Çadır kentlerin ve konteyner kentlerin deprem bölgelerine kurulumlarının başlamasıyla birlikte, depremzedelerin sağlıklı beslenmesi, gıda güvenliği ve enkazların doğru temizlenerek yer altı suyu ve toprağın korunması konuları daha da önem kazandı.
Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS), depremden hasar gören bölgelerde gıda israfının önüne geçmek ve gıda güvenliğini sağlamak için organizasyonların bölgede sürdürülebilir bakış açısıyla yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Kaan Sidar, "Gıda tedarik zincirinin sürdürülebilir olması, sevkiyat süreçlerinin yanında gıdaların ilgili bölgelerde depolanmasını da kapsıyor.
Bu doğrultuda paketli ve kuru gıdaların rutubetsiz ortamda saklanması, meyve-sebze ile et ve süt ürünlerinin istiflendiği soğuk depolarda elektrik kesintilerinin yaşanmaması, oluşacak gıda atıkları için hijyenik toplama alanları oluşturulmasına özen gösterilmesi ve gıda atıklarının geri dönüşümde değerlendirilmesi gibi aşamaların başarılı bir biçimde uygulanması gerekiyor" diye konuşuyor.
Enkazların bir an önce kaldırılması, yıkıntıların sebep olduğu tozların toprak katmanlarına ve yer altı sularına karışmaması açısından büyük önem taşıyor.
Sidar, "Yaşadığımız iklim değişiklikleri ve olası kuraklık risklerini de göz önüne alırsak; orta vadede bölgede yapılabilecek tarım faaliyetlerinin ve toprağın bozulmasının önüne geçmek, tarımsal üretkenliğin zarar görmemesini sağlamak gerekiyor" diyor.