Intel, bu yıl yapay zeka, 5G, artırılmış gerçeklik ve sürücüsüz arabalara odaklanacak. Şirket, bu yeni teknolojilerin gelirleri içindeki payının artmasını bekliyor.
Intel Türkiye’nin başına şubat ayında Yalım Eriştiren atanmıştı. İlk röportajını Ekonomist’e veren Intel Türkiye’nin yeni genel müdürü Yalım Eriştiren, Türkiye’de geliştirip globale taşıyacakları projeler üreteceklerini söylüyor.
GÖZDE YENİOVA
[email protected]
Global olarak küçülmeye giden Intel asıl işi olan PC ve sunucu dışında yeni işlere yöneliyor. Yeni teknolojilere yatırım yapan şirket, özellikle yapay zeka ve sürücüsüz arabalar alanında satın almalara imza attı. Odağındaki diğer teknolojiler ise 5G ve artırılmış gerçeklik. Bu dört alana yatırım yapmaya devam edeceklerini söyleyen Intel Türkiye Genel Müdürü Yalım Eriştiren, gelirlerinde yeni teknolojilerin payının artmasını hedeflediklerini ifade ediyor. Yalım Eriştiren ile yeni yatırımlarını ve Türkiye’deki operasyonlarındaki değişimleri konuştuk.
Eriştiren’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
Göreve gelmenizle birlikte ajandanızın gündeminde öncelikle olarak neler var?
Tüm akıllı cihazların içinde Intel bulunuyor. Arabalardan cep telefonlarına, tabletlerden bilgisayarlara kadar birçok alanda olduk. Bazılarından çıktık, bazılarında ise olmaya devam ediyoruz. Ama sonuçta akıllı olan her şeyin içinde Intel olacak. Bu yıl için dört konu ön plana çıkıyor.
Bu dört konu nedir?
Bunlardan biri nesnelerin interneti. Ama nesnelerin interneti de çok büyüdü ve kendi içinde bölünmeye başladı. Yapay zeka, Intel’in pazarı dönüştüreceğini düşündüğü teknoloji. Burada liderliğini sürdürecek. Yaptığı yatırımlar da bunu gösteriyor. Geçen yıl Intel bu çerçevede Nervana adlı şirketi satın almıştı. Bu yıl da sürücüsüz araba geliştiren Mobileye’ı 15,3 milyar dolara satın aldı.
Bunun dışında 5G teknolojisi de bizim içir kritik. Tüm ortamları birbirine bağlayarak akıllı alanları sağlayacak. 5G alanında da olmak istiyoruz. Bu da Intel’in mobiliteye geri dönüşü olacak. Sadece mobil cihazlar değil, arabalar da buna dahil olacak. Otonom yani sürücüsüz arabalar da bizim odaklandığımız üçüncü alan. BMW ile işbirliğimiz var ve önümüzdeki yıl 40 sürücüsüz arabanın yollarda olması bekleniyor. Artırılmış gerçeklik teknolojisi de olacağımız alanlardan biri. Bu alanlardaki yatırımlar devam edecek.
Gelirlerinizin dağılımında bu yeni alanların payı ne kadar?
Söylediğimiz konular, gelirlerimizin çoğunu oluşturmuyor. Bu alanları büyütmeye çalışıyoruz. Bizim gelirlerimizin çoğunu bilgisayar, sunucu ve depolama alanları oluşturuyor. 2018 başında bellek sistemlerine de giriyoruz, burada yeni bir teknoloji geliştirdik. Eskiden sadece sunucularda bulunurduk ama pazarın network ve depolama alanına doğru büyüdüğünü görüp buraya yatırım yaptık. Pazar paylarında da yükseliş oldu. Beklentimiz yeni teknolojilerinin payının hızla artması yönünde. Özellikle yapay zekada büyüme beklentisi yüksek. Nesnelerin interneti çift haneli büyüyor. Veri merkezi de öyle. PC tarafı küçülü-yordu ama orada da kıpırdanma başladı.
Bunda ne etkili oldu?
İnsanlar tablette istediğini bulamadı. Akıllı telefonlar tabletlerin payını aldı. Ama büyük oranda ikisi bir arada dediğimiz tablet ve PC bir arada olan cihazlar pazar payını yükseltti. Türkiye de bu alanda pazarın büyüdüğü ülkelerden biri oldu. O da büyümeyi tetik-ledi. Bu yıl da benzer ivme bekliyoruz. Bunun dışında oyun sektöründeki büyümenin de etkisi oldu. Bu büyüme PC satışlarını da etkiledi. E-spor tarafı da bizim ilgimizi çekiyor. Bu alanda iş-birliklerimiz olacak. Bahçeşehir Üniversitesi ile bu konuda görüşmelerimiz sürüyor.
Intel’in global olarak küçülme süreci vardı. Bunun Türkiye’ye yansımaları nasıl oldu?
Türkiye ekibi de küçüldü. Aslında gelişmiş ülkelerde daha fazla etkili oldu ama tabii ki her bölge etkilendi. Dünya çapında 12 bin kişinin çıkarılacağı zaten duyurulmuştu. Bu kırıla kı-rıla devam etti. Belli arkadaşlarla biz de yolumuzu ayırmak durumunda kaldık. Çünkü belli alan ve rollerden çekildik. Daha yalın ve yatay bir yapı oluştu. Ama bu Türkiye’ye özgü değil. Dünyada şu anda en hızlı büyüyen pazarlardan birisi veri merkezi. Daha önce PC pazarı büyüyordu ve Türkiye bu konuda önde gidiyordu. Çünkü nüfusla alakalıydı. Ama veri merkezleri nüfusla ilgili değil, sanayinizin ne kadar gelişmiş olduğuyla ilgili. O ölçeklere bakıldığında bizim daha gidecek yolumuz var. Sanayinin teknolojiyi çok daha fazla kullanmasını sağlamamız gerekiyor.
Intel, İstanbul’da AR-GE merkeziaçmıştı. Orası faaliyetlerini sürdürüyor mu?
Intel, dünyada tüm AR-GE merkezlerinde de konsolidasyona gitti. 20’nin üzerinde olan merkezleri belli bölgelere çekti ya da ekipleri başka yerlere taşıdı. Türkiye’de çok ileri teknoloji geliştirmesi yapılıyordu. Intel, Türkiye AR-GE ekibinin başarıları nedeniyle onları ABD’de Portland’daki merkeze istedi. Altı kişilik ekibi ile ARGE merkezimiz oraya taşındı.
Intel Capital şirketiyle fon yatırımları yapılıyordu. Orada durum nedir?
Intel fonlarını çekmedi. Bölgesel olan yatırımlarda Ortadoğu vardı. Bugün hala fon istesek parlak bir şirket gelse ve stratejik bir işbirliği yapılabilse yine Intel Capital yatırım yapabilir. Şu anda Türkiye’de yatırım direktörü yok, önceden vardı. Ama bu bir engel değil.
Intel Türkiye’nin başına şubat ayında Yalım Eriştiren atanmıştı. İlk röportajını Ekonomist’e veren Intel Türkiye’nin yeni genel müdürü Yalım Eriştiren, Türkiye’de geliştirip globale taşıyacakları projeler üreteceklerini söylüyor.
GÖZDE YENİOVA
[email protected]
Global olarak küçülmeye giden Intel asıl işi olan PC ve sunucu dışında yeni işlere yöneliyor. Yeni teknolojilere yatırım yapan şirket, özellikle yapay zeka ve sürücüsüz arabalar alanında satın almalara imza attı. Odağındaki diğer teknolojiler ise 5G ve artırılmış gerçeklik. Bu dört alana yatırım yapmaya devam edeceklerini söyleyen Intel Türkiye Genel Müdürü Yalım Eriştiren, gelirlerinde yeni teknolojilerin payının artmasını hedeflediklerini ifade ediyor. Yalım Eriştiren ile yeni yatırımlarını ve Türkiye’deki operasyonlarındaki değişimleri konuştuk.
Eriştiren’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
Göreve gelmenizle birlikte ajandanızın gündeminde öncelikle olarak neler var?
Tüm akıllı cihazların içinde Intel bulunuyor. Arabalardan cep telefonlarına, tabletlerden bilgisayarlara kadar birçok alanda olduk. Bazılarından çıktık, bazılarında ise olmaya devam ediyoruz. Ama sonuçta akıllı olan her şeyin içinde Intel olacak. Bu yıl için dört konu ön plana çıkıyor.
Bu dört konu nedir?
Bunlardan biri nesnelerin interneti. Ama nesnelerin interneti de çok büyüdü ve kendi içinde bölünmeye başladı. Yapay zeka, Intel’in pazarı dönüştüreceğini düşündüğü teknoloji. Burada liderliğini sürdürecek. Yaptığı yatırımlar da bunu gösteriyor. Geçen yıl Intel bu çerçevede Nervana adlı şirketi satın almıştı. Bu yıl da sürücüsüz araba geliştiren Mobileye’ı 15,3 milyar dolara satın aldı.
Bunun dışında 5G teknolojisi de bizim içir kritik. Tüm ortamları birbirine bağlayarak akıllı alanları sağlayacak. 5G alanında da olmak istiyoruz. Bu da Intel’in mobiliteye geri dönüşü olacak. Sadece mobil cihazlar değil, arabalar da buna dahil olacak. Otonom yani sürücüsüz arabalar da bizim odaklandığımız üçüncü alan. BMW ile işbirliğimiz var ve önümüzdeki yıl 40 sürücüsüz arabanın yollarda olması bekleniyor. Artırılmış gerçeklik teknolojisi de olacağımız alanlardan biri. Bu alanlardaki yatırımlar devam edecek.
Gelirlerinizin dağılımında bu yeni alanların payı ne kadar?
Söylediğimiz konular, gelirlerimizin çoğunu oluşturmuyor. Bu alanları büyütmeye çalışıyoruz. Bizim gelirlerimizin çoğunu bilgisayar, sunucu ve depolama alanları oluşturuyor. 2018 başında bellek sistemlerine de giriyoruz, burada yeni bir teknoloji geliştirdik. Eskiden sadece sunucularda bulunurduk ama pazarın network ve depolama alanına doğru büyüdüğünü görüp buraya yatırım yaptık. Pazar paylarında da yükseliş oldu. Beklentimiz yeni teknolojilerinin payının hızla artması yönünde. Özellikle yapay zekada büyüme beklentisi yüksek. Nesnelerin interneti çift haneli büyüyor. Veri merkezi de öyle. PC tarafı küçülü-yordu ama orada da kıpırdanma başladı.
Bunda ne etkili oldu?
İnsanlar tablette istediğini bulamadı. Akıllı telefonlar tabletlerin payını aldı. Ama büyük oranda ikisi bir arada dediğimiz tablet ve PC bir arada olan cihazlar pazar payını yükseltti. Türkiye de bu alanda pazarın büyüdüğü ülkelerden biri oldu. O da büyümeyi tetik-ledi. Bu yıl da benzer ivme bekliyoruz. Bunun dışında oyun sektöründeki büyümenin de etkisi oldu. Bu büyüme PC satışlarını da etkiledi. E-spor tarafı da bizim ilgimizi çekiyor. Bu alanda iş-birliklerimiz olacak. Bahçeşehir Üniversitesi ile bu konuda görüşmelerimiz sürüyor.
Intel’in global olarak küçülme süreci vardı. Bunun Türkiye’ye yansımaları nasıl oldu?Türkiye ekibi de küçüldü. Aslında gelişmiş ülkelerde daha fazla etkili oldu ama tabii ki her bölge etkilendi. Dünya çapında 12 bin kişinin çıkarılacağı zaten duyurulmuştu. Bu kırıla kı-rıla devam etti. Belli arkadaşlarla biz de yolumuzu ayırmak durumunda kaldık. Çünkü belli alan ve rollerden çekildik. Daha yalın ve yatay bir yapı oluştu. Ama bu Türkiye’ye özgü değil. Dünyada şu anda en hızlı büyüyen pazarlardan birisi veri merkezi. Daha önce PC pazarı büyüyordu ve Türkiye bu konuda önde gidiyordu. Çünkü nüfusla alakalıydı. Ama veri merkezleri nüfusla ilgili değil, sanayinizin ne kadar gelişmiş olduğuyla ilgili. O ölçeklere bakıldığında bizim daha gidecek yolumuz var. Sanayinin teknolojiyi çok daha fazla kullanmasını sağlamamız gerekiyor.
Intel, İstanbul’da AR-GE merkeziaçmıştı. Orası faaliyetlerini sürdürüyor mu?
Intel, dünyada tüm AR-GE merkezlerinde de konsolidasyona gitti. 20’nin üzerinde olan merkezleri belli bölgelere çekti ya da ekipleri başka yerlere taşıdı. Türkiye’de çok ileri teknoloji geliştirmesi yapılıyordu. Intel, Türkiye AR-GE ekibinin başarıları nedeniyle onları ABD’de Portland’daki merkeze istedi. Altı kişilik ekibi ile ARGE merkezimiz oraya taşındı.
Intel Capital şirketiyle fon yatırımları yapılıyordu. Orada durum nedir?
Intel fonlarını çekmedi. Bölgesel olan yatırımlarda Ortadoğu vardı. Bugün hala fon istesek parlak bir şirket gelse ve stratejik bir işbirliği yapılabilse yine Intel Capital yatırım yapabilir. Şu anda Türkiye’de yatırım direktörü yok, önceden vardı. Ama bu bir engel değil.
