Bist 100
9530,47
0%
Bist 100
Dolar/TL
32,5259
0,4394%
Dolar/TL
Euro/TL
34,7507
0,5416%
Euro/TL
Euro/Dolar
1,0683
0,0932%
Euro/Dolar
Altın/Gram
2489,45
1,07%
Altın/Gram
Piyasaları
İncele
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

Ofis sektöründe kodlar yeniden yazılıyor

07 Mayıs 2020 | 09:27
Son Güncellenme: 27 Ekim 2022 | 15:09
Ofis sektöründe kodlar yeniden yazılıyor
İş yaşamında ezberlerin bozulduğu bir dönem yaşıyoruz. Tüm dünya pandemi nedeniyle aylardır evden çalışma modeline geçti. İşlerin böyle de yürütülüyor olması şirketlerin artık ofis alanı kullanımı konusundaki eğilimlerini de değiştirecek. Karantina döneminin bitmesinin ardından yeni dönemin taleplerine yanıt verebilmek üzere girişimler de başlatılmış durumda. Bunlardan biri de ofis sektörünün deneyimli ismi JLL Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş ile ofis mobilyaları sektörünün 93 yıllık markası Nurus’un üçüncü kuşağı Renan ve Güran Gökyay’ın ortaklığında kurulan HAN Spaces. Çalışmayı verimli ve keyifli kılan, kurumlara uçtan uca hizmetler, deneyimler sunan bir Flex Space ve Proptech şirketi olan HAN, iş hanı kültürünü teknoloji ve tasarımla buluşturup doğaya saygılı ve mutlu mekanlar kurguluyor.

LEVENT GÖKMEN DEMİRCİLER

HAN Spaces Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş (AA) ve HAN Spaces Kurucu Ortağı ve CEO’su Gizem Burteçin (GB) ile ofis sektöründeki değişimi ve HAN Spaces’i konuştuk.

Koronavirüs döneminde neredeyse tüm dünya yerinde üretim gerektiren sektörler dışındaki sektörlerde evden çalışmaya başladı. Bu süreç sonrasında yeni nesil ofisler nasıl olacak?

AA: JLL’nin 2019 son çeyreğinde yaptığı araştırmalara göre 10 sene içerisinde Amerika ofis pazarının yüzde 30'u Flexible Space olacak yani esnek çalışma alanlarına geçecek. Bu öngörünün Covid-19 sonrası dönemde yaşanan hızlı dönüşüm ile çok daha kısa zamanda gerçekleşeceğini söylemek mümkün. Bu durumun en temel nedenleri ise yaşanılan belirsizlik ve maliyetleri düşürme ihtiyacı. Bununla birlikte Covid-19 sonrasında yaşanacak yalnızlaşma sürecinin yerini daha efektif birlikte çalışma yöntemlerine bırakacağını düşünüyoruz. Kurumsal ve bireysel taleplere yönelik tüm hizmetlerin sunulduğu, çalışanların evlerine daha yakın çalışabilecekleri hub'lara yönelim göreceğiz. Merkez ekipleri ve yönetim kadroları merkez ofisteyken, ekiplerin bir kısmı dönüşümlü olarak home office uygulaması yapabilir, daha mobil çalışanlar belirli hub’lar ve uydu ofislerde konumlanabilir. Bu konu şehir içi trafiğini rahatlatmak ve çalışanların günde en az 2 hatta 3 saat kazanması için çok önemli bir husus.

Bu süreçte şirketlere nasıl bir yol izlemelerini önerirsiniz?

AA: Şirketlerin çalışma alanları konusunda bir planlama yapması gerekiyor, ihtiyaçları neler? Bu soruların cevaplarının aranması gerekiyor. Bir portföy planlaması yapıp belli oranda esnek çalışmaya açık olmak hem fonksiyonel hem de bütçesel faydalar sağlayacaktır. Değişim yönetimini nasıl yapacaklar? Covid-19 öncesi düşünülmeyen ihtiyaçlar bugün her şirketin gündeminde ama doğru bir iletişim, doğru bir teknolojik altyapı ve ihtiyaç planlamasıyla hayata geçmeli. Bu dönemde teknolojik altyapıya sahip, giriş çıkışı güvenliği olan, sosyal mesafe korunabilen, açık hava alanları olan, havalandırması ve sterilizasyonu ile sağlıklı çalışma alanları öne çıkacak.

Yeni girişiminiz HAN'ı yeni dönemin modern ofisi olarak tanıtıyorsunuz. HAN modelini anlatır mısınız? Diğer ofislerden ayrışan yönleri neler?

AA: Hanlar benim hayatımda hep çok büyük bir rol oynadı. Gençlik yıllarımda üniversite öğrencisi iken yarı zamanlı çalışma yaşamımda arşınladığım Eminönü, Mahmutpaşa, Sultanhamam ve Kapalıçarşı hanları ile başladı hanlarla tanışıklığım. Hanların göz göz odalarında ve avlularındaki birleştirici, üretkenliği ve dayanışmayı arttıran gücü asırlardır Türk ticaret yaşamının her evresinde etkin rol oynadı. Odacısıyla, çaycısıyla ve tüm hizmet verenleriyle, komşusunu da gözeten siftah gelenekleriyle, saygılı ve samimi kültürüyle anılarımızda hala diri. Geleneksel hanlarımızı takım arkadaşlarım ve iş ortaklarım ile birlikte günümüzün çağdaş paylaşım ekonomisi ürünü HAN’lara taşımak benim için heyecan ve gurur verici.

HAN sektördeki deneyimli isimlerin bir araya gelmesiyle oluştu, bu yeni oluşumla hedefiniz nedir?

AA: Sevgili dostlarım Renan ve Güran Gökyay ile üçüncü kuşaktaki Nurus’un 93 yıllık iş yeri donatım deneyimi ve üstün tasarım teknolojisi ile; naçizane 45 yıla ulaşan sektörel vizyon, konsept deneyimim ve ilişki ağımı birleştirerek yola çıktık. Hedefimiz insanlara, HAN Spaces'ın genç ve dinamik yönetim kadrosu ile ayrışan, farklılaşan mekan ve zamanlar sunmak. Bu yenilikçi ve ilerici ekosistemden yarar sağlayacak olan insanı mutlu kılmak. Biz HAN Spaces olarak çalışmayı verimli ve keyifli kılan, kurumlara uçtan uca hizmetler, deneyimler sunan bir Flex Space ve Proptech şirketiyiz. HAN yeni nesil bir iş hanı. HAN'daki an'ın 'A'sı Alkaş, 'N'si Nurus'tan geliyor. Odağımız ve önceliğimiz insan olunca, önüne 'H' 'yi koyduk. 'Human' yani önce insan. Yüzyıllar öncesinden gelen iş hanı kültürümüzü teknoloji ve tasarımla buluşturuyor, doğaya saygılı ve mutlu mekanlar kurguluyoruz.

HAN’ları nasıl çoklayacaksınız?

AA: İstanbul'dan başlayarak kuracağımız yurtiçi ve uluslararası "HAN iş ağı” ile amacımız bireylere ve kurumlara çoklu, esnek ve verimli, mutlu mekanları; diledikleri zaman diliminde sunmak. Ayrıca oluşumlarının her aşamasındaki bireysel ve mobil çalışandan, küçük ve orta ölçekli şirketlere kadar, sivil ve ticari kurumsal yapılardan, ulusal ve çok uluslu dev şirket çalışanlarına sunduğumuz hizmetimiz ile aynı çatı altında keyifli sosyal mekanların farklı ve zengin içerikli çalışma olanaklarını ve destek hizmetlerini veriyoruz. HAN Spaces kurumsal ofis, sanal ofis, coworking ve özel masa seçenekleri sunarken, HAN HQ ve HAN Flex programlarımızla şirketlerin kısa veya uzun dönemli ihtiyaçlarına yönelik çalışma alanları geliştiriyoruz. Hedefimizde; esnek çalışmaya, iş birliği imkanlarına, platform kapsamında sunulacak hizmet ve avantajlardan yararlanmaya açık kurumlar, KOBİ’ler ve bireyler var. İş birliği yaptığımız şirketin, sermaye gerektiren ve uzun dönemli sözleşme ile kendisini kısıtlayan bir yatırım kalemini; operasyonel gidere, esnek kontrata ve operasyonel kolaylığa dönüştürmesini sağlıyoruz. Aynı zamanda da çalışanlarına kolaylık, ayrıcalık ve avantajlar sunmasına ortam hazırlıyoruz. Han Spaces, hızla gelişecek insan odaklı bir yaşama ve çalışma ekosistemine katkı sağlayan ve bu ekosistemi besleyen teknoloji, tasarım ve topluluk yönetimine sahip.

Günümüzün modern ofisi nasıl oluşacak, özellikleri neler olacak?

AA: Bu doğal olarak bizim HAN’da üzerine en çok düşündüğümüz ve araştırdığımız alan. Dünyadaki trendler çok önemli ama bir pandemi bütün trendleri ve ekosistemi değiştirebiliyor bunu görüyoruz. Doğru olduğunu gördüğümüz bir vizyonla en başından itibaren kendimizi coworking ile sınırlamadık. Gayrimenkul artık ‘Space as a Service’ e dönüşüyor. Yani bir bina sahipliğinden çıkıyor, hizmet, kolaylık ve avantajlar sağlayan bir değer önerisine dönüşüyor. Bu durum için paylaşım ekonomisinin getirdiği paylaşım kültürünün, gayrimenkule olan yansıması diyebiliriz. Bu sistem içinde dilediğin hizmetten, istediğin kadar sürede, istediğin kadar alanda yararlanmak tamamen kullanıcının elinde. Zaman, mekan ve insan bir platformda bir araya geliyor, şirket açısından deneyim çoğalırken masraflar azalıyor, yönetimi kolaylaşıyor.

Pandemi süreci sonrası büyük plaza yaşantısı nasıl değişecek?

GB: Pandemi sonrasında çalışma alanları konusu gayrimenkulde hızlı bir dönüşüm başlattı. Alınacak önlemler kısa dönemli mi yoksa bundan sonra hayatımızda hep olacak mı? Kısa zaman içerisinde herkes ofislere dönecek. Ama nasıl, ne şartlarda ve hangi standartlarla? Hayat eskisi gibi olmayacak hepimiz biliyoruz fakat asıl önemlisi yarın ofise döndüğümüzde çalışma alanlarımız nasıl olacak? Yüksek katlı binalarda asansörlere nasıl binilecek? Yeni süreçte hayatımızda artık hijyen, havalandırma, sosyal mesafe gibi pek çok yeni parametre olacak. Bu soruların cevaplarını hep birlikte aramak için bir ortak akıl platformu kurduk. HAN Spaces öncülüğünde ve Nurus ana sponsorluğunda hayata geçen RE-SET Workspace platformumuz ile mimariden, İK’ya, teknolojiden, sağlık ve sürdürülebilirliğe farklı platformlarda tartışan tüm paydaşları aksiyona geçebilmek ve standartların belirlenmesi için bir araya getiriyoruz.

Paydaşlarınız kimler?

GB: RE-SET Workspace, PERYÖN- Türkiye İnsan Yönetimi Derneği, IDEALİST İç Mimarlık Derneği, WWF – Türkiye (Doğal Yaşamı Koruma Vakfı), Girişimcilik Vakfı, Özyeğin Üniversitesi gibi paydaşlarımız ve Cisco, Daikin, Özay Hukuk, Schneider, Organik Kimya gibi platform destekçilerimiz ile birlikte çalışma alanlarının standartlarına reset atıyoruz. Platformun ve bu programların ana amacı bu öngörüler ile iş hayatının biran önce yeni düzene adapte olmasını sağlamak, ortak akıl ve konsensusu sağlayarak insanı odağına alan, sağlıklı, sürdürülebilir ve teknolojiye entegre mekanlar kurgulamak. Aynı zamanda somut, makul ve uygulanabilir çalışma standartları için yeni döneme yol gösterici olmayı hedefliyoruz.

Ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Üç aya yayılacak ilk programımız iş dünyası ve çalışma alanları liderlerinin ve uzmanlarının oturumlarıyla başladı. RE-SET Workspace projemiz iki aşamadan oluşuyor: İlk aşama olan Ideathon kapsamında iş dünyası ve çalışma alanları liderleri ile oturumlar düzenliyoruz. Future Bright Group ile Türkiye İş Hayatı ve Çalışma Alanları Beklenti araştırması yürütüyor, şirket yöneticileri ve çalışanlarının beklenti, iç görü ve çözüm önerilerini dinliyoruz. İnsan, İSG, Teknoloji, Tasarım, Sürdürülebilirlik ve Çalışma Alanlarına yönelik 6 farklı komisyon oluşturduk. Farklı perspektiflere sahip olan her bir komisyonun, çalışma alanları standartlarına yönelik rapor ve makale çıktıları olacak. Somut çıktıları ise TÜSİAD ve ilgili bakanlıklar ile paylaşacağız. Ortaya çıkan fikir ve komisyon raporları doğrultusunda mimarlara iç mimari proje yarışması açılacak, sektörlerinin önde gelen isimlerinden oluşacak jüri bu projeleri değerlendirecek.

Sizce yeni nesil ofislerde mutlaka olması gerekenler neler?

GB: Pandemi hem hayatı hem de işlerimizi duraksatmış gibi görünse de Flex Space (Esnek ve Hazır Ofisler) için büyük bir sıçrama sağlayacağını öngörüyoruz. Kısa vadede çalışma alanlarının standartlarının acilen ve en doğru şekilde belirlenmesinin her sektörü birebir etkileyen, insan sağlığını doğrudan etkileyen, ekonominin yeni döneme hızla adapte olmasına büyük ivme sağlayacak çok önemli bir konu olduğunu düşünüyoruz. Orta ve uzun vadede ise sorunuzun cevabı teknolojinin getirdiği kolaylık, esneklik ve avantajları sağlamak. HAN bir proptech şirketi (gayrimenkul teknolojileri) ve flex space operatörü. HAN IQ altyapımızla bir bina ve çalışma alanları işletim sistemi, HAN App ile de kullanıcı deneyimi sunuyor ve çoklu lokasyon, toplantı odası, ofis alanları arasından seçim yapılmasını mümkün kılıyoruz. Levent’teki binamızda girişten, toplantı odasına dolaptan yazıcıya her nesneye HAN App ile bağlanabiliyorsunuz. Yani kısaca: Ofis IoT. Lokasyon sayımız arttıkça en yakınınızdaki HAN ofisi veya toplantı odasına check in yapmak mümkün olacak, bu da çalışana ve şirketlere hem kolaylık hem de esneklik sağlayacak. Odağa insanı alıp düşündüğümüzde pragmatik olan yine de yeterli gelmez. Yaratmak istediğimiz insanların zorunda olduğu için geldiği bir mekan değil, home office’in rahatlığına tercih edeceği mutlu, doğayla dost, diğer insanlarla iletişim kurabilecekleri, bir topluluğa dahil olma ayrıcalığını hissedecekleri mekanları en doğru hizmet ve iş birliği ağı ile sunabilmek.

Şirketler yeni dönemde ofislerde neleri talep edecekler?

GB: HAN Spaces olarak Covid-19 sonrası dönemde home ofislerin yerini hibrid ve esnek yapılanmaya bırakacağını düşünüyoruz. Bu süreçten ekonomik olarak fazlasıyla etkilenen şirketlerin tedbir kararları doğrultusunda mevcut metrekarelerini azaltma yoluna gidebileceğini ve sözleşme sürelerinin kısalacağını öngörüyoruz. Dünyada gözlemlenen hazır ofis ve hibrid yapılanma geleneksel ofislerin yerini alacak. Kaba inşaata yatırım yapmak istemeyen şirketler kısa dönemli sözleşmelerle hazır ofislere yönelecekler. Talebin düşmesi ile birlikte ofis stoğu artacak ve bu doğrultuda kiralar düşeceği için bina sahipleri zorlanacak gibi gözüküyor. Pandemi öncesinde dahi sadece İstanbul’da 2.500.000 m2 boş A sınıfı ofis alanı vardı. Bu boşluk oranı arttığı konjonktürde ofislerin de tıpkı oteller gibi bir değer önermesi, geliştirmesi gerekiyor. Şirketler o binaya, o alana neden taşınsın? Hazır ofislerin tercih sebebi olacağı aşikar. Biz de bu doğrultuda bina sahipleriyle iş birliği yaparak o binayı veya ofis alanını tercih nedeni haline getirmek üzere çalışıyoruz. Kurumsal kiracılar ve uluslararası şirketlerin tercih edeceği düzenleme, teknoloji ve hizmetler ile o mekanı kullanıcısıyla buluşturuyoruz.
0
Günün En Çok Okunanları
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL