini düşünüyorum.Bundan sonraki süreçte HÜDA-PAR'ın ve HDP'nin gelip seçimin orta yerinde olması abesle iştigal olur biz orada olmayız.HÜDA-PAR'lı ve HDP'li bir bakan olmasını istemem. Bizim ortaya koyduğumuz şart reel gerçeklere dayanıyor. HDP, PKK ile arasına mesafe koyamayan bir uzantıdır. Siyasal uzantısı olarak görüyorum. Diğer türlüsü terör örgütü olarak görüyorum anlamına gelir ki o başka bir şey. Biz her iki tarafı da desteklemiyoruz, bir sonraki seçimlere hazırlanıyoruz, bu da olabilir. Bizim desteğimiz kazanan tarafı güçlendirebilir. Destek verdiğimiz tarafı tabanımızla birlikte istişare kararı vereceğimiz için desteğimiz o tarafı güçlendirebilir.
"Erzincan'da CHP değil Sarıgül kazandı"
- Cumhur İttifakı'nın işi daha kolay ama siyaset her şeye gebedir. Millet İttifakı'nın da kazanma olasılığı var. Biz desteklersek, başka şartlar olursa, sandıklara sahip çıkarlarsa, sandığa gitmeyen seçmen sandığa giderse bu mümkün.En kötü ne olur AK Parti kazansa bile 50 küsur farkla kazanır. Millet İttifakı kazanırsa çok cüzi farkla kazanır. Ne Millet ne de Cumhur İttifakı'nın cüzi farkla kazanmasını istemem. Bunun yolu 50 artı 1'dir.
- Bir konuda yanıldım. Meclis çoğunluğunu Millet İttifakı'nın alacağı kanaatindeydim artı HDP ile. Ama Millet İttifakı o kadar kötü liste yaptı ki.
- Parlamentoda seçimi teşkilatlar ve adaylar alır. Kazanan aday belirleyeceksiniz. Örneğin Erzincan'da Mustafa Sarıgül'ü koydunuz kazandı. Erzincan'da CHP değil Sarıgül kazandı. Bazı adaylar çok ciddi oy kaybettirdi.