DR. ORHAN KARACA
[email protected]
Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) enflasyonu temmuz ayında yüzde 1,16 olarak gerçekleşti. Oysa geçen yılın aynı ayında enflasyon sadece yüzde 0,09 olmuştu. Bu yılki temmuz ayı enflasyonunun geçen yılın çok üzerinde çıkması, aynı ayda yıllık enflasyonda da sıçrama getirdi. Haziran ayında yüzde 7,64 düzeyinde bulunan yıllık enflasyon temmuz ayında yüzde 8,79’a yükseldi.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Yıllık enflasyon şubat-nisan arasında 3,01 puan gerilemiş ve yüzde 9,58’den yüzde 6,57’ye inmişti. Mayıs ayında yerinde saydıktan sonra haziran ayında ise 1,06 puan yükselip yüzde 7,64’e çıkmıştı. Temmuz ayında bunun üzerine 1,16 puanlık daha yükseliş geldi. Böylece şubat-nisan dönemindeki düşüşün büyük bir bölümü geri alınmış oldu.
NEDEN YÜKSELDİ?
Enflasyonda haziran ayında yaşanan yükseliş büyük ölçüde gıda fiyatlarının “mevsim normallerinin (son 10 yılın ortalaması) üzerinde gerçekleşmesinin sonucuydu. Bunun nedeni de Rusya’ya ihracatın durması nedeniyle önceki dört ayda mevsim normallerinin çok altında kalan gıda fiyatlarında yaşanan düzeltmeydi. Temmuz ayındaki yükselişte gıda fiyatlarındaki bu düzeltmenin devam etmesi önemli rol oynadı. Temmuz ayında gıda fiyatları yüzde 3,15 artış gösterdi. Oysa gıda fiyatlarında mevsim normalleri sıfır dolayında bir değişime işaret ediyordu. Geçen yıl temmuz ayında ise gıda fiyatları sadece yüzde 0,28 artış göstermişti.
Ancak temmuz ayında enflasyonu yükselten tek faktör gıda değil. Temmuz ayında alkollü içki ve tütün, giyim ve ayakkabı, sağlık, haberleşme, çeşitli mal ve hizmet grupları da enflasyonun yükselmesine katkıda bulundu. Özellikle geçen yıl temmuz ayında yüzde 1,16 olan alkollü içki ve tütün fiyatlarındaki artışın bu yıl yüzde 7,05’i bulması enflasyonu çok olumsuz etkiledi. İndirim sezonunun yaşandığı giyim ve ayakkabıda fiyat düşüşü geçen yılki kadar olmadı. Sağlık, haberleşme, çeşitli mal ve hizmet gruplarında fiyatlar hem geçen yılın hem de mevsim normallerinin üzerinde arttı. Enflasyondaki yükselişin böyle genele yayılma eğilimi göstermesi, gelecek açısından pek iyi sinyaller vermiyor.
Temmuz ayında enflasyonda bir miktar yükseliş bekleniyordu ama gerçekleşen yükseliş beklentileri çok aştı. Bu durum yıl sonu beklentilerini de olumsuz etkileyecek gibi görünüyor. Yılın kalan döneminde aylık enflasyon oranları hep mevsim normalleri dolayında çıkarsa, yıl sonunda enflasyon yüzde 9’u bulacak. Bunun önüne geçebilecek tek gelişme 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi sonrası iç talepte beklenen zayıflama olabilir. Ancak 15 Temmuz sonrası kurlarda yaşanan yükselişin devam etmesi ve bunun enflasyonu olumsuz etkilemesi ihtimali de var. Dolayısıyla enflasyonda gelecek çok da parlak görünmüyor.
PARA POLİTİKASINA ETKİSİ
Merkez Bankası, temel para politikası faizlerinden biri olan gecelik borçlanma faizini son beş ayda 200 baz puan aşağı çekti ve yüzde 10,75’ten yüzde 8,75’e indirdi. Her ne kadar Merkez Bankası bunun parasal gevşeme değil para politikasında sadeleştirme stratejisinin adımları olduğunu söylese de piyasaları pek inandıramıyor. Çünkü aynı dönemde Merkez Bankası’nın piyasaya verdiği fonların maliyeti de 100 baz puan kadar düşerek yüzde 9 civarından yüzde 8 civarına inmiş bulunuyor.
Merkez Bankası, gecelik borç verme faizindeki indirimi, enflasyonda şubat-nisan döneminde yaşanan düşüşe güvenerek yapmıştı. Şimdi bu düşüşün büyük bölümünün geri alınmasının para politikasını nasıl etkileyeceği merak ediliyor. Merkez Bankası gerçekten enflasyonu düşünüyorsa artık indirimi durdurması gerekir. Ancak Merkez Bankası’nın üzerinde büyük bir siyasi baskı olduğu için ne yapacağını öngörmek pek mümkün değil.