Son yıllarda Türkiye’de özellikle gençler arasında hızla yayılan Kore kültürü, yalnızca popüler eğlence alışkanlıklarını değil, ekonomik ilişkileri de dönüştürüyor. “Hallyu” olarak adlandırılan Güney Kore dalgası etkisi artık güzelliğin ötesine geçerek moda, yemek, eğlence ve elektronik alanlarına da yayılmış durumda.
Ekonomist’in 23 Kasım - 6 Aralık 2025 tarihli sayısından
K-beauty ürünlerinin yükselişi, Koreli markaların Türkiye’de açılan mağazaları, popüler içeriklere yönelik artan talep ve iki ülke arasındaki ticari iş birlikleri iki ülke arasındaki ticari ilişkilere ivme katarken, Türkiye’yi Kore markaları için hem stratejik bir pazar hem de Avrupa ve Ortadoğu’ya açılan bir üretim-tedarik üssü haline getiriyor.

Bu kültürel ilginin ekonomik yansımaları dış ticaret rakamlarında da açıkça görülüyor. Son beş yıla bakıldığında Kore’ye ihracat yatay seyir izlerken, ithalatta büyük bir artış dikkat çekiyor. 2019 yılında 944 milyon dolar olan ihracat, 2024’te 971 milyon dolara çıktı. Aynı dönemde ithalat ise 5,7 milyar dolardan 9,2 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bu yıl ocak-eylül döneminde ise ihracat 791 milyon dolarda kalırken, ithalat 7,3 milyar dolara ulaşmış bulunuyor. İthalattaki hızlı yükseliş dikkat çekerken, Türk ihracatçıları bu dengesizliği gidermek ve Kore pazarında daha güçlü bir konum elde etmek için çalışmalarını sürdürüyor. Ticaret Bakanlığı’nın Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında öncelikli pazarlar arasında yer alan Güney Kore’yle ticaretin önümüzdeki dönemde ivme kazanması bekleniyor. Mevcut Serbest Ticaret Anlaşma’sının (STA) sağladığı avantajlar ve karşılıklı görüşmeler neticesinde 2026’da ikili ticaretin daha da güçlenmesini beklediklerini belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, “Bu yıl madencilik, otomotiv, kimya, hububat ve mücevher sektörlerimiz Kore pazarında iyi bir performans sergiliyor. Biz bir yandan bu performansı kalıcı hale getirmeye, diğer yandan başka sektörlerin de aynı başarıyı gösterebileceği ortamı oluşturmaya çalışıyoruz” diyor.

TÜRKİYE’Yİ ÜS OLARAK KONUMLANDIRDI
Son dönemde perakende sektöründe Güney Koreli markaların yatırımları dikkat çekiyor. Bu eğilimi gören ilk şirketlerden biri olan Türkiye genelinde 62 mağazayla faaliyet gösteren Ecrou oldu. Koreli Yoyoso ve Mumuso markalarının Türkiye isim hakkını alan şirket, hem kendi markasını hem de Koreli iki markayı büyütüyor. Bu kapsamda Türkiye’de Yoyoso tabelalı beş mağaza ile faaliyet gösteren şirket, bunun yanı sıra her iki global markanın seçili ürünlerini Ecrou mağazalarında satışa sunuyor. 2026 sonuna kadar 15 yeni mağaza daha açarak büyümeyi sürdürmeyi hedeflediklerini söyleyen Ecrou CEO’su Şahin Demir, “Hedefimiz, Ecrou’nun enerjisini, çeşitliliğini ve ulaşılabilirliğini tüm Türkiye’de herkes için deneyimlenebilir kılmak” diyor.

ŞAHİN DEMİR / ECROU
Kore’de popüler olan tasarım ve konseptleri Türkiye’deki üretici ve tedarikçilerle birlikte hayata geçirerek hem trend hızını koruduklarını hem de yerli üretimi destekleyen sürdürülebilir bir model oluşturduklarını belirten Demir, aynı zamanda Kore’den birçok güçlü marka ile kapsamlı iş birlikleri olduğunu belirtiyor. Türkiye’yi yalnızca bir satış pazarı olarak değil; bölgesel bir üretim, lojistik ve dağıtım üssü olarak konumlandırmayı planladıklarını belirten Demir, “Türkiye’nin stratejik konumu ve üretim gücü, Ecrou ve Kore merkezli markalar için Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya uzanan bir tedarik köprüsü kurmak adına önemli fırsatlar sunuyor” diye konuşuyor.
G. KORE MARKALARINA AYRI ALAN
K-beauty olarak adlandırılan kozmetik sektörü Güney Kore’nin en güçlü olduğu alanlardan biri.
Beymen, yeni açmaya başladığı kozmetik mağazalarında Kore ürünleri için ayrı bir alan ayırıyor. Geçen aralık ayında Güney Kore markaları satmaya başlayan Gratis’te de bu alanda hızlı bir büyüme söz konusu. Dört marka ve yaklaşık 100 ürünle başlayan kategoride bugün 13 marka ve 180’in üzerinde ürüne ulaşıldı. Gratis’in K-beauty kategorisinde, yıl sonuna kadar 15 markaya ve 200’ün üzerinde ürüne ulaşması hedefleniyor.
Gelecek dönemde de K-beauty’nin etkisini artırarak sürdüreceğini ve Türkiye’de kalıcı bir kategori haline geleceği düşünen Gratis yönetiminin hedefi, bu alanda istikrarlı, sürdürülebilir ve yenilikçi bir büyüme modeli oluşturmak.
Geçtiğimiz günlerde K-Content Expo kapsamında 30 Koreli içerik firmasına İstanbul’da 500’den fazla görüşme gerçekleştiren Kore merkezli, PR House Co’nun verdiği bilgilere göre Türkiye’de Kore kültürüyle ilgili topluluklara üye olan kişi sayısının üç milyonu aşmış durumda. Ekim 2025’te, Seul’deki Kore-Türk Ticaret Odası ile Osong Kozmetik ve Güzellik Endüstrisi Fuarı arasında bir mutabakat zaptı (MOU) imzalandığına dikkat çeken yetkililer bu adımın güçlü bir kararlılığı gösterdiğini belirtiyor.

İZZET PİNTO / GLOBAL AGENCY
DİZİ VE YEME-İÇME PAZARI DA İVMELENDİ
2025’i yaklaşık yüzde 15’lik büyümeyle 700 milyon dolarlık bir ihracat hacmiyle kapatması beklenen dizi ihracatında da özellikle Güney Kore, Japonya ve Tayland gibi Asya ülkelerinin payı artıyor. Bu talebin özellikle dijital platformlar üzerinden geldiğine dikkat çeken Global Agency CEO’su Izzet Pinto, “İzleyici alışkanlıkları, ulusal kanallardan dijitale kayıyor ve bu dönüşüm Türk içerikleri için yeni bir fırsat alanı yaratıyor. Asya seyircisi duygusal yoğunluğu yüksek, ilişkiler merkezli hikayelere yakınlık duyuyor. Türk dizileri de tam bu noktada evrensel duyguları yerel sıcaklıkla harmanlayarak dikkat çekiyor” diyor.
Potansiyeli gören yeme içme grupları da bu alanda Kore markaları oluşturmaya başladı. Doğuş Yeme-İçme, Turizm ve Perakende Grubu, Seoul Kitchen markasıyla, Kore mutfağı konsepti geliştirdi.
İhracatçılar Güney Kore’ye çıkarma yapacak
T.C. Ticaret Bakanlığı koordinasyonu ve TİM organizasyonu ile 30 Kasım – 4 Aralık 2025 tarihleri arasında Güney Kore Genel Ticaret Heyeti gerçekleştirilecek. Başkent Seul şehrini kapsayacak söz konusu organizasyonda, Güney Kore’den iş insanlarının davet edileceği nitelikli iş görüşmelerinin gerçekleştirilmesi öngörülüyor. Pazar payının artırılması ve yeni iş ve yatırım imkânlarının oluşturulması amacıyla düzenlenecek heyet, gıda ve tarım ürünleri, kimyevi maddeler ve mamulleri, otomotiv ve yan sanayi, demir ve demir dışı metaller, makine ve aksamları sektörleri başta olmak üzere tüm sektörlere açık.
MUSTAFA GÜLTEPE / TİM BAŞKANI
“Yeni yatırım fırsatları var”
“Güney Kore ile ekonomik iş birliğimiz halihazırda güçlü bir zemine sahip bulunuyor. Önümüzdeki dönemde, bu ilişkiyi daha da ileriye taşıyabilecek yeni yatırım fırsatlarının özellikle teknoloji, otomotiv, enerji, kimya ve hizmetler gibi alanlarda yoğunlaşmasını bekliyoruz. İki ülke arasında yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve yüksek katma değerli üretim gibi başlıkların daha fazla öne çıkacağını, mevcut güçlü sektör performanslarının da bu alanlarda yeni iş birliklerini teşvik edebileceğini düşünüyoruz.”