Kültür ve Turizm Bakanlığının "Geleceğe Miras" projesi kapsamında sürdürülen çalışmalarda, Troya uygarlığının Erken Tunç Çağı'na (M.Ö. 2.500) ait altın bir halkalı broş gün yüzüne çıkarıldı. Kazılarda toplumsal statü ve güç sembolü olarak kullanılan bu broşun yanı sıra, aynı tabakada bronz iğne ile ender rastlanan bir yeşim taşı da bulundu.
1 DÜNYADA BİLİNEN 3 TANE VAR

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, eserlerin arkeoloji dünyası açısından önemli buluntular arasında olduğuna vurgu yaptı. Troya Müzesi'nin eserlere ev sahipliği yapacağını belirten Ersoy'un paylaşımı şöyle:
"Troya'da 4 bin 500 yıllık altın broş ve yeşim taşı gün ışığına çıkarıldı! 160 yılı aşkın süredir süren Troya kazılarında, Erken Tunç Çağı'na tarihlenen altın halkalı broş ile son derece ender bir yeşim taşı bulundu. Dünya üzerinde bilinen sadece 3 örnekten en iyi korunmuş olan bu broş, son 100 yılın en önemli buluntuları arasında. Troya II kenti tabakalarından çıkan buluntu milattan önce 2 bin 500 yıllarına tarihleniyor. Yeşim taşı ise 4 bin 500 yıl önceki lüks tüketim ürünlerinden biri olarak dikkati çekiyor. Bu eşsiz eserler çok yakında Troya Müzesi'nde sergilenecek. Geleceğe Miras projemiz kapsamında büyük bir titizlikle çalışan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ekiplerimize ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum."
2 SON 100 YILIN ÖNEMLİLERİNDEN

Altın broş, tipolojik ve tarihsel açıdan son 100 yılın en önemli buluntularından biri olarak değerlendiriliyor. Dünya üzerinde yalnızca üç örneği bilinen halkalı broş tipinin en iyi korunmuş örneği olması, buluntuyu benzersiz kılıyor.
3 KRONOLOJİK TARTIŞMALARA SON VERDİ

Broşun Troya II tabakalarında bulunması, uzun yıllardır süren Troya II'nin başlangıç tarihine ilişkin tartışmalara da son verdi. Daha önce MÖ 2200-2300 yılları arasına mı, yoksa daha erken bir döneme mi ait olduğu tartışılan bu evre, buluntuyla birlikte kesin biçimde MÖ 2500 civarına tarihlendi. Aynı konteksten çıkan yeşim taşı, hazine buluntuları içinde son derece ender görülen bir örnek olarak öne çıkıyor. Muhtemelen yüzük taşı ya da süs eşyası işleviyle kullanıldığı düşünülen bu taş, 4500 yıl önce Troya'daki lüks tüketim ürünlerinden birinin parçasıydı.
4 KAZI BAŞKANI'NDAN AÇIKLAMA VAR

Troya Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan yaptığı açıklamada "Bu tipolojik buluntuyla biraz tarihlendirme sorununu da çözmüş olacağız" diyor.
Kazı Başkanı Arslan; "Yaklaşık M.Ö. 2500 yılına tarihlenen küçük bir hazine buluntusu keşfedildi. Bu buluntunun önemine özellikle 19’uncu yüzyıldaki Heinrich Schliemann’ın bulup yasa dışı yollarla kaçırdığı hazinelerle birlikte değerlendirmek gerekiyor. O hazine buluntularının içinde bizim bulduğumuz altın iğne broş ve diğer yeşim taşı ve diğer bronz iğne tipolojisinde buluntular da var fakat altın broş tipindeki buluntunun 2-3 örneği söz konusu. Bir kere bu birçok tartışmayı birinci açıdan özellikle eserlerin çıktığı yerde sergilenmesi ilkesinin yani Troya Müzesi’nde sergilenmesi ilkesinin en somut örneğini oluşturuyor.
KRONOLOJİK TARTIŞMA VARDI
İkincisi, özellikle kronolojik yani 19’uncu yüzyıldan itibaren kronolojik açıdan tam tarihlenememişti bunlar yani tartışılıyordu. Burada hem bu tipolojik buluntuyla biraz tarihlendirme sorununu da çözmüş olacağız. Gerçekten ender bir buluntu. Tabi Troya’da çıkması ayrı bir önem taşıyor diğer hazine buluntularıyla beraber. Bundan sonra da zaten yapılacak kazı ve çalışmalarda bu buluntuları destekeleyecek mimari ve diğer çanak çömlek gibi arkeolojik konteksiyle beraber diğer buluntularla beraber yayına hazırlayıp Troya Müzesi’nde sergilenecektir" dedi.
5 160 YILIN EN ÖNEMLİ BULUNTULARI

Troya Antik Kenti Kazı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Reyhan Körpe ise "Yaklaşık 160 yıldan bu yana devam eden Troya kazılarının en önemli buluntularından biri bu sene 2025 yılı kazılarında ele geçirildi. Bu sene ‘6M’ sarayının önündeki dolguda yapılan çalışmalarda bir adet altın broş, yeşim taşı ve çeşitli kemik aletler ortaya çıkartıldı. Özellikle bulunan bu altın broş, iğne, örneklerini Schliemann’ın 19’uncu yüzyılda yaptığı kazılarda bulduğu ve Troya Hazinesi olarak bilinen hazine buluntularından birine çok fazla benzemesi bu eserin Schliemann’dan sonra Troya’da bulunan en önemli buluntu olduğunu ortaya koymaktadır" dedi.
HAZİNENİN TROYA'DA YAPILDIĞINI GÖSTERİYOR
Körpe şöyle devam etti: Schliemann’ın bulduğu Troya Hazinesi içerisindeki altınlar uzun yıllar boyunca gerçekliği tartışılmış ama daha sonra yapılan çalışmalarda bu altınların Çanakkale bölgesindeki madenlerde çıkartılan altınlardan yapıldığı anlaşılmıştı. Bu seneki kazılarda bulunan bu broş, bu eserler içerisindeki eserler kadar kaliteli ve artistik bir yapıya, dokunuşa sahip. Ayrıca bu hazinenin gerçekten Troya’da yapılmış olduğunu gösteriyor. Diğer bulunan yeşim taşı ise Troya’ya yaklaşık binlerce kilometre doğudan, Çin'den, Afganistan'dan gelmiş bir taş.
Bu da Troya’nın dünyanın Tunç çağlarında önemli bir ticaret merkezi olduğunu gösteriyor. Troya kazıları 2014 yılından bu yana Prof. Dr. Rüstem Aslan başkanlığında ve benim onun yardımcılığımda devam etmekte. Bu kazılarda bu sene bulduğumuz bu broş, yeşim taşı ve çeşitli kemik aletler, Troya’nın hala sırlarını sakladığını, verecek şeylerinin hâlâ olduğunu bize göstermesi bakımından oldukça önemlidir"