41 yıllık bir geçmişe sahip olan Afyonlu Tureks Turunç Madencilik, Marble Systems markasıyla 42 ülkeye ihracat yapıyor. Yatırımlarım sürdürdüklerini ve halka arza hazırlandıklarını belirten şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı Osman Turunç, "Bu yılki hedefimiz 1,5 milyar TL ciro" diyor.
9 Mart - 1 Nisan 2023 tarihli sayıdan
Temelleri 1982 yılında Afyon'da Mehmet Münir Turunç tarafından atılan Tureks Turunç Madencilik markası Marble Systems'ın öyküsü Türkiye'de başlayıp ABD'de devam ediyor.
İlk etapta İtalyan normlarında fason işlenerek ABD'ye yapılan mermer ihracatı, zaman içerisinde Türkiye'deki fabrika yatırımlarıyla tamamı Türkiye'de işlenerek ihraç edilir hale dönüşüyor. Başta ABD olmak üzere bütün dünyaya mermer ihraç edilen bir formata ulaşılıyor.
Bugün Türkiye ve ABD'de yer alan showroom'ları ve Türkiye genelindeki ocaklarıyla faaliyetlerini büyütmeye devam ettiklerini söyleyen Tureks Turunç Madencilik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Turunç, Türkiye'de bulunan 10 doğal taş ocaklarının yanı sıra Türkiye'deki diğer kaynakları da kullanarak müşterilerine hizmet verdiklerini belirtiyor.
Bugün üretimlerinin yüzde 98'ini 42 ülkeye ihraç ettiklerini dile getiren Turunç, 2022 yılı cirolarının yaklaşık 63 milyon dolar olduğunu, 2023 hedeflerinin ise 76,5 milyon dolar yani yaklaşık 1,5 milyar TL olduğunu kaydediyor.
HALKA ARZ PLANLANIYOR
80'li yıllarda yola çıkan firmanın, önemli mihenk taşları kurumsallaşma yolunda atılan ilk adımlar... 1986 yılında anonim şirket olarak resmileşen kuruluşta en büyük değişimler her daim yatırımlarla oluyor.
1987 yılında İtalya üzerinden yapılan yarı mamulün fayansa dönüştürülmesi, 1988 yılında Afyon'da Türkiye'nin ilk 10 modern mermer işleme ve fayans üretme kapasiteli tesislerinden birinin temelinin atılması şirketin önemli dönüm noktaları olarak sıralanıyor.
1990 yılında ise tamamen kendi fabrikalarında üretime geçtiklerini ifade eden Turunç, "1982 yılında başlayan yolculuğumuzda krizler, yaşanan zorluklar kadar, bizler için önemli yatırım ve gelişim periyod-ları da oldu.
ABD'de 2001'den sonraki dönem ise bugün çok sık konuştuğumuz dijitalleşme sürecimizin başlamasına vesile oldu. Türkiye'nin mermer alanında SAP yazılımı kullanan ilk firması olarak öncülerden biri olduk. Bugün ise halka arz yolunda emin adımlarla ilerliyoruz" diye anlatıyor.
ATIKLARI ÜRÜNE DÖNÜŞTÜRÜYOR
Marble Systems, mermer sektöründe alışılanın aksine çok geniş bir koleksiyona sahip. Öyle ki şirket 2022 yılında 880'den fazla tasarımı, farklı model ve renklerle koleksiyonlarında buluşturup piyasaya sundu.
Sürdürülebilirliğe büyük önem verdiklerinin altını çizen Turunç, şöyle devam ediyor: "Bizim için en önemli konulardan biri, 10 maden sahamızda sıfır atık yaklaşımıyla ilerlemek. Madenlerden çıkan mermerin en küçük parçasına kadar katma değeri yüksek ürünlere dönüştürüyoruz.
Bu sayede bu değerli madeni mümkün olan her şekilde değerlendiriyor, özel projeler ve değerli müşterilerimiz için farklı tasarımlar olarak hayata geçiriyoruz."
Şirketin en çok ihracat yaptığı ilk beş ülke ise ABD, İngiltere, Libya, İtalya ve Nijerya. ABD ve Avrupa şirketin her zaman varlık gösterdiği ve geliştirmek istediği pazarlarken, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlerdeki projelerde yer almak da hedefleri arasında.
Doğduğu il, bölge ve sektör bazında ihracat rakamlarında hep ilk beş arasında kalabilmeyi başaran şirketin bugün; mermer, traverten, kireçtaşı ve bazalt gibi malzemeleri kullanarak plakadan mozaiğe kadar geniş bir koleksiyon yapısı var.
CİRONUN YÜZDE 5'İ AR-GE'YE
Kuruluşundan itibaren AR-GE çalışmalarına özen gösterdiklerine ancak 2013 yılında AR-GE birimlerinin kurumsal hale geldiğine de değinen Turunç, "AR-GE faaliyetlerimize aralıksız olarak devam ediyoruz.
Burada bizim için en önemli konu sadece mermerin yeni kullanım alanlarını bulmak değil, aynı zamanda kaynaklarımızı daha sürdürülebilir şekilde kullanmak, hatta bu konuda sektörel çözümler de tasarlamak" diyor.
Her yıl cirosunun yaklaşık yüzde 5'ini AR-GE çalışmalarına ayıran şirket, halka arz sonrasında da elde edeceği gelirlerin bir kısmını yine araştırma-geliştirmeye ayırmayı planlıyor.
Şu sıralar üzerine çok fazla kafa yordukları alanın ise plaka üretim hatlarındaki enerji tasarrufu projesi olduğunu dile getiren Turunç, şunları anlatıyor: "Bu alandaki çalışmalarımızla genel enerji tasarrufu açısından yüzde 20, hatlardaki ısınma adına harcanan enerji kapsamında ise yüzde 80 oranında bir tasarruf sağlanacak.
Ambalaj kullanımının azaltılması üzerine yaptığımız AR-GE çalışmaları ve bir de GES projemiz var."
ABD VE AB'DE YENİ YATIRIMLAR
Bugün yurtiçi ve yurtdışında toplam 511 kişiye istihdam sağlayan Tureks Turunç Madencilik markası Marble Systems, son iki yılda yatırımlarına hız vermiş durumda. 2021 yılında Afyonkarahisar ve Konya'da iki maden ocağını daha hizmete açtıklarını ifade eden Turunç, şunları ekliyor: "Bu iki önemli yatırımın yanı sıra 2023 yılındaki yeni oluşturacağımız plaka galerimizi geçen yıl plaka satışlarımızda çeşitliliği ve kapasiteyi artırmak için tamamladık.
Yaklaşık bir - iki ay içerisinde üretime başlayacak. Öte yandan halk arz sonrası ABD ve Avrupa'da yeni shoowroom ve depo yatırımlarımız olacak.
Ayrıca, ABD'de satış ağımızı plaka konusunda özellikle genişletmek ve ABD'de yakaladığımız dağıtım ağı başarısını Avrupa'ya taşımak için gerekli yatırımlarımız da olacak. Üretim tesislerimizde ise verimliğe ve ambalaj tasarrufuna yönelik otomasyonu içeren yatırım planlarımız var."
"YURTDIŞINDA ÖZEL PROJELER ÜSTLENİYORUZ"
"Üstlendiğimiz projeler bizim için çok önemli. Bu yıl Kanada'da bulunan çok özel bir proje tamamlanmak üzere. Bir banka genel merkezinin zemin, duvar, merdiven kaplamalarından sonra bina içi komple mermer kullanılarak tasarlandı.
Projeyi özel kılan kısım ise devasa mermer bloklarının bir araya getirilerek oluşturduğu çalışma bankoları. Üç adet ayrı blokun birleşmesi ile meydana gelen bankolardan oluşan özel bir proje.
ABD'de ilaç sanayi firmasına yapmakta olduğumuz büyük bir proje de devam ediyor. Yine Ortadoğu'da birçok prestijli villa projelerinin süreç yönetimini yürütüyoruz."
"TALEP ÇİN'DEN TÜRKİYE'YE KAYDI"
"Mermer sektörü pandemi sonrası ciddi bir sıçrama kaydetti. Bunun başlıca sebepleri Çin'in uzun süre kapalı kalması ve lojistik problemleriyle malzeme sevkiyatının özellikle ABD ve Avrupa'ya çok maliyetli ve uzun süreli hale gelmesidir.
Bu nedenle ABD ve Avrupalı firmalar Türkiye'de yeni üretim üssü ve tedarikçi arayışı ile özellikle bizim firmamızın en iyi olduğu katma değerli ürünlerin üretiminin yer aldığı ülkemize yöneldiler. Firma olarak hızlı kapasite artışları ve kalitemizle bu talebe cevap verdik. Bunun kalıcı olacağını düşünüyoruz."
