DOLAR
39,19
0,01%
DOLAR
EURO
44,87
0,21%
EURO
GRAM ALTIN
4201,08
0,36%
GRAM ALTIN
BIST 100
9692,95
0,35%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

İhracatta rekabet daha da zorlaşabilir

ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı gümrük tarifeleri dünya ticaretine yeni bir rota çizecek. Maliyetler ve düşük kurlar nedeniyle yurt dışında fiyat tutturmakta zorlanan Türkiye ihracatçıları, en önemli pazarı AB’de daha çetin bir Uzak Doğu rekabetine girecek.

26 Nisan 2025 | 14:10
İhracatta rekabet daha da zorlaşabilir

Dünya ticareti ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı gümrük tarifeleriyle yeni bir sürece girdi. Trump, gümrük tarifeleri sayesinde ülkesinin her gün yaklaşık 2 milyar dolar kazandığını söylerken, bu uygulamanın genişleyeceği sinyalini de verdi. Yeni tarifelerin açıklanması sonrasında küresel piyasalarda yaşanan panik, Trump’ı tarifelerin uygulamaya geçilmesini 90 gün ertelemeye itti. Ancak buna rağmen fitili ateşlenen ticaret savaşı ile dengeler değişmeye başladı.

Ekonomist’in 13 Nisan - 26 Nisan 2025 tarihli sayısından

Türkiye’de ise sürecin etkisi hemen her sektörde hissedilecek. Zaten artan maliyetler karşısında düşük kur nedeniyle yurt dışında fiyat tutturmakta zorlanan Türkiye ihracatçıları, Trump’ın vergi duvarları yükselttiği ülkelerin başka pazarlardaki rekabetçiliği ile de mücadele edecek. ABD’ye giremeyen ülkelerin ihracat rotalarını başta AB olmak üzere başka pazarlara yöneltecek olması yeni bir kaygıyı da beraberinde getirdi. Türkiye’nin diğer ülkelere göre yüzde 10 gümrük tarifesinin olması yabancı sermaye yatırımları açısından avantaj gibi görülse de ihracatta zorlayıcı etkisinin daha da hissedilir olacağı ifade ediliyor. İhracat pazarlarında fiyat ve rekabet kıskacının daha da daralacağı kaydediliyor.

MAKAS AÇILDIKÇA FİYAT AÇMAZI BÜYÜYOR

Bu zorlu koşullara karşılık Orta Vadeli Program’da (OVP) 2025 yılı için 280 milyar dolarlık ihracat hedefleniyor. Hedefe ulaşılabilmesi için bu yıl ihracatın yüzde 7 artırması gerekiyor. Fakat Türkiye ihracatçılarının içeride artan maliyetlere karşılık kurlarda istedikleri artışın gelmemesi fiyat tutturma sorununun bu yıl da devam edeceğini gösteriyor. İhracatçıların 2024 yılında en çok girdi maliyetleriyle kur arasındaki makasın açılması nedeniyle zorlandığını anlatan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, 2024’te yüzde 44 enflasyona rağmen dolar kurundaki artışın yüzde 20’nin altında kaldığına işaret ediyor. Türkiye ihracatçısının; kurun iki katından daha fazla artan enflasyon nedeniyle Avrupa’daki birçok ülkeden pahalı hale geldiğini ve bu tablo ne yazık ki 2025’in ilk çeyreğinde de artarak devam ettiğini söyleyen Gültepe, “Çözüm için 2024’te rekabet gücümüzü zayıflatan nedenlerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bir cümleyle söylemek gerekirse; enflasyonla kur arasında paralelliğin en azından bu yılın kalan döneminde sağlanabileceği bir ortamı oluşturabilmeliyiz” diyor.

İMALATTA 500 BİNİ AŞAN KAYIP

Rekabetçilik sorununu özellikle emek yoğun sektörlerde fazlasıyla hissedildiğine işaret eden Gültepe, bu sektörlerde üretim ve ihracattaki daralmaya paralel olarak şirket kapanmaları yaşandığını da aktarıyor. Sadece hazır giyim ve tekstilde son iki yılda 5 bine yakın şirketin kapandığını anlatan Gültepe, “Sadece fiyat tutturamama ve rekabetçilik sorunları nedeniyle yüzlerce firma kapasitesini küçülterek bu süreci bir şekilde atlatmaya çalışıyor. Bazı firmalar, Türkiye’ye göre maliyetlerin çok daha düşük olduğu Mısır’a üretimlerini taşıdı. Tüm bu gelişmeler istihdamımıza da olumsuz yansıdı. Sadece hazır giyim ve tekstilde son iki yılda 263 bin istihdam kaybı yaşadık. Aynı dönemde imalat sanayimizin toplam istihdam kaybı 500 bini aşmış bulunuyor” diye konuşuyor.

KAZIM TAYCI / İSTANBUL HUBUBAT BAKLİYAT YAĞLI TOHUMLAR VE MAMULLERİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (İHBİR) YKB

“TARIMDA İHRACAT DÜŞÜP İTHALAT ARTABİLİR”

Türkiye’nin en büyük ihracat kalemlerinden biri ise tarım. Pestisit, aflatoksin gibi kalıntılar nedeniyle ürünler geri dönse de Türkiye tarımda 32 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyor. Mevcut ihracatta 11 milyar doların üzerinde katkısı olan İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) YKB Kazım Taycı, özellikle maliyetlerin artması, rekabet gücünün azalmasıyla bazı firmaların zor bir dönemden geçtiğine dikkat çekiyor ve iç pazara yönelerek süreci atlatmaya çalıştıklarını anlatıyor. Rekabet edilebilmesi için kaybedilen pazarların geri kazanılması ve bunun için de otoriteden destek beklediklerini iletiyor.

Frankfurt School Tarım Direktörü İbrahim Oğuz da Türkiye’de 23 milyon hektar alanın ekildiğini ve bunun 15 milyon hektarının toprak tavına dikkat edilmeden işlendiğini, bu nedenle yıllık 18 milyar TL (500 milyon dolar) kaynak israfı yaşandığını söylüyor. Temel İhtiyaç Derneği’nin (TİDER) düzenlediği 5. Gıda Bankacılığı Zirvesi’nde sorularımızı yanıtlayan Oğuz, sektörün israf sorunlarının yanı sıra önümüzdeki dönemde ihracatta da sıkıntıya düşebileceğini söylüyor.

“TÜRKİYE’Yİ NEGATİF ETKİLER”

Trump vergilerinin ABD’ye mal satışını zorlaştıracağını bu nedenle yüksek vergiye tabi ülkelerin kendi aralarında ticarete ağırlık vermek zorunda kalacaklarını kaydeden Oğuz’un sürece dair öngörüleri ise şöyle:

“Uzak Doğu ülkeleri AB’ye ve Türkiye’ye mal satmaya çalışacak. Gelecek malların fiyatları bugünkünden daha düşük olacağı için ithalatı artırıcı bir etki yapacak. Öte yandan Brezilya veya Güney Amerika ürünlerine ABD pazarı kapanınca, Avrupa pazarına gireceklerdir. AB pazarına bu malların daha fazla girmesi Türkiye’yi negatif etkiler. Maalesef Türk ürünlerine talep azalacak. Bizi kazanç ve katma değeri düşük Irak, Suriye gibi ülkelere iteleyerek ihracatımızı o pazarlara yönlendirmemiz beklenecek.”

AYHAN GÜNER / MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKAN VEKİLİ

MÜCEVHER KOTAYA TAKILDI

Fiyat konusunda en mağdur iş alanlarından biri ise mücevher. Zaten kur baskısı nedeniyle fiyatları dengelemekte zorlanan sektör, kota nedeniyle yüksek fiyatta kaldığı için yurt dışına satış yapamaz durumda. Bir kilo altında 2 bin 500 dolar fiyat farkı olduğunu, tek isteklerinin ham altın ithalatının standart fiyatlarda temini olduğunu aktaran Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ayhan Güner, fiyat farkının üretici ve ihracatçıyı zorladığını anlatıyor. Kuyumcukent’te yüzde 30 kapanma olduğunu ve ustaların yurt dışında Dubai ve İtalya gibi ülkelere gittiğini ifade eden Güner, fiyat farkı nedeniyle sektörde kapanmaların devam edeceğini belirtiyor. Kota nedeniyle Amerika’nın Hindistan gibi ülkelere getirdiği yüksek vergiyi avantaja dönüştürmenin bile mümkün olmadığını aktaran Güner, en kısa zamanda kotanın kalkmasını talep ettiklerini iletiyor. Geçen yılı 7,5 milyar dolar ihracatla kapatan sektörün önündeki kota engelinin kalkmasıyla bu yıl en az 24 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştireceğini belirten Güner, ocak ve şubat aylarında kotanın kalkmasıyla 1,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren sektörün, 19 Nisan’da İstanbul Jewelry Fuarı’na kotasız girmesi için çalıştıklarını anlatıyor.

“FİYAT FARKI NEDENİYLE İHRACAT DURDU”

Bunun için Ticaret Bakanlığı yetkilileriyle görüşme talep ettiklerini dile getiren Ayhan Güner, “Fiyat farkımız 2 bin 500 dolar seviyelerinde ve ihracat durdu; hiç kimse yurt dışında bu fiyatları kabul etmiyor. Üretim ve ihracat yapanlar için kotanın kaldırılması gerekiyor” diyor. 250 milyar dolarlık mücevher sektöründe talebin yarısının Amerika’dan geldiğini dile getiren Güner, “Kota nedeniyle bugün Amerika’nın gümrük tarifelerin doğacak fırsatı da yakalayamıyoruz. Kota olmazsa 8 milyar dolar olan ihracat 24 milyar dolara çıkabilir. Tek talebimiz dünya fiyatlarında ham maddeyi temin etmek. Üretici eziliyor burada” diye konuşuyor.

Türkiye’nin en büyük ihracatçı sektörlerinden kimyada ise fiyat rekabetiyle zorlanan ve sermayesi eriyen şirketlere dikkat çeken İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, bu yıl 35 milyar dolar ihracata ulaşmayı hedeflediklerini anlatıyor. Küresel ticari sıkıntılar, savaşlar, bölgesel ve küresel seyreden politik gerilimlerin ticaretin rahatlamasına izin vermediğini bir de üstüne yurtiçinde artan üretim maliyetlerini ihracatta fiyatlara doğrudan yansıtamadıklarını ileten Pelister, fiyat rekabetinde gittikçe zayıfladıklarını belirtiyor.

UMUT VE RİSK BİR ARADA

İhracatın ve istihdamın lokomotifi tekstil, hazır giyim gibi alanları bir araya getiren moda endüstrisinde 2024 yılında ihracat hesapları, en büyük ihraç pazarı Avrupa’daki durgunluk ve Türk ekonomisinin içinden geçtiği yüksek enflasyon, düşük kur süreci nedeniyle tutmadı. Bu yıl da zorlu geçiyor. Fakat Türkiye’nin yüzde 10 gümrük vergisi uygulanacak ülkeler arasında yer alması sektörü umutlandırdı. ABD’nin ithalatta uygulayacağı yeni vergi oranları örme ve dokuma giyimde mevcut tedarikçileri önemli ölçüde etkileyecek. Örme giyimde ABD’nin en çok ithalat yaptığı ilk altı ülkeye yüksek ilave vergiler getirildi. Çin’e yüzde 54, Vietnam’a yüzde 46, Kamboçya’ya yüzde 49, Bangladeş’e yüzde 37, Hindistan’a yüzde 26 ve Endonezya’ya yüzde 32 ilave vergi konuldu. Tayland, Malezya, Pakistan ve Sri Lanka da yüksek vergiler ile karşılaştı. Bölgede yer alan ve ABD’ye gümrüksüz ihracat yapan Mısır’a yüzde 10 ve Ürdün’e ise yüzde 20 vergi getirildi. ABD pazarında rekabet ettiğimiz Uzak Doğu ülkelerinin ürünlerine standart oranın üzerinde ek vergi getirilmesi Türk ürünlerinin fiyatlarını çok daha rekabetçi hale getireceği açık. Ancak buradaki tehlike Uzakdoğu ülkelerinin Avrupa pazarına kayması olacak.

Avrupa’da zaten fiyat tutturma sıkıntısı yaşayan sektörün daha çetin bir rekabetle karşılaşabileceğine işaret eden Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “Sene başında yaptığımız tahminlerde toparlanmanın yılın son çeyreğinde olmasını bekliyorduk. Ancak ana pazarımız Avrupa’daki durgunluğun beklenenden uzun sürmesi sonucu toparlanma beklentilerimizi 2026 başına ertelemek durumunda kaldık. Açıkçası pandemi sonrası açılma dönemindeki siparişleri şu an arıyoruz. Sektör gerileme döneminde. Umarım önümüzdeki yıl beklentilerimizin 2027 yılına ertelendiğini konuşmak durumunda kalmayız” diye konuşuyor.

“POLİTİKALAR YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanları Toygar Narbay ve Dr. Ümit Özüren ise sektörün yaşadığı zorlu sürece dikkat çekiyor. Yüksek faiz ile baskılanan kur politikasının enflasyonda arzulanan düşüşü sağlayamadığını aktaran Narbay, uygulanan politikaların etki analizinin gözden geçirilmesi gerektiğini söylüyor. Dr. Ümit Özüren ise kalite, tasarım gücü, entelektüel sermaye nedeniyle Avrupalı alıcıların Türkiye üreticilerine yüzde 20-25 oranında daha fazla ödeme yapmayı da kabul ettiklerini söylüyor. Ancak son iki yılda yüksek enflasyon ve baskılanan kur politikaları neticesinde bundan çok daha pahalı hale gelindiğini anlatan Özüren, şu görüşleri dile getiriyor: “Yaptığımız rekabet modellemesine göre Asya’daki rakiplerimizden yüzde 61, Kuzey Afrika’dakilerden ise yüzde 46 daha pahalıyız. Bu da hem dünyadaki hem de en büyük pazar olan AB’deki payımızın düşmesine neden oluyor. 1,5-2 dolarlık elyafı alıp 15,2 dolarlık bir ürün haline getiriyoruz. Türkiye’nin ortalama ihraç değeri kilogram başına 1,42 dolar. Biz mücevher ve savunma sanayiinden sonra en yüksek değere sahip üçüncü sektörüz. Biz bu 15,2 doların yalnızca yüzde 15-20’sini ithalat girdisiyle yaparken diğer sektörlerde ihracatın ithalat bağımlılık oranı yaklaşık yüzde 70. Onun için de döviz kuru artışı ve enflasyon arasındaki farkın açılması durumunda ilk olarak ithal ham madde bağımlılığı en düşük sektör olan hazır giyimcinin canı yanıyor.”

ÇELİK SEKTÖRÜ DESTEK PAKETİ BEKLİYOR

Geçen yıl 37 milyon ton üretim ve 13 milyon ton ihracat gerçekleştiren çelik sektörü de sert bir Uzak Doğu rekabeti yaşıyor. Özellikle Uzakdoğu ve AB ülkelerindeki yoğun devlet destekleri, çelik sektörünün fiyat tutturma sıkıntısının da önüne geçerek rekabetçiliği derinden sarsıyor. Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TCÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, Trump’ın tarife kararları sonrasında, sanayinin girdisini oluşturan sıcak sac ürün fiyatlarında ABD’de yüzde 39 AB’de yüzde 12, Türkiye’de yüzde 7 oranlarında artış gözlenirken, Çin’de yüzde 4,6 oranında düşüş gerçekleştiğine işaret ediyor. Yayan, “Bu durum, Çin menşeli ürün fiyatlarında esasen var olan haksız rekabetin daha da arttığını göstermektedir. Özellikle Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında söz konusu ürün ithalatının, sıfır gümrük vergisi ile gerçekleştirilebilmesi, çelik sektörümüzü olumsuz yönde etkilemektedir” değerlendirmesinde bulunuyor. Bu durumun giderilmesini için DİR uygulamasının yurt içi tedariki önceleyen bir çerçeveye oturtulması gerektiğini vurgulayan Yayan, “Çin üretim kapasitesini düşürmeyi planlamakta fakat Uzakdoğu ülkeleri küresel çelik talebi fazlalığı açısından risk oluşturmaya devam ediyor. Bu durumun, düşük maliyetli ithalatı arttırmasından ve rekabet gücümüzdeki daralmayı daha da derinleştirmesinden endişe duyuyoruz” diyor. İthalata karşı koruma önlemlerinin güçlendirilmesi, Çevre Katkı Payı, YEKDEM, GEKAP gibi sektör üzerinde yük oluşturan maliyetlerin kaldırılması gerektiğini de belirten Yayan, İDİS maliyetlerinin makul seviyelere düşürülmesi ve çelik sektörüne yönelik teşvik mekanizmalarının oluşturulması gerektiğini anlatıyor.

“İHRACAT TEŞVİKLERİ ARTMALI”

Rekabette riske giren bir diğer sektör de halı sektörü. Türkiye, dünya halı ihracatında ikinci sırada yer alıyor. Halı sektörünün 2025 yılı için ihracat hedefi ise 3 milyar dolar. Bu, 2024 yılına kıyasla yaklaşık yüzde 5’lik bir artış anlamına geliyor. Özellikle dijital baskılı halılar, akıllı tekstiller ve özel koleksiyonlar gibi yenilikçi ürünler rekabetçiliği artırdığını aktaran İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hayri Diler, kurda enflasyon oranına paralel bir artışın ihracatçılar için bir nebze rahatlama sağlayacağını ifade ediyor. Çin ve Hindistan olmak üzere küresel rakipleriyle mücadele ederken, Türkiye’nin ihracat teşviklerini artırması, enerji maliyetlerinde destekler sağlamasının da önemli olduğunu anlatıyor.

MUSTAFA GÜLTEPE / TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ (TİM) BAŞKANI

“Enflasyon ile kur artışı paralel olmalı”
yatıyor. Kamudan öncelikli beklentimiz bu makasın daha fazla açılmasına izin verilmemesidir. İhracatçıların yüksek kur istediği yönünde kamuoyunda yanlış bir algı var. Oysa biz hiçbir zaman yüksek kur istemedik ve istemiyoruz. Çok net bir şey söylüyoruz: Enflasyonla kur paralel hareket etmeli diyoruz. Yani enflasyon yüzde 20 ise kur da o oranda artmalı. Hatta birkaç puan altına bile razıyız.”

TOYGAR NARBAY / TÜRKİYE GİYİM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ (TGSD) BAŞKANI

“Ayakta kalmak için acil desteğe ihtiyaç var”
“Oyunun adı ayakta kalmak. Ama sanayici son iki yıldır çok zorlandığı için hem maliyet hem gelir hem de faiz tarafında acil desteğe ihtiyaç var. Eğer destek sağlayabilirsek Kuzey Afrika ile olan fiyat farkımız yüzde 25’e, Asya ile olan farkımız ise yüzde 35’e kadar düşecek. Bunlar da alım gruplarının tolere edebileceği fiyatlar. Bunun yanında önümüzde ABD-Çin arasındaki ticaret savaşı, savaşların sona erme ihtimali ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması kapsamında yakından tedarikin öneminin giderek daha fazla artacak olması gibi önemli fırsatlar da var.

ÇETİN TECDELİOĞLU / İSTANBUL DEMİR VE DEMİRDIŞI METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (İDDMİB) BAŞKANI

“Sübvansiyon maliyet stresini azaltacaktır”
“Demir ve demir dışı metaller sektörü olarak geniş bir yelpazede üretim yapıyoruz. Üretimde kullandığımız ham madde ve enerjinin büyük bölümü ithal ediliyor. Sübvansiyonlar bu konuda sektörün üretim maliyeti stresini azaltacaktır. Aynı şekilde kısıtlı ham maddenin korunması, üretim teknolojisinin gelişmesi ve sanayileşmenin tamamlanması adına gerekli koruma önlemlerinin alınması başta demir ve demir dışı metaller sektörü olmak üzere kritik sektörlerin üretime ve ihracata devam edebilmesi adına elzemdir.”

0


  • ALTIN GRAM - TL 4201,08 0,36%
  • ALTIN ONS 3335,26 0,38%
  • BIST 100 9692,95 0,35%
  • DOLAR/JAPON YENI 145,298 0,306%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,36864 0,09434%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 79,51 1,2998%
  • DOLAR/TURK LIRASI 39,19 0,0063%
  • EURO/DOLAR 1,1438 0,1063%
  • EURO/TURK LIRASI 44,8701 0,2067%
  • STERLIN/DOLAR 1,34961 -0,02185%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL