DR. ORHAN KARACA
[email protected]
Temmuz ayındaki yüzde 3,8'lik artışa rağmen, böylece üçüncü çeyrekte de yüzde 0,2 düşüş ortaya çıktı. Perakende satışlardaki reel değişim iç talebintüketim ayağının en önemli göstergesini oluşturuyor.
Üçüncü çeyrekte perakende satışlarda düşüş yaşanması, bu dönemde hanehalkı tüketiminde ciddi bir zayıflama yaşandığına işaret ediyor. Reel perakende satışlar ilk çeyrekte yüzde 8,9 ve ikinci çeyrekte yüzde 5,8 artmış, bu dönemlerde hanehalkı tüketimindeki artış ise sırasıyla yüzde 9,3 ve yüzde 6,3 olmuştu.
İki değişken arasındaki korelasyona bakılırsa, hanehalkı tüketiminde üçüncü çeyrekteki değişim ise sıfır dolayında çıkacağa benziyor. Türkiye'de hanehalkı tüketiminin gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki payı yüzde 60 dolayını bulduğu için, bunun da ekonomideki büyümeye olumsuz yansıması kesin görünüyor.
İç talepteki zayıflama, ilk çeyrekte yüzde 7,3 ve ikinci çeyrekte yüzde 5,2 olan ekonomik büyümeyi de üçüncü çeyrekte sıfır dolayına çekmiş olabilir.
Maalesef iç talepte dördüncü çeyrekte işler daha da kötü gidiyor. Otomotiv ve beyaz eşya satışlarında ekim ayında görülen büyük düşüş bu yönde sinyal veriyor.
Hükümetin kasım ve aralık ayları için getirdiği vergi indirimlerinin iç talepteki bu daralmanın önüne geçmesi zor. Dördüncü çeyrekte iç talepte daha da büyük bir zayıflama ortaya çıkacak ve bu da ekonomide küçülmeye yol açacak gibi görünüyor.