Siyasi partilerin seçim vaatleri netleşti. Açıklanan seçim bildirgelerinde ekonomik vaatler öne çıktı. Partilerin vaatleri arasında vergi indirimleri, kredi borçlarının silinmesi, emeklilik koşullarının düzeltilmesi, asgari ücretin artırılması gibi konular var.
ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
Türkiye, hızla 24 Haziran'da gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimine doğru yol alıyor. Gerek siyasi partiler gerekse cumhurbaşkanı adayları, geçen hafta itibariyle seçmenlere yönelik vaatlerini içeren seçim bildirgelerini kamuoyuna duyurdu.
Görsellere tıklayın.
Seçim bildirgeleri içerisinde, son dönemde döviz kurlarındaki artışla birlikte giderek önem kazanan ekonomik vaatler öne çıkıyor. Bu vaatlerde, ülke ekonomisinin istikrarlı bir büyümeye kavuşması için gerekli makro adımların yanı sıra, çalışanlara, emeklilere, kadın ve genç girişimcilere yönelik vergi indirimi ve teşvikler dikkat çekiyor.
GÜNDEM EKONOMİ
Ekonomist Dergisi olarak, seçim yarışına doludizgin devam eden Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), İyi Parti ve Saadet Partisi'nin (SP) seçim bildirgelerinde öne çıkan ekonomik vaatleri derledik.
Son haftalarda döviz kurlarındaki tarihi artışlar Türkiye ekonomisine ilişkin belirsizlikleri gün yüzüne çıkardı. Seçimin galibi kim olursa olsun, 24 Haziran'dan sonra büyümeden enflasyona pek çok alanda zorlu bir dönemin başlayacağını söylemek yanlış olmaz. Bu nedenle tüm siyasi partilerin seçim bildirgelerinde ekonomik vaatler en ön sırada yer alıyor.
5 MİLYON YENİ İŞ
Partilerin öne çıkan vaatleri aşağıdaki tabloda yer alıyor. 2002'den bu yana tek başına iktidarda olan AKP'nin Seçim Beyannamesi'nde, yılda en az 1 milyon, beş yıllık dönemde de 5 milyonun üzerinde istihdam sağlanması sözü veriliyor. Beyannamede mevcut 71 bin 265 olan ihracatçı sayısının 120 binin üzerine çıkarılacağı kaydediliyor.
Ana muhalefet partisi CHP ise seçim beyannamesinde önümüzdeki beş yıl içinde kişi başı geliri 15 bin dolara çıkarmayı ve asgari ücreti 2 bin 200 liraya yükseltmeyi vaat ediyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tay-yip Erdoğan'ı destekleyeceğini açıklayan MHP bildirgesinde yapısal reformlara vurgu, esnaf ve çiftçilerin vergi ve prim yükünün hafifletilmesi ve staj ile çıraklık sürelerinin emeklilik için sayılması gibi vaatler ön planda.
3 BİN TL ASGARİ ÜCRET
HDP ise OHAL'in kaldırılacağının vurgulandığı bildirgede 50 bin TL'ye kadar olan banka borçlarının faizlerinin silineceği, asgari ücretin 3 bin TL'ye yükseltileceği vaadinde bulunuyor.
SP'nin seçim bildirgesinde ise vergi indirimleri öne çıkıyor. Vergi yükünün hafifletileceği ve asgari ücretin yoksulluk sınırının üzerine çıkarılacağı vaadinde bulunulan bildirgede, akaryakıttan alınan yüksek vergi oranlarının azaltılacağı, kadınlara 2-3 yıla kadar doğum izni verileceği ve emeklilere her yıl büyüme oranı paralelinde refah payı verileceği gibi vaatler yer alıyor.
MHP'den ayrılan Meral Akşener liderliğinde bu yıl ilk kez seçimlere girecek olan İyi Parti'nin seçim bildirgesinde en çok ses getiren vaat ise kurulacak 'Türkiye Dayanışma Fonu' ile yaklaşık 5 milyon vatandaşın tüketici kredisi, kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarından doğan borçlarının satın alınması oldu.
ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
Türkiye, hızla 24 Haziran'da gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimine doğru yol alıyor. Gerek siyasi partiler gerekse cumhurbaşkanı adayları, geçen hafta itibariyle seçmenlere yönelik vaatlerini içeren seçim bildirgelerini kamuoyuna duyurdu.
Görsellere tıklayın.
Seçim bildirgeleri içerisinde, son dönemde döviz kurlarındaki artışla birlikte giderek önem kazanan ekonomik vaatler öne çıkıyor. Bu vaatlerde, ülke ekonomisinin istikrarlı bir büyümeye kavuşması için gerekli makro adımların yanı sıra, çalışanlara, emeklilere, kadın ve genç girişimcilere yönelik vergi indirimi ve teşvikler dikkat çekiyor.
GÜNDEM EKONOMİ
Ekonomist Dergisi olarak, seçim yarışına doludizgin devam eden Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), İyi Parti ve Saadet Partisi'nin (SP) seçim bildirgelerinde öne çıkan ekonomik vaatleri derledik.
Son haftalarda döviz kurlarındaki tarihi artışlar Türkiye ekonomisine ilişkin belirsizlikleri gün yüzüne çıkardı. Seçimin galibi kim olursa olsun, 24 Haziran'dan sonra büyümeden enflasyona pek çok alanda zorlu bir dönemin başlayacağını söylemek yanlış olmaz. Bu nedenle tüm siyasi partilerin seçim bildirgelerinde ekonomik vaatler en ön sırada yer alıyor.
5 MİLYON YENİ İŞ
Partilerin öne çıkan vaatleri aşağıdaki tabloda yer alıyor. 2002'den bu yana tek başına iktidarda olan AKP'nin Seçim Beyannamesi'nde, yılda en az 1 milyon, beş yıllık dönemde de 5 milyonun üzerinde istihdam sağlanması sözü veriliyor. Beyannamede mevcut 71 bin 265 olan ihracatçı sayısının 120 binin üzerine çıkarılacağı kaydediliyor.
Ana muhalefet partisi CHP ise seçim beyannamesinde önümüzdeki beş yıl içinde kişi başı geliri 15 bin dolara çıkarmayı ve asgari ücreti 2 bin 200 liraya yükseltmeyi vaat ediyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tay-yip Erdoğan'ı destekleyeceğini açıklayan MHP bildirgesinde yapısal reformlara vurgu, esnaf ve çiftçilerin vergi ve prim yükünün hafifletilmesi ve staj ile çıraklık sürelerinin emeklilik için sayılması gibi vaatler ön planda.
3 BİN TL ASGARİ ÜCRET
HDP ise OHAL'in kaldırılacağının vurgulandığı bildirgede 50 bin TL'ye kadar olan banka borçlarının faizlerinin silineceği, asgari ücretin 3 bin TL'ye yükseltileceği vaadinde bulunuyor.
SP'nin seçim bildirgesinde ise vergi indirimleri öne çıkıyor. Vergi yükünün hafifletileceği ve asgari ücretin yoksulluk sınırının üzerine çıkarılacağı vaadinde bulunulan bildirgede, akaryakıttan alınan yüksek vergi oranlarının azaltılacağı, kadınlara 2-3 yıla kadar doğum izni verileceği ve emeklilere her yıl büyüme oranı paralelinde refah payı verileceği gibi vaatler yer alıyor.
MHP'den ayrılan Meral Akşener liderliğinde bu yıl ilk kez seçimlere girecek olan İyi Parti'nin seçim bildirgesinde en çok ses getiren vaat ise kurulacak 'Türkiye Dayanışma Fonu' ile yaklaşık 5 milyon vatandaşın tüketici kredisi, kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarından doğan borçlarının satın alınması oldu.