Piyasalar, FED’in faiz sinyalleri, Brexit Referandumu ve iç dinamiklerle şekilleniyor. Yabancıların mayıs ayında 892 milyon dolar net satış yapması bunun göstergesi. FED’in faiz artışının sonbahara kaldığı beklentileri, gelişen piyasalar için olumlu. Türkiye son dönemde gelişen piyasalara göre daha yüksek iskontoya sahip. Ancak bunun avantaja çevrilmesi için hükümetten reformlar bekleniyor.
TALİP YILMAZ CEREN ORAL
tyilmaz@ekonomist.com.tr coral@ekonomist.com.tr
Piyasalar FED’e odaklanmış durumda. 14-15 Haziran’daki FED toplantısı öncesi son önemli açıklama geçen hafta FED Başkanı Janet Yellen’den geldi. Temel merak konusu, önceki hafta cuma günü beklentilerin altında gelen mayıs ayı istihdam verilerinin ardından, FED’in faiz artışındaki yaklaşımının nasıl değişeceğiydi.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Yellen, konuşmasında ekonomide olumlu tarafların olumsuzlardan fazla olduğunu, tek veriye aşırı ağırlık verilmemesi gerektiğini, fakat zayıf gelen istihdam verilerinin yeni sorular oluşturduğunu söyledi.
Kademeli faiz artışları için önceki açıklamalardaki ‘önümüzdeki aylar’ ifadesini ‘zaman içerisinde’ olarak değiştirdi. Son olarak Brexit ihtimalinin ciddi ekonomik etkiler doğuracağına da dikkat çekti.
Piyasalarda FED’in yüzde 27 olasılıkla temmuzda faiz artışı yapacağı beklentisi varken, konuşma sonrasında bu oran yüzde 21’e geriledi. Eylül ayı ihtimali ise vadeli fiyatlama-lara göre yüzde 42 seviyesinde. Ancak yatırım bankası Goldman Sachs, Janet Yellen’in açıklamasının FED’in faiz artırma eğiliminin devam ettiğini gösterdiğini ifade ediyor ve temmuzda faiz artışı olasılığını yüzde 40 olarak öngörüyor. İş Yatırım’a göre ise FED’in faiz artış beklentilerinin
ertelenmesi, gelişmekte olan ülkeler için kısa vadeli fırsat penceresi oluşturabilir.
FIRSAT OLABİLİR
Bu veriler öncesinde Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcıların ağırlıklı satış işlemleri yaptığını söylemek gerekiyor. Yurtdışında yerleşik yatırımcıların BİST’teki payı mayıs sonunda önceki aya göre 142 baz puan düşüşle yüzde 62,86 oldu. Borsa İstanbul’un yayımladığı verilere göre yurtdışında yerleşik yatırımcılar mayısta Türk hisse senetlerinde net 892 milyon dolar satış yaptı.
Mayıstaki 892 milyon dolarlık net yabancı satışını değerlendiren ALB Forex Araştırma Uzman Yardımcısı
Ceren Yaşar, “FED faiz artırım beklentileri ve gelişmekte olan ülke risklerinin değişmesiyle, bu yıl ilk defa yabancıların aylık bazda net satış tarafında olduklarını gördük” diyor.
Garanti Bankası (191,7 milyon dolar), THY (147,8 milyon dolar) ve Halkbank (136,1 milyon dolar) yabancı yatırımcıların en çok satış yaptıkları ilk üç hisse oldu. Yabancı yatırımcılar bankacılık hisselerinde mayısta toplam 442 milyon dolar net satış yaptı. Yabancı yatırımcıların en çok alım yaptığı ilk üç hisse ise Tekfen Holding (51,9 milyon dolar), Petkim (25 milyon dolar) ve Torunlar GYO (7,5 milyon dolar) olarak sıralandı.
ÜÇ KRİTİK KONU
Yatırım Finansman, açıklanan yabancı işlemleri sonrasında üç konuya dikkat çekiyor. İlki, yabancı yatırımcılar, bankacılıktaki satışlarla 2016’da ilk defa net satıcı tarafında yer aldılar. Yeni kabineye ilişkin spekülasyonlar ve yıl içinde sürekli net alıcı tarafta kalınması satışlarda etkili oldu.
İkincisi, hacim tarafında, miktarsal olarak olmasa da yüzdesel olarak 2008 Eylül’den bu yana en güçlü oldukları ayı yaşayan yabancı yatırımcıların işlem hacmindeki payı mayısta yüzde 26,7’ye, yılın ilk beş ayı itibariyle de yüzde 25,1’e yükseldi. Üçüncüsü ise nisan sonunda 56,8 milyar dolar olan yabancı yatırımcının portföydeki büyüklüğünün, 24 Mayıs tarihli en güncel Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre 51,9 milyar dolara düşmesi oldu.
BORSA İSKONTOLU AMA...
Yatırım Finansman, değerlendirmesinde, MSCI Türkiye Endeksi’nin performansına dikkat çekiyor. İlk çeyrekte düşük baz etkisiyle rakiplerinden daha iyi performans gösteren Türkiye, bu dönemde artan jeopolitik riskler ve terör olayları nedeniyle diğer gelişen ülkelerden ayrıştı ve yüzde 9 daha düşük performans gösterdi.
Petrol fiyatlarının varil başına 52,63 dolara kadar yükselmesi, tüm gelişmekte olan ülkelere karşı alım iştahını artırıyor ve Türkiye de bu akımdan petrol ithalatçısı olmasına rağmen yararlanıyor. Yatırım Finansman uzmanları, “Fakat Türk hisselerinin rakiplerinden daha iyi performans göstermesi için, global risk iştahı artışından daha farklı bir içsel katalist bulması gerekiyor” diyor.
Gelişmekte olan ülke paralarının dolara karşı değer kazanmasının ve Merkez Bankası’nın faiz indirim beklentisinin kısa vadede Türkiye piyasalarındaki yükselişi desteklediğini kaydeden İş Yatırım uzmanları ise gelişmekte olan ülkelere göre yüzde 29’luk iskontonun tarihsel ortalamanın iki katına yakın düzeyde olduğunu kaydediyor. Bunun da borsada aşağı yönlü riskleri azalttığını söylüyor. Ancak yurtiçinde devam eden iktisadi, siyasi ve jeopolitik riskler nedeniyle yükselişin kırılgan temel üzerinde şekillendiğini de kaydediyor.
‘NÖTR’ DURUŞ
Böyle bir tablonun oluştuğu dönemde, yabancı kurumların Türkiye hakkındaki görüşleri de dikkat çekiyor. Morgan Stanley, son dönemdeki beklenmedik siyasi gelişmelere rağmen yatırımcıların Türk varlıklarına ilişkin duruşlarının ‘nötr’ olmaya devam ettiğini ifade ediyor. Yabancıların Türkiye’ye yatırım konusundaki görüşlerinde kayda değer değişiklik görmeyen kurum, bunun nedenlerini şöyle açıklıyor: “Türkiye, benzerleri ile karşılaştırıldığında makro göstergeler açısından daha iyi performans gösteriyor.
Mehmet Şimşek’in görevine devam etmesi, para ve maliye politikalarında öngörülebilir gelecekte değişiklik olmayacağının sinyali olarak algılanıyor. Referandum olasılığı ise mevcut pozisyonda çok büyük etkiye sahip değil. Ayrıca yerel yatırımcıların oynak zamanlardaki döviz satışları, TL’de değer kaybına karşı etkin bir çıpa oldu.”
Saxo Capital FX Strateji Müdürü John Hardy ise yabancı yatırımcılar konusuna, ‘Merkez Bankası’nın politikaları üzerindeki etkileri’ perspektifinden yaklaşıyor. John Hardy’e göre, yabancı yatırımcılar Merkez Bankası’nı ‘uygun olmayan ölçüde güvercin’ gördükleri takdirde, banka ekonomiyi TL üzerinde baskı oluşturarak desteklemek amacıyla faizleri indirme isteğini dengeleyebilir.
TÜRKİYE'Yİ BEKLEYEN 5 TEHLİKE
Morgan Stanley'e göre, yabancı yatırımcıların pozisyonlarında 'şimdilik' büyük bir değişim olmasa da yine de risk bulunuyor. Yabancıların 'nötr'den 'negatife dönme ve satışları devam ettirme olasılığı, şu durumlarda artabilir:
1) Enerji fiyatlarındaki yükselişin devam etmesi,
2) Siyasi gelişmelerin erken seçim olasılığını artırması,
3) Turizmin daha da kötüleşmesi,
4) Kredide yeniden yapılandırma çabalarının artması,
5) TCMB'nin para politikasını gevşetmeye devam etmesi sonrasında gelecekte şartların negatife dönmesi durumunda etkin ve zamanında müdahale kabiliyetini kaybetmesi.
TALİP YILMAZ CEREN ORAL
tyilmaz@ekonomist.com.tr coral@ekonomist.com.tr
Piyasalar FED’e odaklanmış durumda. 14-15 Haziran’daki FED toplantısı öncesi son önemli açıklama geçen hafta FED Başkanı Janet Yellen’den geldi. Temel merak konusu, önceki hafta cuma günü beklentilerin altında gelen mayıs ayı istihdam verilerinin ardından, FED’in faiz artışındaki yaklaşımının nasıl değişeceğiydi.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Kademeli faiz artışları için önceki açıklamalardaki ‘önümüzdeki aylar’ ifadesini ‘zaman içerisinde’ olarak değiştirdi. Son olarak Brexit ihtimalinin ciddi ekonomik etkiler doğuracağına da dikkat çekti.
Piyasalarda FED’in yüzde 27 olasılıkla temmuzda faiz artışı yapacağı beklentisi varken, konuşma sonrasında bu oran yüzde 21’e geriledi. Eylül ayı ihtimali ise vadeli fiyatlama-lara göre yüzde 42 seviyesinde. Ancak yatırım bankası Goldman Sachs, Janet Yellen’in açıklamasının FED’in faiz artırma eğiliminin devam ettiğini gösterdiğini ifade ediyor ve temmuzda faiz artışı olasılığını yüzde 40 olarak öngörüyor. İş Yatırım’a göre ise FED’in faiz artış beklentilerinin
ertelenmesi, gelişmekte olan ülkeler için kısa vadeli fırsat penceresi oluşturabilir.
FIRSAT OLABİLİR
Bu veriler öncesinde Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcıların ağırlıklı satış işlemleri yaptığını söylemek gerekiyor. Yurtdışında yerleşik yatırımcıların BİST’teki payı mayıs sonunda önceki aya göre 142 baz puan düşüşle yüzde 62,86 oldu. Borsa İstanbul’un yayımladığı verilere göre yurtdışında yerleşik yatırımcılar mayısta Türk hisse senetlerinde net 892 milyon dolar satış yaptı.
Mayıstaki 892 milyon dolarlık net yabancı satışını değerlendiren ALB Forex Araştırma Uzman Yardımcısı
Ceren Yaşar, “FED faiz artırım beklentileri ve gelişmekte olan ülke risklerinin değişmesiyle, bu yıl ilk defa yabancıların aylık bazda net satış tarafında olduklarını gördük” diyor.
Garanti Bankası (191,7 milyon dolar), THY (147,8 milyon dolar) ve Halkbank (136,1 milyon dolar) yabancı yatırımcıların en çok satış yaptıkları ilk üç hisse oldu. Yabancı yatırımcılar bankacılık hisselerinde mayısta toplam 442 milyon dolar net satış yaptı. Yabancı yatırımcıların en çok alım yaptığı ilk üç hisse ise Tekfen Holding (51,9 milyon dolar), Petkim (25 milyon dolar) ve Torunlar GYO (7,5 milyon dolar) olarak sıralandı.
ÜÇ KRİTİK KONU
Yatırım Finansman, açıklanan yabancı işlemleri sonrasında üç konuya dikkat çekiyor. İlki, yabancı yatırımcılar, bankacılıktaki satışlarla 2016’da ilk defa net satıcı tarafında yer aldılar. Yeni kabineye ilişkin spekülasyonlar ve yıl içinde sürekli net alıcı tarafta kalınması satışlarda etkili oldu.
İkincisi, hacim tarafında, miktarsal olarak olmasa da yüzdesel olarak 2008 Eylül’den bu yana en güçlü oldukları ayı yaşayan yabancı yatırımcıların işlem hacmindeki payı mayısta yüzde 26,7’ye, yılın ilk beş ayı itibariyle de yüzde 25,1’e yükseldi. Üçüncüsü ise nisan sonunda 56,8 milyar dolar olan yabancı yatırımcının portföydeki büyüklüğünün, 24 Mayıs tarihli en güncel Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre 51,9 milyar dolara düşmesi oldu.
BORSA İSKONTOLU AMA...
Yatırım Finansman, değerlendirmesinde, MSCI Türkiye Endeksi’nin performansına dikkat çekiyor. İlk çeyrekte düşük baz etkisiyle rakiplerinden daha iyi performans gösteren Türkiye, bu dönemde artan jeopolitik riskler ve terör olayları nedeniyle diğer gelişen ülkelerden ayrıştı ve yüzde 9 daha düşük performans gösterdi.
Petrol fiyatlarının varil başına 52,63 dolara kadar yükselmesi, tüm gelişmekte olan ülkelere karşı alım iştahını artırıyor ve Türkiye de bu akımdan petrol ithalatçısı olmasına rağmen yararlanıyor. Yatırım Finansman uzmanları, “Fakat Türk hisselerinin rakiplerinden daha iyi performans göstermesi için, global risk iştahı artışından daha farklı bir içsel katalist bulması gerekiyor” diyor.
Gelişmekte olan ülke paralarının dolara karşı değer kazanmasının ve Merkez Bankası’nın faiz indirim beklentisinin kısa vadede Türkiye piyasalarındaki yükselişi desteklediğini kaydeden İş Yatırım uzmanları ise gelişmekte olan ülkelere göre yüzde 29’luk iskontonun tarihsel ortalamanın iki katına yakın düzeyde olduğunu kaydediyor. Bunun da borsada aşağı yönlü riskleri azalttığını söylüyor. Ancak yurtiçinde devam eden iktisadi, siyasi ve jeopolitik riskler nedeniyle yükselişin kırılgan temel üzerinde şekillendiğini de kaydediyor.
‘NÖTR’ DURUŞ
Böyle bir tablonun oluştuğu dönemde, yabancı kurumların Türkiye hakkındaki görüşleri de dikkat çekiyor. Morgan Stanley, son dönemdeki beklenmedik siyasi gelişmelere rağmen yatırımcıların Türk varlıklarına ilişkin duruşlarının ‘nötr’ olmaya devam ettiğini ifade ediyor. Yabancıların Türkiye’ye yatırım konusundaki görüşlerinde kayda değer değişiklik görmeyen kurum, bunun nedenlerini şöyle açıklıyor: “Türkiye, benzerleri ile karşılaştırıldığında makro göstergeler açısından daha iyi performans gösteriyor.
Mehmet Şimşek’in görevine devam etmesi, para ve maliye politikalarında öngörülebilir gelecekte değişiklik olmayacağının sinyali olarak algılanıyor. Referandum olasılığı ise mevcut pozisyonda çok büyük etkiye sahip değil. Ayrıca yerel yatırımcıların oynak zamanlardaki döviz satışları, TL’de değer kaybına karşı etkin bir çıpa oldu.”
Saxo Capital FX Strateji Müdürü John Hardy ise yabancı yatırımcılar konusuna, ‘Merkez Bankası’nın politikaları üzerindeki etkileri’ perspektifinden yaklaşıyor. John Hardy’e göre, yabancı yatırımcılar Merkez Bankası’nı ‘uygun olmayan ölçüde güvercin’ gördükleri takdirde, banka ekonomiyi TL üzerinde baskı oluşturarak desteklemek amacıyla faizleri indirme isteğini dengeleyebilir.
TÜRKİYE'Yİ BEKLEYEN 5 TEHLİKE
Morgan Stanley'e göre, yabancı yatırımcıların pozisyonlarında 'şimdilik' büyük bir değişim olmasa da yine de risk bulunuyor. Yabancıların 'nötr'den 'negatife dönme ve satışları devam ettirme olasılığı, şu durumlarda artabilir:
1) Enerji fiyatlarındaki yükselişin devam etmesi,
2) Siyasi gelişmelerin erken seçim olasılığını artırması,
3) Turizmin daha da kötüleşmesi,
4) Kredide yeniden yapılandırma çabalarının artması,
5) TCMB'nin para politikasını gevşetmeye devam etmesi sonrasında gelecekte şartların negatife dönmesi durumunda etkin ve zamanında müdahale kabiliyetini kaybetmesi.