“Hedefimiz üç yılda 5 milyar dolar büyüklüğe ulaşmak”

Yeni yapısıyla büyük ölçekli işlere odaklanan RePie Yatırım Holding, Türkiye’de ve küresel pazarda lider bir yatırım grubu olma yolunda ilerliyor. RePie Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Emre Çamlıbel, “Orta vadeli hedefimiz, bu çatı altında üç yılda 5 milyar dolar büyüklüğe ulaşmak” diyor.

12 Nisan 2025 | 13:30

“Hedefimiz üç yılda 5 milyar dolar büyüklüğe ulaşmak”

Finans dünyasında, özellikle alternatif yatırım fonlarındaki pazar liderliğiyle öne çıkan RePie Portföy’ün kurucu ortakları, daha büyük ölçekli yatırımlara odaklanma vizyonuyla yeni bir yatırım holding yapısını hayata geçirdi. Finans, finansal teknoloji, teknoloji ve medya sektörlerinde bugüne dek gerçekleştirilen yatırımların daha bütüncül bir yapıda yönetilmesi ve bu alanlardaki büyümenin daha da ileri taşınması amacıyla RePie Yatırım Holding kuruldu. “Türkiye’nin lider yatırım ekosistemini kurmak için yola çıktık. RePie Yatırım Holding, bu hedefe giden yolda önemli bir aşama” diyen RePie Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Emre Çamlıbel, bu yapı sayesinde, mevcut yatırımlarını daha etkin yönetmeyi ve yeni büyüme fırsatlarını en iyi şekilde değerlendirmeyi amaçladıklarını söylüyor.

Ekonomist’in 13 Nisan - 26 Nisan 2025 tarihli sayısından

RePie Yatırım Holding bünyesinde; RePie Portföy, RePie GSYO, Fonmap, Colendi Menkul Değerler, Doğan Burda, Link Bilgisayar ve Goldtag olmak üzere toplam yedi şirket yatırımı var ve bu yatırım portföyü ile holdingin toplam değeri de yaklaşık 700 milyon dolar seviyesinde bulunuyor. Önümüzdeki dönemde enerji, madencilik, gayrimenkul, finans ve ağırlama gibi alanlarda önemli potansiyel ve fırsatlar gördüklerini kaydeden Dr. M. Emre Çamlıbel, farklı sektörlerde yenilikçi ve sürdürülebilir iş modellerine yatırım yapmayı kararlılıkla sürdüreceklerinin de altını çiziyor. “Güçlü portföyümüz, cesur iş modellerimiz ve sınırları aşan bakış açımızla, Türkiye’de ve küresel pazarda lider bir yatırım grubu olma yolunda ilerlemeye devam edeceğiz” diye konuşan Dr. M. Emre Çamlıbel ile RePie Yatırım Holding’in yeni dönem stratejilerini ve iş planlarını konuştuk.

RePie olarak ‘Yatırım Holding’ yapısına geçme fikri ne zaman, nasıl doğdu? Şu an hangi aşamadasınız ve süreç ne zaman tamamlanacak?
İlk yatırımımız olan RePie Portföy’ü 2015 yılında kurduğumuzda, amacımız alternatif yatırım araçlarına alan açmanın ötesinde, Türkiye’de henüz oluşmamış bir yatırım kültürünü inşa etmekti. Geride bıraktığımız 10 yılda hem yatırımcı hem girişimci tarafında ciddi bir ekosistem oluşturduk. Bunu da sadece finansal büyüklükle değil; yatırım sürecine bütünsel bakışımız ve güvenle inşa ettik. Bugün geldiğimiz noktada finans, finansal teknoloji, teknoloji ve medya sektörlerindeki tüm yatırımlarımızın tek bir çatı altında toplanması ihtiyacını gördük. İşte bu ihtiyaç, RePie Yatırım Holding fikrinin çıkış noktasını oluşturdu. Yeni yapımız, ölçeği artan yatırımlarımızı daha sistematik yönetmemizi, şirketler arası sinerjiyi daha kapsamlı kurgulamamızı ve uzun vadeli sermaye planlamasını çok daha etkin yapmamızı sağlıyor. Kuruluş sürecimizi tamamladık, artık bu çatı altında daha büyük ölçekli işlere odaklanmaya hazırız.

RePie Yatırım Holding’in temel yaklaşımında öne çıkan en önemli konular neler olacak?
Türkiye’nin lider yatırım ekosistemini kurmak için yola çıktık. RePie Yatırım Holding, bu hedefe giden yolda önemli bir aşama. Bu yapı sayesinde, mevcut yatırımlarımızı daha etkin yönetmeyi ve yeni büyüme fırsatlarını en iyi şekilde değerlendirmeyi amaçlıyoruz. Şimdiye dek yaptığımız yatırımlarla ulaştığımız büyüklüğün gerektirdiği kurumsal yapıyı inşa ederek yatırımlarımızı daha sistematik ve güçlü bir şekilde yöneteceğiz. RePie Yatırım Holding ile ekosistemimizdeki tüm yatırımlar arasındaki sinerjiyi artırmaya odaklanacağız.

Holding çatısında orta ve uzun vadeli hedeflerinizden ve planlarınızdan bahseder misiniz?
Yıllar içinde oluşturduğumuz güçlü iş birliklerini daha etkin kullanarak mevcut ekosistem içindeki sinerjileri açığa çıkarmak ve yatırımcılarımıza büyüme odaklı yeni platformlar sunmak istiyoruz. Elbette, yatırımlarımız belli bir olgunluğa ulaştığında, en etkili çıkış stratejilerini hayata geçireceğiz. Ekosistemimize yeni yatırım fırsatları sunarken yatırımcılarımıza sürdürülebilir kazanç yaratmak temel önceliğimiz olacak. Önümüzdeki dönemde büyüme alanlarımızı etkin bir şekilde değerlendireceğiz. Mercek altına aldığımız çeşitli sektörlerde büyük fırsatlar görüyoruz. Bu fırsatları doğru stratejilerle yönetmek, yatırımlarımızı büyük ölçekli dönüşüm projelerine evriltmek istiyoruz. Bu yaklaşımla, farklı sektörlerde yenilikçi ve sürdürülebilir iş modellerine yatırım yapmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Güçlü portföyümüz, cesur iş modellerimiz ve sınırları aşan bakış açımızla, Türkiye’de ve küresel pazarda lider bir yatırım grubu olma yolunda ilerlemeye devam edeceğiz.

Mevcut yatırımlarınız ne kadarlık bir büyüklüğe ulaştı ve önümüzdeki dönemde hangi alanlarda stratejik büyüme hedefliyorsunuz?
RePie Yatırım Holding bünyesinde yedi şirket yatırımımız bulunuyor: RePie Portföy, RePie GSYO, Fonmap, Colendi Menkul Değerler, Doğan Burda, Link Bilgisayar ve Goldtag. Bu yatırım portföyü ile holdingimizin toplam değeri yaklaşık 700 milyon dolar. Öte yandan sadece Re-Pie Portföy bünyesinde 2,6 milyar dolar büyüklüğünde bir portföyü yönetiyoruz. Fintech’ten mobiliteye, e-ticaretten perakendeye, sağlıktan akıllı şehir teknolojilerine, yenilenebilir enerjiden telekomünikasyona, gayrimenkulden ağırlamaya uzanan bir yelpazede 41 sektörde yatırımımız bulunuyor. Önümüzdeki döneme bakarsak, enerji, madencilik, gayrimenkul, finans ve ağırlama gibi alanlarda önemli potansiyel ve fırsatlar görüyoruz. Bunları değerlendireceğiz.

Planlanan yatırımlarla birlikte mevcut yatırım büyüklüğünün ne kadar sürede, hangi seviyeye ulaşması öngörülüyor?
Bizim vizyonumuzun merkezinde, teknoloji temelli yatırımların ülkemizin kalkınmasında oynadığı kritik rol yer alıyor. Yolumuza bu yönde devam edeceğiz. Kısa vadeli hedefimizi, ‘mevcut yatırımlarımızı, enerji, madencilik, gayrimenkul, finans ve ağırlama gibi stratejik büyüme alanlarında yapılacak ilave yatırımlarla hızla büyütmek’ olarak belirledik. Orta vadeli hedefimiz ise RePie Yatırım Holding çatısı altında üç yıl içerisinde 5 milyar dolar büyüklüğe ulaşmak.

Yatırım yolculuğunda o şirketle beraber nasıl bir yol izliyorsunuz? Bir yatırımdan ‘çıkış’ kararı alırken stratejiniz ve hedefleriniz nasıl şekilleniyor?
Yıllar içinde inşa ettiğimiz güçlü iş birlikleri ve sektörel yetkinliklerimizi daha geniş bir perspektiften değerlendirerek faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda stratejik sinerjileri açığa çıkarmayı ve grubumuzun değer üretme kapasitesini artırmayı hedefliyoruz. Uzun vadeli büyüme stratejimiz doğrultusunda, her bir iştirakimizi kendi içinde ölçeklenebilir, sürdürülebilir ve global ölçekte rekabetçi platformlara dönüştürmeyi amaçlıyoruz. Yatırımlarımız olgunlaştığında ise sadece finansal getiri değil aynı zamanda itibar bakımından da stratejik katkı sağlayacak çıkış senaryolarını devreye alacağız. Ekosistemimize katılan her yeni yatırım, paydaşlarımıza sürdürülebilir değer yaratma vizyonumuzun bir parçası olacak.

Dünya ekonomisi, ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük duvarlarına ve siyasette ABDAB eksenli Batı ittifakının sarsılmasına kilitlenmiş durumda. Bu süreç sizce özellikle Avrupa’da şirket satın alma konusunda yeni fırsatlar yaratabilir mi?
Küresel ölçekte artan korumacılık eğilimleri, özellikle transatlantik ilişkilerdeki kırılmalar ve tedarik zincirlerindeki yeniden yapılanma çabaları, dünyadaki bazı sektörleri ve şirketleri yeni bir konumlanmaya zorluyor. Bu da zaman zaman değerinin altında kalmış fakat teknolojik birikimi, pazara erişimi veya marka gücü yüksek şirketlerin öne çıkmasına neden olabiliyor. Dolayısıyla evet, doğru analizle ve uzun vadeli bakış açısıyla Avrupa’da ve Amerika’da nitelikli satın alma fırsatlarının oluşabileceğine inanıyorum. Ancak burada mesele sadece bir şirketi makul fiyata almak değil; o şirketin ekosistemimize ne katacağı, bizi hangi pazarlara taşıyacağı ve uzun vadede ne kadar entegre edilebilir olduğu gibi daha derin soruların yanıtlarını arıyoruz. Biz RePie Yatırım Holding olarak sadece fırsata değil, anlamlı değere de odaklanıyoruz.

Türkiye’deki yatırım ortamı son birkaç yılda yüksek enflasyonun yarattığı olumsuz koşullardan nasıl etkilendi?
Her yatırımcı gibi biz de öngörülebilirliği esas alırız. Yüksek enflasyon, sadece maliyetleri artırmakla kalmaz; aynı zamanda karar alma süreçlerinde belirsizlik yaratır. Türkiye, son yıllarda bu baskıyı yoğun biçimde yaşadı. Ancak aynı dönemde doğru pozisyonlanan, sağlam temellere dayanan iş modelleriyle hareket eden şirketler ayakta kalmayı ve büyümeyi başardı. Ekonomi yönetiminin atmış olduğu adımlarla birlikte, son bir yılda enflasyonla mücadelede önemli bir yol kat edildiğini görüyoruz. Bu sürecin kararlılıkla sürdürülmesi, yatırım ortamı açısından son derece kıymetli. Bundan sonraki dönemde yatırımcının ihtiyaç duyduğu temel unsurlar, istikrarlı bir makro çerçeve, öngörülebilir politika seti ve veriye dayalı regülasyonlar olacaktır. 1994 ve 2001 krizlerini yaşamış biri olarak, hiçbir krizin kalıcı olmadığını ve her zorluğun beraberinde fırsatlar getirdiğini biliyorum. Bu gibi dönemler doğru zamanda doğru adımlarla büyük kazanımların mümkün olduğu süreçlerdir. Biz de RePie Yatırım Holding olarak, bu bilinçle, stratejik düşünmeye ve uzun vadeli değer yaratacak yatırımlara odaklanıyoruz.

“GİRİŞİM EKOSİSTEMİNİN DİNAMOSU OLDUK”

“GSYF VE GYF PAZARINDA LİDER KONUMDAYIZ” 2025 Mart sonu itibarıyla RePie Portföy’de 2,6 milyar dolar büyüklüğünde fon yönetiyoruz. Portföyümüzde 47 Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (GSYF), 39 Gayrimenkul Yatırım Fonu (GYF), 16 Menkul Kıymet Yatırım Fonu ve iki Emeklilik Fonu yer alıyor. GSYF kategorisinde yüzde 18,8 payla, GYF pazarında da yüzde 20,1 payla lider konumdayız. RePie Portföy fonlarının yatırım yaptığı şirketler arasında; dünyanın en hızlı büyüyen fintech şirketlerinden Colendi, ACE Games, İkas, Modanisa ve EasyCep gibi unicorn adayları, uluslararası para transferi alanında hızlı büyüyen girişimlerden PayPorter, yeni nesil yeşil dönüşüm şirketi ARF Bio ve güneş paneli ve hücresi üretimi yapan GTC Solar da yer alıyor.
“GETİRİLERİ UZUN VADELİ SOSYAL FAYDAYA DÖNÜŞTÜRDÜK” Girişim sermayesi yatırım fonlarımızla bugüne dek 100’den fazla şirkete iştirak ettik. Türkiye girişim ekosisteminin dinamosu olduk. Türkiye’nin en güçlü unicorn adaylarının da dâhil olduğu bu şirketlerle, ülkemizin teknolojiye dayalı yüksek katma değer üretme kapasitesine katkıda bulunduk. Gayrimenkul yatırım fonlarımızla yatırımcılarımıza getiri sağlamakla kalmadık; sağlıklı bir ekonominin kolektif yatırım anlayışıyla inşasında rol aldık. Ülkemizin inovasyon potansiyelini hayata geçirirken yatırımcılarımızın getirilerini uzun vadeli bir sosyal faydaya dönüştürdük.

“Yatırımı, ‘uzun vadeli etki yaratmak’ olarak görüyoruz”
“Yatırım kararlarımızı etkileyen en kritik konu, ekosistemimizdeki diğer yapılarla güçlü bir sinerji oluşturup oluşturamayacağı. Şirketlerin birbirini büyüten, ortak değer üreten bir yapıya sahip olması şart. Şirketin sağlıklı yapısına, kurucularının yetkinliğine ve bilgi birikimine de büyük önem veriyoruz. Halka arz potansiyeli ve yatırım yapmayı stratejik olarak önceliklendirdiğimiz alanlardan birinde faaliyet gösteriyor olması da kararlarımızı doğrudan etkiliyor. Yatırımı sadece ‘sermaye koymak’ değil, ‘uzun vadeli etki yaratmak’ olarak görüyoruz.”