Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), sürdürülebilir finans uygulamalarını uzun vadeli bir politika olarak destekleme kararı alarak, "Yeşil Ekonomi ve İklim Değişikliği Müdürlüğü" kurdu.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, TCMB, iklim değişikliği kaynaklı riskleri sınırlandırmak amacıyla, para politikasının ana hedeflerinde bir değişikliğe yol açmadan sürdürülebilir finans uygulamalarını uzun vadeli bir politika olarak destekleme kararı aldı. Bu doğrultuda bünyesinde "Yeşil Ekonomi ve İklim Değişikliği Müdürlüğü" kuran TCMB, iklim değişikliğinin finansal sistem içerisinde ortaya çıkarabileceği kırılganlıkları ve fırsatları tespit edebilmek ve ilgili riskleri azaltmak amacıyla gerekli adımları atmayı hedefliyor.
Yeni kurulan "Yeşil Ekonomi ve İklim Değişikliği Müdürlüğü" ile konuya ilişkin faaliyetleri ayrı bir idari yapılanma altında yürüten az sayıdaki merkez bankasından biri olacak TCMB, ilgili tüm ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşla yakın iş birliği içinde çalışarak öncü role sahip olmayı amaçlıyor.
Küresel iklim değişikliği kaynaklı risklerin, ekonominin genelini ve finansal sistemi, dolayısıyla fiyat istikrarını ve finansal istikrarı etkiliyor olması, iklim değişikliğine ilişkin gelişmelerin merkez bankaları tarafından takip edilmesini ve bu risklerin para politikası stratejilerine dahil edilmesini gerektiriyor.
İklim değişikliğinin ekonomik ve finansal etkileri ile mücadele, yerel olduğu kadar küresel seviyede de iş birliği, koordinasyon ve uzun vadeli stratejik yaklaşım gerektiriyor. Bu çerçevede, özellikle son yıllarda G20, Uluslararası Para Fonu (IMF), Finansal İstikrar Kurulu (FSB), Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluş, iklim değişikliğinin yol açtığı finansal risklerin gözetilmesi ve para politikası tasarımında yer alması kapsamında çalışmalar yapıyor.
12 Aralık 2017 tarihinde Fransa Merkez Bankası öncülüğünde 8 merkez bankası ve düzenleyici otorite tarafından Finansal Sistemi Yeşillendirme Ağı (Network for Greening the Financial System - NGFS) adlı uluslararası bir platform oluşturuldu.
Başlıca gelişmiş ülke merkez bankaları (Avrupa, İngiltere, Amerika ve Japonya) küresel iklim değişikliği etkilerinin para politikasının oluşturulması sürecinde dikkate alınmasına yönelik somut adımlar attı. Bu çerçevede Avrupa Merkez Bankası (ECB), bir eylem planı sundu ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) 2050 itibarıyla karbon salınımını sıfıra indirmek hedefini desteklemek amacıyla yeşil tahvil alımına geçeceğini ilan etti.
Japonya Merkez Bankası (BoJ) ve Amerikan Merkez Bankası (Fed) ise küresel iklim değişikliğinin finansal sistem üzerindeki etkilerini incelemek üzere farklı komiteler kurdu. Diğer birtakım gelişmiş ve gelişmekte olan merkez bankası da iklim değişikliği ve yeşil finans konularına ilişkin benzer çalışmalar yürütüyor.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, TCMB, iklim değişikliği kaynaklı riskleri sınırlandırmak amacıyla, para politikasının ana hedeflerinde bir değişikliğe yol açmadan sürdürülebilir finans uygulamalarını uzun vadeli bir politika olarak destekleme kararı aldı. Bu doğrultuda bünyesinde "Yeşil Ekonomi ve İklim Değişikliği Müdürlüğü" kuran TCMB, iklim değişikliğinin finansal sistem içerisinde ortaya çıkarabileceği kırılganlıkları ve fırsatları tespit edebilmek ve ilgili riskleri azaltmak amacıyla gerekli adımları atmayı hedefliyor.
Yeni kurulan "Yeşil Ekonomi ve İklim Değişikliği Müdürlüğü" ile konuya ilişkin faaliyetleri ayrı bir idari yapılanma altında yürüten az sayıdaki merkez bankasından biri olacak TCMB, ilgili tüm ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşla yakın iş birliği içinde çalışarak öncü role sahip olmayı amaçlıyor.
Gelişmiş ve gelişmekte olan merkez bankaları iklim değişikliği ve yeşil finans konularına çalışmalar yürütüyor
Küresel iklim değişikliği kaynaklı risklerin, ekonominin genelini ve finansal sistemi, dolayısıyla fiyat istikrarını ve finansal istikrarı etkiliyor olması, iklim değişikliğine ilişkin gelişmelerin merkez bankaları tarafından takip edilmesini ve bu risklerin para politikası stratejilerine dahil edilmesini gerektiriyor.
İklim değişikliğinin ekonomik ve finansal etkileri ile mücadele, yerel olduğu kadar küresel seviyede de iş birliği, koordinasyon ve uzun vadeli stratejik yaklaşım gerektiriyor. Bu çerçevede, özellikle son yıllarda G20, Uluslararası Para Fonu (IMF), Finansal İstikrar Kurulu (FSB), Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluş, iklim değişikliğinin yol açtığı finansal risklerin gözetilmesi ve para politikası tasarımında yer alması kapsamında çalışmalar yapıyor.
12 Aralık 2017 tarihinde Fransa Merkez Bankası öncülüğünde 8 merkez bankası ve düzenleyici otorite tarafından Finansal Sistemi Yeşillendirme Ağı (Network for Greening the Financial System - NGFS) adlı uluslararası bir platform oluşturuldu.
Başlıca gelişmiş ülke merkez bankaları (Avrupa, İngiltere, Amerika ve Japonya) küresel iklim değişikliği etkilerinin para politikasının oluşturulması sürecinde dikkate alınmasına yönelik somut adımlar attı. Bu çerçevede Avrupa Merkez Bankası (ECB), bir eylem planı sundu ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) 2050 itibarıyla karbon salınımını sıfıra indirmek hedefini desteklemek amacıyla yeşil tahvil alımına geçeceğini ilan etti.
Japonya Merkez Bankası (BoJ) ve Amerikan Merkez Bankası (Fed) ise küresel iklim değişikliğinin finansal sistem üzerindeki etkilerini incelemek üzere farklı komiteler kurdu. Diğer birtakım gelişmiş ve gelişmekte olan merkez bankası da iklim değişikliği ve yeşil finans konularına ilişkin benzer çalışmalar yürütüyor.