DOLAR
35,44
-0,00%
DOLAR
EURO
36,29
-0,01%
EURO
GRAM ALTIN
3063,56
0,09%
GRAM ALTIN
BIST 100
9910,61
-0,90%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

2025 ilk çeyrek için: 15 aracı kurumdan portföy önerileri

2025 ilk çeyrek için en çok önerilen yatırım aracı hisse olurken, onu sabit getirili varlıklar ve altın takip ediyor. Portföyü çeşitlendirmenin önemine dikkat çekilirken, 2025’te portföy bakımından riskli piyasalara akım olabileceği öngörüleri de yapılıyor.

11 Ocak 2025 | 12:20
2025 ilk çeyrek için: 15 aracı kurumdan portföy önerileri

Para piyasalarında 2025 yılı öngörüleri merak ediliyor. Uzun vadeli tahminlerde bulunmanın zor olduğu bu süreçte biz de uzman isimlere 2025 ilk çeyrekte yatırım araçlarına dair beklentilerini ve bu dönem için portföy önerilerinin sunduk. İlk çeyrek için 15 kurumun önerilerinde öne çıkan yatırım aracı açık ara farkla hisse oldu. Hisseyi; TL mevduat, altın ve tahvil-bono takip etti.

Not; Ekonomist Dergisi 22 Aralık-4 Ocak tarihli sayıdan

2024; dolardan faizlere, başta altın olmak üzere değerli metallerden kripto varlıklara ve paritelere birçok yatırım aracı için oldukça dalgalı ve hareketli bir yıl oldu. Yıla 29,73’ten başlayan dolar/TL, yıl boyu kontrollü bir seyir izleyerek aralık ayında 35,00’leri test etti. Euro/TL, 32,56’dan 38,00’leri gördüğü 2024’ü, 37,00’nin altında kapatmaya hazırlanıyor. 1,0940’ın üzerinde başladığı 2024’te 1,12’ye kadar yükselen Euro/dolar paritesi, yılın son iki ayında ciddi değer kaybıyla 1,03’leri gördü, 1,04 desteğinin üzerinde kalma mücadelesi veriyor. 2023’te yüzde 8,5’ten yüzde 42,5’e yükseltilen politika faizi, 2024 Mart’taki faiz artışıyla yüzde 50’ye ulaştı. 26 Aralık’ta gerçekleşecek TCMB Para Politikası Kurulu’nda (PPK) faiz indirimlerinin başlama olasılığı oldukça yüksek. Ancak olası bir indirimin 250 baz puanı geçmeyeceği öngörüsünden hareketle politika faizinin 2024’ü yüzde 47,5 ve üzerinde kapatması bekleniyor.

ALTIN YÜZLERİ GÜLDÜRDÜ

Güvenli liman altın, 2023’ün ardından 2024’te de yatırımcılarını mutlu etti. Jeopolitik riskler ve ABD Merkez Bankası’nın (FED) Eylül 2024 itibarıyla faiz indirimlerine başlaması, altın için en önemli katalizörler oldu. 2024’e 2.054 dolardan giriş yapan, 30 Ekim’de 2.787 dolarla rekor kapanışını gerçekleştiren ons altında, aralık ayının ikinci yarısında görülen baskı 18 Aralık’taki FED toplantısının ardından arttı. FED politika faiz bandını yüzde 4,25-4,50’ye düşürse de geleceğe dair enflasyon beklentilerini yukarı revize etti ve daha az faiz indirimi içeren bir patika paylaştı. Bu kararın ardından ons altının 2.600 doların altını test ettiği görüldü. Dolar/TL’de daha kısmi kalan artışların yanında ons altındaki yükselişlerle, 2024’te gram altın da yeni zirveleri gördü. Yıla 1.950 TL’lerden başlayan gram altın, ons altının da rekorunu kırdığı 30 Ekim’de 3.100 TL’ye dayansa da FED’in ardından ons altında yaşanan düşüşle 18 Aralık’ta 2.920 TL’nin altını test etti.

ÖNE ÇIKAN YATIRIM ARAÇLARI

Para piyasalarında 2024 yılı kısaca böyle özetlenirken, 2025 yılı öngörüleri de merak ediliyor. Uzun vadeli tahminlerde bulunmanın zor olduğu bu süreçte biz de uzman isimlere 2025 ilk çeyrekte yatırım araçlarına dair beklentilerini ve bu dönem için portföy önerilerinin sunduk. İlk çeyrek için 15 kurumun önerilerinde öne çıkan yatırım aracı açık ara farkla hisse oldu. Hisseyi; TL mevduat, altın ve tahvil-bono takip etti.

‘TEMKİNLİ İYİMSER’ MOD

Peki, portföy dağılımlarında ana temalar neler? Ziraat Yatırım’ın ilk çeyrek için portföy önerisi; yüzde 50 hisse, yüzde 35 sabit getirili varlıklar, yüzde 15 altın şeklinde. Ziraat Yatırım Araştırma Bölüm Müdürü Gaye Aksongur Yavuz; makro dengeler borsa lehine dönmeye başlarken jeopolitik tarafta olası olumlu haber akışının borsada minik rallileri gündeme getirebileceğini ve buna bağlı olarak portföylerde hisse oranının yüksek olması gerektiğini kaydediyor. Sabit getirili varlıkların reel getiri sunmaya devam edebileceğini öngören ve bu tarafa da önemli bir ağırlık verilmesini öneren Gaye Aksongur Yavuz; “Küresel belirsizliklere karşı altın belli bir oranda portföyde tutulabilir. Özetle, önümüzdeki dönemde ‘temkinli iyimser’ modunda kalınabilir” diyor.

‘RİSKLİ VE AGRESİF’ DAĞILIM

Her ne kadar temkinli olma önerileri ağırlıklı olsa da riski yüksek tutmak isteyen yatırımcılar için verilen önerilerede değinmek gerekiyor. 2025’te portföy bakımından kesinlikle riskli piyasalara akım olacağını öngören A1 Capital Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Baki Atılal; herkesin agresif olup risk alması gerektiği kanaatinde. BİST-100 için fırsatların hala devam ettiğini kaydeden Atılal’a göre; portföylerde yüzde 50’lik pay borsaya ayrılmalı, bu yüzde 50’lik payın yarısı BİST-30 banka dışındaki sınai hisselerinde, kalan yarısı ise ihracatı yüksek BİST-100-30 Endeksi şirketlerinde olmalı. “Yüzde 25 oranında dolarda durmayı tercih ediyorum, Trump ve Elon Musk birliği dolarda agresiflik getirecektir” diyen Baki Atılal; kalan yüzde 25’i de kripto alanında değerlendirerek 2025’te ‘riskli ve agresif’ olmayı seçiyor.

FAİZ İNDİRİMLERİ NASIL İLERLER?

2025, TCMB’nin faiz kararlarını sıklıkla konuşacağımız bir yıl olacak gibi gözüküyor. Uzmanların mart ayı sonunda politika faizi için öngörüleri ağırlıklı olarak yüzde 42,5 ile yüzde 45 seviyelerinde bulunuyor. Çok sık aralıklarla olmasa da 2025’te 20 puanlık indirim yaşanabileceğine işaret eden İnfo Yatırım Satış ve Şubelerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kadir Gökhan Özalp; TCMB’nin gelişmelere göre hareket etmesini bekliyor. 2024 Aralık’ta indirim görülse bile 2025 yılı içinde sürekli indirim yerine ‘bekle-gör’ politikasıyla indirimlere devam edilebileceğini kaydeden Kadir Gökhan Özalp’e göre; politika faizi mart ayı sonunda yüzde 45’e gerileyebilir.

Yatırım Finansman Genel Müdürü Eralp Arslankurt; dezenflasyonist sürecin devam etmesini beklemekle birlikte yıllık enflasyonda mart ayı sonunda yüzde 40’lara doğru bir eğilim görmenin mümkün olduğunu belirtiyor. Eralp Arslankurt; “En iyi ihtimalle 2024 Aralık’ta başlaması beklenen faiz indirimlerinin döngüden ziyade dezenflasyonist süreci destekleyecek derecede sıkı parasal duruşun korunacağı kanısıyla ilerleyeceğini, bu varsayımla ilk çeyrek sonunda toplamda 750 baz puan indirimle politika faizinin yüzde 42,5’e gerileyebileceğini öngörüyoruz” diyor.

DOLAR/TL’DE SENARYOLAR

Yatırım araçlarındaki ilk çeyrek beklentilerine de bakalım. Uzmanların ilk çeyrek için dolar kuru beklentisinde 36,00-38,00 bandı ön plana çıkarken, 40,00 seviyeleri de telaffuz ediliyor. Tera Yatırım Araştırma Direktörü Mehmet Bilal Bircan; sıkılaştırıcı adımların yanı sıra TCMB’nin rezerv birikimi ve KKM’den çıkışların TL’yi desteklemeye devam ettiğine ve bu tablonun kurda stabiliteyi artırdığına dikkat çekiyor. Bircan’a göre; yine de aşağı yönlü bir kırılmadan ziyade yukarı yönlü ılımlı hareket potansiyeli ön planda olan bir dolar/TL söz konusu. Aylık enflasyonun yüzde 2’nin üzerinde kalmaya devam ettiği ve TCMB’nin faiz indirimlerine başladığı bir senaryoda ilk çeyrekte 36,00-38,00 bandına yükselen bir dolar/TL kuru öngören M. Bilal Bircan; şöyle devam ediyor: “Aylık bazda enflasyondaki olası hızlı bir iyileşme kurda stabiliteyi artırıcı iyimser senaryolardan biri. Ancak mevcutta uygulanan ekonomi politikalarında yaşanacak keskin bir dönüş sadece kur için değil, piyasa için de kötümser senaryoyu oluşturur.”

TL’DE REEL DEĞERLENME SÜRER Mİ?

A1 Capital Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Baki Atılal; 2025 Mart sonu için ‘2024’te enflasyona göre gerekli hareketi faiz yüzünden yapamamış ve yükselişe gebe bir dolar/TL grafiği’ görüyor. Kontrollü yükselişin faiz indirimleriyle hız kazanmasını ve mart sonunda dolar/TL’nin 40,00 üzerinde olmasını bekleyen Baki Atılal; “Beklentiler açısından baktığımızda zamanında Katar ile yaptığımız swap anlaşmaları çok olumlu sonuçlanmadığı için de dolar/TL’nin ilk çeyrek sonunda 40,00 seviyesi altında olma olasılığı zayıf duruyor” diyor. İş Portföy Yönetimi Araştırma Müdürü, Ekonomist Hande Şekerci; dolar/TL’de göreli sakin seyrin özellikle 2025’in ilk yarısı boyunca devam edeceğini, daha sonra TL’nin nötr bir pozisyona geçeceğini, dolar/TL’nin 2025’i 46,00-47,00’lerde bitireceğini değerlendiriyor. Hande Şekerci; 2025’te TL’de döviz sepeti karşısında 2024’teki kadar yüksek miktarda reel değerlenme olmasını beklemiyor.

PARİTEDE ZAYIFLIK DEVAM EDECEK Mİ?

Euro/dolar paritesine de değinelim. Ziraat Yatırım Araştırma Bölüm Müdürü Gaye Aksongur Yavuz; “Avrupa’da Almanya ve Fransa’daki siyasi belirsizlikler, Almanya’da otomotiv sektörüne yönelik sorunlar ve Euro Bölgesi’nde ekonomin genel olarak zayıf seyri parite üzerinde etkisini gösterebilir” diyor. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indirim sürecinde olduğunu kaydeden Gaye Aksongur Yavuz; Trump sonrasında ABD ekonomisinin de Avrupa’ya göre daha dirençli durabileceği görüşünde. Faiz farklarının da desteğiyle paritede ilk çeyrekte aşağı yönlü riskleri daha olası bulan Gaye Aksongur Yavuz’un paritede mart sonu beklentisi 1,00-1,02 bandı.

Avrupa Bölgesi’ndeki ekonomik aktivitenin zayıf seyretmesi para birimi olan Euro’ya olumsuz yansıyor. Ahlatcı Yatırım Genel Müdürü Atilla Esen; ECB’nin FED’e göre daha hızlı faiz indirebileceği beklentisinin Euro’nun dolar karşısında zayıf görünümünü desteklediğinin altını çiziyor. Ekonomik sorunların ardından politik ve yapısal sorunların da yapışkanlığını sürdürdüğü Avrupa Bölgesi’nde 2025 ilk çeyrekte de zayıf görünümün devam edebileceğine dikkat çeken Atilla Esen, “2024 Eylül’de 1,12’leri test eden paritede Trump’ın başkan seçilmesinin ardından zayıflama daha da pekişti. Trump politikaları ve siyasi hamleler, Avrupa Bölgesi’nde en az para politikası kadar önemli olacak. 2025’te parite 1,02-1,04 bandında hareket edebilir” diyor.

“ECB İŞTAHLI, FED SAKİN”

Peki, FED ve ECB’nin faiz indirimlerinin şiddeti ne olabilir? GCM Yatırım Genel Müdürü Alper Nergiz; “Trump’ın uygulayacağı politikaların Avrupa ekonomisindeki mevcut olumsuz görünümü daha da kötüleştireceği endişesiyle ECB’den daha iştahlı faiz indirimi beklenirken, Trump politikalarının enflasyon yaratacağı endişesiyle FED’in daha sakin tempoda ilerlemesi öngörülüyor” diyor.

2025 ilk çeyrekte iki toplantısı bulunan FED için bir, ECB için iki faiz indirimi beklentisinin swap piyasası fiyatlama alanında olduğunu aktaran Alper Nergiz; ECB’nin iki toplantıda da 25 baz puandan daha şiddetli indirim yapma stratejisinin güçlü bir beklenti olduğunun da altını çiziyor. Nergiz’e göre; bu tutum, Dolar Endeksi’ndeki iyimserliğin desteklenebileceği ve Euro’dan dolara geçişlerin artabileceği bir ilk çeyrek performansı oluşturabilir. Alper Nergiz; ECB’den beklenen şiddette faiz indirimlerin gelmesi durumunda paritenin 1,02 seviyesi çevresinde fiyatlama davranışı oluşturmasını bekliyor.

ALTIN REKOR KIRMAYA DEVAM EDER Mİ?

2025’te altında yeni rekorların gelip gelmeyeceği merak konusuyken FED’in 2025 için şahin mesajları ve jeopolitik tansiyonun da yakın geçmişe göre azalmış olması yıl sonunda değerli maden için baskılayıcı kalmaya devam ediyor. Bu noktada altına dair beklentilerin de çeşitlendiği göze çarpıyor. Colendi Menkul Değerler Araştırma Analisti İbrahim Şişman; ocak ayında Trump’ın göreve gelmesiyle jeopolitik gerilimin düşeceğini ve Trump’ın güçlü dolar üzerine ekonomik adımlar atmasıyla ilk çeyrekte ons altında çekilme olabileceği görüşünde. İbrahim Şişman; “İlk çeyrek sonunda ons altının 2.500-2.600 dolar, dolar/TL’de yükselişin aylık yüzde 1 olacağını varsaydığımızda da gram altının 2.800-3.000 TL aralığında olmasını bekliyoruz” diyor.

“MB’LERIN ALTIN ALIMLARI ÖNEMLI”

Yatırım Finansman Genel Müdürü Eralp Arslankurt; ABD’de reel faizlerin hala yüzde 2’lerde olmasının ve Dolar Endeksi’nde seçim sonrası oluşan kuvvetli görünümün altın fiyatlarını baskıladığı analizini yapıyor. 20 Ocak’ta başkanlık koltuğunu devralması beklenen Trump’ın enflasyonu körükleyici genişleyici maliye politikalarını devreye sokmasının FED’i temkinli bir pozisyona götürebileceğine dikkat çeken Eralp Arslankurt, şöyle devam ediyor: “Mevcut jeopolitik risklerde azalma görülse de enflasyondaki katılık ile FED’in ‘bekle-gör’ politikası, başta Çin Merkez Bankası olmak üzere diğer merkez bankalarının (MB) altın alımlarıyla dengelenebilir. PBOC’nin açıkladığı resmi verilere göre, Çin’in altın varlıkları ekim ayındaki 72,80 milyon onstan kasım ayı sonunda 72,96 milyon onsa yükseldi. İlk çeyrekte ons altında 2.900-3.000 dolar, gram altında da kur beklentileri de göz önünde bulundurularak ortalama 3.400-3.600 TL aralığında fiyatlama öngörüyoruz.”

SELİM YAZICI / TEB YATIRIM GENEL MÜDÜRÜ
“Hisse ve TL mevduat ağırlığı yüksek tutulabilir”

  • DESTEK UNSURLARI Portföylerde hisse senedi ağırlığı 2025’e başlarken de yüksek tutulabilir. BİST’te yaklaşık 1,5 aydır gözlenen yukarı momentumun yeni yıla başlarken de korunmasını öngörüyoruz. Küresel piyasalarla birlikte yurt içinde enflasyon tarafında iyi bir data, faiz indirimi beklentileri ve 2025’e ilişkin bilanço beklentileri piyasaya destek olabilir. BİST-50 Endeksi’ndeki hisseler için açığa satış yasağının yılbaşıyla birlikte kalkıyor olması da BİST tarafında yabancı yatırımcı ilgisinin artmasını sağlayabilir.
  • RİSKLER NELER? TL faizlerde cazibe devam ediyor. Bundan dolayı portföylerde TL mevduat da yıla başlarken yine yüksek oranda tutulabilir. Portföyü çeşitlendirme açısından altın, bono ve yabancı paralara da portföylerde bir miktar yer verilebilir. Bununla birlikte jeopolitik gelişmeler, ABD’de Trump’ın göreve başladıktan sonra uygulamaya alacağını söylediği tarifeler, küresel piyasalarda zaman zaman yaşanan dalgalanmalar, yurt içinde enflasyon tarafında beklentilere göre yaşanabilecek sapma riskleri dikkate alınırsa yine temkinli olunması ve portföy tercihlerinin bu çerçevede yapılmasının doğru olacağı söylenebilir.


FİKRET ÖNDER / MELTEMİ INVESTMENT YÖNETİCİ ORTAĞI
“Küresel hisse tarafında ABD odaklı hareket edilebilir”

  • TRUMP’IN OLASI ETKİLERİ Piyasaların ABD seçim sonuçlarına verdiği tepkiler, dünyanın Trump tarafından sıkça dile getirilen ‘Önce Amerika’ söylemini ciddiye aldığını gösterdi. Biz de merkezi İngiltere’de bulunan bir varlık yönetimi şirketi olarak ekim sonundan başlayarak ABD dışındaki hisse pozisyonlarımızı asgariye indirdik. Trump politikalarının en büyük olumsuz etkisi Çin üzerinde görülecek. Trump, bu ülkeye yüzde 60, diğer ülkelere yüzde 20 gümrük vergisi koymaya hazırlanıyor. Bu, başta ekonomisi büyük çapta ihracata yönelik Almanya olmak üzere Avrupa Birliği (AB) ülkelerini de olumsuz etkileyecek. ABD’ye kayda değer oranda ihracatı bulunmayan Türkiye’ye ise büyük bir negatif etki beklemiyorum. Doların Euro karşısında değer kazanması ihracatını Euro, ithalatını dolar üzerinden yapan Türkiye’yi bu anlamda negatif etkiler.
  • “10 YILLIKLARA DİKKAT” Trump’ın adeta tulum çıkararak başkanlığı, senatoyu ve Temsilciler Meclisi’ni kazanması, seçim söylemlerini çok rahat hayata geçirmesini sağlayacak. Vadettiği politikaların hemen hepsi enflasyonist görünümde. Bu açıdan başta FED olmak üzere merkez bankalarının 2025’e yönelik faiz indirim beklentilerini karşılamaları zorlaştı. Bono yatırımcıları bu yıl bir defa daha hayal kırıklığı yaşayabilir. Küresel hisse tarafında ABD odaklı hareket etmeye devam etmeyi öneririm. Ancak 10 yıllık ABD devlet kağıtlarının getirileri yüzde 5’e gelirse, burada da “Dikkatli olun!” derim.

 

0


  • ALTIN GRAM - TL 3063,56 0,09%
  • ALTIN ONS 2689,08 -0,08%
  • BIST 100 9910,61 -0,9%
  • DOLAR/JAPON YENI 157,915 0,062%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,44249 -0,02564%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 101,75 -0,4426%
  • DOLAR/TURK LIRASI 35,435 -0,0007%
  • EURO/DOLAR 1,0241 -0,0425%
  • EURO/TURK LIRASI 36,2874 -0,0072%
  • STERLIN/DOLAR 1,22001 0,00082%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL