Hammadde fiyatlarındaki artış ve Çin'in çelik ürünlerinde aldığı yeni kararlar, metal piyasasında hammadde teminini zorluyor. İDDMİB Başkanı Tahsin Öztiryaki, Türkiye'nin belli metallerde hammadde üretiminde yatırım hamlesine başlaması gerektiğini söylüyor.
SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
27 Haziran 2021 tarihli sayıdan
Pandemi süreci üretimin önemini ülkelere hatırlatırken, metal sektöründe hammadde fiyatlarındaki artış ve tedarik sorunları bu alanda yeni önlemler alınmasını şart koştu. Her ne kadar ihracatta rekor artışa imza atılsa da sektör temsilcileri yakın gelecekte hammaddede ciddi sıkıntılar bekliyor.
Sektör olarak bu yıl 11 milyar doların üzerinde bir ihracat gerçekleştireceklerini ifade eden İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Tahsin Öztiryaki, Türkiye'nin belli metallerde hammadde ve ara mamulde üretime dönük yatırım hamlesine başlaması gerektiğini düşünüyor.
Mutfak ürünleri alanında en çok ihracat yapan şirketlerden biri olan Öztiryakiler Grubu'nun başkan vekilliği görevini yürüten ve önceki Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) seçimlerinde başkan adayı olarak yer alan Tahsin Öztiryaki, bu zor şartlarda ihracatçının görüş mesafesinin azaldığını bu nedenle üretime dönük yatırımların desteklenmesi gerektiğini aktarıyor.
Öztiryaki ile metal sektörü ve hammaddede yaşanan sıkıntıları konuştuk.
Metal ürünlerde hammadde fiyatlarında ciddi artışlar söz konusu. Sektör maliyet artışları ve taşımacılık sorunlarına karşın bu yılı nasıl kapatacak?
Pandemi süreci sektörleri tabii olumsuz etkiledi. Fakat demir ve demir dışı metaller sektörü olarak biz kolayca toparlandık. 2020 yılında pandemi ve kapanma etkilerine karşılık yılı yüzde 1,5 oranında ihracat artışı ile kapattık.
2021 yılında ise ciddi bir ivme yakaladık ve ihracatımızı ilk beş ayda yüzde 48 oranında artırarak 4,6
milyar dolara ulaştırdık. Bu sadece metal fiyatlarındaki artıştan veya baz etkisinden kaynaklanan bir artış değil. Miktar olarak da ihracatımızı ilk beş aylık dönemde yüzde 28 oranında artırarak 1,2 milyon ton metalden mamul ürün ihraç ettik.
Sektörün ihracatında yıl sonu kapanış öngörünüz nedir?
2021 yılı için 10 milyar dolar ihracat gerçekleştirmeyi hedeflemiştik. Bu hedefi koyduğumuzda iyimser bir öngörüydü. Fakat bugün geldiğimiz noktada şartlar değişmez ise 11 milyar doları rahatlıkla aşacağız. Bu ihracat rakamını yakalarken, gelişmiş ülkeler Avrupa Birliği, İngiltere ve ABD'de pandemi sonrası yaşanan toparlanma neticesinde artan ihracatımızın önemli katkısı oldu.
Şöyle ki 1 Ocak - 31 Mayıs 2021 ihracatında yaşanan yüzde 48'lik artış büyük oranda Avrupa ve İngiltere'ye gerçekleşen ihracat artışından kaynaklanıyor. Ortadoğu Suudi Arabistan'ın gayrı resmi ambargosu gibi malum sebeplerle ihracat artışında biraz geriden takip ediyor.
Hammadde fiyatlarındaki artış ve ihracattaki sıkıntılar konusunda nasıl bir öngörünüz var?
Bakır, alüminyum, nikel, çelik ve paslanmaz çelik gibi metallerin hepsinde fiyat sıçramaları oldu. Dolayısıyla hammaddede yüksek fiyat artışları söz konusu. Maalesef endüstriyel metaller, spekülatif yatırımcılar tarafından da kâr etmek ve enflasyondan korunmak amacıyla kullanılıyor.
Bu noktada dünyada belirlenen metal fiyatlarına etki etme fırsatımız olmayabilir ama örneğin; Eximbank limitlerinin hammadde fiyatlarındaki artış göz önüne alınarak artırılması gibi ihracatçımızı rahatlatacak çözümler sunulabilir. Ülkeler bir taraftan kendi sanayilerini korumaya çalışmak için çeşitli korumacı önlemler alırlarken zaten yükselişte olan korumacılık pandemiyle beraber daha da hızlandı.
Firmalarımız hiç olmadığı kadar anti damping soruşturmaları, farklı ülkelerde yeni kayıt ve benzeri süreçlerle karşı karşıya kaldı. Diğer taraftan artan talep hammadde fiyatlarında artışın yanı sıra hammadde bulunabilirliği yönünden de ciddi sıkıntı yaşanıyor.
Plastikten, elektronik çiplere birçok girdi temininde güçlük yaşanıyor. Talebin artması arzın karşılayacak düzeyde artmaması, Çin'in bazı emtiaları stoklamakta oluşu hammaddeye ulaşımı zorlaştırıyor.
Çin'in aldığı yeni kararların sektöre yansıması ne olur?
Ülkeler hammaddeyi kendi sınırları içinde tutmak için bir çabaya girişmiş durumda. Sözünü ettiğiniz gibi en son Çin çelik ürünlerinde iç piyasasını özendirmek için 146 çelik ürününe uyguladığı yüzde 13'lük teşvik mahiyetindeki ihracat vergi iadesini kaldırdı.
Getirdiği ek vergilerle yüzde 25'lik fiyat artışı yapmış olacak. Bu dünya çelik fiyatlarını artıracak bir gelişme. Biz de girdi niteliğindeki ürünlerde ve metal hurdalarında elimizdeki kaynakları ülkemizde tutmak için önlemler almalıyız.
Diğer taraftan artan talep arzın buna yetişememesi zaten dünyada artmakta olan enflasyonu daha da körüklüyor. Metal mamul ürünlerde de üretici artan girdi maliyetini henüz tam anlamıyla tüketiciye yansıtamadı.
Tedarik ve ticaretin yaşadığı sorunlara karşılık ne gibi önlemler alınmalı?
Tedarik sorunlarının önüne geçebilmek için gerek lojistik gerekse de hammadde ve ara mamulde yerlileşmeye gereken önemi vermemiz gerekiyor. Bizim artık belli hammadde ve ara mamulleri üretmemiz gerekiyor. Türkiye hammaddede üretim dönük gerekli yatırımları yapmak durumunda.
Kamuda buna destek vermeli. Bunun için elbette sermaye gerekiyor fakat öncelikle buna karar verecek bir iradeye gerek var. Sadece ihracatımızı artırmak bizim için yeterli değil. İhracatımızı 300 milyar dolara çıkarırken ithalatımızı da aynı oranda artırırsak ekonomiye faydamız sınırlı kalır.
Halihazırda ithalatımız ihracatımızdan daha fazla. İhraç ettiği üründe yerlilik oranını artırmak çok önemli. Bildiğiniz gibi ülkemizin ithalatının büyük bir kısmını hammadde ve ara mamuller oluşturuyor. Yerli malı kullanımının özendirilmesi de ürünlerimiz içerisinde yerlilik oranının artırılması kadar önemli.
Sanayimizin hammadde ihtiyacını güvence altına almak çözülmesi gereken sorunlarımızın başında geliyor. Metaller için önümüzdeki dönemde tedarik sıkıntısıyla karşılaşılması durumunda sektör ihracatının sekteye uğraması söz konusu olabilir.
ÇORLU'YA 10 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Tahsin Öztiryaki aynı zamanda endüstriyel mutfak ürünleri alanında 60 yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteren Öztiryakiler Grubu'na da başkanlık ediyor. İstanbul Hadımköy'de üretim yapan şirket şimdi yeni bir yatırıma da başladı.
Çorlu'da 25 bin metrekare alanda buzdolabı üretmek üzere yatırıma başlayan şirket, önümüzdeki yıl haziranda bu tesiste üretime başlamayı planlıyor. Çorlu'da 40 bin adet üreteceklerini aktaran Tahsin Öztiryaki, 10 milyon doları bulacak bu yatırımla 200 kişiye ek istihdam sağlanacağını ifade ediyor.
SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
27 Haziran 2021 tarihli sayıdan
Pandemi süreci üretimin önemini ülkelere hatırlatırken, metal sektöründe hammadde fiyatlarındaki artış ve tedarik sorunları bu alanda yeni önlemler alınmasını şart koştu. Her ne kadar ihracatta rekor artışa imza atılsa da sektör temsilcileri yakın gelecekte hammaddede ciddi sıkıntılar bekliyor.
Sektör olarak bu yıl 11 milyar doların üzerinde bir ihracat gerçekleştireceklerini ifade eden İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Tahsin Öztiryaki, Türkiye'nin belli metallerde hammadde ve ara mamulde üretime dönük yatırım hamlesine başlaması gerektiğini düşünüyor.
Mutfak ürünleri alanında en çok ihracat yapan şirketlerden biri olan Öztiryakiler Grubu'nun başkan vekilliği görevini yürüten ve önceki Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) seçimlerinde başkan adayı olarak yer alan Tahsin Öztiryaki, bu zor şartlarda ihracatçının görüş mesafesinin azaldığını bu nedenle üretime dönük yatırımların desteklenmesi gerektiğini aktarıyor.
Öztiryaki ile metal sektörü ve hammaddede yaşanan sıkıntıları konuştuk.
Metal ürünlerde hammadde fiyatlarında ciddi artışlar söz konusu. Sektör maliyet artışları ve taşımacılık sorunlarına karşın bu yılı nasıl kapatacak?
Pandemi süreci sektörleri tabii olumsuz etkiledi. Fakat demir ve demir dışı metaller sektörü olarak biz kolayca toparlandık. 2020 yılında pandemi ve kapanma etkilerine karşılık yılı yüzde 1,5 oranında ihracat artışı ile kapattık.
2021 yılında ise ciddi bir ivme yakaladık ve ihracatımızı ilk beş ayda yüzde 48 oranında artırarak 4,6
milyar dolara ulaştırdık. Bu sadece metal fiyatlarındaki artıştan veya baz etkisinden kaynaklanan bir artış değil. Miktar olarak da ihracatımızı ilk beş aylık dönemde yüzde 28 oranında artırarak 1,2 milyon ton metalden mamul ürün ihraç ettik.
2021 yılı için 10 milyar dolar ihracat gerçekleştirmeyi hedeflemiştik. Bu hedefi koyduğumuzda iyimser bir öngörüydü. Fakat bugün geldiğimiz noktada şartlar değişmez ise 11 milyar doları rahatlıkla aşacağız. Bu ihracat rakamını yakalarken, gelişmiş ülkeler Avrupa Birliği, İngiltere ve ABD'de pandemi sonrası yaşanan toparlanma neticesinde artan ihracatımızın önemli katkısı oldu.
Şöyle ki 1 Ocak - 31 Mayıs 2021 ihracatında yaşanan yüzde 48'lik artış büyük oranda Avrupa ve İngiltere'ye gerçekleşen ihracat artışından kaynaklanıyor. Ortadoğu Suudi Arabistan'ın gayrı resmi ambargosu gibi malum sebeplerle ihracat artışında biraz geriden takip ediyor.
Hammadde fiyatlarındaki artış ve ihracattaki sıkıntılar konusunda nasıl bir öngörünüz var?
Bakır, alüminyum, nikel, çelik ve paslanmaz çelik gibi metallerin hepsinde fiyat sıçramaları oldu. Dolayısıyla hammaddede yüksek fiyat artışları söz konusu. Maalesef endüstriyel metaller, spekülatif yatırımcılar tarafından da kâr etmek ve enflasyondan korunmak amacıyla kullanılıyor.
Bu noktada dünyada belirlenen metal fiyatlarına etki etme fırsatımız olmayabilir ama örneğin; Eximbank limitlerinin hammadde fiyatlarındaki artış göz önüne alınarak artırılması gibi ihracatçımızı rahatlatacak çözümler sunulabilir. Ülkeler bir taraftan kendi sanayilerini korumaya çalışmak için çeşitli korumacı önlemler alırlarken zaten yükselişte olan korumacılık pandemiyle beraber daha da hızlandı.
Firmalarımız hiç olmadığı kadar anti damping soruşturmaları, farklı ülkelerde yeni kayıt ve benzeri süreçlerle karşı karşıya kaldı. Diğer taraftan artan talep hammadde fiyatlarında artışın yanı sıra hammadde bulunabilirliği yönünden de ciddi sıkıntı yaşanıyor.
Plastikten, elektronik çiplere birçok girdi temininde güçlük yaşanıyor. Talebin artması arzın karşılayacak düzeyde artmaması, Çin'in bazı emtiaları stoklamakta oluşu hammaddeye ulaşımı zorlaştırıyor.
Çin'in aldığı yeni kararların sektöre yansıması ne olur?
Ülkeler hammaddeyi kendi sınırları içinde tutmak için bir çabaya girişmiş durumda. Sözünü ettiğiniz gibi en son Çin çelik ürünlerinde iç piyasasını özendirmek için 146 çelik ürününe uyguladığı yüzde 13'lük teşvik mahiyetindeki ihracat vergi iadesini kaldırdı.
Getirdiği ek vergilerle yüzde 25'lik fiyat artışı yapmış olacak. Bu dünya çelik fiyatlarını artıracak bir gelişme. Biz de girdi niteliğindeki ürünlerde ve metal hurdalarında elimizdeki kaynakları ülkemizde tutmak için önlemler almalıyız.
Diğer taraftan artan talep arzın buna yetişememesi zaten dünyada artmakta olan enflasyonu daha da körüklüyor. Metal mamul ürünlerde de üretici artan girdi maliyetini henüz tam anlamıyla tüketiciye yansıtamadı.
Tedarik ve ticaretin yaşadığı sorunlara karşılık ne gibi önlemler alınmalı?
Tedarik sorunlarının önüne geçebilmek için gerek lojistik gerekse de hammadde ve ara mamulde yerlileşmeye gereken önemi vermemiz gerekiyor. Bizim artık belli hammadde ve ara mamulleri üretmemiz gerekiyor. Türkiye hammaddede üretim dönük gerekli yatırımları yapmak durumunda.
Kamuda buna destek vermeli. Bunun için elbette sermaye gerekiyor fakat öncelikle buna karar verecek bir iradeye gerek var. Sadece ihracatımızı artırmak bizim için yeterli değil. İhracatımızı 300 milyar dolara çıkarırken ithalatımızı da aynı oranda artırırsak ekonomiye faydamız sınırlı kalır.
Halihazırda ithalatımız ihracatımızdan daha fazla. İhraç ettiği üründe yerlilik oranını artırmak çok önemli. Bildiğiniz gibi ülkemizin ithalatının büyük bir kısmını hammadde ve ara mamuller oluşturuyor. Yerli malı kullanımının özendirilmesi de ürünlerimiz içerisinde yerlilik oranının artırılması kadar önemli.
Sanayimizin hammadde ihtiyacını güvence altına almak çözülmesi gereken sorunlarımızın başında geliyor. Metaller için önümüzdeki dönemde tedarik sıkıntısıyla karşılaşılması durumunda sektör ihracatının sekteye uğraması söz konusu olabilir.
ÇORLU'YA 10 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Tahsin Öztiryaki aynı zamanda endüstriyel mutfak ürünleri alanında 60 yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteren Öztiryakiler Grubu'na da başkanlık ediyor. İstanbul Hadımköy'de üretim yapan şirket şimdi yeni bir yatırıma da başladı.
Çorlu'da 25 bin metrekare alanda buzdolabı üretmek üzere yatırıma başlayan şirket, önümüzdeki yıl haziranda bu tesiste üretime başlamayı planlıyor. Çorlu'da 40 bin adet üreteceklerini aktaran Tahsin Öztiryaki, 10 milyon doları bulacak bu yatırımla 200 kişiye ek istihdam sağlanacağını ifade ediyor.