Gayrimenkul sektöründe sıkışıklığı aşmak üzere TOKİ, Emlak Konut GYO ve GYODER, geçtiğimiz haftalarda kampanya başlatmıştı. Başlatılan seferberlik bankaların faiz indirimi ile devam ediyor. İlk Ziraat Bankası’nın indirime gittiği finans sektöründe bu yönde yeni kararların alınması bekleniyor. Gayrimenkul sektörü ise kararı olumlu karşılıyor ve sürdürülebilir olmasını istiyor.
LEVENT GÖKMEN
lgokmen@ekonomist.com.tr
Türkiye ekonomisinin ana damarlarından gayrimenkulde son dönemde yaşanan sıkışıklığın aşılabilmesi için art arda dev indirim kampanyaları düzenlenmeye başlamıştı. TOKİ, Emlak Konut GYO ve GYODER üyelerinin başlattığı kampanyalar sektörde hareketlenmeye yol açarken, bankalara da faiz indirimine dönük çağrı yapılmıştı. En önemli çağrı da geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan gelmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konut tarafında tek haneli faizleri işaret etmesinin ardından bankacılık sektöründen açıklamalar gelmeye başladı. Bu konuda ilk adımı Ziraat Bankası attı. Banka, konut kredisi faizlerini 120 ayda yüzde 0,95’e indirdi. Banka 1-24 ay vade için konut kredisini de faizi yüzde 0,80 seviyesine çekti. Ardından Halkbank, Denizbank, TEB, Kuveyt Türk, Şekerbank, Vakıfbank, Vakıf Katılım gibi bankalar Ziraat Bankası’nı izleyerek faizleri aşağı çekmeye başladılar. 24 aya kadar faizler yüzde 0,90’ın altına çekilirken 61-120 ay vadede yüzde 1 civarında faiz oranları oluştu.
Garanti Mortgage da ev sahibi olmak isteyen müşterileri için, kredi faiz oranlarında indirime giderek yeni bir kampanya başlattı. Garanti Mortgage, 24 aya kadar vadeli kredi faiz oranını yüzde 0.95’e, 24-60 ay arası vadelerdeki konut kredi faiz oranlarını da yüzde 0,99’a düşürdü.
VADE UYUMSUZLUĞU RİSKİ
Bankacılık sisteminde ana kaynak mevduat ve mevduatın vadesi 1-3 ay arasında değişiyor. Yine yüzde 9 seviyesine yakın enflasyon oranı ve yüzde 12 civarında mevduat faiz oranı gibi verilere dikkat çeken uzmanlar, kısa vadede uzun vadeli konut kredisi verme riski maliyetlerine ve yüksek enflasyon ve mevduat faizlerine dikkat çekiyorlar. Konut kredisinde faizlerin kalıcı olarak aşağı gelebilmesi için mevduat- kredi vade uyuşmazlığı ve enflasyonun aşağı gelmesi gibi sorunların çözülme eğilimine girmesi gerektiği kaydediliyor. Yine de başlatılan faiz indiriminin sektörün geneline yaygınlaşacağı belirtiliyor.
Peki,yaşanan gelişmeler gayrı-menkul piyasasında nasıl karşılandı? Zaten sektörün uzun süredir beklediği bir istekti faiz indirimi. Bu yöndeki adımların realize olması sektörde olumlu karşılandı. Bu yolla piyasaların canlandırılıp darbe girişimi sonrası bozulan moralleri toparlayıp tüketicinin alım iştahının artırılması hedefleniyor. Ana hedef ise, geçen yıl yapılan 1 milyon 300 bin konut satış rakamlarının bu yıl da yakalanması.
KALICI TEDBİRLER ALINMALI
Hali hazırda gayrımenkul sektörü tarafından düzenlenen kampanyaların piyasalarda 2 milyar TL’lik satışa yol açtığı belirtilirken, faiz indiriminin satışlara ciddi katkı sağlayacağı belirtiliyor. Kimi kesimler yılbaşına doğru aylık faizlerin yüzde 0,65’lere kadar varacağına vurgu yapıyor. Bu noktada faiz indirimlerinin uzun süreli olması en büyük beklenti.
Sektör temsilcileri piyasalarda yaşanan bu bahar havasının sürdürülebilir olması için yatırımcının yatırım iştahını artıracak kalıcı tedbirler alınması gerektiği görüşünde birleşiyoı-lar. Faiz indirimi dışında sektöre yönelik imar affı çıkarılması, yabancı yatırımcılara oturum izni ve vatandaşlık verilmesi, vergi ve harçlarda indirim gibi uygulamalar yapılması gerektiği konusunda görüşler bulunuyor.
TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, içinde bulunduğumuz dönemde piyasayı hareketlendirecek yegane çalışmanın faiz indirimi çalışması olduğunu söylüyor.
Son dönemde bireysel konut kredilerinde bir düşüş olduğuna dikkat çeken Maya, faiz oranlarının düşmesinin piyasaya olumlu etki yapacağını
ancak bundan sonraki süreçte aynı segmentte ürüne doyan piyasanın hareketlenmesi için talebe yönelik ürünler üretilmeye başlanması gerektiğini de vurguluyor.
FİYATLAR ARTMAYACAK
Konut kredisi faiz oranlarının yüzde 1’lerin altına düştüğü dönemlerde konut fiyatlarında da bir miktar yukarı yönlü bir hareket gözlenirken, içinde bulunduğumuz dönemde ise bu hareketlilik yaşanmayacağı beklentisi hakim.
Sektör temsilcileri de hem durgun piyasayı hareketlendirmek hem de darbe girişimi sonrası psikolojisi bozulan tüketicini alım pozisyonuna geçmesi için fiyatlarda artış yapmayacaklarını vurguluyorlar. İçinde bulunduğumuz dönemde konut fiyatlarında bir artış beklemediğini belirten Makbule Maya, “Yılbaşından beri satışların yavaşladığını konuşuyoruz. Stokları tüketmek için ve ülkenin zorlu bir dönemden geçtiği böyle bir ortamda fiyat yükseltmenin prestij kaybı yaratacak olması nedeniyle kimse fiyat artırmayacaktır” diyor.
LEVENT GÖKMEN
lgokmen@ekonomist.com.tr
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konut tarafında tek haneli faizleri işaret etmesinin ardından bankacılık sektöründen açıklamalar gelmeye başladı. Bu konuda ilk adımı Ziraat Bankası attı. Banka, konut kredisi faizlerini 120 ayda yüzde 0,95’e indirdi. Banka 1-24 ay vade için konut kredisini de faizi yüzde 0,80 seviyesine çekti. Ardından Halkbank, Denizbank, TEB, Kuveyt Türk, Şekerbank, Vakıfbank, Vakıf Katılım gibi bankalar Ziraat Bankası’nı izleyerek faizleri aşağı çekmeye başladılar. 24 aya kadar faizler yüzde 0,90’ın altına çekilirken 61-120 ay vadede yüzde 1 civarında faiz oranları oluştu.
Garanti Mortgage da ev sahibi olmak isteyen müşterileri için, kredi faiz oranlarında indirime giderek yeni bir kampanya başlattı. Garanti Mortgage, 24 aya kadar vadeli kredi faiz oranını yüzde 0.95’e, 24-60 ay arası vadelerdeki konut kredi faiz oranlarını da yüzde 0,99’a düşürdü.
VADE UYUMSUZLUĞU RİSKİ
Bankacılık sisteminde ana kaynak mevduat ve mevduatın vadesi 1-3 ay arasında değişiyor. Yine yüzde 9 seviyesine yakın enflasyon oranı ve yüzde 12 civarında mevduat faiz oranı gibi verilere dikkat çeken uzmanlar, kısa vadede uzun vadeli konut kredisi verme riski maliyetlerine ve yüksek enflasyon ve mevduat faizlerine dikkat çekiyorlar. Konut kredisinde faizlerin kalıcı olarak aşağı gelebilmesi için mevduat- kredi vade uyuşmazlığı ve enflasyonun aşağı gelmesi gibi sorunların çözülme eğilimine girmesi gerektiği kaydediliyor. Yine de başlatılan faiz indiriminin sektörün geneline yaygınlaşacağı belirtiliyor.
Peki,yaşanan gelişmeler gayrı-menkul piyasasında nasıl karşılandı? Zaten sektörün uzun süredir beklediği bir istekti faiz indirimi. Bu yöndeki adımların realize olması sektörde olumlu karşılandı. Bu yolla piyasaların canlandırılıp darbe girişimi sonrası bozulan moralleri toparlayıp tüketicinin alım iştahının artırılması hedefleniyor. Ana hedef ise, geçen yıl yapılan 1 milyon 300 bin konut satış rakamlarının bu yıl da yakalanması.
KALICI TEDBİRLER ALINMALI
Hali hazırda gayrımenkul sektörü tarafından düzenlenen kampanyaların piyasalarda 2 milyar TL’lik satışa yol açtığı belirtilirken, faiz indiriminin satışlara ciddi katkı sağlayacağı belirtiliyor. Kimi kesimler yılbaşına doğru aylık faizlerin yüzde 0,65’lere kadar varacağına vurgu yapıyor. Bu noktada faiz indirimlerinin uzun süreli olması en büyük beklenti.
Sektör temsilcileri piyasalarda yaşanan bu bahar havasının sürdürülebilir olması için yatırımcının yatırım iştahını artıracak kalıcı tedbirler alınması gerektiği görüşünde birleşiyoı-lar. Faiz indirimi dışında sektöre yönelik imar affı çıkarılması, yabancı yatırımcılara oturum izni ve vatandaşlık verilmesi, vergi ve harçlarda indirim gibi uygulamalar yapılması gerektiği konusunda görüşler bulunuyor.
TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, içinde bulunduğumuz dönemde piyasayı hareketlendirecek yegane çalışmanın faiz indirimi çalışması olduğunu söylüyor.
Son dönemde bireysel konut kredilerinde bir düşüş olduğuna dikkat çeken Maya, faiz oranlarının düşmesinin piyasaya olumlu etki yapacağını
ancak bundan sonraki süreçte aynı segmentte ürüne doyan piyasanın hareketlenmesi için talebe yönelik ürünler üretilmeye başlanması gerektiğini de vurguluyor.
FİYATLAR ARTMAYACAK
Konut kredisi faiz oranlarının yüzde 1’lerin altına düştüğü dönemlerde konut fiyatlarında da bir miktar yukarı yönlü bir hareket gözlenirken, içinde bulunduğumuz dönemde ise bu hareketlilik yaşanmayacağı beklentisi hakim.
Sektör temsilcileri de hem durgun piyasayı hareketlendirmek hem de darbe girişimi sonrası psikolojisi bozulan tüketicini alım pozisyonuna geçmesi için fiyatlarda artış yapmayacaklarını vurguluyorlar. İçinde bulunduğumuz dönemde konut fiyatlarında bir artış beklemediğini belirten Makbule Maya, “Yılbaşından beri satışların yavaşladığını konuşuyoruz. Stokları tüketmek için ve ülkenin zorlu bir dönemden geçtiği böyle bir ortamda fiyat yükseltmenin prestij kaybı yaratacak olması nedeniyle kimse fiyat artırmayacaktır” diyor.