Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dolardaki artış sırasında fiyatları hangi hızla ve hangi oranla yükseltiyorlarsa aynı şekilde şimdi de geri indirmelerini özellikle bekliyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde ekonomist ve akademisyenlerle sohbet toplantısı yaptı.
Erdoğan'ın sözlerinden satırbaşları şöyle:
IMF'YE BORCUMUZ YOK
YENİ EKONOMİ MODELİ
KURUN KÖPÜĞÜ NEREDEYSE BİR GÜNDE ORTADAN KALDI
YÜKSEK FİYAT ARTIŞI BATAKLIĞI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde ekonomist ve akademisyenlerle sohbet toplantısı yaptı.
Erdoğan'ın sözlerinden satırbaşları şöyle:
IMF'YE BORCUMUZ YOK
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde IMF'ye olan borcun 23,5 milyar dolar olduğunu dile getirerek, bu borcun Mayıs 2013'te son taksitini ödeyerek IMF ile olan işi bitirdiklerini anlattı. Erdoğan, şu anda IMF'ye borç olmadığı gibi IMF ile herhangi bir kontağın da bulunmadığını söyledi.
- (Merkez Bankası) "Şu anda geldiğimiz nokta hamdolsun tekrar bugün itibarıyla zannediyorum şu anda da 115 milyar doların üzerindeyiz ki bu aradaki gidişle bu çok daha iyi bir konuma gelecek"
- Erdoğan, Türkiye'nin eğitimden sağlığa, güvenlikten hukuka, ulaştırmadan enerjiye, sanayiden turizme kadar her alanda ihtiyacı olan altyapıya sahip olduğunu belirtti. Tüm verilerin artık bu altyapının hazır olduğunu gösterdiğine işaret eden Erdoğan, bu güçlü altyapı üzerinde Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmayı amaçladıklarını söyledi.
- Küresel ekonominin iplerini ellerinde tutan ülkelerin 2008 finans krizinden beri ciddi bir bocalama içinde olduğunu dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin bir üst lige çıkmak için yaptıkları baskının da etkisiyle bu bocalamanın daha da arttığına dikkati çekti.
- Erdoğan, gelişmiş ülkelerin, bir yandan kendi aralarında mücadele ederken diğer yandan da gelişmekte olan ülkelerin pastadan aldıkları payın artışını engellemenin peşinde olduğunu söyledi. Erdoğan, "Koronavirüs salgını bu tablonun çok daha net görülebilmesini sağlamıştır. Finans krizini çözmek için başlatılan ve salgınla daha da artarak süren para arzı, pek çok sorunu da beraberinde getirmiştir. Bu tablo, Türkiye için gelişmiş ülkeler sınıfına çıkma hedefini hayata geçirmesi bakımından oldukça uygun bir zeminin varlığının aynı zamanda ispatıdır. Uzak Doğu ile Avrupa arasındaki en önemli üretim, lojistik, insan gücü merkezi olduğumuz gerçeğini, sadece biz değil herkes biliyor." diye konuştu.
YENİ EKONOMİ MODELİ
- (Yeni ekonomi modeli) Bu değişim yeni de başlamamıştır, uzunca bir süredir devam etmektedir. Öncelikle klasik ekonomi anlayışının yüksek faizle enflasyonu kontrol altında tutma yaklaşımını bir kenara bıraktık. Bunun yerine yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkeyi büyütme temelli bir ekonomi politikasına yöneldik. Tabii böylesine büyük bir değişim öyle kolay olmuyor. Her şeyden önce bu tercihin beraberinde getirdiği pek çok risk, pek çok soru işareti var."
- Son 9 yıldır Türkiye'nin kesintisiz bir şekilde maruz kaldığı siyasi, sosyal, askeri tehditlerin içinde zaten bulunan ekonomik boyutun 2018'den sonra artık ilk sıraya çıktığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:"Türkiye'yi başka türlü dize getiremeyeceklerini görenler, tüm güçlerini ve imkanlarını ekonomi alanına yöneltmiştir. Maalesef içimizde de bu kirli senaryoya figüranlık yapmaya gönüllü epeyce bir siyasetçi, akademisyen, medya mensubu çıkmıştır. Ama önümüzdeki fırsatlar öylesine büyük ve tarihi ki bu risklerin hepsini de göze almaya değdiğine inanıyoruz. Nitekim döviz kurunda bir süredir yaşadığımız anormal dalgalanma bu risklerden biri olarak kapımıza dayanmıştır. Uzunca bir müddet bu dalgalanmayı faizleri yükselterek durdurmamız yönünde baskılara maruz kaldığımızı hepiniz biliyorsunuz, bu bir sır değil. Hatta kendi arkadaşlarımız arasında bile -açık konuşuyorum- aynı yönde değerlendirmeler yapanlar olduğunu da itiraf etmek isterim."
KURUN KÖPÜĞÜ NEREDEYSE BİR GÜNDE ORTADAN KALDI
- Hazırladığımız tedbir paketini açıklamamızla birlikte kurun üzerindeki köpüğün neredeyse bir günde ortadan kalktığını gördük. Tabii böyle bir neticenin ortaya çıkmasında paketin içeriği kadar bizim ekonomi politikamızın başarısına olan inancımızı ve uygulamayı sürdürme konusundaki kararlılığımızı göstermemiz de çok etkili olmuştur. İnşallah bundan sonra da aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Esasen estirilmeye çalışılan fırtınaların, üzerimize çöktürülmeye çalışılan kara bulutların aksine ekonomimizin üretim ve istihdam tarafında işler mükemmel denecek bir seviyede iyi gitmektedir. Bütçe tarafında da hiçbir sıkıntımız mevcut değildir. En çok tedirginliğe yol açan finans kısmındaki dengeyi kısa sürede oturttuğumuzda, önümüzdeki yaz aylarıyla birlikte ülkemizin bambaşka bir ekonomik iklime girdiğine Allah'ın izniyle hep birlikte şahitlik edeceğiz."
YÜKSEK FİYAT ARTIŞI BATAKLIĞI
- Günde birkaç defa fiyat listesi düzenleyenlerin, etiket değiştirenlerin -kusura bakmasınlar- ilgili bakan arkadaşlarımla beraber de millet adına takipçisi olacağımızı hatırlatmak istiyorum. Bu milleti sömürmeye kimsenin hakkı yok. Bakınız dolardaki artış sırasında fiyatları hangi hızla ve hangi oranla yükseltiyorlarsa aynı şekilde şimdi de geri indirmelerini özellikle bekliyoruz. İndirimlere ufak yollu başlayan firmalarımız elbette var ama bunlardan da yükselişteki hıza ulaşmasını istiyoruz. Konut ve ikinci el otomobil gibi piyasalar da buna dahildir. Şayet hızlı fiyat indirimleri gerçekleşmezse Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile Ticaret Bakanlığımız ellerindeki tüm imkanlarla stokçuların, fahiş fiyatlarda ısrar edenlerin üzerine gideceklerdir. Vatandaşımızı huzursuz eden hiçbir hadiseye, hiçbir gelişmeye, hiç kimseye göz yumamayız. Bu makamda bulunmamızın gereği budur. Milletimiz bizi bu makama boşu boşuna getirmedi. Biz de onların haklarını korumak zorundayız. Ülkemizi yüksek faiz ve hormonlu kur artışı cenderesinden çıkardığımız gibi yüksek fiyat artışı bataklığından da uzak tutmakta kararlıyız."
- (Toplantıdaki ekonomist ve akademisyenlere hitaben) Gerektiğinde arkadaşlarımıza da söz vererek tüm sorularınızı açık yüreklilikle cevaplayacağız. Sizlerden tek isteğim, durum tespitinden çok çözüm önerilerinizi almak. Bu çözüm önerilerini bizlere açık yüreklilikle söylerseniz, bu bize aynı zamanda yol gösterici olacaktır. Türkiye ekonomisi konusundaki değerlendirmelerinizi, özellikle de yalan yanlış malum bilgiler geliyor, beyanlar, faraziyeler, bunlar değil, burada konuşulanlar üzerinden yapalım. Eğer bunu yaparsak bu bizim için yol gösterici olur ve bu yol gösterici tavsiyelerinizle birlikte de bizler bu başlattığımız, özellikle kur endeksli TL konusunda çok daha süratle yol almış oluruz. Ve halkımızı, vatandaşımızı kimseye de ezdirmeyiz"