Maliyetlerdeki önlenemez artışlara karşılık dünyayı kasıp kavuran yüksek gıda fiyatları ve kıtlık riski, yatırımları toprağa döndürdü. Birçok büyük holding yatırımlarının odağına aldıkları tarımda, katma değerli üretim ve akıllı teknolojilere odaklandı.
SİBEL ATİK satik@ekonomist.com.tr
İklim değişikliği, pandemi süreci derken sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliği son yılların en önemli konusu haline geldi. Her ne kadar döviz kurundaki artışlarla gübre, ilaç ve yem gibi ithalata bağımlı bazı önemli girdilerde fiyat yükselişleri üretim maliyetlerini zorlasa da tarım, artık büyük küçük bütün yatırımcıların ana odağına girdi.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Maliyet artışı ve tedarik zincirindeki sıkıntıların zorlayıcı etkisine karşılık tarıma yatırımları hızlandıran büyük gruplar arasında ise Anadolu, Ata Sancak, Tekfen, Kazancı, Söktaş ve Saray Holding gibi şirketler yer alıyor.
Dünyayı kasıp kavuran yüksek gıda fiyatları, açlık ve kıtlık riski insanları tarıma yönlendirirken, tarımda teknolojinin gücünü gösterdiği yeni bir dönemin kapısı da aralanıyor. Bu yeni dönemde katma değerli ürünlere yönelen yatırımcıların önünde duran sorun ise finansman ve dengesiz hava koşulları.
Uzun yıllardır katma değerli tarım alanında faaliyet gösteren Saray Holding Tarım Grubu Başkanı Kamil Özdağ, bu yıl hava koşullarındaki olumsuzlukların verimlilik üzerinde negatif etkisine işaret ediyor. Özdağ, bunun için topraksız tarımda grubun varlığını büyüteceğini ifade ediyor.
Meyve tarımının önemli isimlerinden Anadolu Holding Tarım, Enerji ve Sanayi Grup Başkanı Demir Şarman ise tarıma, sanayileşme kadar önem vermek ve daha güçlü yatırımlar yapmak gerektiğinin altını çiziyor. Anadolu Grup akıllı tarım yatırımlarıyla bu alanda gücünü artıracağını gösteriyor.
Tekfen Holding'e bağlı Toros Tarım ise Ceyhan, Mersin ve Samsun'daki üç üretim tesisiyle bölgesel bir güç olarak yatırımlarına yön veriyor. Söktaş'ın bir iştiraki olarak kurulan Efeler Çiftliği de teknoloji ve inovasyon yatırımlarıyla rekabetçiliğini yüksek tutmayı planlıyor.
Meyvecilikte önemli bir yere sahip olan Anadolu Grubu, sadece Anadolu Etap şirketi değil, farklı sektörlerde gruba bağlı iştiraklerle tarım konusunu sahipleniyor. Grup şirketlerinden Anadolu Efes ve Migros milli tarımı desteklemeye yönelik kapsamlı projeler gerçekleştirirken, Anadolu Isuzu ve Anadolu Motor da tarımsal ihtiyaca yönelik araçlar üreterek sektöre destek veriyor.
Grup şirketlerinden Anadolu Etap ise 2010 yılından beri 30 bin dönüm bahçe, meyve suyu üretim ve meyve paketleme tesisleriyle tarıma dayalı endüstride önemli yatırımları devreye almaya devam ediyor. Anadolu Holding Tarım, Enerji ve Sanayi Grup Başkanı Demir Şarman, önümüzdeki dönem yatırımların çok büyük bir bölümünü akıllı tarım ve üretim teknolojilerine kanalize ettiklerini aktarıyor.
Üretim süreçlerinin her aşamasında akıllı ve yenilikçi tarım uygulamalarını yakından takip ettiklerini belirten Şarman, modern teknolojileri kullanarak kaliteli, sürdürülebilir ve güvenli gıda üretimini gerçekleştirdiklerini iletiyor.
Endüstri 4.0 yanında, tarım 4.0 uygulamalarını da ülkeye kazandırma yönünde çalıştıklarını ifade eden Şarman, "Farklı meyve tiplerine göre çiftliklerimizde ve AR-GE tesislerimizde hassas tarım yapıyoruz.
Dokuz farklı meyvede 150 farklı çeşit yetiştiriyoruz. Ekimden hasada kadar olan süreçlerin tamamında ileri teknoloji tarım araçları kullanıyor; yenilikçi teknolojileri iş süreçlerimizde uyguluyoruz. Bu yöndeki çalışmalarımıza devam edeceğiz" diyor.
Toros Tarım'ın yanı sıra Alara Tarım ve Alara Fidan'daki girişimleriyle dikkatleri çeken Tekfen Holding, yaptığı yatırımlarla tarım işini daha da büyütmeye niyetli olduğunu gösteriyor.
Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Göral, 2021 yılında tedarik ve üretim süreçlerinde aldığı çevik kararlarla dalgalanmaların etkisini en aza indirerek hem üretim hem satış tonajları açısından başarılı bir yılı geride bıraktıklarını söyleyerek sözlerine başlıyor.
Türkiye'de pazar payı açısından en üst seviyeye ulaştıklarını kaydeden Göral, bu nedenle artık fiziksel büyümenin ötesinde başka projelerle ülke tarımına hizmet verme hedefinde olduklarını belirtiyor. Yurtdışındaki varlığını güçlendirmek istediklerini aktaran Göral şunları söylüyor: "Bu bizim için stratejik bir öncelik.
Ulaştığımız pazarlarda kendi markamızla kalıcı olabilmek ise bu stratejinin temel unsuru. Yeni pazarlara uyum sağlayabilmek ve değişen ihtiyaçlara cevap verebilmek adına öncelikle kendimizi sürekli geliştiriyoruz.
Coğrafi açılımımızı ve ihracatımızı güçlendirerek bölgesel bir oyuncu olmayı ve aşamalı olarak kendi markamızla global ayak izimizi büyütmeyi hedefliyoruz."
Tarım ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren isimlerden biri de Ata Grubu. Gıdadan inşaata, teknolojiden finansa kadar bir dizi alanda yatırımları bulunan grubun hayvancılık tarafında bir iştiraki olan Ata Sancak ise 2005 yılından beri Denizli'de faaliyet gösteriyor.
Süt sığırı yetiştiriciliği ve bu amaçla ihtiyaç duyulan kaba yem yetiştiriciliği yapan şirket, 24 bin dekar araziye sahip. Burada sağmal hayvan varlığı 4 bin 800 olup toplam hayvan varlığı 12 bin olan Ata Sancak'ın yanı sıra grubun tarımsal faaliyet konuları arasında patates yetiştirme ve işleme işi de bulunuyor.
Bunu da Atakey üzerinden yapan grup, et sığırı yetiştiriciliği ve işleme konusunda Amasya Et (Ekur Et) ve aynı zamanda grubun ihtiyaç duyduğu unlu mamulleri karşılamak üzere kurulu Ekmek Unlu Gıda firmalarıyla sektörde yer alıyor. Şirket, TİGEM tarafından yeni ihaleler açılması halinde daha büyük kapasitelerde yatırım yaparak büyümeyi de planlıyor.
Gıda, mobilya, enerji, ambalaj sektörlerinde faaliyet gösteren Saray Holding de Özdağ Tarım şirketiyle bugüne dek sektöre 200 milyon TL yatırım yaptı. Grup, önümüzdeki iki yıllık süreçte ise yaklaşık 150 milyon TL'lik yatırım daha yapmayı hedefliyor.
Yaklaşık 300 bin metrekarelik bir alanda salkım domates, elma, yaban mersini gibi meyveleri ürettiklerini anlatan Saray Holding Tarım Grubu Başkanı Kamil Özdağ, Balıkesir ve Manisa'da domates ile yaban mersini ürettiklerini ve katma değerli ürün üretme konusunda yatırımlarının sürdüğünü ifade ediyor.
Holdingin gelirlerinde şu an yüzde 10 olan tarımın payını; yatırımları hızlandırarak yüzde 20'ye taşımayı
planladıklarını ifade eden Özdağ, şu an tıbbı aromatik bitkilerle ilgili yatırım yapmak üzere fizibilite çalışmaları yaptıklarını iletiyor.
İç Anadolu'da 1 milyon metrekarelik bir alanda aromatik bitki üretimi yapmak istediklerini aktaran Özdağ, "Üretim maliyetleri döviz bazlı enflasyon karşısında temel hammaddelerde fiyat bazında söz konusu. Mantıklı satın almalar üretim maliyetini minimumda tutmak istiyoruz. Yurtdışında ise özellikle gelişmiş ve katma değerli pazarlara satmak istiyoruz" diye konuşuyor.
2007 yılında tekstil devi Söktaş'ın bir iştiraki olarak kurulan Efeler Çiftliği, 766 dekar alan üzerine yayılan ve günlük 85 ton çiğ süt üretim kapasitesine sahip.
Hem kapasite hem süt kalitesi hem de sürdürülebilirlik açısından AB standartlarında üretim yapan tesislerden çıkan ürünler, 320'den fazla noktada perakende olarak kendilerine ait soğuk zincir kanallarıyla doğrudan satışa sunuluyor.
Şirket olarak katma değerli ürünler ürettiklerini dile getiren Efeler Çiftliği Yönetici Ortağı Leyla Kayhan Elbirlik, şimdilerde yeni alanlara girmek üzere çalıştıklarını da kaydediyor.
Taze kaşarın ardından en yeni ürünlerinin İzmir tulum peyniri olduğunu anlatan Elbirlik, "En az dokuz ay dinlendirdiğimiz tulum peynirimiz sadece süt, şirden, maya ile geleneksel yöntemlerle hazırlanıyor" diyor.
Şirket olarak teknoloji ve inovasyona büyük önem verdiklerini de aktaran Elbirlik, rekabette var olabilmek için özellikle teknolojik yatırımları genişletmek istediklerini ifade ediyor.
Lojistik, tarım, içecek sektörlerinde faaliyet gösteren Oğuz Holding de tarımsal üretimde meyvecilik ve hayvancılıkta yerini güçlendiriyor.
Gazlı ve meyveli içecekler, enerji içecekleri, gazoz ve soda gibi pek çok farklı içecek grubunun üretimini yapan şirket, Konya ve Adana'da toplam 220 dönümlük alanda kendi meyvelerinin üretim yapıyor.
Elma ve narenciye üreten grup, bu yıl yeni meyveler üretmek için de yatırımlarını sürdürüyor. Meyveciliğin yanı sıra çiftliği de büyüttüklerini aktaran Oğuz İçecek CEOsu Enes Örer, bu alanda yeni girişimlere devam edeceklerini aktarıyor.
“Türk üreticileri olarak yatırımlara devam edebilmemiz ve büyütebilmemiz açısından finansal destek alabilmek ya da yerli/yabancı yeni yatırımcı çekebilmek çok önemli. Doğru modeller üzerinde çalışmalar yaparak ve doğru teşvik modelleri kurgulayarak, tarım sektörünün ülkemizin geleceğinde çok önemli bir rol oynamasını sağlayabiliriz.
Öte yandan, tarım sektörü geleceğe hazırlanırken, teknolojik gelişmelere ve her sektörde gerçekleşen dijital dönüşüme entegre olmalı, inovatif çalışmaların sunduğu verimlilik fırsatlarını iş süreçlerimize yansıtmalıyız. Biz pazarı yakından takip edip yeni müşteri, coğrafya yeni ürünler ekleme yönünde çalışmalar yapıyoruz. Sektördeki güçlü konumumuzu devam ettirme yolunda yatırıma ve üretime devam ediyoruz.”
SİBEL ATİK satik@ekonomist.com.tr
İklim değişikliği, pandemi süreci derken sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliği son yılların en önemli konusu haline geldi. Her ne kadar döviz kurundaki artışlarla gübre, ilaç ve yem gibi ithalata bağımlı bazı önemli girdilerde fiyat yükselişleri üretim maliyetlerini zorlasa da tarım, artık büyük küçük bütün yatırımcıların ana odağına girdi.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Dünyayı kasıp kavuran yüksek gıda fiyatları, açlık ve kıtlık riski insanları tarıma yönlendirirken, tarımda teknolojinin gücünü gösterdiği yeni bir dönemin kapısı da aralanıyor. Bu yeni dönemde katma değerli ürünlere yönelen yatırımcıların önünde duran sorun ise finansman ve dengesiz hava koşulları.
BÜYÜME PLANLARI
Uzun yıllardır katma değerli tarım alanında faaliyet gösteren Saray Holding Tarım Grubu Başkanı Kamil Özdağ, bu yıl hava koşullarındaki olumsuzlukların verimlilik üzerinde negatif etkisine işaret ediyor. Özdağ, bunun için topraksız tarımda grubun varlığını büyüteceğini ifade ediyor.
Meyve tarımının önemli isimlerinden Anadolu Holding Tarım, Enerji ve Sanayi Grup Başkanı Demir Şarman ise tarıma, sanayileşme kadar önem vermek ve daha güçlü yatırımlar yapmak gerektiğinin altını çiziyor. Anadolu Grup akıllı tarım yatırımlarıyla bu alanda gücünü artıracağını gösteriyor.
Tekfen Holding'e bağlı Toros Tarım ise Ceyhan, Mersin ve Samsun'daki üç üretim tesisiyle bölgesel bir güç olarak yatırımlarına yön veriyor. Söktaş'ın bir iştiraki olarak kurulan Efeler Çiftliği de teknoloji ve inovasyon yatırımlarıyla rekabetçiliğini yüksek tutmayı planlıyor.
YATIRIMLAR AKILLI TARIMA
Meyvecilikte önemli bir yere sahip olan Anadolu Grubu, sadece Anadolu Etap şirketi değil, farklı sektörlerde gruba bağlı iştiraklerle tarım konusunu sahipleniyor. Grup şirketlerinden Anadolu Efes ve Migros milli tarımı desteklemeye yönelik kapsamlı projeler gerçekleştirirken, Anadolu Isuzu ve Anadolu Motor da tarımsal ihtiyaca yönelik araçlar üreterek sektöre destek veriyor.
Grup şirketlerinden Anadolu Etap ise 2010 yılından beri 30 bin dönüm bahçe, meyve suyu üretim ve meyve paketleme tesisleriyle tarıma dayalı endüstride önemli yatırımları devreye almaya devam ediyor. Anadolu Holding Tarım, Enerji ve Sanayi Grup Başkanı Demir Şarman, önümüzdeki dönem yatırımların çok büyük bir bölümünü akıllı tarım ve üretim teknolojilerine kanalize ettiklerini aktarıyor.
Üretim süreçlerinin her aşamasında akıllı ve yenilikçi tarım uygulamalarını yakından takip ettiklerini belirten Şarman, modern teknolojileri kullanarak kaliteli, sürdürülebilir ve güvenli gıda üretimini gerçekleştirdiklerini iletiyor.
Endüstri 4.0 yanında, tarım 4.0 uygulamalarını da ülkeye kazandırma yönünde çalıştıklarını ifade eden Şarman, "Farklı meyve tiplerine göre çiftliklerimizde ve AR-GE tesislerimizde hassas tarım yapıyoruz.
Dokuz farklı meyvede 150 farklı çeşit yetiştiriyoruz. Ekimden hasada kadar olan süreçlerin tamamında ileri teknoloji tarım araçları kullanıyor; yenilikçi teknolojileri iş süreçlerimizde uyguluyoruz. Bu yöndeki çalışmalarımıza devam edeceğiz" diyor.
YURTDIŞI VARLIĞI BÜYÜTECEK
Toros Tarım'ın yanı sıra Alara Tarım ve Alara Fidan'daki girişimleriyle dikkatleri çeken Tekfen Holding, yaptığı yatırımlarla tarım işini daha da büyütmeye niyetli olduğunu gösteriyor.
Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Göral, 2021 yılında tedarik ve üretim süreçlerinde aldığı çevik kararlarla dalgalanmaların etkisini en aza indirerek hem üretim hem satış tonajları açısından başarılı bir yılı geride bıraktıklarını söyleyerek sözlerine başlıyor.
Türkiye'de pazar payı açısından en üst seviyeye ulaştıklarını kaydeden Göral, bu nedenle artık fiziksel büyümenin ötesinde başka projelerle ülke tarımına hizmet verme hedefinde olduklarını belirtiyor. Yurtdışındaki varlığını güçlendirmek istediklerini aktaran Göral şunları söylüyor: "Bu bizim için stratejik bir öncelik.
Ulaştığımız pazarlarda kendi markamızla kalıcı olabilmek ise bu stratejinin temel unsuru. Yeni pazarlara uyum sağlayabilmek ve değişen ihtiyaçlara cevap verebilmek adına öncelikle kendimizi sürekli geliştiriyoruz.
Coğrafi açılımımızı ve ihracatımızı güçlendirerek bölgesel bir oyuncu olmayı ve aşamalı olarak kendi markamızla global ayak izimizi büyütmeyi hedefliyoruz."
KAPASİTE BÜYÜTECEK
Tarım ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren isimlerden biri de Ata Grubu. Gıdadan inşaata, teknolojiden finansa kadar bir dizi alanda yatırımları bulunan grubun hayvancılık tarafında bir iştiraki olan Ata Sancak ise 2005 yılından beri Denizli'de faaliyet gösteriyor.
Süt sığırı yetiştiriciliği ve bu amaçla ihtiyaç duyulan kaba yem yetiştiriciliği yapan şirket, 24 bin dekar araziye sahip. Burada sağmal hayvan varlığı 4 bin 800 olup toplam hayvan varlığı 12 bin olan Ata Sancak'ın yanı sıra grubun tarımsal faaliyet konuları arasında patates yetiştirme ve işleme işi de bulunuyor.
Bunu da Atakey üzerinden yapan grup, et sığırı yetiştiriciliği ve işleme konusunda Amasya Et (Ekur Et) ve aynı zamanda grubun ihtiyaç duyduğu unlu mamulleri karşılamak üzere kurulu Ekmek Unlu Gıda firmalarıyla sektörde yer alıyor. Şirket, TİGEM tarafından yeni ihaleler açılması halinde daha büyük kapasitelerde yatırım yaparak büyümeyi de planlıyor.
150 MİLYON TL'LİK YATIRIM
Gıda, mobilya, enerji, ambalaj sektörlerinde faaliyet gösteren Saray Holding de Özdağ Tarım şirketiyle bugüne dek sektöre 200 milyon TL yatırım yaptı. Grup, önümüzdeki iki yıllık süreçte ise yaklaşık 150 milyon TL'lik yatırım daha yapmayı hedefliyor.
Yaklaşık 300 bin metrekarelik bir alanda salkım domates, elma, yaban mersini gibi meyveleri ürettiklerini anlatan Saray Holding Tarım Grubu Başkanı Kamil Özdağ, Balıkesir ve Manisa'da domates ile yaban mersini ürettiklerini ve katma değerli ürün üretme konusunda yatırımlarının sürdüğünü ifade ediyor.
Holdingin gelirlerinde şu an yüzde 10 olan tarımın payını; yatırımları hızlandırarak yüzde 20'ye taşımayı
planladıklarını ifade eden Özdağ, şu an tıbbı aromatik bitkilerle ilgili yatırım yapmak üzere fizibilite çalışmaları yaptıklarını iletiyor.
İç Anadolu'da 1 milyon metrekarelik bir alanda aromatik bitki üretimi yapmak istediklerini aktaran Özdağ, "Üretim maliyetleri döviz bazlı enflasyon karşısında temel hammaddelerde fiyat bazında söz konusu. Mantıklı satın almalar üretim maliyetini minimumda tutmak istiyoruz. Yurtdışında ise özellikle gelişmiş ve katma değerli pazarlara satmak istiyoruz" diye konuşuyor.
HEDEFTE YENİ ÜRÜNLER VAR
2007 yılında tekstil devi Söktaş'ın bir iştiraki olarak kurulan Efeler Çiftliği, 766 dekar alan üzerine yayılan ve günlük 85 ton çiğ süt üretim kapasitesine sahip.
Hem kapasite hem süt kalitesi hem de sürdürülebilirlik açısından AB standartlarında üretim yapan tesislerden çıkan ürünler, 320'den fazla noktada perakende olarak kendilerine ait soğuk zincir kanallarıyla doğrudan satışa sunuluyor.
Şirket olarak katma değerli ürünler ürettiklerini dile getiren Efeler Çiftliği Yönetici Ortağı Leyla Kayhan Elbirlik, şimdilerde yeni alanlara girmek üzere çalıştıklarını da kaydediyor.
Taze kaşarın ardından en yeni ürünlerinin İzmir tulum peyniri olduğunu anlatan Elbirlik, "En az dokuz ay dinlendirdiğimiz tulum peynirimiz sadece süt, şirden, maya ile geleneksel yöntemlerle hazırlanıyor" diyor.
Şirket olarak teknoloji ve inovasyona büyük önem verdiklerini de aktaran Elbirlik, rekabette var olabilmek için özellikle teknolojik yatırımları genişletmek istediklerini ifade ediyor.
GİRİŞİMLER SÜRECEK
Lojistik, tarım, içecek sektörlerinde faaliyet gösteren Oğuz Holding de tarımsal üretimde meyvecilik ve hayvancılıkta yerini güçlendiriyor.
Gazlı ve meyveli içecekler, enerji içecekleri, gazoz ve soda gibi pek çok farklı içecek grubunun üretimini yapan şirket, Konya ve Adana'da toplam 220 dönümlük alanda kendi meyvelerinin üretim yapıyor.
Elma ve narenciye üreten grup, bu yıl yeni meyveler üretmek için de yatırımlarını sürdürüyor. Meyveciliğin yanı sıra çiftliği de büyüttüklerini aktaran Oğuz İçecek CEOsu Enes Örer, bu alanda yeni girişimlere devam edeceklerini aktarıyor.
DEMİR ŞARMAN / ANADOLU HOLDİNG TARIM, ENERJİ VE SAN. GRB. BŞK. “DOĞRU TEŞVİK MODELİ VE FİNANSMAN İMKANI SAĞLANMALI”
“Türk üreticileri olarak yatırımlara devam edebilmemiz ve büyütebilmemiz açısından finansal destek alabilmek ya da yerli/yabancı yeni yatırımcı çekebilmek çok önemli. Doğru modeller üzerinde çalışmalar yaparak ve doğru teşvik modelleri kurgulayarak, tarım sektörünün ülkemizin geleceğinde çok önemli bir rol oynamasını sağlayabiliriz.
Öte yandan, tarım sektörü geleceğe hazırlanırken, teknolojik gelişmelere ve her sektörde gerçekleşen dijital dönüşüme entegre olmalı, inovatif çalışmaların sunduğu verimlilik fırsatlarını iş süreçlerimize yansıtmalıyız. Biz pazarı yakından takip edip yeni müşteri, coğrafya yeni ürünler ekleme yönünde çalışmalar yapıyoruz. Sektördeki güçlü konumumuzu devam ettirme yolunda yatırıma ve üretime devam ediyoruz.”