Anne ve babasından devraldığı ecza deposunu 700 milyon TL cirolu bir şirket haline getiren Onur Şekerlisoy, şimdi de turizm ve inşaat sektörlerine odaklanıyor. Şekerlisoy Şirketler Topluluğu, Mersin’de 100 milyon TL yatırımla bir rezidans ve otel projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor.
AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
asakarya@ekonomist.com.tr
Şekerlisoy’un hedefi önümüzdeki beş yılda otel ve hastane işlerine 300 milyon TL’lik yatırım yapmak.
Şekerlisoy Şirketler Topluluğu’nun temelleri 1987 yılında Elazığ’da atıldı. Bugün sağlık, inşaat, turizm ve hizmetler, tarım, gayrimenkul ve enerji olmak üzere altı sektörde faaliyet gösteriyor. Son yıllarda hızla büyüyen şirketin bugün 700 milyon TL’lik cirosu var.
Şirketin kuruluş öyküsü, ortopedist Ali Şekerlisoy’un uzmanlığını tamamlamak için eşi Sabrina Şekerlisoy ile birlikte Elazığ’a yerleşmesiyle başlıyor. Ali Şekerlisoy Elazığ Araştırma Hastanesi’nden çalışmaya başlarken, Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu Sabrina Şekerlisoy ise bir eczane açıyor.
Dışarıdan gelmesine rağmen ilde çok sevilen Sabrina Şekerlisoy, yüzlerce iş adamının arasından sıyrılıp 1996 yılında Elazığ’da vergi rekortmeni oluyor. Bu süreçte aile birikimlerini değerlendirmek için Gül Ecza Deposu’nu kuruyor.
KADERİ IRAK’TA DEĞİŞTİ
Bölgesinde küçük bir ecza deposu olarak faaliyet gösterirken, ailenin girişimci ruhlu çocuğu Onur Şekerlisoy’un okulunu bitirmesiyle şirketin kaderi değişiyor. 2011 yılında Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Onur Şekerlisoy, önce kendi işini yapmaya karar veriyor.
Genç girişimci, Irak’a kuru gıda ve alüminyum profil satarak iş hayatına adım atıyor. Ardından burada enerji alanındaki boşluğu görerek enerji santralleri, petrol ve gaz sahalarında üst yapı projeleri konularında hizmet veren Bin Khalid Group’u kuruyor.
Onur Şekerlisoy, bu sırada Irak’ta ilaç sektöründeki boşluğu fark ediyor. Bu işte ciddi bir kâr marjı olduğunu gören girişimci, ailesinin ilaç işini yurt-dışına açma kararını alıyor. Şekerlisoy, bu kararı nasıl aldığını şöyle anlatıyor: “Annem eczacı, babam doktordu. Bir ecza depomuz vardı. Neden olmasın diye düşündüm ve Türkiye’de kendi alt tedarikçilerimi oluşturmaya başladım.
Mısır, İran, Suriye gibi ülkelere ilaç göndermeye başladık. İlaç sektörünün yapısı farklı. Mesela Amerika’da vitaminler, Türkiye’de kronik hastalıklara yönelik tansiyon ilaçları ucuz. Biz de buna uygun bir sistemle ilaç satmaya başladık.” Şirket, kâr marjını yüzde 2-3 gibi düşük tutarak yurtdışı piyasalarda hızla büyüyor.
İLK PROJE MERSİN’DE
Son dönemde ilaç pazarındaki rekabetin artması ve kâr marjının giderek düşmesi ise şirketin yeni yatırım alanlarına yönelmesine neden oldu. Bu süreçte Elazığ’da bir hastane satın alan grup, turizm ve inşaat sektörüne de yatırım kararı aldı. Türkiye’de turizm ve inşaatın yanlış anlaşılan iki sektör olduğunu düşünen Onur Şekerlisoy, bu algıyı değiştirmek için yola çıktığını belirtiyor.
Turizm ve inşaatta da doğayla dost projeler yapılabileceğini düşünen Şekerlisoy, birkaç yıl boyunca bu sektörlerdeki fırsatları araştırırken arsa alımı yapıyor. Birkaç küçük deneme projesinin ardından tamamen bu alana odaklanma kararı alan grup, Mersin’de rezidans ve oteli içeren Athena projesiyle atak yapmaya hazırlanıyor.
Mersin Erdemli’de 650 yataklı bir otel ve 174 daireli bir rezidanstan oluşan Athena için 100 milyon liralık yatırım yapıldı. Kendine ait bir koya ve iki dalgakırana sahip olan bu rezidans, tarihi bir bölgede, sit alanı ile çevrili bir alan içinde yer alıyor. Projenin hemen yanında doğal yolla ayakta kalan bir su kemeri bulunuyor. Hatta Şeker-lisoy, başvuruda bulunarak kemerin Kültür Bakanlığı tarafından koruma altına alınmasına öncülük ediyor.
İstanbul’un lüksünü ve konforunu Mersin’e taşıdıklarını söyleyen Onur Şekerlisoy, “Bu projede ‘başka İstanbul var’ sloganıyla hareket ediyoruz. İstanbul’da eskiden herkes evinden surları, denizi görüyordu, burada da denizi, ormanı ve su kemerini görecek” diyor.
15 Temmuz’da satışına başlanacak olan rezidansın 2017’nin haziran ayında teslim edilmesi planlanıyor. Otelin ise 2018’de işletmeye açılması planlanıyor.
ATHENA’YI TÜRKİYE’YE YAYACAK
Şekerlisoy, sadece Mersin projesiyle sınırlı kalmayı düşünmüyor. At-hena’nın Türkiye geneline yayılan bir marka olması hedefleniyor. Mersin’in ardından Elazığ’da bir otel ve rezi-dans açmayı planlayan grup, İstanbul ve Anadolu’da yayılmayı hedefliyor.
Şekerlisoy’un hedefi önümüzdeki beş yılda otel ve hastane sektörüne 300 milyon TL’lik yatırım yapmak. İstanbul’da tarihi yarımadada yer arayışlarının sürdüğünü söyleyen Onur Şekerlisoy, önümüzdeki beş yılda üç otel açılmayı planladıklarını belirtiyor.
Turizmin kriz yaşadığı bir dönemde cesur davranarak yatırıma karar veren Şekerlisoy, diğer turizmcilerden farklı olarak içeride Anadolu insanını, yurtdışında ise Ortadoğuluları hedef kitle olarak belirlemiş durumda.
Mersin’in konum itibariyle Anadolu insanı için çok iyi bir seçenek olduğuna dikkat çeken Onur Şekerlisoy, “Batman’daki biri 2,5 saatte Mersin’e gelip ulaşıma çok fazla para harcamadan tatilini yapabilir. Ayrıca Tarsus’a uluslararası bir havalimanı geliyor. Biz hep Rus ve Avrupalı turiste odaklandık ama asıl büyüme Ortadoğu’da. Hem kültürel hem de yakınlık açısından Ortadoğulular için Mersin çok iyi bir seçim” diyor.
Athena’yı aynı zamanda bir işletme markası olarak konumlandıran genç girişimci, kendi inşa ettiği otellerin yanı sıra farklı şirketlerin projelerini de üstlenmeyi planlıyor.
YENİ HASTANE PEŞİNDE
Şekerlisoy Şirketler Topluluğu, birkaç yıl önce yatırımları çeşitlendirmek için Elazığ’da zarar eden Ortadoğu Hastanesi’ni satın aldı. Hastaneyi zarardayken satın alarak kısa sürede kâr eder hale getirdiklerini belirten Onur Şekerlisoy, “Biz aldığımızda 204 personeli vardı. 15 ay giderleri sabit tutarak ciroyu 2,5-3 kat artırdık.
Şu an 40 hekim çalışıyor” diye konuşuyor. Grup önümüzdeki dönemde hastane işinde de büyümeyi hedefliyor. Ankara ve Adana’da satın almak için iki hastaneyle görüşen ancak anlaşamayan Şekerlisoy, fırsatları kovalamaya devam ediyor.
Alt taşeronlarla beraber bin kişiye istihdam sağlayan Şekerlisoy Şirketler Topluluğu, önümüzdeki beş yılda istihdamını ikiye katlayıp 2 bin kişiye ulaştırmayı planlıyor.
AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
asakarya@ekonomist.com.tr
Şekerlisoy’un hedefi önümüzdeki beş yılda otel ve hastane işlerine 300 milyon TL’lik yatırım yapmak.
Şekerlisoy Şirketler Topluluğu’nun temelleri 1987 yılında Elazığ’da atıldı. Bugün sağlık, inşaat, turizm ve hizmetler, tarım, gayrimenkul ve enerji olmak üzere altı sektörde faaliyet gösteriyor. Son yıllarda hızla büyüyen şirketin bugün 700 milyon TL’lik cirosu var.
Şirketin kuruluş öyküsü, ortopedist Ali Şekerlisoy’un uzmanlığını tamamlamak için eşi Sabrina Şekerlisoy ile birlikte Elazığ’a yerleşmesiyle başlıyor. Ali Şekerlisoy Elazığ Araştırma Hastanesi’nden çalışmaya başlarken, Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu Sabrina Şekerlisoy ise bir eczane açıyor.
Dışarıdan gelmesine rağmen ilde çok sevilen Sabrina Şekerlisoy, yüzlerce iş adamının arasından sıyrılıp 1996 yılında Elazığ’da vergi rekortmeni oluyor. Bu süreçte aile birikimlerini değerlendirmek için Gül Ecza Deposu’nu kuruyor.
KADERİ IRAK’TA DEĞİŞTİ
Bölgesinde küçük bir ecza deposu olarak faaliyet gösterirken, ailenin girişimci ruhlu çocuğu Onur Şekerlisoy’un okulunu bitirmesiyle şirketin kaderi değişiyor. 2011 yılında Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Onur Şekerlisoy, önce kendi işini yapmaya karar veriyor.
Genç girişimci, Irak’a kuru gıda ve alüminyum profil satarak iş hayatına adım atıyor. Ardından burada enerji alanındaki boşluğu görerek enerji santralleri, petrol ve gaz sahalarında üst yapı projeleri konularında hizmet veren Bin Khalid Group’u kuruyor.
Onur Şekerlisoy, bu sırada Irak’ta ilaç sektöründeki boşluğu fark ediyor. Bu işte ciddi bir kâr marjı olduğunu gören girişimci, ailesinin ilaç işini yurt-dışına açma kararını alıyor. Şekerlisoy, bu kararı nasıl aldığını şöyle anlatıyor: “Annem eczacı, babam doktordu. Bir ecza depomuz vardı. Neden olmasın diye düşündüm ve Türkiye’de kendi alt tedarikçilerimi oluşturmaya başladım.
Mısır, İran, Suriye gibi ülkelere ilaç göndermeye başladık. İlaç sektörünün yapısı farklı. Mesela Amerika’da vitaminler, Türkiye’de kronik hastalıklara yönelik tansiyon ilaçları ucuz. Biz de buna uygun bir sistemle ilaç satmaya başladık.” Şirket, kâr marjını yüzde 2-3 gibi düşük tutarak yurtdışı piyasalarda hızla büyüyor.
İLK PROJE MERSİN’DE
Son dönemde ilaç pazarındaki rekabetin artması ve kâr marjının giderek düşmesi ise şirketin yeni yatırım alanlarına yönelmesine neden oldu. Bu süreçte Elazığ’da bir hastane satın alan grup, turizm ve inşaat sektörüne de yatırım kararı aldı. Türkiye’de turizm ve inşaatın yanlış anlaşılan iki sektör olduğunu düşünen Onur Şekerlisoy, bu algıyı değiştirmek için yola çıktığını belirtiyor.
Turizm ve inşaatta da doğayla dost projeler yapılabileceğini düşünen Şekerlisoy, birkaç yıl boyunca bu sektörlerdeki fırsatları araştırırken arsa alımı yapıyor. Birkaç küçük deneme projesinin ardından tamamen bu alana odaklanma kararı alan grup, Mersin’de rezidans ve oteli içeren Athena projesiyle atak yapmaya hazırlanıyor.
Mersin Erdemli’de 650 yataklı bir otel ve 174 daireli bir rezidanstan oluşan Athena için 100 milyon liralık yatırım yapıldı. Kendine ait bir koya ve iki dalgakırana sahip olan bu rezidans, tarihi bir bölgede, sit alanı ile çevrili bir alan içinde yer alıyor. Projenin hemen yanında doğal yolla ayakta kalan bir su kemeri bulunuyor. Hatta Şeker-lisoy, başvuruda bulunarak kemerin Kültür Bakanlığı tarafından koruma altına alınmasına öncülük ediyor.
İstanbul’un lüksünü ve konforunu Mersin’e taşıdıklarını söyleyen Onur Şekerlisoy, “Bu projede ‘başka İstanbul var’ sloganıyla hareket ediyoruz. İstanbul’da eskiden herkes evinden surları, denizi görüyordu, burada da denizi, ormanı ve su kemerini görecek” diyor.
15 Temmuz’da satışına başlanacak olan rezidansın 2017’nin haziran ayında teslim edilmesi planlanıyor. Otelin ise 2018’de işletmeye açılması planlanıyor.
ATHENA’YI TÜRKİYE’YE YAYACAK
Şekerlisoy, sadece Mersin projesiyle sınırlı kalmayı düşünmüyor. At-hena’nın Türkiye geneline yayılan bir marka olması hedefleniyor. Mersin’in ardından Elazığ’da bir otel ve rezi-dans açmayı planlayan grup, İstanbul ve Anadolu’da yayılmayı hedefliyor.
Şekerlisoy’un hedefi önümüzdeki beş yılda otel ve hastane sektörüne 300 milyon TL’lik yatırım yapmak. İstanbul’da tarihi yarımadada yer arayışlarının sürdüğünü söyleyen Onur Şekerlisoy, önümüzdeki beş yılda üç otel açılmayı planladıklarını belirtiyor.
Turizmin kriz yaşadığı bir dönemde cesur davranarak yatırıma karar veren Şekerlisoy, diğer turizmcilerden farklı olarak içeride Anadolu insanını, yurtdışında ise Ortadoğuluları hedef kitle olarak belirlemiş durumda.
Mersin’in konum itibariyle Anadolu insanı için çok iyi bir seçenek olduğuna dikkat çeken Onur Şekerlisoy, “Batman’daki biri 2,5 saatte Mersin’e gelip ulaşıma çok fazla para harcamadan tatilini yapabilir. Ayrıca Tarsus’a uluslararası bir havalimanı geliyor. Biz hep Rus ve Avrupalı turiste odaklandık ama asıl büyüme Ortadoğu’da. Hem kültürel hem de yakınlık açısından Ortadoğulular için Mersin çok iyi bir seçim” diyor.
Athena’yı aynı zamanda bir işletme markası olarak konumlandıran genç girişimci, kendi inşa ettiği otellerin yanı sıra farklı şirketlerin projelerini de üstlenmeyi planlıyor.
YENİ HASTANE PEŞİNDE
Şekerlisoy Şirketler Topluluğu, birkaç yıl önce yatırımları çeşitlendirmek için Elazığ’da zarar eden Ortadoğu Hastanesi’ni satın aldı. Hastaneyi zarardayken satın alarak kısa sürede kâr eder hale getirdiklerini belirten Onur Şekerlisoy, “Biz aldığımızda 204 personeli vardı. 15 ay giderleri sabit tutarak ciroyu 2,5-3 kat artırdık.
Şu an 40 hekim çalışıyor” diye konuşuyor. Grup önümüzdeki dönemde hastane işinde de büyümeyi hedefliyor. Ankara ve Adana’da satın almak için iki hastaneyle görüşen ancak anlaşamayan Şekerlisoy, fırsatları kovalamaya devam ediyor.
Alt taşeronlarla beraber bin kişiye istihdam sağlayan Şekerlisoy Şirketler Topluluğu, önümüzdeki beş yılda istihdamını ikiye katlayıp 2 bin kişiye ulaştırmayı planlıyor.