Ceren Oral Balaban [email protected]Akbank Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Murat Göllü; "'Yeni Nesil Akbank' ile merkezinde insan olan bir dönüşüme imza attık" diyor. Murat Göllü; yeniliklerin peşinde, teknolojiyle ilişkisi güçlü, progresif bir kitlenin bankası olarak dönüşürken, özündeki sıcak ve samimi tavrın korunduğunun altını çiziyor.
Fast Brands Haziran 2021 tarihli sayıdan
Akbank, 73 yıllık deneyiminin verdiği güç ve banka-tüketici ilişkisinden daha fazlasını sağlayarak müşterileriyle arasındaki duygusal bağı güçlendirme hedefiyle marka stratejisini geliştiriyor.
Müşterilerini anlamaya ve çözümlerini onların hayatlarının bir parçası olarak sunmaya odaklanan banka, marka konumlanması doğrultusunda da daha sade ve insan odaklı, yenilikçi bir tasarım anlayışını benimsiyor.
Akbank Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Murat Göllü, "Akbank; çiftçisinden sanatçısına, iş kuran girişimcisinden ev kuran gencine kadar herkesin hayatına dokunan ve hedefleri doğrultusunda ilerlemeleri için çalışan bir yol arkadaşı” diyor.
Göllü, marka imajını ve müşteri sadakatini ileriye taşıyacak projeler üzerinde çalıştıklarını söylüyor. "Ülkemiz için sürdürülebilir değer yaratmaya odaklandık. Hayata geçirdiğimiz sürdürülebilir projelerle bu konudaki kararlılığımız devam ediyor” diyen Murat Göllü, hedeflerinin gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak olduğunu vurguluyor.
Akbank'ın markalaşma yolculuğunda attığı adımları ve marka stratejilerini konuştuğumuz Murat Göllü'den, Akbank'ın sürdürülebilirlik ve sosyal fayda alanındaki proje ve hedeflerini de öğrendik.
Akbank'ın markalaşma yolculuğunu anlatır mısınız?
Akbank, Türkiye'nin itici gücü. Markamız, gözbebeğimiz. 73 yıldır markamızın itibarlı algısını korumak ve değerini büyütmek için çalışıyoruz. Akbank'ın paydaşları ile tüm temas noktalarında aynı değerleri yansıtan bir markası, logosu ve kurumsal kimliği var.
Akbank; çiftçisinden sanatçısına, iş kuran girişimcisinden ev kuran gencine kadar herkesin hayatına dokunan ve hedefleri doğrultusunda ilerlemeleri için çalışan bir yol arkadaşı. Tüm paydaşlarımızla kurduğumuz bu güvene dayalı ilişki, itibarımızı da olumlu yönde destekliyor.
En güçlü olduğunuz yönleriniz neler?
Akbank; insanların kalbinde, şartlar ne olursa olsun, 'sırtlarını yaslayabilecekleri güvenilir bir destek' olarak konumlanıyor. İtibar skoru yüksek. İç ve dış tüm paydaşlar nezdinde güvenilir konumunu koruyor. Bu güvenin ardında; işinin uzmanı çalışanları, güçlü sermayesi ve sosyal fayda projeleriyle topluma olan katkısı yatıyor.
73 yıllık bu başarının sırlarından biri Akbank'ın her zaman kendini dönüştürebilme ve yenileyebilme gücü. Dijital dönüşüm sürecimiz, dijital bankacılık kanallarımızdan yeni nesil şube modelimize kadar her noktada kendini en somut şekilde gösteriyor.
Yaptığımız her yenilik, gerçek bir tüketici ihtiyacını cevaplamak için tasarlanıyor. Bu sayede Akbank markası; yeniliklerin peşinde olan, teknolojiyle ilişkisi güçlü, progresif bir kitlenin bankası olarak dönüşürken, özündeki sıcak ve samimi tavrını koruyor.
Markanızı iyi konumlandırmak için ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Ana hedefimiz; müşterimizle aramızdaki duygusal bağı güçlendirmek. Teknolojinin sunduğu kanallardan faydalanarak, marka imajımızı ve müşteri sadakatini ileriye taşıyacak projeler üzerinde çalışıyoruz. Banka-tüketici ilişkisinden daha fazlasını hedefliyor; müşterileri anlayarak konuşmaya ve çözümlerimizi onların hayatlarının bir parçası olarak sunmaya çalışıyoruz.
Marka stratejinizin özünde ne var?
Marka konumlanmamız doğrultusunda daha sade ve insan odaklı, yenilikçi bir tasarım anlayışını benimsiyoruz. Bu anlayışımızı, müşterilerimizle temas kurduğumuz fiziksel ve dijital temas noktalarının tümüne yansıttığımız gibi, bugün markamızın tasarım anlayışına da yansıtıyoruz. Logomuz Akbank; bankamızın uzun yıllardır yatırım yaptığı, markasıyla bütünleştirdiği en büyük varlığı, imzası.
Marka stratejimiz doğrultusunda gücümüze güç katarak, yenilikçiliğimize, sadeliğimize, dinamikliğimize vurgu yaparak yeni bir anlayışla tazeleniyoruz. Kalıplarının dışına çıkardığımız, özgürleştirdiğimiz logomuzu da dönüşümün önemli bir bileşeni olarak konumlandırıyoruz.
Sürdürülebilirlik alanındaki hedeflerinizden bahseder misiniz?
Geleceğe ve Türkiye'ye karşı sorumluluğumuz bankacılığın çok daha ötesinde. Hedefimiz; gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak. ESG olarak kısaltılan çevre, sosyal ve yönetişim yatırımları bizim için bir çıpa. Bu konuda somut hedeflerimiz var.
Akbank'ın önümüzdeki dönemde sürdürülebilirlik faaliyetlerinde öncelik verilecek dört değer alanı belirledik. Sürdürülebilir finansman, insan ve toplum, ekosistem yönetimi ve iklim değişikliği alanlarında, kendimize uzun vadeli hedefler koyduk.
Bankacılık sektöründe sürdürülebilirlik alanında somut hedef veren öncü bankalar arasındayız. 2030'a kadar ülkemize 200 milyar TL sürdürülebilir kredi finansmanı sağlayacağız. Bu kredi hacmiyle orantılı olarak, bankamıza sağlayacağımız sürdürülebilirlikle ilintili finansmanı da 2030'a kadar artırmayı hedefliyoruz.
Operasyonlarımızdan kaynaklı salınımları sıfırlayarak 2025'e kadar karbon nötr banka haline gelmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. 2021'de tüm şube ve ATM'lerimizde kullandığımız enerjinin yüzde 20'sıni rüzgardan elde edilen enerjiyle karşılayacağız.
Ayrıca kredilendirme süreçlerimizde sürdürülebilirlik ilkelerini gözeterek bu alanda çevre ve sosyal kredi politikaları geliştiriyoruz. Kredi portföyümüzün iklim değişikliğine olan etkisini de 2030'a kadar azaltacağız.
Sosyal fayda alanında hangi projeleri hayata geçirdiniz?
Akbank 73 yıldır ekonomik büyümeyi desteklemenin yanı sıra topluma faydalı projeler geliştirmek için de çalışıyor. Geleceğin Türkiye'sini yaratmanın bankacılığın ötesinde bir sorumluluk olduğuna olan inancımızla sosyal fayda projelerimizi kültür-sanat, girişimcilik, eğitim ve gönüllülük olmak üzere dört ana başlık altında yürütüyor, önemli çalışmalara imza atıyoruz.
Akbanklı Gönüllüler'in liderliğinde toplumsal sorunlar için çözüm üretilmesine destek oluyor, ülkemizin geleceğine yönelik projeler geliştiriyoruz. Tüm yatırımlarımızı ve çalışmalarımızı ülkemizin ve yeni nesillerin geleceği için, uzun vadeli bir bakış açısıyla yapıyoruz.
Kültür sanat tarafında, Akbank Çocuk Tiyatrosu 48 yıldır perdelerini açıyor. Akbank Caz Festivali, Türkiye'nin en uzun soluklu festivallerinden biri ve geçen sene 30'uncu yaşını kutladık. 2004'te başlayan Akbank Kısa Film Festivali, geride bıraktığı seneler boyunca birçok ünlü yönetmeni ağırladı ve izleyicilerle buluşturdu.
Akbank Sanat ile çağdaş sanatın Türkiye'deki gelişiminin itici güçlerinden biri olmak için çıktığımız yolda 28 yıldır Türkiye'de çağdaş sanatın gelişimini destekliyor ve sanatın farklı disiplinlerinde uluslararası projelere yer veriyoruz.
Çağdaş sanatın en iyi örneklerini İstanbul'da bir araya getirmeyi hedefleyen Contemporary İstanbul'u da ilk gününden bu yana ana sponsor olarak destekliyoruz.
Pandemi döneminde neler yaptınız?
Hemen hemen tüm projelerimizi çevrimiçine taşıyarak etki alanlarını daha da genişlettik. Kısa Film Festivali, Evin Caz Hali konserleri, dans gösteri ve dersleri, çocuk atölyeleri, sergiler, sanatçı söyleşileri, seminer ve konferansları da online olarak gerçekleştirdik.
Akbank Caz Festivali'nin 30'uncu yılına özel kayıtlarla; 30 özgün beste ve 80'e yakın sanatçının performansının yer aldığı özel plak çalışmasına imza attık. Bu albümün hazırlık sürecini içeren 'Dün, Bugün, Yarın' başlıklı belgeselini, 30 Nisan Dünya Caz Günü'nde sanatseverlerin beğenisine sunduk.
Contemporary'nin 15'inci edisyonunu önce online daha sonra ise fiziksel olarak gerçekleştirdik. Pandemide sanata ve sanatçılara destek olmaya gayret ettik.
Eğitim tarafında ne gibi adımlar atıyorsunuz?
Sabancı Üniversitesi ile 2016'da kurduğumuz Finans Mükemmeliyet Merkezi ile bu yıl çevrimiçi olan sertifika programları, konferanslar, seminerler ve araştırmalarla akademisyenler, finans piyasası aktörleri ve yatırımcıları bir araya getirdik. Yılın başında Akbank Gençlik Akademisi'nin lansmanını yaptık.
Akademi'nin çalışmaları kapsamında 2021'de 15 bin gence eğitim vereceğiz. Bu sayı her geçen yıl daha da artacak. AI, UI/UX tasarim, code, dijital pazarlama, siber güvenlik, blockchain gibi eğitimlerle geleceğin iş hayatında yer alacak gençlere yeni yetkinlikler kazandırmayı hedefliyoruz.
“‘YENİ NESİL AKBANK’ VİZYONER BİR DÖNÜŞÜM PROGRAMI”
MERKEZDE ‘İNSAN’ VAR
Ana marka vaadimizi; insana göre şekillendiren, teknolojiyle güçlendiren, kolaylık sunan bir banka olarak tanımlıyoruz. Beş yıl önce bir dönüşüm sürecinden geçtik. ‘Yeni Nesil Akbank’; bu amaçla ortaya çıkan, bankamızın iş süreçlerinden çalışana, mobil uygulamalardan şubelere kadar müşteriyle etkileşim içinde olunan tüm noktaları kapsayan ve bütünsel bakış açısını yansıtan büyük ve vizyoner bir dönüşüm programı. Teknolojiyle şekillenen, merkezinde insan olan bir dönüşüm. Bugün bankayı tekrar kursak neleri nasıl yapardık sorusunun kapsamlı bir yanıtı.
DÖNÜM NOKTASI
‘Geleceğin Bankacılığı’ iddiamız ve vaadimiz; sadece şubelerimizde yaptığımız mimari dönüşümle sınırlı değil. Şubeleri kağıtsızlaştıran, imzaları azaltan, işlemleri hızlandıran iş süreçlerinin yanı sıra, müşteri deneyimini tasarımla bütünleştiren vizyoner yaklaşımları da barındırıyor. Bu süreç Akbank için sadece teknoloji ve tasarımda yapılan yenilikler dışında, çalışanlar nezdinde de geçmişten gelen ve evrilerek geleceğe giden kurum kültürümüz açısından da önemli bir dönüm noktası.”
“ÖDÜLLER, YENİLİKÇİ FİKİRLER GELİŞTİRMEK İÇİN BİZİ CESARETLENDİRİYOR”
“Son bir yılda marka ve iletişim çalışmalarımızla birçok ödülün sahibi olduk. Effie Ödülleri’nde Akbank Mobil ile banka ve finans kuruluşları kategorisinde, Axess ile kartlar, alternatif ödeme sistemleri ve sadakat programı kategorisinde Altın Effie aldık. Tosla ile Effie Ödülleri’nde ve MIXX Awards Europe’da Bronz ödüle layık görüldük.
Red Dot Award’da marka ve iletişim tasarımı alanında Akbank Mobil’le ödül alırken, Social Media Awards ve Sardis’ten de farklı kategorilerde pek çok ödülle döndük. Ödüller, yenilikçi fikirler geliştirmek için bizi cesaretlendiriyor. Her bir ödülü; en başta verdiğimiz emeklerin, özverili çalışmalarımızın ve kültürümüzün bir başarısı olarak değerlendiriyoruz.”
